Ön eleştiri yapmam gerekirse, AKP bu demokratikleşme paketinde yeni seçim barajını kendi hesabına göre yapmıştır.Maksat, daha fazla milletvekili çıkarmaktır.

AK PAKET







Gerisini buradan okuyunuz...

Erbakan'ın 1991'deki Seçim Barajı Konuşması

Demokratikleşme paketiyle gündeme gelen seçim barajı, Erbakan'ın 1991'de konuşması üzerinden sosyal medyada yeniden tartışılıyor..

T24'te yer alan habere göre; Türkiye demokratikleşme paketiyle birlikte yeniden gündeme gelen seçim barajının düşürülmesini konuşurken, Milli Görüş’ün hayatını kaybeden lideri Necmettin Erbakan’ın 1991 yılında TRT’de yayınlanan bir açık oturumda yaptığı seçim barajı konuşması, sosyal medyada günün konusu oldu.

Dönemin Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın 1991 yılında TRT’de yaptığı bir konuşma Ekşisözlük’te “Günün videosu” olarak yayınlandı. Video, kısa sürede sosyal medyada paylaşılmaya başlandı.

Tüm liderleri bir araya getiren açık oturum

1991 Türkiye Genel Seçimleri öncesinde, TRT1’de yayınlanan ve dönemin Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, Sosyaldemokrat Halkçı Parti lideri Erdal İnönü, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in katıldığı açık oturumda Erbakan’ın “seçim barajıyla” ilgili ifadeleri dikkat çekiyor.

Her gün Mason locası kuruyorsunuz

Açık oturumda, Türkiye’nin 1991 seçimlerine gittiği süreçte Başbakan olan Mesut Yılmaz’ın yaptığı konuşmanın ardından söz alan Erbakan, “En büyük kabahat ANAP’tadır. Şereften bahsediyor, hangi şeref. ANAP Seçim Kanunu’nu değiştirdi. Bütün antidemokratik tahkikatları yaptı. Bütün hileleri koyan bu ANAP’tır. Allah’ın büyüklüğüne bakın ki, kendi koydukları barajlarda kendileri boğuluyor. Çırpınıp duruyorlar. Kim hile yaptıysa, sonunda kendi yaptığı hileden kendisi perişan olmuştur. Siz her hafta 30 tane Rotary Kulübü, Mason locası kuruyorsunuz. İki insan birlikte dua ederse hapse giriyorsunuz. Hangi özgürlükten, hangi düşünce özgürlüğünden bahsediyorsunuz, nedir sizin şu haliniz” diye soruyor..

YouTube Video

KAYNAK

"Ne olur ne olmaz". hesabıyla bir genel seçim gelir de, o seçimde baraj yüzde 5'e inerse, 15-20 milletvekili sokabilirler Meclis'e... Bunu önlemek için dar bölge barajı getirmek istiyorlar.
Endişeleri bu ama, bu endişenin demokrasi inancıyla da, gerçekçilikle de ilgisi yoktur.

Bunları elbette yapabilirler. Yerel seçimlerin doğal sonuçlarını değiştirecek 'baraj' gibi bir önlem de yok. Olamaz da.O halde zarar bir yana, öyle bir sonuç, demokrasimizin normalleşmesi açısından çok daha faydalıdır. Farkına varmak gerekir ki, son sıralarda çektiğimiz sıkıntıların bir kısmı da, o temsil olanağını "yüzde 10" baraj yoluyla ortadan kaldırmak gerekiyor.Oysa onların konuşulacağı yer bellidir ki o da Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Herkes fikrini söyler. Fikirler çarpışır... Kimin neyi, niçin istediği belli olur. Sorunlara hep birlikte çözüm aranır. Neyin nasıl yapılacağı karara bağlanır. Yüzde 10'luk barajın kaldırılmasına, veya başka demokratik ülkelerdeki barajlar düzeyine indirilmesine itiraz edenlerin gerekçesi de yanlıştır.

O % 10 barajın kaldırılması, hem demokrasiye inanmanın gereğidir, hem de ülkemizin gerçeklerini gösterecektir.Madem çoğulcu ve ileri demokrasi oluşumuna katk ıda bulunacaksa seçim barajı en az % 5'e indirilmelidir.AKP'de asıl korku istikrarın elden gitmesidir.Demek ki "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü rafa kaldırılmak isteniyor.İleri demokrasi de bu şekil de yüksek baraj koymakla bir yere kadar varabilirler ancak,gün olur kendileri de o barajda boğulurlar.% 10 barajı yüksektir.Baraja kıl payı takılan bir parti ortalama 4 milyon oy almış demektir.Bu 4 milyon oy çöpe gittiği gibi mecliste de temsil edilemezler.İşte bu adaletsizliktir.

Baraj oranı, ülkenin seçmen kimliği bazında doğru belirlenmeyen ülkelerde yönetimi, monarşinin bir dalı olan otokratik bir kimlikle karşımıza çıkarabilir. Örneğin, yüksek seçim barajları halkın oylarının mecliste temsilini azaltır, buna paralel olarak demokrasi zayıflar. Yani her seçimlerde baraja takılan bir çok partinin oyları boşa gitmiş olur.

Hal böyle olunca Türkiye’de birçok partinin meclise girmesi hayal. Peki diğer ülkelerde durum nedir?Diğer bazı ülkelere bir göz atalım bakalım.orada baraj yok, çoğunluk sistemi var.Diğer ülkeler tamamına yakını çok düşük baraj sistemi var İşte bunun isbatı...


İngiltere: Baraj yok, çoğunluk sistemi var.



Belarus: Baraj yok, çoğunluk sistemi var.



Fransa: Baraj yok, çoğunluk sistemi var.


Portekiz: %0


Malta:%0



Lüksemburg: %0



Bosna Hersek: %0



Makedonya: %0



İrlanda: %0



Finlandiya: %0



İsviçre: %0


(DEVAM EDİYORUZ)

Hollanda: %0.67


Danimarka: %2


İsrail %2


Filipinler: %2


Evet daha başka ülkelerde var. Resimli ama bundan sonrasına gerek görmüyorum..

SEÇİM BARAJLARINA DEVAM EDİYORUM

Arnavutluk:%2.5

İspanya:%3

Arjantin: %3


Yunanistan: %3


Montenegro: %3


Ukrayna: %3


Avusturya: %4


Bulgaristan: %4


Norveç: %4


Slovenya: %4


İsveç: %4 (kendi bölgesinde %12 alırsa ülke barajı uygulanmaz.)


Belçika: %5


Hırvatistan: %5


Çek Cumhuriyeti: %5


Almanya: %5 (ya da yerel bölgede 3 koltuk)


Macaristan: %5


İzlanda: %5


İtalya: %5


Letonya: %5


KKTC: %5


Litvanya: %5
l

Polonya: %5


Romanya: %5


Gürcistan: %5


Sırbistan: %5


Slovakya: %5


Moldova: %5

Rusya: %7


Lihtenştayn: %8


Vee, Türkiye: %10 (Bağımsız adaylara baraj bulunmuyor)




ŞİMDİ SİZLERE SORUYORUM.BU YABANCI ÜLKELERDE % 0 İle % 5 ARASINDA SEÇİM BARAJI VARKEN NEDEN BİZİM ÜLKEDE BUNLAR GİBİ ADİL OLUNMUYOR.DEMEK Kİ BİİZM ÜLKEDE HENÜZ DEMOKRASİ RAYINA OTURMAMIŞ.ÇOK GERİLERDE KALMIŞIZ.BÜTÜN MAKSATLAR BAŞKA MENFİ HEEDEFLERE YÖNELDİĞİNDEN BU YÜZDEN SIKINTI BURADA YATMAKTADIR.HER ZAMAN DEDİĞİM GİBİ EN ADİL SEÇİM YUKARIDA Kİ ÜLKELERDE Kİ GİBİ OLMALIDIR.BUN AŞİMDİ İTİRAZI OLAN VAR MIDIR?

Mason localarını bizmi koruyoruz? Yahudi dinine mensup gazete İstihbarat daire başkanının öldürülmesini diliyor bizde masonmu barındırıyoruz, bumu olay yani herşey,tamamen,hepsi birden?