AK Gençliğin Buluşma Noktası
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-28-2017, 09:22   #21
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ HÜSEYİN

hicretin 4. yılı Şaban ayının 5. günü Medine-i Münevvere’de doğdu. O günün sevincine melekler katıldı.*Hz.*Hüseyin (r.a.)’ın doğduğu eve geldiler. Guruplar halinde ziyaret ettiler ve Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimizle tebrikleştiler.Rasûlullah (s.a.) Hz. Ali’yi kapıda bekçi bıraktı. Kimseyi içeriye almadı. Meleklerin ziyareti tamamlanınca Efendimiz ashâbını içeriye buyur etti.

Hz. Ali (r.a.)ye hz hüseyinin ziyaretine gelen meleklerin sayısı soruldu* Efendimiz: “Nerden, nasıl bildin ya Ali?” diye sordu. Hz.*Ali (r.a.) da: “Melekler gurup gurup geliyorlardı. Her biri ayrı bir dil konuşurlardı ve sayılarını bildirirlerdi,” diye cevap verdi. Efendimiz (s.a.): “Allah aklını ziyâde etsin ey Ali!” buyurdu.

Hz.Hüseyin (r.a.)’ın doğumunda Hz. Abbas (r.a.)’ın hanımı Fadl bir gece şiddetli,korkulu bir rüya gördü. Sabahleyin Resûl-i Ekrem (s.a.)’in yanına gitti Ya Rasûlallah! Bir rüya gördüm çok korktum,” Ya Rasûlallah! Sizin vücudunuzdan bir parçanın kesilip evime konulduğunu gördüm” dedi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.): “Hayır olsun inşaallah! Fâtıma’nın bir oğlu olacak, sen de ona sütünü emzireceksin,” buyurdular.

Hz. Hüseyin doğunca* Ümmü’l-Fadl onu eve götürdü sütünü emzirdi bir gün çocuğu Rasûlullah (s.a.)’e götürdü. Efendimiz torununu aldı kucağına oturttu. Onu öptü, başını okşadı ve sevdi. Çocuk Efendimizin üzerini ıslattı. Fadl çocuğu efendimizin kucağından aldı. Çocuk ağlamaya başladı. Rahmet Peygamberi Ey Ümmü’l-Fadl! Allah iyiliğini versin. Sen onu ağlatmakla beni üzdün,” buyurdu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #22
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ HÜSEYİN

Rahmet ve şefkat peygamberi Efendimiz, torunları Hz.*Hasan*ve Hüseyin (r.anhüm)’ü çok severlerdi. onları kucağında severken Zeyd (r.a.) gördü. Efendimiz’in onlar hakkında şöyle buyurduğunu işitti: “Allah’ım! Bunlar benim kızımın oğullarıdır. Ben bunları seviyorum. Sen de onları sev. Onları sevenleri de sev,” buyurdu.

İki Cihan Güneşi efendimiz sokakta çocuklara selâm verir Onlarla ilgilenirdi.ashabıyla giderken Hüseyin’in oynadığını gördü. Efendimiz hem gülüyor hem peşinden koşuyordu. Onun yüzünü mübarek eliyle sevdi ve yanaklarından öptü. Ashabına döndü ve: “Hüseyin bendendir. Ben de Hüseyin’denim! Allah’ı seven Hüseyin’i sever! Hüseyin torunlardan bir torundur,” buyurdu.

Hz. Hasan*ve Hüseyin (r.anhüm) İki Cihan Güneşi Efendimizin şefkat ve merhamet pınarından içerek büyüdüler* mübârek dizlerinde oturarak, sevgi dolu gönlünden feyizler alarak yetiştiler. Etrafa nur saçan tebessümleri ve iltifatlarıyla gözlerini, gönüllerini nurlandırdılar.nübüvvet nuruyla geliştiler. Gece-gündüz fırsat bulunca dedelerinin kucağına koşarlardı.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #23
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ ALİ DÖNEMİ SIFFİN SAVAŞI

Hz. Ali, muaviyeden itaat istedi* Muaviye, itaate yanasmadı savas öncü birlikler ve elçi göndermeler* seklinde devam etti hx ali Muaviye'nin beyat etmeyinve muharrem ayindan su ilani yaptırdı"Mü'minlerin emiri der ki: Hakk'a dönmeniz için sizi tesvik ettim Size, Allah'in kitabina davet ettim. Siz* azginliktan vazgeçmediniz. Hakk'a icabet etmediniz. Ben size ahdimi bozdum Allah hâinleri sevmez dedi ilanın sonunda Sam halki emirlerine sigindilar.

Veysel karani ve yasirin sehid oldugunu duyan Muaviye'nin komutani Amr b. el-Ass, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in "Ammâr âsîler tarafindan öldürülecekhadisini hatirlayarak savastan vazgeçmeyi düsündü. Muaviye'nin baskisiyla vazgeçti ve Muaviye Hz. Ali'nin kendilerini öldürecegini söyleyerek ass a Ali safindaki müslümanlari durdurmasini söyledi: "

Muaviye komutan ass a Haydi bakalim maharetini göster ey Ibnü'l-Ass, yoksa mahvolduk demektir" diyerek Amr'in savaştan vazgeçmesini önledi. Amr Muaviye askerlerine "Ey nâs! Kimin yaninda Mushaf varsa mizraginin ucuna takarak havaya kaldirsin" dedi bu hareketinin Hz. Ali taraftarlarinda etki gösterecegini biliyordu Müslümanlar Kur'ân'a karsi gelemezlerdi.*

Muaviyenin komutanı ass mızraklaların ucuna kuran sayfalarını astı müslümamanlar kurana karşi gelemezlerdi Basra kurrâsindan Fedeki ile Kays'in baskanliginda bir grubun baskisiyla Hz. Ali de savasi birakmak zorunda kaldı tehdit edilerek kendisine söyle denildi: "Allah'in kitabina çagrildiginda ona uy, yoksa seni kalabaliga birakiriz veya Osman'a yaptigimiz gibi yapariz!..."

Muaviyenin komutanı ass mızraklaların ucuna kuran sayfalarını astı müslümamanlar kurana karşi gelemezlerdi Bunun üzerine Hz. Ali "Ey Allah'in kullari: Hakkinizi almaya ve dogru olanı yapmaya devam edin. Mu'âviye, Ass,Mesleme, Kays dine ve Kur'ân'a sahip degillerdir. Ben* iyi bilirim..." Fakat konusmalari fayda vermedi. Askerler: "Biz Kur'ân'a karsi kendimizi ortaya atip meydan okuyamayiz, Hz. Ali'nin sözlerini kabul edemeyiz" diyerek savasmaktan vazgeçtiler*

sulhun akdedilmesinde Kurrâ ehlinin büyük tesiri olmustur. Kurrâ ehli sorunun çözümünde Kur'ân'i hakem olarak kabul ediyorlar, herkesi yönlendirerek Hz. Aliye baski yapiyorlardi Hz. Ali, "yaziklar olsun! fitne çikti: Artik harbi birakmaktan baska çare yok" diyerek sulhe ister istemez sulhe razi oldu...
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #24
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ ALİ DÖNEMİ HAKEM OLAYI

Muaviye'ye Kays'i göndererek Siz ve biz Allah'in kitabina dönecegiz. razi oldugunuz bir kisiyi gönderin Kitaptan sasmamalarina dair* söz aliriz. Ve ona uyariz dedi Es'as barış teklifini ilân etti Temim ogullarindan Urve Allah'in emri dururken sahislari mi hakem tayin ediyorsunuz Allah'tan baska hiç kimsenin hüküm verme yetkisi yoktur" (La hükme illa lillah) dedi.

Hakemlerin seçiminde Muâviyenin tayin edecegi Âs'dan baskasi olamazdi.Hz. Ali taraftarlari biz Ebû Musa ya raziyiz" dediler.Hz. Ali "siz bana isyan ettiniz, bana karsi gelmeyiniz" diyerek Ebû Musa hakkindaki endisesini açikladi ve ihtarda bulundu. Hz. Ali'ye göre Ebû Mûsa insanlari Muâviyeye yönlendirerek kendi sirlarini anlatiyordu taraftarlari Ebû Musada direttiler. Hz. Ali* istemeyerek de olsa uymak zorunda kaldi. Hz. Ali'nin bu kanaati* Hâricilerin ortaya çikmasi* ile dogrulanıyordu. yanlis davranislar sapik bir firkanin dogmasina bir çok kimsenin itikadinin bozulmasina yol açti*

Sözlesmenin özeti söyle idi:
Iki hakem Kays el-Es'ârî ve Âs Allah'in kitabina amel edeceklerdir. Allah'in kitabinda bulamadiklarini, sünnette arayacaklardir. Ali ve Muâviye, Allah'a karsi ahid içindedirler. Her biri derler ki: "Ben raziyim.Kays ve Âs, Allah adina yemin etmislerdir.sehadetlerini yazarlar.*

Iki hakem karara vardilar. Önce Amr söz aldi. "Hz. Osman'in haksiz olarak öldürüldügü fikrine katiliyor musun?". Ebû Musa "evet" dedi Amr, el-Isrâ süresinde haksiz yinsan öldürülemeyecegini ileri südü. ey Ebû Musa! Seni Hz. Osman'in velisi Muâviye'ye karsi çikaran nedir? O Kureystendir Amr Hz. Ali'nin Peygamber (s.a.s.)'in soyundan oldugunu Muâviyeden önce geldigine isaret etti. çekismeler devam etti.Hz. Ali ve Muâviye'ye bey'at edilmemesi fikirine vardilar.*

halife müslümanlarca seçilmeliydi. karar müslümanlara bildirilmeliydi gelmisti. karar için Ebû Musa minbere çikti ve Allah'a hamd ve senadan sonra "Ey nas! Biz ümmetin durumunu düşünürken epey zorlandik. benim,ve Amr'in görüsü Hz. Ali ve Muâviye'yi hilâfetten uzaklastirmak ve ümmetin istedigini halife tayin etmektir.Hz. Ali ve Muâviyeyi hilâfetten aliyorum" dedi.*

Ebû Musa hakem olayından duydugu utanç ve üzüntüyle insanlardan uzaklaşarak Mekke'ye gidip yalnizlığı tercih etti. müslümanlar dagildı Muâviye kendisini mesrü halife ilan ederek Islâm tarihinde çift halife dönemi baslattı Bu durum Hz. Hasan'in halifeligi almasina kadar devam etmistir. Hz. Ali hiç bir zaman Muâviye'yi halife olarak tanimamis, sehîd edilinceye kadar Sam hariç bütün müslümanlarca halife kabul edilmistir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:24   #25
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ ALİ DÖNEMİ SIFFIN SAVASI

Muaviye, Firat kiyisinda karargâh kurmustu. Hz. Ali'nin ordusu Ilk geceyi susuz geçirdi Sam ordusu nehirden uzaklastirildi. Muaviye, Ali (r.a)'a adam göndererek nehirden su almak Istedi. Hz. Ali (r.a) su almalarina engel olmadi. Hz. Ali, Muaviye'ye isyandan vazgeçirmeye çalisti. cevap alamadi. Iki ordu birlikleri arasinda ufak çarpismalardan sonra, Muharrem ayinin sonuna kadar mütâreke yapildi

Hz ali muaviye arasında elçiler gidip gelmeye basladi baris yolunda gelisme saglanamadı Safer ayında* savas basladi.savaş* mubarezeler ile geçti. Hz. Ali (r.a), orduya toplu saldiri emri verdi Savas tüm siddetiyle devam etti.Yasir'in sehid edIlmesine* üzülen Hz. Ali'nin siddetli bir taarruzu ile Sam ordusu dagIlma noktasina getirdi

Muaviyenin komutanı as mızeak uçlarına mushaf taktı hz Ali (r.a), söyle diyordu: "Bu hiledir. araniza ayrilik düsürmek birliginizi bozmak istiyorlar". Iraklilar, komutan Ester'e savasmayi biraktirmasini Istediler. Hz. Ali Ester'e adam göndermek zorunda kaldi. Ester, gelen adama: "Simdi mevziden ayrilacak an degildir. Ben kesin zafere ulasacagimi umuyorum, acele etme" diyerek karsilik verdi.*

Iraklılar savaşı bırakmak isteyince hz ali komutan estere adam gönderdi, Ester'in askerleri arasinda sesler yükseldi.savasi sürdürüyorlardi. Iraklilar,hz Ali (r.a)'a: "Vallahi* Ester'e birakmasi için degil, savasa devam etmesi için adam gönderdin dediler. Ester, savasi birakmak zorunda kaldi. Muaviye "Istedigimiz, aramizda Allah'in kitabini hakem kIlmaktir. hakem seçIlmesini ve Allah'in kitabina uygun karar verilmesini söyledi

Hz. Ali (r.a)'in taraftarlari hakem olayını memnuniyetle karsiladilar.muaviye hakem olarak zeki ve kurnaz Amr b. el-Âs'i seçti Iraklilar ise Ebu Musa yı hakem ettiler. el-Âs' ile Ebu Musa 37. yilin Safer ayinda Dumetul-Cendel'de karar verirken esas alinacak prensipleri içeren "tahkimnâme"yi kaleme aldilar
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:24   #26
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
CEMEL VAKASI

Hz. Ali Basra'ya geldi herkes baris istiyordu.* Hz. Ali'nin Basra'ya gelişiyle* herkes huzurlu bir sekilde uyumustu. Sebe ile Hz. Âiseye hücum ettiler Hz. Ali,* Kâab Hz. Âise'yi uyandirmis, Hz. Âise, çarpismalarin basladigi yere gelmisti. Hz. Ali* savaşmak istemiyor, Hz. Âiseyi* teskin etmeye çalisiyordu.ok yaydan firlamis savaş başlamıştı*

Çatısmanin en hararetli aninda Hz. Ali atini sürerek savas meydanina geldi. Hz. Zübeyr'i çagirip Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)'in Ali ile Zübeyr arasinda ihtilaf meydana gelecegini Zübeyr'in haksiz olacagini söyledigini hatirlatmisti. Hz. Zübeyr geri çekildi. Hz. Talha da* çatisma meydanindan çekilmek istemisti. Onun savas alanindan uzaklasmasiyla üzerine zehirli bir ok atilmis ok Hz. Talha'nin ölümüne neden olmustu.

ortalikta yalniz Hz. Âise ile bir grup kalmisti. Çatismalar devam ediyordu. Bütün kanlarin dökülmesine neden olan münafiklarin hedefi Hz. Âise idi.Hz. Âise' yi tevkif etmek,hakarette bulunmak istiyorlardi. Sebeîlerin maksadini anlayan Dâbbeogullari Hz. Âise'yi* büyük fedakârliklarla korumuslardi.*

çatismalara son vermek için birisi deveye saldirarak yere yikmis,Hz. Ebu Bekir'in oglu Muhammed, Hz. Ali tarafindan kosarak Hz. Âise'nin korunmasina hizmet etmisti. Hz. Ali Hz. Âise'nin hatirini sormus, istirahatten sonra onu, kardesi Muhammed b. Ebu Bekir ile Medine'ye göndermisti.kirk kadar kadin refakat etmisti. Hz. Âise Basra'dan ayrilirken, Hz. Ali arasindaki mücadelenin yanlis anlasilmadan ileri geldigini söyledi.*

Hz. Ali Rasûl-i Ekrem'in muhterem haremine her türlü hürmeti göstermenin görev oldugunu belirtti. Hz. Âise, Medine'ye hareket etti.Hz. Ali cemel vskasından sonra hilâfet merkezini Kûfe'ye tasiyarak, sehadetine kadar orada kaldi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:24   #27
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Hz. Ali r.a.'in hilafet hakkindaki görüsü

Hz.Peygamber (s.a.s.). vefat edince, Müslümanlar Hz.Ebû Bekir r.a'i Devlet Baskanligina getirdiler.
Hz.Peygamber (s.a.s.), iki görev üstlenmisti: Birisi,* teblig ikincisi,devleti yönetmekti.Onun vefatiyla vahiy ve Peygamberlik son buldu. Artik Peygamber gelmiyecek, inananlar,Kur'an'la peygamber'in Sünnetiyle yasamlarina yön verecek, düzenlerini kuracaklardir.*

inanmak isteyen Müslümanlar, yasantilarinı kuraan ve sünnetullaha göre tanzim edecekler,iki kaynaga ters düsen hayat kanunlarini tanimayacaklardir.
iki kaynagin özü olan Islâm'i Allahu te'âlâ tek nizam kabul etmis ve bunun disinda kalan sistemleri tanimayacagini söyle ferman buyurmustur:
"Kim Islâm'dan baska bir din ararsa asla kabul olunmaz ve o, ahirette* en büyük zarara ugrayanlardandir"

Hz.Peygamber (s.a.s.)'in vefatiyla, kanun degil, kanunun tatbikçisi Hz.Muhammed (s.a.s.). Müslümanlar arasindan ayrilmistir. onun ölümünden sonra, Müslümanlar yeni kaynaklara degil; mevcut olan kuraan ve sünneti tatbik edecek bir insana, bir idâreciye muhtaçtilar. lideri bulmak lazimdi ki, bu ihtiyaci müslümanlar baslarina "Halife dedigimiz devlet baskanlarini getirerek giderdiler.

Hz.Peygamber (s.a.s.).vefatindan sonra, Müslümanlari yönetmek halife seçmek istemedi buna vakti vardi, halife seçimi Müslümanlara birakilmis; onlar da, Peygamber'lerinin vefatindan sonra, kendilerini yönetmek üzere Hz.Ebû Bekir r.a'i seçip biat' etmislerdir.

Hz. Ali r.a.'in hilafet hakkindaki görüsünü
Hz.Ali r.a'in bir konusmasiyla açiklamak istiyoruz.
Hz ömere itaat ettim.askerleriyle cihad ettim. had cezalarini kamçımla yerine getirdim. Ölünce Hz. Peygamber (s.a.s.)'e olan akrabaligimi, Islâm'da önceligimi liyâkatimi düsünerek baskasinin bana tercih edilmeyecegini sandim. Öldükten sonra, Ömer hilâfeti çocuguna yasakladi yeni halifeyi seçmek üzere alti kisilik bir heyet seçti ben onlardan biriyim.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:25   #28
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
EBU TALİB

Ebu Talib*Resul-i ekrem efendimizin amcası* hazret-i Ali’nin babasıdır. Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib vefat edince, Ebu Talib’in yanında kaldı.ebu talib Hicretten üç yıl önce, seksen yaşını geçmiş olarak vefat etti.

Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib, sekiz yaşındaki yetim efendimizi himaye etmesi için oğlu Ebu Talib’e vasiyette bulundu. Peygamber efendimiz, dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında kaldı.Kureyş’in ileri gelenlerinden olan Ebu Talib, Peygamber efendimize sevgi ve şefkat gösterdi. O’nu kendi çocuklarından çok sever,onsuz uyumaz,onsuz bir yere gitmez ve* başlamaz, O’na ayrı sofra kurdururdu.

Sevgili Peygamberimiz on iki yaşlarındayken, Ebu Talib, Şam seferine O’nu da götürdü.Busra yakınlarında bir manastırın rahibi Bahira, Resulullah efendimizin peygamberlik alametlerini görerek, Ebu Talib’e O’nu götürmemesini söyledi.
Ebu Talib, ömrü boyunca, Peygamber efendimizi yanından ayırmadı. O’nu ölünceye korudu. Sevgili Peygamberimizin hazret-i Hadice ile evlenmesinde mühim hizmetleri oldu.

Peygamber efendimiz İslama davet ettiğinde başta amcası Ebu Leheb ve akrabaları O’na karşı çıktılar amcası Ebu Talib kabul etmemesine rağmen karşı çıkmadı. O’na yardımcı oldu. efendimize himayede bulundu. Müşriklerin tehditlerine karşı koydu. Müslümanlara yardım etti. Muhasaranın kaldırılmasında mühim rol oynadı.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:25   #29
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
EBU TALİB

Ebu Talib hastalandı müşrikler toplanarak Ebu Talib’e gittiler ve Senin büyüklüğüne inanıyor, üstünlüğünü kabul ediyoruz.sana, muhalefet etmedik. Korkarız ki, Muhammed bizimle uğraşır, husumet devam eder. Bizi barıştır birbirimize taarruz etmeyelim.” Ebu Talib efendimizi çağırtıp; “Kureyş’in ileri gelenleri senden dinlerine karışmamanı rica ediyorlar. kabul edersen, sana biat ederler dedi.

alemlerin efendisi ebu bekire buyurdu ki: “Ey Amca! Ben onları davet etmek istiyorum*
La ilahe illallah” derseniz ve putları kaldırıp atarsanız.”müşrikler hemen bizden,başka bir şey iste!..” dediler.efendimiz; “Siz, güneşi ellerime koysanız ben başkasını istemem buyurdu. Müşrikler; “Ya Muhammed! acayip bir teklifte bulunuyorsun. Biz sana riayet etmek istiyoruz, sen bizim hatırımızı hoş etmiyorsun!” diyerek, kalkıp gittiler.

Ebu Talib, Peygamber efendimize; “Senin Kureyş’ten istediğin gayet yerindeydi. Doğru söyledin.” dedi. Amcasının sözü, Resulullah efendimizi ümitlendirdi “Ey amca! Bir kere «La ilahe illallah.» de! kıyamet günü sana şefaat edeyim.” buyurdu.Ebu Talib“Halkın, ölmekten korktu Müslüman oldu diye ayıplamalarından korkuyorum. Yoksa, hatırını hoş ederdim.” diyerek nefsine ağır geldiğini söyledi ve vefat etti. Vefat ettiğinde seksen yaşını geçmişti
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:26   #30
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Asrı saadet*

PEYGAMBER EFENDİMİZİN CEFAKAR KIZI*

HZ. ZEYNEP in eşi ebul as Bir an önce hazırlan, dedi. Hz. Zeyneb, çobandan sahabelerin haberini bekledi. çoban, buluşma yerini haber verdi. Sonra*
Allah Resûlü (a.s.m.) Zeyneb’i çocukları ile getir buyurdu. Hz. Zeyneb Sahabiler beklesinler. geleceğim, diyerek haber gönderdi.Hz. Zeyneb
Kinâne ile Mekke’den ayrıldı.sahabiler Hz. Zeyneb’i Medine’ye götürdüler.sıkıntılı ve sancılı kutlu hicret yolunda canından çok sevdiği babasına kavuştu.*

Eşi Mekke’de kalan Hz. Zeyneb, yıllarca özlem içinde yaşadı.esir düşen eşi, Hz. Zeyneb tarafından kurtarıldı. Ebû’l-Âs, Çok duygulandı. Efendimiz hakkında yanılmadığını gördü.
hakikati anladı. Kalbi iman nuruyla aydınlandı. Ancak Müslüman olmadı. Efendimize ve hanımına defalarca teşekkür etti:

HZ. ZEYNEP 'in eşi İzin verirseniz Mekke’ye gitmek istiyorum, diyerek Efendimizden izin istedi
Mekke’ye gitti Başından geçenleri anlattı.etrafındaki halka döndü. Yüksek sesle sordu Kureyşliler Bilmenizi isterim ki Müslüman olmaya karar verdim. mallarınızı gasp etmemek için* buraya geldim. Mallarınızı dağıttıktan sonra Müslüman olduğumu açıkladım. Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir, dedi.

HZ. ZEYNEP 'in müslüman oldum açıklanasını
dinleyen müşrikler, öylece baka kaldılar. Devesine binen Ebû’l-Âs,Mekke’den ayrıldı. Eşi ve çocuklarına kavuşma ümidiyle, Medine’ye yola çıktı.Ebû’l-Âs, ailesinin özlemi ile yaşıyordu. bu özlem bitecek ailesine kavuşacaktı. Yol boyunca kavuşmanın hayalini kurdu:Bundan sonra hiç ayrılmayacağız, diye söylendi.

HZ. ZEYNEP in eşi müslüman olduktan sonra
Kendisine hayrı olmayan putlardan kurtulduğu için gerçekleri görmediği, hanımını dinlemediği* için kendine kızıyordu.çok mutluydu. Yalnızca eşi ve çocuklarına kavuşacak, ona bütün nimetleri veren Rabbine yönelecek, huşu ve huzur içinde ibadet edecekti.

HZ. ZEYNEP Eşinin Müslüman olacağını hisseden Hz. Zeyneb, Mekke’ye gideceğini duyunca üzüldü. Uykuları kaçtı. Günlerce uyuyamadı. Teheccüd namazından sonra ellerini semaya kaldırdı. Rabbinedua dua yalvardı.Duaları kabul olmuş,eşi geri dönmüştü. Eşinin dönünce dünyalar onun oldu.Mutlaka İslam ile şereflenmek için gelmiştir, diye düşündü. Mescid’i-Nebevî’ye giden Ebû’l-Âs, şehadet getirerek Müslüman oldu

HZ. ZEYNEP eşinin müslüman olduğu
Haberi Hz. Zeyneb’e ulaştı.yirmi yıldır büyük bir ümitle bekleyen Hz. Zeyneb’in dili tutuldu. hıçkıra hıçkıra ağladı.Ebû’l-Âs’ın Müslüman oluşu Allah Resûlü (a.s.m.) ve sahabileri çok sevindirdi. Damadını tebrik eden Allah Resûlü (a.s.m.), kızı Zeyneb ile damadının nikâh akdini yenileyerek onları yeniden evlendirdi.

HZ. ZEYNEP Damadı ebul as ın İslam’la şereflenmesine sevinen Efendimiz:
Kızımı Ebû’l-Âs a nikâhladım. O, beni tasdik etti. sözleri yerine getirdi, buyurarak sevincini dile getirdi. Takdir etti Nikâhı yenilenen Ebû’l-Âs eşinin yanına gitti.Hz. Zeyneb ağlıyordu.mutluluk gözyaşlarıydı.hızla yerinden kalktı. Eşine sarılarak gözyaşlarıyla hasret giderdi. Rabbine şükrederek gözyaşları döktü.O gün hasret giderdiler.namaz kıldılar. ellerini semaya kaldırarak göz yaşları içinde dua ettiler.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım