AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yakın Tarih Cumhuriyet tarihimiz ile ilgili paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-10-2011, 12:35   #1
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart Bu sözler tanıdık geldi mi?
Adalet mülkün temelidir
(Hz.Ömer r.a)


Köylü milletin efendisidir
(Kanuni Sultan Süleyman
)


Hayatta en hakiki mürşit ilimdir
(Hz.Ali r.a)

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-10-2011, 12:40   #2
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
He la bir ara böyle şeyler duymuştum diye hatırlıyorum bak.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 12:41   #3
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
ilki hadis kitaplarında var
ikincisinin gerçekliğinide mustafa armağan kanıtladı
üçüncüde büyük ihtimal doğrudur...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 13:19   #4
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
bende ekleyeyim bir tane
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 13:51   #5
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
ekle
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 14:34   #6
Kullanıcı Adı
CeVHeR
Standart
Her askere izlettirirler mi bilmiyorum ama acemi birliğinde defalarca izlettitkleri bir video vardı Mustafa KEmal Paşa hakkında. İsmini hatırlayamadığım bir ablanın yaptığı araştırmaları ve analizlerini anlattığı bir video. Onu bir izleyin ve görün Mustafa Kemal kimmiş diye Bu kadar üstün yetenek gelmiş geçmiş hiç bir canlıda olamaz
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 14:40   #7
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
agalar birde atatürkün söyledigi idda edilen "Türk söförü en asil duygunun insanidir" sözü var ben hala daha cümlenin ne ifade ettigini cözmeye calisiyorum
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 14:54   #8
Kullanıcı Adı
Seyyah
Standart
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM SÖZÜ KAZIM KARABEKİR'E AİTTİR.





Karabekir'in farkı, mücadeleci bir ruha sahip olmasıydı. Nasıl cephede başarılı bir asker olmuşsa, fikir mücadelesinde de, kitabının yakılmasına, yazı ve belgelerine 4 defa polisçe el konulmasına rağmen yılmamış, adeta bir "gerilla" gibi tek başına savaşmıştı. Ne mutlu ki, o savaştan bize, alternatif yakın tarih hazinesi diyebileceğimiz eserler kalmıştır.

Cephelerde sırtı yere getirilemeyen Karabekir, yazı sahasında da susturulamamış nadir kalemlerden biri olarak inkılap tarihimizin "yalan yanlış" yazılmasına, gerçeklerin tersine çevrilmesine, dürüst şahsiyetlerine dil uzatılmasına, gençliğin hipnotize edilmesine karşı çıkmayı bilmişti. Kısaca Karabekir'in kılavuzluğunda yakın tarihin bulanık sularında yüzme imkânına sahibiz.

Karabekir'in 1918'de Erzurum ile Kars'ın kurtarılmasını takip eden "sınır ötesi" Kafkas harekâtı Azerbaycan'a kadar uzanmış, nitekim Mondros Mütarekesi haberini Tebriz'deki karargâhında almıştır. Öte yandan çağrıldığı İstanbul'a bir umutsuzluk havasının çöktüğünü görmüştür. Mustafa Kemal Paşa dahil birçok komutan cephede yenildikleri için kurtuluşa dair umutlarını kaybetmişlerdi. Karabekir ise İngilizleri püskürtmüş, Rusya'nın bıraktığı boşluğu iyi değerlendirerek Ermeniler ve Gürcülerin üzerine yürümüş, İran Azerbaycanı'na hakim olmasına ramak kalmıştır.

Bu diri psikolojiyle İstanbul'a dönen Karabekir, İsmet (İnönü) ile konuştuğunda onun askerliği bırakıp çiftçi olma planları yaptığını öğreniyor, Mustafa Kemal'i ise Anadolu'ya geçmek yerine, Harbiye Nazırı olmak için kulis yaparken buluyordu.

Tam bir hayal kırıklığına uğrayan Paşa, derhal "siyasî ve askerî planlar" yapar; İstanbul'daki komutanlara Anadolu'ya geçip "tek dağ başı mezar oluncaya kadar mücadele" etme kararını anlatır; daha sonra Mustafa Kemal'e atfedilen ünlü parolayı kendisinin icat ettiğini yazar: "Ya istiklal ya ölüm!"

(Zaferden sonra Kâzım Karabekir için çıkarılan taşbaskı poster.
Üzerinde şöyle yazılı: "Ermenistan fatihi ve yetimler babası,
muzaffer Şark ordularımızın kumandanı Kâzım Karabekir Paşa hazretleri."

Karabekir Paşa'nın eserlerinde üzerinde durduğu bazı noktalar, tarih algımızı kökünden sarsacak niteliktedir. Mesela Mustafa Kemal'e Şişli'deki evinde teklif ettiğini söylediği "kurtuluş planı"na göre, 1) Erzurum'da geçici bir hükümet çekirdeği hazırlanacak (siyasî plan), 2) M. Kemal Paşa Konya'daki, kendisi de Erzurum'daki Ordu Müfettişliği'ne geçecek, 3) Bir tehlike vukuunda geçici bir hükümet kurulacak, M. Kemal "Anadolu Komutanı" namını alıp Batı cephesini, kendisi de Doğu cephesini üstlenecektir (askerî plan).

Karabekir istiklalin bu planla kazanılacağına inanmıştı. Oysa Mustafa Kemal'in o sıradaki fikri, askerî değil, siyasî bir kurtuluştan yanaydı. Milli Mücadele'yi diplomasi yoluyla kazanmaya önem vermesinin sebebi buydu. Nitekim Karabekir, M. Kemal'in bizzat ordunun başına geçmeyişini bir zaaf olarak görür. O, derhal Başkomutan olmalı ve İnönü'nün geçimsizlik ve beceriksizlikleri yüzünden zaman, asker ve savaş kaybetmeyi göze almamalıydı. Hatta Yunan işgali Sakarya'dan hemen sonra bitirilebilecekken, işin savaşla değil, siyasetle halledileceği takıntısı yüzünden bir yıl kadar uzamış ve düşmana gereksiz yere Anadolu'yu yakma ve binlerce sivili öldürme fırsatı tanınmıştır.

Keza İstanbul'un başkentlikten çıkarılmasının İngilizlerin zorlamasıyla olduğu iddiası. İngilizler Boğazlar'a yerleşmek istedikleri için hükümetin İstanbul'dan çıkmasını istemişler, hatta zorlamışlar, bunun için Hilafetin saltanattan ayrılıp saltanatın kaldırılmasını istemişlerdi. Böylece saltanatın kaldırılması ve başkentin Ankara'ya naklinin Lozan'ın hemen öncesine denk gelmesindeki sırrı tartışmaya açıyor Paşa.

Kâzım Karabekir 1920 sonlarındaki Doğu harekâtında hem doğu sınırlarımızı güvenceye alarak, hem de Gümrü Antlaşması'yla Ermenilere Sevr'deki imzalarını geri aldırarak (böylece Sevr'i ilk "parçalayan"ın kim olduğunu öğreniyoruz) hayatî önemdeki başarılara imza attığı halde kitaplarımızda neden ısrarla görmezden gelinir? Bu sık sorulan sorunun cevabını, yukarıda yazdıklarımdan çıkarmış olmalısınız. Resmi tarihe itiraz eden Karabekir, elbisenin içine girmiş, sürekli rahatsız eden bir "diken" gibidir.

Nitekim 19 Ekim 1922 tarihli günlüğüne M. Kemal Paşa'ya neden kendisini Lozan'a göndermediğini sorduğunda şu çarpıcı cevabı aldığını kaydetmiştir: "Çünkü sen kafanla hareket edersin. İsmet Paşa'yı göndereceğim. Çünkü sözümden çıkmaz."

Bana sık sık hiçbir savaşı kazanamayan İsmet Paşa'nın nasıl olup da bu kadar hızla yükselebildiğini soranlar bu cevabı iyi okusunlar.



Seyyah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2011, 17:04   #9
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Milletimizin ruhuna hitap eden her söz laikci güruhun anlayışına göre en son söyleyen kimse ona mal edilmiş ve ders kitaplarına kadar koyularak milletin beyninde yer ettirmeye çalıştıkları yanıltıcı bilgiler




Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-22-2011, 00:05   #10
Kullanıcı Adı
Seyyah
Exclamation YALAN TARİHİMİZ // "Köylü milletin efendisidir" sözü Kanuni’ye aittir.
...










Genellikle hatalı bir şekilde Atatürk’e ait olduğu zannedilen "Köylü milletin efendisidir" vecizesi aslında Kanuni Sultan Süleyman’a aittir. Bir gün mahremleriyle görüşürken onlara "Velinimet-i âlem [dünyanın efendisi] kimdir?" diye sormuş. Onlar "Padişah efendimizdir" diye cevap verince Kanuni, "Hayır, dünyanın efendisi reâyadır ki, ziraat ve harâset [çiftçilik] emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisab ettikleri nimetle bizleri it’âm ederler" demiştir. Yani tarım ve çiftçilik işlerinde huzur ve rahatlarını bırakıp elde ettikleri ürünlerle bizi doyururlar. Gördüğünüz gibi tek fark, Kanuni’nin daha evrensel bir tanımlama yapmasındadır.

Mustafa Armağan

(Osmanlı'nın Mahrem Tarihi - Sayfa 80)



...


Seyyah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi