AK Gençliğin Buluşma Noktası

Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-12-2011, 18:38   #1
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart Kabiri aydınlatan bir nur: Teheccüd namazı
Abdullah bin Ömer (r.a.) gençlik yıllarında geceyi mescitte geçirir ve orada uyurdu. Bir gece rüyasında iki melek onu yakalayarak Cehenneme götürdüler. Cehennem kuyu duvarı gibi taşla örülmüş olarak görünüyordu. İki boynuz gibi iki yanı vardı. Burada kendilerini yakından tanıdığı kimseleri de görmüştü. O anda:
— Cehennemden Allah’a sığınırım, demeye başladı. O sırada yanına başka bir melek gelerek ona:
— Korkma, sen buraya atılmayacaksın. Senin için tasa ve endişe yoktur, dedi.
Abdullah bu rüyasını Resulüllahın (s.a.v.) hanımı olan ablası Hz. Hafsa’ya (r.a.) anlattı. Hafsa Validemiz de Resulüllaha (s.a.v.) aktarınca Efendimiz şöyle buyurdu:
— Abdullah ne iyi adamdır. Keşke gecenin bir kısmında kalkıp da ibadet etmeyi âdet edinseydi.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) burada kast ettiği ibadet teheccüd namazıydı. Abdullah b. Ömer bunu öğrenince gecenin pek azında uyuyup kalan zamanını ibadetle geçirmeye başlamıştı.
Ömrünün büyük bir kısmı mescitte, namazda ve secdede geçen İki Cihan Serveri (s.a.v.), geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Zaten ümmetine sünnet olan teheccüd namazı, Rabbimiz tarafından ona özel bir farz olarak emredilmişti:
“Gecenin bir kısmında sana mahsus bir nafile olan teheccüd namazı kılmak üzere uyan, böylece Rabbin seni övülmüş bir makam olan en büyük şefaat makamına ulaştırır.” (İsra Suresi: 79)
Peygamberimiz (s.a.v.) bu emri öylesine bir aşk ve şevkle yerine getiriyordu ki, onun namaza olan sevgisi, değerli hanımı Hz. Aişe Validemizi bile hayrete düşürüyordu. Onun anlattığına göre, Efendimiz (s.a.v.) bir gece namazında ayakta ve rükûda sakalı ıslanıncaya kadar ağlamıştı. Secdede de ağlamayı sürdürmüş, gözyaşıyla yer ıslanmıştı. Bu hâli gören Aişe Validemiz:
— Ya Resulellah, Allah sizin geçmiş ve gelecek günahlarınızı bağışladığı halde niçin ibadet konusunda kendini bu kadar zorluyorsun, diye sorunca şu cevabı almıştı:
— Ben Allah’ın bu mağfiretine karşı şükreden bir kul olmayayım mı?
Teheccüd nimetlere karşı büyük bir şükür, kabir ve Cehennem azabına karşı bir zırhtır. Gece namazı, Allah’ın sevgisini kazandırır, insanı faziletli kılar, manevî zevklerin kaynağıdır, acı ve felâketlerden korur, bedenin şifasıdır, ruhî ve kalbî terakkiye vesiledir. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, “kabir gecesinde ve berzah karanlığında ne kadar lüzumlu bir ışık”tır.

Cemil Tokpınar


 

Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım