[SSS]

Kumar da alkolizm ve uyşturucu bağımlığı türünden bir bağımlılıktır. Ve bi iki tür bağımlılar da kendiliklerinden bundan kurtulamazlar. Ancak uzman hekim nezaretinde, hastahanede uzun süreli tedavi ile kurtulma şanslar vardır. Bu da ancak % 5-10 oranındadır. Her türlü bağımlılıkların biyolojik ve psikolojik olmak üzere iki etkeni vardır. Şimdi kumar bağımlılığının biyolojik etkeni üzerinde biraz duralım:

Bilim adamlarının kumarbazlar üzerinde yaptıkları araştırmalar NORADRENALİN adı verilen hormonun kumarbazlarda normal seviyenin altında bulunduğunu göstermiştir. Bu hormon, heyecan hallerinde artarak kalp atışlarını hızlandırır. Heyecan hali geçtikten sonra hormon normal seviyeye iner ve kalp atışları da normalleşir.
Kumar heyecanında durum farklıdır. Kumar heyecanı ile artan hormon, kumar heyecanından sonra düşmeye başlar. Fakat normal seviyede kalmaz, bu seviyenin altına düşer. İşte bu hormonun kumarbazlarda noksan seviyede bulunması, kumar bağımlılığının biyolojik sebebidir.

*** Bu sebepten kumarbaz oynamadan duramaz.
Bütün varlığını kumarda kaybeder.
Kumar oynamak için istediği parayı bulmak uğruna her türlü ahlak dışı suçları işlemekten kendini alamaz.
Çocukları ve aile fertleri tarafındaan dışlanırlar.Sonunda bunalıma girerek intihar ederler.
Bu sebepten kumarın girdiği aileler yıkılır.

NOT: Bu yazının hazırlanmasında Yeşilay tarafından hazırlanan konferans metninden yararlanılmıştır.