05-16-2009, 16:26 | #1 |
Erbakan Susurluk'a Faso Fiso dememiş
ERBAKAN'IN SÖYLEDİKLERİ, SÖYLEMEDİKLERİ.. Sadece gazetelerde ne yazılmış, televizyonlarda ne söylenmiş o biliniyor o hatırlanıyor. Bu medya öyle bir şey ki, söylemediğinizi söylemiş, söylediğinizi de söylememiş olarak sunduklarında sizin ne söyleyip söylemediğinizin hiç önemi kalmıyor. Sadece gazetelerde ne yazılmış, televizyonlarda ne söylenmiş o biliniyor o hatırlanıyor. Kendimden biliyorum, "Erlerimiz savaşıyor, subaylarımız nerede" başlıklı, "PKK ile mücadelede neden acemi askerler kullanılıyor, profesyonellerimiz neden ön planda değil" anlamına gelecek bir yazı yazdım. Fakat bunu şimdi çöplükte olan bir yazar bu cümleyi aldı ve "Erlerimiz ölüyor subaylarımız niye ölmüyor" biçimine sokup takdim etti. Günlerce derdimi anlatamadım. "Yahu ben öyle söylemedim, öyle söylemek de istemedim. Öyle söylemem de mümkün değil zaten." Ama nafile... Senin ne yazıp söylediğin değil, egemen medyanın seni nasıl takdim ettiği önemlidir! Zaman zaman biz de yazarken bu egemen medyanın bu tür tuzaklarına düşüyoruz. Mesela "Meğer Ergenekon sadece efsane değilmiş" başlıklı son yazımda "Bu operasyonun da Susurluk olayı gibi üstünün kapatılmaması gerektiğini" ifade ederken Erbakan'ın Susurluk için dediği gibi bu operasyona da "Fasa fiso" muamelesi yapılmasın diye yazmıştım. Değerli okuyucularımdan biri beni uyardı: "Bu söz Erbakan'a ait değildir, Erbakan böyle dememiştir" dedi. Hatta o sözün öyle söylenmediğine söylendiği ortamdan da şahit gösterdi. Düşündüm de, bu sözü ben de sadece egemen medyadan okumuş, ona göre yazmıştım. Peki işin aslı neydi: Necmettin Erbakan başbakanlığı sırasında başbakanlıkta kurmayları ile Susurluk olayı konusunda ciddi adımlar atmak için toplanmışlar. Bu arada toplantıya katılanlardan birisi diyor ki, "Efendim siz bu konuya bu kadar ciddiyetle eğilelim çözelim diyorsunuz ama muhalefet de şöyle şöyle diyor, buna ne dersiniz?" Erbakan "Sen boşver onları onlar fasa fiso, biz işimize bakalım" diye cevap verir. Cümle budur ama kamuoyuna yansıyan Erbakan'ın Susurluk olayı konusunda "fasa- fiso" dediği şeklinde oldu. Şimdi herkes de öyle biliyor. Erbakan'a atfedilen şu meşhur "Kanlı mı olacak kansız mı olacak" sözünün nerede nasıl söylendiğine de bizzat şahidim. Bu söz de medya tarafından "İktidarımız kanlı mı olacak kansız mı olacak" biçiminde sunuldu. Oysa gerçek şuydu: Erbakan başbakanken, Refah Partisi Meclis Grubu'nda konuşuyor. Ben de gazeteci olarak dinleyiciler arasındaydım. Konuşmasının bir yerinde şöyle dedi: "Refah Partisi'ni iktidardan uzaklaştırma konusunda anlaştılar, ama bu iş kanlı mı olacak kansız mı olacak onu tartışıyorlar." Cümle bu. Ama kamuoyuna yansıtılan sadece "Kanlı mı olacak kansız mı" bölümü ve bu bölüme yüklenen mana... Peki çarpıtılan, yanlış aksettirilen sözleri neden çıkıp düzeltmiyor siyasiler. Hangi birini düzeltsinler o kadar çok konuşuyorlar ki! Bir de bu adamlar haklarında ileri sürülen her şeyi kendilerine oya dönüştürecek bir malzeme olarak ele alıyorlar. O yüzden medyanın bu tür çarpıtmalarının götürdükleri kadar getirdikleri de oluyor diye düşünüyorlar ve pek seslerini çıkarmıyorlar. Tıpkı magazin basınının konu mankenleri hakkında yazdıklarına mankenler tarafından itiraz edilmemesi gibi bir şey... Kim bilir belki "İmam Hatipler bizim arka bahçemizdir" ve "Rektörler başörtülü kızlara selam duracaklar" sözleri de böyle çarpıtılmış sözlerdendir. Belki Hoca bu aşamada bu konulara açıklık getirmek ister... Kim bilir... NUH GÖNÜLTAŞ, 26.Ocak.2008, BUGÜN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-17-2009, 01:21 | #2 | |
Alıntı:
Onu vermek de bize düşsün: ----- Millî Görüş Lideri Prof.Dr. Necmettin Erbakan’dan, Hürriyet yazarı Ülsever’e ‘Arka Bahçe’ açıklaması Refah Partisi aleyhtarı olan kişiler tarafından kullanılan ve Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a mal edilmeye çalışılan “İmamHatipler bizim arka bahçemizdir” sözleri, aradan yıllar geçmesine rağmen yeniden gündeme taşınıyor. Son olarak,Hürriyet gazetesi yazarlarından CüneytÜlsever, hiç bir araştırma yapmadan sadece duyumlara dayanarak aynı konuyu köşesinde yazdı. Prof. Dr.Necmettin Erbakan’ın, avukatı Muzaffer Önder aracılığıyla Ülsever’e gönderdiği açıklamada şöyle deniliyor: “Sayın Cüneyt Ülsever, Adres: Hürriyet Medya Towers Güneşli/İstanbul Hürriyet Gazetesi'nin 21 Haziran 2004 tarihli nüshasının şahsınıza ait köşesinde "İmam Hatipler ve Erbakan" başlıklı yazınızda, hiçbir araştırma yapmadan, duyumlarınıza dayanarak bir kanaate sahip olup, yazınızı "İmam Hatipli gençlere en fazla zarar veren insan maalesef Necmettin Erbakan'dır" cümlesiyle bitirmeniz, kendisini son derece üzmüştür. Sizi böyle bir kanaate iten sebep, sizinle konuşan insanların, "Necmettin Erbakan'ın İmam Hatip'liler için onlar bizim arka bahçemiz" demiş olmasıymış. Sayın Ülsever, Sayın Erbakan, siyasi hayatında hiçbir yerde, hiçbir özel ve genel toplantıda İmam Hatipler için "Onlar bizim arka bahçemizdir" sözünü söylememiştir. Tam tersine, İmam Hatip'lileri baş tacı olarak görmüş, bu okulları hep övmüş, oğlunu da bu okullarda okutmuştur. Şevket Kazan'ın Refah Gerçeği kitabının 3. cildinin 395. sayfasında da açıkça ifade edildiği gibi "İmam Hatip Okullarının Refah Partisi'nin arka bahçesi" olduğu iddiasını ilk defa ortaya atan kişi Milliyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Doğan'dır. (13.11.1996 Milliyet) Mesut Yılmaz'dan 20 gün sonra aynı üslubu kullanan siyasi lider ise Bülent Ecevit'tir. (24.04.1997 Basın) Şimdi size her üçünün bu konuda yazdıklarını ve söylediklerini kısaca aktarıyorum. Yalçın Doğan (13.11.1996 Milliyet): "İmam Hatip mezunları üniversitelerde genellikle hukuk ve kamu yönetimini tercih ediyor. Oradan İçişleri, Emniyet ve Adalet birimlerine yerleşiyor. Refah Partisi'nin kadroları buralarda oluşuyor. İmam Hatipler gerçekte RP'nin arka bahçesi...!" Mesut Yılmaz (03.04.1997 Hürriyet): "Türkiye'de iki zihniyet savaş halindedir. Bu iki zihniyetin bir kutbu CHP çizgisi, diğeri ise RP çizgisidir. Biri ister ki okullar dinsiz ve milliyetsiz bir nesil yetiştirsin. Diğeri İmam Hatipler onların arka bahçesi, mücahitleri olsun." Bülent Ecevit (24.04.1997 Basın) "Kesintisiz 8 yıllık eğitim rejim için önemlidir. İki ayrı kuşak yetiştiriliyor. Erbakan İmam Hatip Okulları'nı kendi fidanlığı gibi görüyor. Bu okullar Refah Partisi'nin arka bahçesi olmamalı." İşte görüldüğü gibi, tamamen Erbakan'ın dışında ve Refah Partisi aleyhtarı olan kişilerin kullandığı bu sözler siyasi platformda estirilen rüzgarlarla sanki Erbakan tarafından söylenmiş gibi propaganda edilmiştir. Bu gerçeği böylece tespit ettikten sonra Meslek Lisesi mezunlarının mağduriyetlerine sahip çıkan bir köşe yazarı olarak, bu açıklamamıza sütununuzda yer vereceğinizi ümit eder, saygılar sunarım. 22.06.2004 Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vekili Av. Muzaffer Önder” --- |
||
05-17-2009, 02:11 | #3 |
Mücahitler ne oldu...
|
|
05-17-2009, 13:08 | #4 |
|
|
05-17-2009, 15:22 | #5 | |
Ne oluyor bu başlıkta? kim mücahitleri çağırıyor? niye çağrıyor?
Dögüş yoksa yokuz diyen kim? illaki dögüşmü istiyorsunuz VS.vs. İmam HAtipler arka bahçe lafını hala bazıları utanmadan konuşuluyor mu? Bunun söylenmediği dealarca söylenmedi mi? ifade edilmedi mi? Alıntı:
Erbakan imam hatipler arka bahçemizdir dedi diyenler ya ispatlasınlar ya da bu kelimeyi alsınlar kendi alınlarının ortasına yapıştırsınlar!!! |
||
05-31-2009, 16:56 | #6 |
O günleri yaşayan ve o günlerde refah partili bi büyüğünüz olarak söylüyorum..Erbakan hocamız susurluk konusunda fasa fiso demiştir..ben bizzat tv den dinledim..hatta şevket kazan bey de susurluğu protesto eden,lamba yakan söndürenlerede..mum söndü yapıyorlar diyerek..alevi vatandaşlarımızın bi mum söndü iftirası vardır onu kastedercesine alaycı bi uslup kullanmış ve ülkemiz kaosa sürüklenmişti..
diğer bir konu ise..İMAM hatip bizim arka bahçemiz sözünü asla kullanmadı..!bu sözü özellikle mesut yılmaz ve tansu çiller erbakan böyle diyor diyerek ergenekonun amaçları doğrultusunda imam hatipin kapanmasına ve hatta refah partisinin yok olmasına zemin hazırlamıştır.. özellikle o kumarcı mesut..nevşehirin hacı bektaş ilçesine gelip,ey hacı bektaşlılar size hediye ile geldim..size 8 yıllık kesintisiz eğitim ile geldim sözü hala kulaklarımdadır..hacı bektaş ilçemizin alevi vatanlaşlardan oluştuğunu biliyorsunuzdur.. gelelim meselemize şimdi benim sayın erbakana tavır koymam hatta o günlerde tavır koymamın sebebi....ne millete döndü ne mücadele etti.sadece konuları geçiştireceğim diye sorunları sorun yaptırttı..ve meseleleri iyice çıkmaz hale gelmesine vesile oldu.. biliyorumki erbakan hoca öyle olsun istemedi..ama isteyenlerin çanağına hep zemin hazırladı..istemiyerekte olsa.. yapacağı tek şey vardı..o yıllarda SİNEİ MİLLETE DÖNMEK ama malesef yapmadı ve mesuta ülkeyi teslim etti..macaristan kumarbazı mesuta.. |
|
06-01-2009, 10:47 | #7 | ||
Alıntı:
1- Erbakan hoca SUSURLUK İÇİN FASO FİSO dememiştir, yanıltıyorsunuz, yanılıyorsunuz. Susurluk olayını bahane ederek hükümeti protesto edenlere FASO FİSO demiştir. Ben de o dönemi çok iyi biliyorum, ben de o dönemde yaşadım, karıştırıyorsunuz. 2- Şevket kazan MUM SÖNDÜ YAPIYORLAR demedi, bu da bir yalan ve çarpıtma. REFAH GERÇEĞİ İSİMLİ KİTAPDA SAYIN KAZAN AYNE ŞÖYLE DİYOR: Alıntı:
Akşam olunca da, parti sempatizanlarıyla beraber Susurluk için ışık yakıp, ışık söndürüyor, mum yakıp mum söndürüyorlar Sayın kazının kullandığı cümle ayne budur. Hani nerde burda alaycı uslup, nerde alevilerle ilgili tek bir kelime? Başkaları çarpıtabilir, başkaları yalan yazabılir ama siz bari yapmayın lüften. Yazınızın geri kalan kısmına cevap vermeye gerek görmüyorum. Söylenenleri bile çarpıtan sizin, asla söylenmemiş kelimeleri söylenmiş gibi gösteren sizin yazınızın gerisini görmezden geliyorum. Kusura bakmayın lütfen. Önce bu yazdıklarınızı düzeltin, sonra diğer yazdıklarınıza rahatlıkla cevap veririm. |
|||
06-01-2009, 12:12 | #8 |
Bu forum da neden N.Erbakan tartışılıyo?..
Daha ciddi konular yok mu?.. |
|
06-01-2009, 12:14 | #9 |
|
|
06-01-2009, 17:43 | #10 |
iŞİZLİKTİR.. AÇLIKTIR..ÇARESİZLİKTİR...
N.Erbakan.. ne dediği veya ne demediği bana veya bir başkasına ne kazandıracak?.. Benim imanımı ne yönde etkileyecek?.. Ama açlık; Benim önümde ciddi bir problem olarak durmakta.. Çocuğuna bayramlık alamamamın verdiği acıyı.. evine aylardan beri et girmemesinin verdiği sıkıntıyı.. Parlak kıyafatli takım elbise, manto giyen ne anlar??.. Ben, yanlış anlamayın.. ben N.Erbakan'a hakaret etmiyorum..Etmem de söz konusu değil.. Gözden kaçan konulara dikkat çekmeye davet ediyorum.. o kadar.. Selam ve dua ile |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|