AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-14-2014, 22:35   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Kayahan Uygur - Gezi, IŞİD ve 'Kötülüğün Sıradanlığı'
Kayahan Uygur



Gezi, IŞİD ve 'Kötülüğün sıradanlığı'


Geçen hafta ‘Yahudi kendinden nefreti’ konusuna ve ‘beyaz Türklerdeki benzer bir eğilime değindim. Bu hafta ise ünlü filozof Hannah Arendt’in (1906-1975) ortaya attığı ‘kötülüğün sıradanlığı’ kavramını ele alacağım.

6 milyon Avrupa Yahudisi’nin ölümünden sorumlu olan Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann,
1960 yılında yakalandı ve İsrail’de yargılandı. Duruşmaları izleyen Arendt şu soruyu gündeme getirdi: Nasıl olmaktadır da günlük yaşamında herhangi birinden farkı olmayan bir insan belli koşullarda ‘insanlık dışı’ eylemler yapabilmektedir? Çok sıkıcı, sıradan ve olağan, hırslı ve görev düşkünü Eichmann gibi birinin kendisine verilen emirleri hiç düşünmeden uygulaması ve iyi ile kötüyü birbirinden ayıramaması ne anlama gelir?

Hannah Arendt şöyle demektedir: İnsanlık dışı olma durumu herkesin özünde bulunabilir. Öyle koşullar oluşur ki, insan düşünmeye ara verir. En canavarca işleri yapanlar ile ‘ben işte bunu yapamam’ diyenler arasında pek de fazla fark görülmeyebilir. ‘Kötülüğün sıradanlığına’ düşmemek için totaliter ortamlarda da, kapitalizmin kültürel bunalımı içinde de iyi ve kötü kavramları üzerinde düşünmeye devam edilmelidir.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örneğini ele alalım. Irak halkı, İran savaşının başladığından beri tam 34 yıldır savaş hâlindedir. Özellikle içinden Saddam’ın çıktığı Sünni kesim, ABD işbirlikçisi hükümetlerin yoğun baskısına uğramış ve totaliter düşüncenin etkisi altına girmiştir. İslam geleneği yerini her şeyi ya siyah ya beyaz gören Manicilik etkisine bırakmıştır. Sonuç, birkaç ay öncesine kadar tarlasında çalışan köylünün canavarca eylemler gerçekleştiren birine dönüşmesidir. Irak’ta ABD’nin yarattığı ortam ve çok sayıda insanın düşünme yetisini bırakması kötülüğün sıradanlaşmasına yol açmıştır.

IŞİD
’in Musul baskını ve temsilcilerimizi kaçırma olayından sonra Türk medyası bu örgütün korkunç eylemlerinden söz etmiş ve bu kadar vahşetin nasıl yapılabildiğini sorgulamıştır. İşin ilginci bu sorgulamayı yapanlar arasında gezi eylemini destekleyen aydınların, hatta geziyi organize eden aşırı sol yayınların da bulunmasıdır. O zaman şu soruyu sorma hakkı doğuyor: Acaba sizin ortalığı savaş alanına çeviren, otobüs yakan, molotof atan, gençlerin ölümüne yol açan eylemcileriniz çok mu masumdu?

Gezi’ye damgasını vuran örgütlerin çoğunun içinden çıktığı cephe örgütü 1970’lerde İsrail Başkonsolosu Elrom’un katledilmesi, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun rehin alınması ve İngiliz teknisyenlerin Kızıldere’de kaçırılmasıyla tanınmıştı. Bu örgütün hayatta kalmış eski yöneticileri, bir küçük özeleştiri bile yapmadan insanlara pasifizm, demokrasi ve hümanizm dersleri verebiliyorlar, biber gazından rahatsız oluyorlar.

Peki, 1972 yılında İngiliz teknisyenlerin kaçırılmasıyla, 2014 yılında Musul’daki kaçırılma olayı arasında ne fark var?

Gerçi sorun o da değil, şudur: Uyumakta olan 60 yaşındaki bir adamın şakağına ateş ederek öldürebilecek ruh hâline sahip bir gezici delikanlı var mıdır? Bence yoktur. Umarım yoktur. Ama geçmişte totaliter düşünce belli koşullarda gençleri buraya sürükleyebilmiştir. Gezi eylemcilerinin de aynı potansiyele fazlasıyla sahip oldukları Elrom’u öldürenlerin sloganları, bayrakları ve resimleriyle yürümelerinden bellidir. Oligarşi medyası bu imajları günler boyu yayımlayarak kötülüğü sıradanlaştırmıştır.

Gezi eylemcilerine ilham kaynağı olan örgüt ile, ‘kötülüğün sıradanlığı’ kavramına ilham kaynağı olan Adolf Eichmann arasında önemli bir bağ var. Örgütün uyurken katlettiği Elrom, 1960 yılında Eichmann’ı yakalayan ve sorgulayan ekipte yer almıştır.

Hatta Şalom Gazetesi’den Mois Gabay’ın aktardığı iddiaya göre (11.06.2014) Nazi Eichman’ın 1972 yılında hâlâ hayatta olan ve İstanbul’da yaşayan yardımcısı Brunner, o örgüte bizzat yardım etmiştir. Bu iddia vahimdir.

Başbakan Erdoğan’a ‘Hitler’ diyerek saldıranlar arasında eski örgüt sempatizanlığı bilinen aydınlar var. Demagoji kolay ama gerçek olgularda gizlidir. Kötülüğü ve Erdoğan nefretini beyinlerinde sıradanlaştırmış olanlar bunu göremez.

Kaynak

Akşam 14.06.2014

 


Konu Cihannur tarafından (06-21-2014 Saat 14:27 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta