AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-10-2010, 22:33   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart 10 Teşrinisâni / Engin Ardıç
Bulursanız eski gazeteleri karıştırmayı sever misiniz, onların sararmış ve pıyrım pıyrım sayfalarını?
Atatürk'ün ölüm haberini "sıcağı sıcağına" izlemek, yorumları ve tabii ağıtları görmek için sahaflara gidip hiç boşuna 10 Kasım tarihli (daha doğrusu 11 Kasım tarihli, ertesi günkü) gazeteleri aramayınız.
Öyle bir tarih yoktur.
Bulursanız, o günün "10 Teşrinisâni" olduğunu göreceksiniz.
Atatürk'ü 10 Kasım'da değil, 10 Teşrinisâni'de kaybettik.
Kimi gazetelerde bu tarihin "10 İkinciteşrin" şeklinde atıldığını da göreceksiniz, bu şekilde "sadeleştirmeye" çalışıyorlardı... "Kasım" ismi, taa 1945 yılında icat edilmiştir!

Atatürk'ün ölümünden yedi yıl sonra.
Bizim "Ekim" diye bildiğimiz aya o tarihe kadar "Teşrin-i evvel", Kasım'a "Teşrin-i sâni", Aralık'a "Kânun-u evvel", Ocak ayına da "Kânun-u sâni" denirdi.
Birtakım "Türkçeleştirme" girişimleri yok değildi, bu aylara "ilk" ya da "birinci", "son" ya da "ikinci" ekleri uygun görülmüş, ayların isimleri "İlkteşrin", "Sonkânun" gibi şeylere dönüşmüştü.

Ama bu gene de yeterli bulunmamıştı. "Radikal" bir değişikliğe gidildi.
"Ay devrimi" tuttu, tıpkı Latin alfabesi gibi. Bugün en yaşlı vatandaşımız bile eski isimleri kullanmaz, hatırlatılmadıkça da hatırlamaz.
Fakat niçin bu kadar beklenildi acaba?
Ekinlerin ekildiği aya Ekim (sahi ekinler ekimde mi ekilir?), ocakların yandığı aya Ocak dediler (sanki yılbaşına kadar herkes denize giriyordu), arada kalan aya da hiçbir isim uyduramadıkları için Aralık deyip çıktılar. (Kasım mis gibi Arapça kökenlidir oysa.) Aslında bütün ayların isimlerini değiştirmeyi düşündüler.

Buldukları isimleri de size sıralayayım:
"Ocak, Gücük, Yelin, Açaray, Gülay, Bozaran, Biçim, Derim, Verim, Ekim, Kasım, Aralık!"
Dördü kabul gördü, ötekiler tutmadı. "Osmanlıca kokan" isimleri değiştirdiler, putperest tanrılarının adlarını taşıyan Mart ve Temmuz aylarına, bir Roma İmparatoru'nun adını taşıyan Ağustos ayına dokunmadılar.
Tuhaftır, haftanın günlerinin Farsça sayı saymaya dayalı isimlerine de ilişmediler (cihar, penç, cihar-ı şenbe, penc-ü şenbe, çarşamba, perşembe.) Aslında pek devrimci bir yaklaşımdı bu, Fransız Devrimi'nde kabul edilen "cumhuriyet takviminin" Fructidor, Thermidor, Germinal, Prairial, Ventose, Pluviose ayları falan gibi...
Neyse ki "milat" olarak 1923 yılını düşünmediler, Fransız cumhuriyetçilerinin 1792'yi sıfır yılı almaları gibi. O kadarına cesaret edemediler.

Fakat bu devrim niçin daha önce değil de taa 1945 yılında?
Niçin Atatürk kalkışmamış böyle bir işe de İnönü kalkışmış?
1932 yılında meclisi kamutay, mebusu saylav yapmayı bilenler, niçin aylara ancak 1945'te el atabilmişler? (Ayrıca, "gerici ve karşıdevrimci Demokrat Parti" iktidara geldiğinde Arapça ezana dönmüş ama eski ay isimlerine niçin geri dönmemiş?)
İsterseniz soruyu daha "kapsamlı ve temelli" soralım:
Devrimler niçin bölük pörçük ve zamana yayılarak yapılmıştır?
Niçin alfabe için beş yıl, soyadı için on bir yıl beklenmiştir?
Karşı çıkacak bir odak, bir güç, bir muhalefet mi bırakılmıştı ortada? Neden çekiniliyordu?
"Alıştıra alıştıra" mı yapılıyordu?
Öyleyse yazı devrimi için neden üç ay gibi çok çok kısa bir geçiş süresi verildi?
Yoksa ortada somut ve belirgin bir "plan ve program" yoktu da, devrimler keyfe keder ve "akla geldikçe" mi yapılıyordu?
Yoksa çok partili sistem için yirmi yıl beklendiği iddiası da bir yanılgı mı? Bazı ahmak yalancıların ileri sürdükleri gibi "çok partili düzene geçmek için otuzlu yıllarda bütün hazırlıklar yapılmış" falan değildi de, şartlar mı zorladı?
Savaşı Almanya kazansaydı Milli Şef İnönü çok partili sisteme geçmek zorunda kalacak mıydı, ister ocak ayında ister gücük ayında?


Engin Ardıç
Sabah

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-10-2010, 22:40   #2
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
bu adam nerde ne yazacagini cok iyi biliyor....
sirf Engin Arric ve Emre Akoz icin sabah gazetesini aliyorum...
tabi birde bulmaca(:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 22:43   #3
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Gazeteyi ikisi ayakta tutuyor zaten
Ben de onlar için alıyorum.
Gerçi yolculuk yaparken alıyorum daha çok netten bakıyorum desem yala nolmaz :p
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2010, 22:48   #4
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
birde gunaydin eki var reyiz(:
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi