10 Ceylan toprağa düştü, ceza alan yok - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

10-10-2010, 21:35

Koyun otlatırken bulduğu bombaatar mühimmatının patlaması sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un ardından 10 çocuk daha benzer şekilde öldü. Ancak bu çocukların ölümleriyle ilgili herşey belirsiz halde.

Emine Dolmacı'nın haberi

Diyarbakır'ın Lice ilçesi Şenlik köyündeki mezrasında koyunlarını otlatırken bulduğu bombaatar mühimmatının patlaması sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Bu süreçte şüphelilerin ifadesi alınmadı ve sanıklar mahkeme önüne çıkmadı. Ancak bu konudaki tek örnek Ceylan'la sınırlı değil. Ceylan'ın ölüm tarihi olan 28 Eylül 2009'dan bugüne kadar geçen sürede 10 çocuk daha benzer şekilde hayatını kaybetti.

Bu çocukların ölümünün soruşturulması için bir dosya açılırken, hiçbirinde kayda değer bir ilerleme gösterilemedi. Faillerin ortaya çıkarılmasını isteyen 'Bir Göz De Sen Ol İnisiyatifi'nin verilerine göre, Türkiye'de 1989 yılından bugüne kadar 352 çocuk çatışmalarda öldürüldü veya şüpheli bir şekilde hayata veda etti.

Ceylan'dan hemen sonra, 19 Ekim 2009 tarihinde 18 aylık bebek Mehmet Uytun, annesinin kucağındayken evin penceresinden gelen bir gaz bombasının başına isabet etmesiyle ağır yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan bebek kurtarılamadı. 14 yaşındaki Mehmet Nuri Tançoban 31 Mart 2010'da Van'ın Çaldıran ilçesinde hayatını kaybetti.

İran sınırına 2 kilometre mesafede Hangedik köyü yakınlarında kırsalda ölü olarak bulunan Tançoban'la ilgili Jandarma bir rapor yayınladı. Mehmet Nuri'nin İran'dan Türkiye topraklarına kaçakçılık maksadıyla gelen bir kişi zannedildiği ve aralarında yaşanan boğuşma sırasında askerin silahının patlaması sonucu öldüğü belirtildi. Çocukların ölüm şekillerinin birbirine benzemesi, askeri kışlalara ve sınırlara yakın yerlerde öldürülmeleri de dikkat çekiyor.

13 yaşındaki Oğuzcan Akyürek, Van Özalp'ta bulunan Mustafa Muğlalı Kışlası yakınlarında bir cismin patlaması üzerine hayatını kaybetti. 5 çocuk da bu olayda yaralandı. Bir şüpheli vaka da 16 yaşındaki Canan Saldık'ın ölümü. Van Hacıbekir Kışlası yanında ailesiyle birlikte piknik yapan Canan, kafasına isabet eden bir kurşunla hayata veda etti. Ailesi kurşunun kışladan geldiğini iddia etti. Bunlarla birlikte, İbrahim Atalay (17) Van'da, Fırat Basan (14) ve Diren Basan (10) Şırnak'ta, Ferhat Taruk (17) ve Çekdar Kınay (17) Diyarbakır'da, Enver Turan (15) Hakkâri Yüksekova'da hayatını kaybetti.

Bir Göz de Sen Ol İnisiyatifi'nden Sezai Temelli, birkaç yargılama dışında yasal sürecin işletilmediğini söylüyor. Yasal sürecin işlediği davalarda da katillerin ya ceza almadan ya da komik cezalarla kurtulduğunu belirten Temelli, katillerin mutlaka hesap vermesi gerektiğini vurguluyor. İHD Van Şube Sekreteri Sami Görenbağ da soruşturmaların genellikle rafa kalktığını anlatıyor. Görenbağ, "En dikkat çekici nokta ise bu davalara gizlilik kararı konulması. Orduyu yıprattığı düşüncesiyle davalar savcılık talimatıyla gizli hale getiriliyor. Ben bu gizlilik kararının manipülasyon anlamına geldiğini düşünüyorum." diye konuşuyor.

ZAMAN

10-10-2010, 21:49

Avatarımdakide katledilen çocuklardan biri olan uğur kaymaz !
Asker kurşunuyla babasıyla birlikte katledildi ...

**merve** · 10-11-2010, 02:47

E ne olcak peki
Öldüler Allah rahmet etsin deyip geçiyor muyuz

10-11-2010, 02:48

o kadar işte merve...

**Beylerbeyi** · 10-11-2010, 03:30

genelde askerler bazen de polisler yüzlerce Kürt çocuğunu, gencini, yaşlısını hiç yoktan katletti.

Furkanın avatarında yer alan Uğur Kaymaz sadece 12 yaşındaydı.. vücuduna 7, kafasına 6 kurşun sıkılarak katledildi.

Uğur'u canice katleden insanlıktan nasibini alamamış 4 polise ne ceza verildi dersiniz? koca hiç hiç. 4 poliste beraat etti. Beraat etmelerinde “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunması yeterli oldu.

yeni şafakta konuyla ilgili şöyle bir haber verilmişti:

12 yaşa 13 kurşun
12 celsede beraat
Kızıltepe’de babasıyla birlikte 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’n katil zanlısı polisler kamuoyunun ağır ceza beklentilerinin tam aksine, uzun mahkeme sürecinin ardından “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunmasıyla beraat etti.

Bu beraat çok tartışılır

Kamuoyunda ‘Kızıltepe davası’ olarak bilinen, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlunu terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memurunun yargılandığı dava beraatle sonuçlandı

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz’ı terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memuru beraat etti. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nden güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakledilen ve kamuoyunda “Kızıltepe davası” olarak bilinen davanın son duruşması dün Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 21 aydır devam eden davanın 12. son duruşmasına, sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıksöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz, maktulün kardeşleri Reşat Kaymaz ve Murat Kaymaz ile avukatları katıldı.

ADALET YERİNİ BULDU

Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddettiler. Savcı Ahmet Meriç, esas hakkındaki mütaalasında, sanıkların meşru müdafaa ve savunma sınırları içerisinde hareket ettiğini belirterek, beraatlerini istedi. Mahkeme, sanıkların beraatine karar verdi. Karar, polis memurları ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı. Beraat eden 4 polis memurunun avukatlarından Veysel Güler, “Adalet yerini buldu, sanıkların yaşadıkları psikolojik rahatsızlık ve gerginlik yanlarına kar olarak kaldı” dedi.

‘TEMYİZE GİDECEĞİZ’

Beraat kararı üzerine müdahil avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunacaklarını açıkladı. Ölen Ahmet Kaymaz’ın kardeşi Murat Kaymaz ise, “Kararı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bizim için çok üzücü bir karar. Ama bu dava burada, Eskişehir’de bitmeyecek. Biz gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz. Gerekirse Kuzey Kutbu’na kadar gideceğiz. Kararı protesto ediyoruz” diye konuştu. Duruşma sebebiyle sabah saatlerinde Eskişehir genelinde bine yakın polis memuru geniş güvenlik tedbirleri aldı. Adliye çevresinde oluşturulan arama noktalarında ise, vatandaşlar tek tek üst aramasından geçirildi.

Yani Safak

**Beylerbeyi** · 10-11-2010, 03:30

genelde askerler bazen de polisler yüzlerce Kürt çocuğunu, gencini, yaşlısını hiç yoktan katletti.

Furkanın avatarında yer alan Uğur Kaymaz sadece 12 yaşındaydı.. vücuduna 7, kafasına 6 kurşun sıkılarak katledildi.

Uğur'u canice katleden insanlıktan nasibini alamamış 4 polise ne ceza verildi dersiniz? koca hiç hiç. 4 poliste beraat etti. Beraat etmelerinde “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunması yeterli oldu.

yeni şafakta konuyla ilgili şöyle bir haber verilmişti:

12 yaşa 13 kurşun
12 celsede beraat
Kızıltepe’de babasıyla birlikte 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’n katil zanlısı polisler kamuoyunun ağır ceza beklentilerinin tam aksine, uzun mahkeme sürecinin ardından “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunmasıyla beraat etti.

Bu beraat çok tartışılır

Kamuoyunda ‘Kızıltepe davası’ olarak bilinen, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlunu terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memurunun yargılandığı dava beraatle sonuçlandı

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz’ı terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memuru beraat etti. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nden güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakledilen ve kamuoyunda “Kızıltepe davası” olarak bilinen davanın son duruşması dün Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 21 aydır devam eden davanın 12. son duruşmasına, sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıksöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz, maktulün kardeşleri Reşat Kaymaz ve Murat Kaymaz ile avukatları katıldı.

ADALET YERİNİ BULDU

Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddettiler. Savcı Ahmet Meriç, esas hakkındaki mütaalasında, sanıkların meşru müdafaa ve savunma sınırları içerisinde hareket ettiğini belirterek, beraatlerini istedi. Mahkeme, sanıkların beraatine karar verdi. Karar, polis memurları ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı. Beraat eden 4 polis memurunun avukatlarından Veysel Güler, “Adalet yerini buldu, sanıkların yaşadıkları psikolojik rahatsızlık ve gerginlik yanlarına kar olarak kaldı” dedi.

‘TEMYİZE GİDECEĞİZ’

Beraat kararı üzerine müdahil avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunacaklarını açıkladı. Ölen Ahmet Kaymaz’ın kardeşi Murat Kaymaz ise, “Kararı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bizim için çok üzücü bir karar. Ama bu dava burada, Eskişehir’de bitmeyecek. Biz gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz. Gerekirse Kuzey Kutbu’na kadar gideceğiz. Kararı protesto ediyoruz” diye konuştu. Duruşma sebebiyle sabah saatlerinde Eskişehir genelinde bine yakın polis memuru geniş güvenlik tedbirleri aldı. Adliye çevresinde oluşturulan arama noktalarında ise, vatandaşlar tek tek üst aramasından geçirildi.

Yani Safak

**ALmi´** · 10-11-2010, 19:14

O forumda Türk milliyetçiliği yapan arkadaşların yorumlarını birde bu konuda alalım.

**merve** · 10-12-2010, 02:00

Bu duruma el atmalıyız Hiçbir şey yapamaz mıyız

**ALmi´** · 10-12-2010, 17:25

Israrla bu konuda forumun mümkünse tamamının yorumunu rica ediyorum.

10-12-2010, 17:30

Benim yorumum ortadadır...
Bu bir cinayettir...
Devlet genelkurmayından bunun hesabını sormalıdır...

10-10-2010, 21:35	#1
Kullanıcı Adı İntifada	10 Ceylan toprağa düştü, ceza alan yok Koyun otlatırken bulduğu bombaatar mühimmatının patlaması sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un ardından 10 çocuk daha benzer şekilde öldü. Ancak bu çocukların ölümleriyle ilgili herşey belirsiz halde. Emine Dolmacı'nın haberi Diyarbakır'ın Lice ilçesi Şenlik köyündeki mezrasında koyunlarını otlatırken bulduğu bombaatar mühimmatının patlaması sonucu hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Bu süreçte şüphelilerin ifadesi alınmadı ve sanıklar mahkeme önüne çıkmadı. Ancak bu konudaki tek örnek Ceylan'la sınırlı değil. Ceylan'ın ölüm tarihi olan 28 Eylül 2009'dan bugüne kadar geçen sürede 10 çocuk daha benzer şekilde hayatını kaybetti. Bu çocukların ölümünün soruşturulması için bir dosya açılırken, hiçbirinde kayda değer bir ilerleme gösterilemedi. Faillerin ortaya çıkarılmasını isteyen 'Bir Göz De Sen Ol İnisiyatifi'nin verilerine göre, Türkiye'de 1989 yılından bugüne kadar 352 çocuk çatışmalarda öldürüldü veya şüpheli bir şekilde hayata veda etti. Ceylan'dan hemen sonra, 19 Ekim 2009 tarihinde 18 aylık bebek Mehmet Uytun, annesinin kucağındayken evin penceresinden gelen bir gaz bombasının başına isabet etmesiyle ağır yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan bebek kurtarılamadı. 14 yaşındaki Mehmet Nuri Tançoban 31 Mart 2010'da Van'ın Çaldıran ilçesinde hayatını kaybetti. İran sınırına 2 kilometre mesafede Hangedik köyü yakınlarında kırsalda ölü olarak bulunan Tançoban'la ilgili Jandarma bir rapor yayınladı. Mehmet Nuri'nin İran'dan Türkiye topraklarına kaçakçılık maksadıyla gelen bir kişi zannedildiği ve aralarında yaşanan boğuşma sırasında askerin silahının patlaması sonucu öldüğü belirtildi. Çocukların ölüm şekillerinin birbirine benzemesi, askeri kışlalara ve sınırlara yakın yerlerde öldürülmeleri de dikkat çekiyor. 13 yaşındaki Oğuzcan Akyürek, Van Özalp'ta bulunan Mustafa Muğlalı Kışlası yakınlarında bir cismin patlaması üzerine hayatını kaybetti. 5 çocuk da bu olayda yaralandı. Bir şüpheli vaka da 16 yaşındaki Canan Saldık'ın ölümü. Van Hacıbekir Kışlası yanında ailesiyle birlikte piknik yapan Canan, kafasına isabet eden bir kurşunla hayata veda etti. Ailesi kurşunun kışladan geldiğini iddia etti. Bunlarla birlikte, İbrahim Atalay (17) Van'da, Fırat Basan (14) ve Diren Basan (10) Şırnak'ta, Ferhat Taruk (17) ve Çekdar Kınay (17) Diyarbakır'da, Enver Turan (15) Hakkâri Yüksekova'da hayatını kaybetti. Bir Göz de Sen Ol İnisiyatifi'nden Sezai Temelli, birkaç yargılama dışında yasal sürecin işletilmediğini söylüyor. Yasal sürecin işlediği davalarda da katillerin ya ceza almadan ya da komik cezalarla kurtulduğunu belirten Temelli, katillerin mutlaka hesap vermesi gerektiğini vurguluyor. İHD Van Şube Sekreteri Sami Görenbağ da soruşturmaların genellikle rafa kalktığını anlatıyor. Görenbağ, "En dikkat çekici nokta ise bu davalara gizlilik kararı konulması. Orduyu yıprattığı düşüncesiyle davalar savcılık talimatıyla gizli hale getiriliyor. Ben bu gizlilik kararının manipülasyon anlamına geldiğini düşünüyorum." diye konuşuyor. ZAMAN

10-10-2010, 21:49	#2
Kullanıcı Adı Özgür Çağrı	Avatarımdakide katledilen çocuklardan biri olan uğur kaymaz ! Asker kurşunuyla babasıyla birlikte katledildi ...

10-11-2010, 02:47	#3
Kullanıcı Adı merve	E ne olcak peki Öldüler Allah rahmet etsin deyip geçiyor muyuz

10-11-2010, 02:48	#4
Kullanıcı Adı İntifada	o kadar işte merve...

10-11-2010, 03:30	#5
Kullanıcı Adı Beylerbeyi	genelde askerler bazen de polisler yüzlerce Kürt çocuğunu, gencini, yaşlısını hiç yoktan katletti. Furkanın avatarında yer alan Uğur Kaymaz sadece 12 yaşındaydı.. vücuduna 7, kafasına 6 kurşun sıkılarak katledildi. Uğur'u canice katleden insanlıktan nasibini alamamış 4 polise ne ceza verildi dersiniz? koca hiç hiç. 4 poliste beraat etti. Beraat etmelerinde “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunması yeterli oldu. yeni şafakta konuyla ilgili şöyle bir haber verilmişti: 12 yaşa 13 kurşun 12 celsede beraat Kızıltepe’de babasıyla birlikte 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’n katil zanlısı polisler kamuoyunun ağır ceza beklentilerinin tam aksine, uzun mahkeme sürecinin ardından “çocuk değildi, bıyıkları terlemişti” savunmasıyla beraat etti. Bu beraat çok tartışılır Kamuoyunda ‘Kızıltepe davası’ olarak bilinen, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlunu terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memurunun yargılandığı dava beraatle sonuçlandı Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz’ı terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memuru beraat etti. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nden güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakledilen ve kamuoyunda “Kızıltepe davası” olarak bilinen davanın son duruşması dün Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 21 aydır devam eden davanın 12. son duruşmasına, sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıksöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz, maktulün kardeşleri Reşat Kaymaz ve Murat Kaymaz ile avukatları katıldı. ADALET YERİNİ BULDU Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddettiler. Savcı Ahmet Meriç, esas hakkındaki mütaalasında, sanıkların meşru müdafaa ve savunma sınırları içerisinde hareket ettiğini belirterek, beraatlerini istedi. Mahkeme, sanıkların beraatine karar verdi. Karar, polis memurları ve yakınları tarafından sevinçle karşılandı. Beraat eden 4 polis memurunun avukatlarından Veysel Güler, “Adalet yerini buldu, sanıkların yaşadıkları psikolojik rahatsızlık ve gerginlik yanlarına kar olarak kaldı” dedi. ‘TEMYİZE GİDECEĞİZ’ Beraat kararı üzerine müdahil avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunacaklarını açıkladı. Ölen Ahmet Kaymaz’ın kardeşi Murat Kaymaz ise, “Kararı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bizim için çok üzücü bir karar. Ama bu dava burada, Eskişehir’de bitmeyecek. Biz gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz. Gerekirse Kuzey Kutbu’na kadar gideceğiz. Kararı protesto ediyoruz” diye konuştu. Duruşma sebebiyle sabah saatlerinde Eskişehir genelinde bine yakın polis memuru geniş güvenlik tedbirleri aldı. Adliye çevresinde oluşturulan arama noktalarında ise, vatandaşlar tek tek üst aramasından geçirildi. Yani Safak

10-11-2010, 19:14	#7
Kullanıcı Adı ALmi´	O forumda Türk milliyetçiliği yapan arkadaşların yorumlarını birde bu konuda alalım.

10-12-2010, 02:00	#8
Kullanıcı Adı merve	Bu duruma el atmalıyız Hiçbir şey yapamaz mıyız

10-12-2010, 17:25	#9
Kullanıcı Adı ALmi´	Israrla bu konuda forumun mümkünse tamamının yorumunu rica ediyorum.

10-12-2010, 17:30	#10
Kullanıcı Adı İntifada	Benim yorumum ortadadır... Bu bir cinayettir... Devlet genelkurmayından bunun hesabını sormalıdır...

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)