AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-29-2008, 11:45   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart 1 Mayıs inatlaşmasını aşma formülü
Türkiye'nin hızla gergin bir ortama sürüklendiğinin herkes farkında.

Hayır. Ergenekon ve kapatma davaları ile başlayan ve AK Parti’yi sarsan gelişmelerden söz etmiyorum. Onların oluşturduğu gerginlik biraz daha üst perdede ve psikolojik anlamda.

Günlük hayatta yaşayacağımız bir gerginliği anlatmaya çalışıyorum. Asayişsiz bir ortama sürüklendiğimizi söylemeye çalışıyorum.

Türkiye her yıl 1 Mayıs öncesi bu sancıyı çekiyor. İşçiler, “1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlayacağız” diyor. Kanlı 1977 kutlamalarından bu yana hükümet edenler, “Hayır kutlayamazsın” diyor.

Hükümet edenler sadece bu kadarını da söylemiyor. 1 Mayıs 1977’de yaşanan kanlı olayların tek sorumlusunun işçiler olduğunu dile getiren açıklamalar yapmaya kalkıyorlar. "Güvenlik" kavramının ardına saklanıyor.

İşte bu tür açıklamalar da her defasında ortamı daha fazla germeye çalışıyor. İşçi tarafı, 1977’de yaşanan kanlı olayların “derin bir provokasyon” olduğunu anlatmaya çalışıyor, hükümetler faturayı işçiye kesmeye devam ediyor.

Bu kısır döngü sürüp giriyor.

Bu yıl 1 Mayıs öncesinde yine benzeri durum yaşıyoruz. 1 Mayıs 2007 gibi, 1 Mayıs 2005 gibi, 1 Mayıs 1997 gibi…

Bu yılların nisan ayı gazetelerini karıştırın, aynı basma kalıp tartışmaların Türkiye gündemini doldurduğunu göreceksiniz.

Bu yıl hükümet, arkasında daha çok halk desteği olmasına rağmen, yüzde 35 oy alan ve 2007 yılı Mayıs ayındaki görev süresinin 5 yılına girmiş hükümet kadar güçlü değil. Bu tespite hükümet edenler karşı çıksa da maalesef tablo farklı değil.

Bu sene hükümet çok akıllı bir adım attı. 1 Mayıs’ı “Emek ve Dayanışma Günü” ilan etti. Üstelik bunu çıkardığı kanun ile yaptı. Türkiye tarihinde ilk kez 1 Mayıs, emekçiler için bayram ilan edildi. Tatil ilan edilmedi ise de atılmış olan adım gerçekten çok büyük bir başarı.

Unutmayın 1 Mayıs’ın resmi tatil olduğu dönemlerde bayramın adı “Emek ve Dayanışma Günü” değildi. “1 Mayıs Bahar Bayramı” idi. İşçi Bayramı da bu kavramın arkasına sığındırılmıştı.

***

Şimdi ilk kez bu kadar ciddi bir adımı atmayı başarmış olan hükümetin, bir adım daha atması gerekiyor. 1 Mayıs’ın emekçi örgütlerinin talepleri doğrultusunda Taksim Meydanı’nda kutlanmasına izin vermeli.

Sporda uluslararası bir başarının kazanılması ardından Taksim’de kutlama yapılabiliyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları’nın kutlamalarına, konserlerin yapılmasına izin veriliyor. Ama sıra emekçilerin kutlamasına gelince Taksim Meydanı kapı-duvar oluyor.

Kimse “asayiş” kelimesinin arkasına saklanmasın. Purovokasyon yapmak isteyen örgütler, öteki etkinliklerde yapamaz mı? Olay çıkarmak için, öyle masum görünüşlü, herkesin çoluk çocuğuyla katıldığı etkinlikler daha verimli ortamlar değil midir?

O halde atılması gereken çok net bir adım var.

Hükümet Taksim Meydanı’nı emekçilere açmak durumundadır. Bunun başka yolu yok. Kimseyi Taksim Meydanı’na sokmayacağız diye 3 koldan gelmek isteyen emekçilere karşı “savaşacak” güvenlik kuvveti yerine, aynı güvenlik görevlilerini “asayiş”i sağlayacak bir şekilde konumlandırmalı.

Bu tavır Türkiye için çok daha hayırlı bir tavır olacak.

Ama şöyle bir formül geliştirmek en doğrusu. Emekçi tarafı da hükümet tarafı da bir adım geri atmalı.

Hükümet, gelecek yıldan itibaren Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına açtığını bugünden duyurmalı. Emekçiler de bu yıl “yapacağız” diye diretmekten vazgeçmeli.

Hükümet, böylece iki gün içinde asayiş konusunda gerekli hazırlıkları yapamayacağı mazeretini gidermiş olur. Emekçiler de bu yıl belirlenen alanlarda kutlamaları gerçekleştirir, gelecek seneye de daha görkemli bir kutlamaya hazırlanır.

21 Mart Nevruz etkinlikleri yıllarca Türkiye’de yasaklandı. Sonra dönemin hükümeti bir karar aldı ve bir anda devlet adamlarının katıldığı bir maskaralığa döndü. (Niye “maskaralık” derseniz o ayrı bir konu. Şu kadarını belirtmeme izin verin. Grand tuvalet giyinmiş koca koca adamların, yıllarca karşı koydukları bir etkinliğe, ateşten atlamak gibi bir katkıda bulunması bana öyle geliyor. Siz katılmıyor olabilirsiniz)

Böylece gelecek yıldan itibaren 1 Mayıs, bütün emekçilerin katılımı ile yapılan bir şölene döner. Bu öneriye emekçi kesimi karşı çıkmamalı. Bir yıl dediğiniz süre bir çırpıda gelip geçer. Baksanıza Taksim Meydanı’nın kapanmasına neden olan kanlı olayların üzerinden 31 yıl geçti.


Ünal TANIK
[email protected]

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi