AK Gençliğin Buluşma Noktası
Belgelendirme AK Partimiz hakkındaki bütün yalan haber ve iftiraların aksini belgelendiriyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-16-2009, 16:26   #1
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Post Erbakan Susurluk'a Faso Fiso dememiş
ERBAKAN'IN SÖYLEDİKLERİ, SÖYLEMEDİKLERİ..

Sadece gazetelerde ne yazılmış, televizyonlarda ne söylenmiş o biliniyor o hatırlanıyor.

Bu medya öyle bir şey ki, söylemediğinizi söylemiş, söylediğinizi de söylememiş olarak sunduklarında sizin ne söyleyip söylemediğinizin hiç önemi kalmıyor.

Sadece gazetelerde ne yazılmış, televizyonlarda ne söylenmiş o biliniyor o hatırlanıyor. Kendimden biliyorum, "Erlerimiz savaşıyor, subaylarımız nerede" başlıklı, "PKK ile mücadelede neden acemi askerler kullanılıyor, profesyonellerimiz neden ön planda değil" anlamına gelecek bir yazı yazdım. Fakat bunu şimdi çöplükte olan bir yazar bu cümleyi aldı ve "Erlerimiz ölüyor subaylarımız niye ölmüyor" biçimine sokup takdim etti. Günlerce derdimi anlatamadım. "Yahu ben öyle söylemedim, öyle söylemek de istemedim.
Öyle söylemem de mümkün değil zaten." Ama nafile...

Senin ne yazıp söylediğin değil, egemen medyanın seni nasıl takdim ettiği önemlidir! Zaman zaman biz de yazarken bu egemen medyanın bu tür tuzaklarına düşüyoruz. Mesela "Meğer Ergenekon sadece efsane değilmiş" başlıklı son yazımda "Bu operasyonun da Susurluk olayı gibi üstünün kapatılmaması gerektiğini" ifade ederken Erbakan'ın Susurluk için dediği gibi bu operasyona da "Fasa fiso" muamelesi yapılmasın diye yazmıştım. Değerli okuyucularımdan biri beni uyardı:

"Bu söz Erbakan'a ait değildir, Erbakan böyle dememiştir" dedi. Hatta o sözün öyle söylenmediğine söylendiği ortamdan da şahit gösterdi. Düşündüm de, bu sözü ben de sadece egemen medyadan okumuş, ona göre yazmıştım. Peki işin aslı neydi: Necmettin Erbakan başbakanlığı sırasında başbakanlıkta kurmayları ile Susurluk olayı konusunda ciddi adımlar atmak için toplanmışlar. Bu arada toplantıya katılanlardan birisi diyor ki, "Efendim siz bu konuya bu kadar ciddiyetle eğilelim çözelim diyorsunuz ama muhalefet de şöyle şöyle diyor, buna ne dersiniz?" Erbakan "Sen boşver onları onlar fasa fiso, biz işimize bakalım" diye cevap verir.

Cümle budur ama kamuoyuna yansıyan Erbakan'ın Susurluk olayı konusunda "fasa- fiso" dediği şeklinde oldu. Şimdi herkes de öyle biliyor. Erbakan'a atfedilen şu meşhur "Kanlı mı olacak kansız mı olacak" sözünün nerede nasıl söylendiğine de bizzat şahidim. Bu söz de medya tarafından "İktidarımız kanlı mı olacak kansız mı olacak" biçiminde sunuldu. Oysa gerçek şuydu:

Erbakan başbakanken, Refah Partisi Meclis Grubu'nda konuşuyor. Ben de gazeteci olarak dinleyiciler arasındaydım. Konuşmasının bir yerinde şöyle dedi: "Refah Partisi'ni iktidardan uzaklaştırma konusunda anlaştılar, ama bu iş kanlı mı olacak kansız mı olacak onu tartışıyorlar." Cümle bu. Ama kamuoyuna yansıtılan sadece "Kanlı mı olacak kansız mı" bölümü ve bu bölüme yüklenen mana...

Peki çarpıtılan, yanlış aksettirilen sözleri neden çıkıp düzeltmiyor siyasiler. Hangi birini düzeltsinler o kadar çok konuşuyorlar ki! Bir de bu adamlar haklarında ileri sürülen her şeyi kendilerine oya dönüştürecek bir malzeme olarak ele alıyorlar. O yüzden medyanın bu tür çarpıtmalarının götürdükleri kadar getirdikleri de oluyor diye düşünüyorlar ve pek seslerini çıkarmıyorlar. Tıpkı magazin basınının konu mankenleri hakkında yazdıklarına mankenler tarafından itiraz edilmemesi gibi bir şey...

Kim bilir belki "İmam Hatipler bizim arka bahçemizdir" ve "Rektörler başörtülü kızlara selam duracaklar" sözleri de böyle çarpıtılmış sözlerdendir.
Belki Hoca bu aşamada bu konulara açıklık getirmek ister... Kim bilir...


NUH GÖNÜLTAŞ, 26.Ocak.2008, BUGÜN

 

hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-17-2009, 01:21   #2
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
hipermuhafazakar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kim bilir belki "İmam Hatipler bizim arka bahçemizdir" ve "Rektörler başörtülü kızlara selam duracaklar" sözleri de böyle çarpıtılmış sözlerdendir. Belki Hoca bu aşamada bu konulara açıklık getirmek ister... Kim bilir...


NUH GÖNÜLTAŞ, 26.Ocak.2008, BUGÜN
Nuh Gönültaş bunu kaçırmış.
Onu vermek de bize düşsün:


-----

Millî Görüş Lideri Prof.Dr. Necmettin Erbakan’dan, Hürriyet yazarı Ülsever’e

‘Arka Bahçe’ açıklaması

Refah Partisi aleyhtarı olan kişiler tarafından kullanılan ve Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a mal edilmeye çalışılan “İmamHatipler bizim arka bahçemizdir” sözleri, aradan yıllar geçmesine rağmen yeniden gündeme taşınıyor.

Son olarak,Hürriyet gazetesi yazarlarından CüneytÜlsever, hiç bir araştırma yapmadan sadece duyumlara dayanarak aynı konuyu köşesinde yazdı. Prof. Dr.Necmettin Erbakan’ın, avukatı Muzaffer Önder aracılığıyla Ülsever’e gönderdiği açıklamada şöyle deniliyor:

“Sayın Cüneyt Ülsever,

Adres: Hürriyet Medya Towers Güneşli/İstanbul

Hürriyet Gazetesi'nin 21 Haziran 2004 tarihli nüshasının şahsınıza ait köşesinde "İmam Hatipler ve Erbakan" başlıklı yazınızda, hiçbir araştırma yapmadan, duyumlarınıza dayanarak bir kanaate sahip olup, yazınızı "İmam Hatipli gençlere en fazla zarar veren insan maalesef Necmettin Erbakan'dır" cümlesiyle bitirmeniz, kendisini son derece üzmüştür.

Sizi böyle bir kanaate iten sebep, sizinle konuşan insanların, "Necmettin Erbakan'ın İmam Hatip'liler için onlar bizim arka bahçemiz" demiş olmasıymış.

Sayın Ülsever,

Sayın Erbakan, siyasi hayatında hiçbir yerde, hiçbir özel ve genel toplantıda İmam Hatipler için "Onlar bizim arka bahçemizdir" sözünü söylememiştir. Tam tersine, İmam Hatip'lileri baş tacı olarak görmüş, bu okulları hep övmüş, oğlunu da bu okullarda okutmuştur.

Şevket Kazan'ın Refah Gerçeği kitabının 3. cildinin 395. sayfasında da açıkça ifade edildiği gibi "İmam Hatip Okullarının Refah Partisi'nin arka bahçesi" olduğu iddiasını ilk defa ortaya atan kişi Milliyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Doğan'dır. (13.11.1996 Milliyet)

Mesut Yılmaz'dan 20 gün sonra aynı üslubu kullanan siyasi lider ise Bülent Ecevit'tir. (24.04.1997 Basın)

Şimdi size her üçünün bu konuda yazdıklarını ve söylediklerini kısaca aktarıyorum.

Yalçın Doğan (13.11.1996 Milliyet):

"İmam Hatip mezunları üniversitelerde genellikle hukuk ve kamu yönetimini tercih ediyor. Oradan İçişleri, Emniyet ve Adalet birimlerine yerleşiyor. Refah Partisi'nin kadroları buralarda oluşuyor. İmam Hatipler gerçekte RP'nin arka bahçesi...!"

Mesut Yılmaz (03.04.1997 Hürriyet):

"Türkiye'de iki zihniyet savaş halindedir. Bu iki zihniyetin bir kutbu CHP çizgisi, diğeri ise RP çizgisidir. Biri ister ki okullar dinsiz ve milliyetsiz bir nesil yetiştirsin. Diğeri İmam Hatipler onların arka bahçesi, mücahitleri olsun."

Bülent Ecevit (24.04.1997 Basın)

"Kesintisiz 8 yıllık eğitim rejim için önemlidir. İki ayrı kuşak yetiştiriliyor. Erbakan İmam Hatip Okulları'nı kendi fidanlığı gibi görüyor. Bu okullar Refah Partisi'nin arka bahçesi olmamalı."

İşte görüldüğü gibi, tamamen Erbakan'ın dışında ve Refah Partisi aleyhtarı olan kişilerin kullandığı bu sözler siyasi platformda estirilen rüzgarlarla sanki Erbakan tarafından söylenmiş gibi propaganda edilmiştir.

Bu gerçeği böylece tespit ettikten sonra Meslek Lisesi mezunlarının mağduriyetlerine sahip çıkan bir köşe yazarı olarak, bu açıklamamıza sütununuzda yer vereceğinizi ümit eder, saygılar sunarım. 22.06.2004

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vekili

Av. Muzaffer Önder




---

FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-17-2009, 02:11   #3
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Mücahitler ne oldu...
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-17-2009, 13:08   #4
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
bur-AK Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mücahitler ne oldu...
Malesef..
Onların taktik "dövüş yoksa yokuz" taktiği..

Allah görüyor..
Ne diyelim..

Allah hepsinden razı olsun ama..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-17-2009, 15:22   #5
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Ne oluyor bu başlıkta? kim mücahitleri çağırıyor? niye çağrıyor?

Dögüş yoksa yokuz diyen kim? illaki dögüşmü istiyorsunuz

VS.vs.


İmam HAtipler arka bahçe lafını hala bazıları utanmadan konuşuluyor mu?

Bunun söylenmediği dealarca söylenmedi mi? ifade edilmedi mi?



Alıntı:

İspatlamayan şerefsizdir

8 yıllık kesintisiz eğitim yasasının görüşüldüğü 14 Ağustos 1997 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda bu konuda sert tartışmalar yaşanmıştı. Meclis tutanaklarına geçen konuşmalarda o dönemde RP Kayseri Milletvekili olan Şimdiki Melikgazi Belediye Başkanı AKP’li Memduh Büyükkılıç “Bu iddiayı gündeme getirenleri ispata çağırıyorum. İspat edemiyorsa şerefsizdir diyorum” şeklinde
konuşmuştu.

../..



Öncelikle merhum Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı ve Mehmet Emin Aydınbaş, “Ne zaman söyledi ?” diye sordular. İncetahtacı daha da ileri giderek, “Ne zaman söyledi? Terbiyesiz herif... Yalan söyleme...” dedi. Ardından o zaman Refahlı şimdi AKP’li olan Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya, “Ne zaman söyledi? Terbiyesiz herif... Yalan söyleme.. ... Ne zaman, arka bahçesi dedi?.” dedi. Aydınbaş, “Bu sözünü geri alsın” dedi. O dönemde Refah Partisi’nin Grup Başkanvekili olan AKP’li Salih Kapusuz’un Meclis tutanaklarına yansıyan tepkisi ise aynen şöyle olmuştu:
“Zaman zaman bazı sözcüler, kendi kafalarında oluşturdukları hayalî, birtakım varsayımlara dayanarak, birtakım iddialarda bulunuyorlar ve biz “bu iddiaları buyurun, ispat edin” dediğimiz halde, hep bunu, dedikodu olarak tekrardan ibaret bir tavır sergiliyorlar. Şayet, orta yere koyacakları bir beyan, açıklanmış olan herhangi bir açık ifade varsa, hodri meydan, buyursunlar, getirsinler; yoksa, biz, bunu böyle görmediğimizi, bunu söylemediğimizi müteaddit defalar ifade etmiş olmamıza rağmen, aynı şeyi tekrar etmiş olmaları, bir nevi iftiradır ve biz, bunu yapanları müfteri olarak ilan ediyoruz. (RP sıralarından alkışlar)”
Ertesi gün yani 15 Ağustos 1997 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda konuşan RP Kayseri Milletvekili, şimdiki AKP’li Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın sözleri ise daha ağır oldu. Büyükkılıç, şöyle dedi:
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum: Zaman zaman kendisinin yetkili olduğunu sananlar, imam-hatip liselerini, imam-hatip okullarını... Ben de imam-hatip menşeli doktorum; bunu da şerefle söylüyorum; şeref duyarım. Bazı yetkililer zaman zaman diyorlar ki, imam-hatipler -güya- bir siyasî partinin arka bahçesidir.

Şimdi, ben ilan ediyorum; bu iddiayı gündeme getirenleri ispata çağırıyorum; ispat etmiyorlarsa, şerefsizdir diyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından gürültüler, RP sıralarından alkışlar)”

http://www.milligazete.com.tr/haber/...izdir-2421.htm

Erbakan imam hatipler arka bahçemizdir dedi diyenler ya ispatlasınlar ya da bu kelimeyi alsınlar kendi alınlarının ortasına yapıştırsınlar!!!
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-31-2009, 16:56   #6
Kullanıcı Adı
ahmetermiş
Standart
O günleri yaşayan ve o günlerde refah partili bi büyüğünüz olarak söylüyorum..Erbakan hocamız susurluk konusunda fasa fiso demiştir..ben bizzat tv den dinledim..hatta şevket kazan bey de susurluğu protesto eden,lamba yakan söndürenlerede..mum söndü yapıyorlar diyerek..alevi vatandaşlarımızın bi mum söndü iftirası vardır onu kastedercesine alaycı bi uslup kullanmış ve ülkemiz kaosa sürüklenmişti..

diğer bir konu ise..İMAM hatip bizim arka bahçemiz sözünü asla kullanmadı..!bu sözü özellikle mesut yılmaz ve tansu çiller erbakan böyle diyor diyerek ergenekonun amaçları doğrultusunda imam hatipin kapanmasına ve hatta refah partisinin yok olmasına zemin hazırlamıştır..
özellikle o kumarcı mesut..nevşehirin hacı bektaş ilçesine gelip,ey hacı bektaşlılar size hediye ile geldim..size 8 yıllık kesintisiz eğitim ile geldim sözü hala kulaklarımdadır..hacı bektaş ilçemizin alevi vatanlaşlardan oluştuğunu biliyorsunuzdur..
gelelim meselemize şimdi benim sayın erbakana tavır koymam hatta o günlerde tavır koymamın sebebi....ne millete döndü ne mücadele etti.sadece konuları geçiştireceğim diye sorunları sorun yaptırttı..ve meseleleri iyice çıkmaz hale gelmesine vesile oldu..
biliyorumki erbakan hoca öyle olsun istemedi..ama isteyenlerin çanağına hep zemin hazırladı..istemiyerekte olsa..
yapacağı tek şey vardı..o yıllarda SİNEİ MİLLETE DÖNMEK ama malesef yapmadı ve mesuta ülkeyi teslim etti..macaristan kumarbazı mesuta..
ahmetermiş isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2009, 10:47   #7
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
ahmetermiş Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
O günleri yaşayan ve o günlerde refah partili bi büyüğünüz olarak söylüyorum..Erbakan hocamız susurluk konusunda fasa fiso demiştir..ben bizzat tv den dinledim..hatta şevket kazan bey de susurluğu protesto eden,lamba yakan söndürenlerede..mum söndü yapıyorlar diyerek..alevi vatandaşlarımızın bi mum söndü iftirası vardır onu kastedercesine alaycı bi uslup kullanmış ve ülkemiz kaosa sürüklenmişti..

diğer bir konu ise..İMAM hatip bizim arka bahçemiz sözünü asla kullanmadı..!bu sözü özellikle mesut yılmaz ve tansu çiller erbakan böyle diyor diyerek ergenekonun amaçları doğrultusunda imam hatipin kapanmasına ve hatta refah partisinin yok olmasına zemin hazırlamıştır..
özellikle o kumarcı mesut..nevşehirin hacı bektaş ilçesine gelip,ey hacı bektaşlılar size hediye ile geldim..size 8 yıllık kesintisiz eğitim ile geldim sözü hala kulaklarımdadır..hacı bektaş ilçemizin alevi vatanlaşlardan oluştuğunu biliyorsunuzdur..
gelelim meselemize şimdi benim sayın erbakana tavır koymam hatta o günlerde tavır koymamın sebebi....ne millete döndü ne mücadele etti.sadece konuları geçiştireceğim diye sorunları sorun yaptırttı..ve meseleleri iyice çıkmaz hale gelmesine vesile oldu..
biliyorumki erbakan hoca öyle olsun istemedi..ama isteyenlerin çanağına hep zemin hazırladı..istemiyerekte olsa..
yapacağı tek şey vardı..o yıllarda SİNEİ MİLLETE DÖNMEK ama malesef yapmadı ve mesuta ülkeyi teslim etti..macaristan kumarbazı mesuta..

1- Erbakan hoca SUSURLUK İÇİN FASO FİSO dememiştir, yanıltıyorsunuz, yanılıyorsunuz.

Susurluk olayını bahane ederek hükümeti protesto edenlere FASO FİSO demiştir.

Ben de o dönemi çok iyi biliyorum, ben de o dönemde yaşadım, karıştırıyorsunuz.

2- Şevket kazan MUM SÖNDÜ YAPIYORLAR demedi, bu da bir yalan ve çarpıtma.

REFAH GERÇEĞİ İSİMLİ KİTAPDA SAYIN KAZAN AYNE ŞÖYLE DİYOR:



Alıntı:


. Mum Söndü Olayı - 11.02.1997

Adalet Bakanlığında ki yoğun işlerim seçim bölgemi ziyaret etmeme fazlasıyla imkan vermiyordu. "Hiç değilse, bu Kurban Bayramı'nı Kocaeli'de geçiriyim dedim ve de öyle yaptım.

Bayramın ikinci günü partide yapılan bayramlaşma toplantısında, söz aldım ve kuruluşundan o güne kadar REFAHYOL Hükümetinin yapmış olduğu hizmetleri esprili bir uslupla anlattım. Konuşmam takriben 20 dakika sürdü.

İş, "Peki muhalefet partileri ne yapıyor?" sorusuna gelince bu partilerin içinde bulundukları acıklı durumu da ortaya koymak için şunları söyledim.

"Muhalefet partileri özellikle CHP, her Cumartesi sabahı Ankara'da Kızılay Meydanı'na arkası açıkbir yarım otobüsle geliyor ve millete bedava "Hacıbacımatik ve Refahmatik" marka temizlik tozu dağıtıyor. Akşam olunca da, parti sempatizanlarıyla beraber Susurluk için ışık yakıp, ışık söndürüyor, mum yakıp mum söndürüyorlar"

dedim. Dediklerimin hepsi bu.

Ama ertesi gün, tüm rantiyeci medyada, "Adalet Bakanı Şevket Kazan, alevi vatandaşlara hakaret etti, Mum söndüler Alevilerin an'anesidir dedi." diye hiç söylemediğim sözleri bana mal etmeye başladılar.

o gün mecburen anadolu ajansına şu açıklamayı yaptım:

"Ben yaptığım konuşmada "Alevi" kelimesini hiç kullanmadım. Adalet Bakanı'yım, ama aynı zamanda Refah Partisi'nin Hakla İlişkiler Başkanı'yım. Kendi üyelerimiz arasında bu kadar alevi vatandaşımız varken, böyle saçma bir isnadı nasıl yaparım? Kaldı ki, benim İzmit'te yaptığım bu konuşmamı dinleyenler arasında alevi üyelerimiz de vardı. Böyle söylesem, hiç tepki göstermezler miydi? Bu tamamen dışardan tezgahlanan bir oyun."

Bu açıklamayı yapmasına yaptım da, ertesi gün rantiyeci medyada bu konuda tek bir satırlık tavzihe raslamadım.

Peki, bu uydurma haberlerle beni alevi vatandaşların karşısında imiş gibi göztermek kimin işine geliyordu?

En başta hükümeti yıkım ekibinin içinde yer alan CHP'lilerin!

Zira CHP'li hükümetler yıllardır oylarını aldıkları bu kesime hiçbir hizmet götürmemişti. Şimdi aldatıldıklarını anlayan bu topluluklar bölük bölük Refah Partisi'ne koşuyordu.

Aleyhimde günlerce yazdılar, çizdiler ama, çabaları sonuç vermedi. Zira yüzlerce alevi derneğinden Bakanlığa gelen telefon ve fakslardan kimsenin bu yalan haberlere inanmadığı açıkca belli oluyordu.
http://akenaton.blogcu.com/sevket-ka..._29214531.html



Akşam olunca da, parti sempatizanlarıyla beraber Susurluk için ışık yakıp, ışık söndürüyor, mum yakıp mum söndürüyorlar

Sayın kazının kullandığı cümle ayne budur.

Hani nerde burda alaycı uslup, nerde alevilerle ilgili tek bir kelime?

Başkaları çarpıtabilir, başkaları yalan yazabılir ama siz bari yapmayın lüften.

Yazınızın geri kalan kısmına cevap vermeye gerek görmüyorum.

Söylenenleri bile çarpıtan sizin, asla söylenmemiş kelimeleri söylenmiş gibi gösteren sizin yazınızın gerisini görmezden geliyorum.

Kusura bakmayın lütfen.

Önce bu yazdıklarınızı düzeltin, sonra diğer yazdıklarınıza rahatlıkla cevap veririm.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2009, 12:12   #8
Kullanıcı Adı
xhidayet
Standart
Bu forum da neden N.Erbakan tartışılıyo?..
Daha ciddi konular yok mu?..
xhidayet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2009, 12:14   #9
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
xhidayet Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu forum da neden N.Erbakan tartışılıyo?..
Daha ciddi konular yok mu?..
N.ERBAKAN konusu ciddiyetsiz bir konu mudur?
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-01-2009, 17:43   #10
Kullanıcı Adı
xhidayet
Standart
iŞİZLİKTİR.. AÇLIKTIR..ÇARESİZLİKTİR...
N.Erbakan.. ne dediği veya ne demediği bana veya bir başkasına ne kazandıracak?..
Benim imanımı ne yönde etkileyecek?..
Ama açlık; Benim önümde ciddi bir problem olarak durmakta.. Çocuğuna bayramlık alamamamın verdiği acıyı.. evine aylardan beri et girmemesinin verdiği sıkıntıyı..

Parlak kıyafatli takım elbise, manto giyen ne anlar??..

Ben, yanlış anlamayın.. ben N.Erbakan'a hakaret etmiyorum..Etmem de söz konusu değil..
Gözden kaçan konulara dikkat çekmeye davet ediyorum.. o kadar..
Selam ve dua ile
xhidayet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi