REZİLLİK 1

3 PIRLANTA GİBİ MÜHENDİSİ ÖLDÜRENLER SERBEST

3 genç mühendisin bıçaklanarak öldürülmesi olayıyla ilgili 4 ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iki sevgili, CMK'nın 102. maddesindeki değişiklik sayesinde özgürlüğüne kavuştu.

Güncelleme:08 Ocak 2011 15:06 Cezaevinde evlenen iki sevgili, 9 yıldır yargılanıyordu. Olaya karıştığı iddiasıyla 3 ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan diğer sanık ise tutukluluk süresi dolmadığı için tahliye olamadı.
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 3 kişiyi öldürmek suçundan haklarında toplam 2 ayrı ağırlaştırılmış müebbet, 24'er yıl hapis ve 1'er yıl 6'şar ay geceli gündüzlü hücre hapsine çarptırılan Adem G. (37) ve sevgilisi Figen Y.'nin (28) yüzü, CMK'nın 102. maddesindeki değişiklik sayesinde güldü. Haklarında verilen hapis cezası 9 yıldır kesinleşmeyen ve cezaevinde kıyılan nikahla evlenen iki sevgilisinin, tutuklu bulundukları cezaevinden tahliyesine karar verildi.

9 yıl önce Gümüşçeken Caddesi ile Eski Yalova Yolu'nda bıçaklanarak öldürülen mühendisler Efkan Açıcı, Lütfullah Erdin ve Bülent Kepçeli'nin katil zanlısı oldukları iddia edilen 3 sanık, 3 ay önce Yargıtay'ın haklarında verilen hapis cezasını bozması üzerine hakim karşısına çıkmıştı. Yerel mahkeme son kararında; iki sevgiliyi Bülent Kepçeli ve Efkan Açıcı'ya yönelik kasten öldürme eyleminden dolayı 2 ayrı ağırlaştırılmış müebbet Lütfullah Erdin'in öldürülmesiyle ilgili ise 24'er yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Ayrıca Adem G. ve Figen Y.'ye 1'er yıl 6'şar ay, Şahin K.'ye ise 2 yıl geceli gündüzlü hücre hapsi verilmişti.

3 ayrı mühendisin öldürülmesiyle ilgili 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan diğer sanık Şahin K. ise 5 yıllık tutukluluk süresi dolmadığı için yasa değişikliğinden yararlanamadığı öğrenildi.

Yerel mahkemenin kararının temyizinin ardından sanıkların dosyası Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından değerlendiriliyordu.


KAYNAK



REZİLLİK 2

HİZBULLAHA TAHLİYE

TUTUKLULUK süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 102. Maddesi’nin 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlülüğe girmesinin ardından Hizbullah terör örgütünün liderlerinden olduğu iddiasıyla yargılanan Hacı İnan ile birlikte 8 sanık tahliye edildi. Dün serbest bırakılan Hizbullahçılar büyük bir coşkuyla karşılanmışrı.

2000 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan sanıklar İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 yıldır tutuklu yargılanıyor. Örgütün askeri kanat sorumlusu olduğu belirtilen Hacı İnan ile Abdulsettar Yıldızbakan, Selahattin Alkan, İlyas Kutulman, Burhan Ekineker, Mehmet Bayram Eren, Emin Ekici ve İbrahim Evliyaoğlu tahliye edildi.

YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI KONULDU

Yurtdışına çıkış yasağı konulan sanıkların adli kontrol çerçevesinde her hafta pazartesi günü bağlı bulundukları polis ya da jandarma karakoluna imza vermelerine de karar verildi.

DOSYADA TEK TUTUKLU SANIK KALDI

Aynı dosyada tutuklu bir sanık kaldı. Cevat Işıklı 2003 yılında tutuklandığı için 10 yıllık süreyi doldurmadığı gerekçesiyle tahliye edilmedi. Bu karar ile 26 sanıklı dosyada bir tutuklu sanık kaldı.



İDDİANAME

Birleştirilen davaların iddianamelerinde, terör örgütü Hizbullah’ın sözde askeri kanat sorumlusu Hacı İnan’ın, örgütün sözde İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman ve 10 kişinin cesedinin çıkarıldığı Üsküdar’daki evin kiracısı Cevat Işıklı’nın da aralarında yer aldığı 10 sanığın, "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. İddianamelerde, diğer 16 sanığın da "Yasadışı örgüt üyesi olmak" ve "Yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek" suçlarından 4.5 ila 22.5 yıl arasında çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.


KAYNAK


REZALET 3


5 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ 7 KİŞİYİ YARALADI 5 SENE YATTI VE TAHLİYE OLDU!


Güvenlik nedeniyle Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada suçlu görülerek mahkum olan ve 5 yıldır cezaevinde bulunan Mahmut Karadağ, yeni yasal düzenlemeden yararlanan ilk tutuklu oldu. Karadağ, aldığı ceza Yargıtay'da henüz karara bağlanıp kesinleşmediği için 1 Ocak'ta yürürlüğe giren ve tutukluluğu 3 yılla sınırlayan Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 102'nci maddesindeki değişiklik sayesinde serbest kaldı.
Mahmut Karadağ'ın 90 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmasına mkarşın serbest kalmasına, Solhan'da olayşın mağdurları tepki gösterdi. Karadağ'ın büyük ceza aldığı 5 yıl öncesi silahlı kavgada yaralananlar arasında bulunan Solhan Belediye Başkanı Niyazi Çavuşoğlu, 102'nci maddenin 31 Aralık’ta devreye gireceğini bildiğini, buna rağmen tepkili olduğunu söyledi. Başkan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye'de yargılama sisteminin çok ağır ve hantal oluşu bu CMK’nın 102'inci maddesine dayandırılarak bir çok kişinin tahliye edilmesi bizim gibi mağdur aileleri çok üzdü. Tabi ben bunu bir infial olarak görüyorum. Düşünebiliyor musunuz, 5 insanımız ölmüş, 13 kişi yaralanmış yaralananlardan biri benim. Bu olayı işleyen şahıs ve şahıslar birinci derecede mahkemelerde ceza aldığı halde CMK’nın 102.maddesinden faydalanarak 31 Aralık akşamı apar topar tahliye edilmesi bizleri çok büyük bir üzüntüye boğdu”
“HUKUK BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI”
Solhan Belediye Başkanı Niyazi Çavuşoğlu, tahliye kararı ile acılarının tazelendiğini de belirterek, “Bu tahliye ilkti ama bunun gibi Türkiye’de bekleyen 57 bin civarında dosya olduğu söyleniyor. Bu anlamda yetkililerin duyarsız kalmamasını istiyoruz, biz mağdur ailelerinin biran önce mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz” dedi.
Olaydan mağdur olarak hukuka güvendiklerini ancak bu tahliye karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını anlatan Niyazi Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CMK’nın 102. Maddesi biran önce askıya alınmasını istiyoruz. Ceza yemiş, cinayet işlemiş, hüküm giymiş, bu insanların tahliye edilmesine biz karşıyız. Bizler toplumdan her zaman barıştan kardeşlikten yana olduk. Çatışmaların bu tür şeylerin olmasını istemedik, nitekim olayımızdan sonra da biz bunu sergiledik. Öncelikle toplumsal çatışmanın toplumda fayda getirmeyeceği kanaatinde olduğum için hakımızı hukuk arenasında arardım. Hukuka güvendik ama hukuk bizi hayal kırıklığına uğrattı.”
YARGILANMA SÜRECİ
Bingöl'ün Solhan İlçesi’nde 12 Ekim 2005 tarihinde meydana gelen ve 5 kişinin ölümü 13 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan aşiret kavgası davasınıng örülmesi güvenlik nedeniyle Gümüşhane'ye alınmıştı.
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 1'i tutuklu 21 sanığın yargılandığı davanın 23 Aralık 2010'daki karar duruşmasında tutuklu sanık Mahmut Karadağ silahla Yaşar Çavuşoğlu, Yusuf Bayır, Yemlihan Bayır, Ferhat Mollaoğulları ve Ebuzer Mollaoğulları'nı öldürmek, Niyazi Çavuşoğlu, Oktay Mollaoğulları, Mustafa Bolat, Baran Mollaoğulları, Yusuf Sevinç, Furkan Gelmez ve Selami Azat'ı yaralamak ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından toplam 90 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan bazı sanıklara da çeşitli sürelerde hapis ve para cezaları verdi.
Karar temyiz edilirken, dava dosyası Yargıtay’da henüz sonuçlandırılmadı. Mahmut Karadağ, cezası kesinleşmediği için yürürlüğe giren CMK’nin tutukluluk süresini kısaltan 102’nci maddesi gereğince yeni yılın ilk gününde tahliye edildi.


KAYNAK


REZALET 4


Polis Katili PKK Lılar Serbest Bırakıldı


"Rahşan Affı'ndan da Beter" 102. madde tahliyeleri kapsamında dün de aralarında polis katili PKK'lıların da bulunduğu 14 tutuklu sanık daha tahliye edildi.
Hürriyet'in haberine göre dün, İstanbul 13’üncü ve 9’uncu Ağır Ceza Mahkemeleri, biri yabancı uyruklu 14 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.
Dünkü tahliyelerle yasanın yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde tahliye edilenlerin sayısı 36 oldu.
MÜEBBETTEN YARGILANAN PKK'LI DIŞARDA
PKK adına Ümraniye’de 28 Kasım 1997’de polis otomobilinin taranarak 1 polisin şehit olmasına 2’sinin de yaralanmasına ilişkin davada yargılanan Şahabettin Yeşilmen, Mehmet Çelik ve Gülseren Özdemir İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi. Yine aynı mahkemede görülen PKK davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle 14 yıldır yargılanan İbrahim Kanat da tahliye oldu.
UYUŞTURUCU TACİRLERİ DE VAR
Salı günü tahliye olan Sedat Şahin ile Emrah Topal ile Mehmet Ak da 5 yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesi ile serbest bırakıldı.
DHKP/C davasında müebbet hapis istemiyle 13 yıl 7 aydır tutuklu yargılanan Ezgin Engin de İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce tahliye edildi.
Yine uyuşturucu ticareti yaptıkları gerekçesi ile İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ercan Doğru, Vezir Karakoç, Hasan Doğan, Cindi Akınay, Nedyalko Petrov Vasilev de tahliye oldu.
Malatyaspor’un eski futbolcularından Hasan Kartal’ın Galatasaray Üniversitesi son sınıf öğrencisi kızı Begüm Kartal’ın, 28 Ağustos 2005 yılında, Malatya’da katıldığı bir düğünde rastgele açılan ateş sonucu ölümüyle ilgili 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Osman Ulu tahliye edildi.




KAYNAK








BUNLARDA BONUS




REZALET 5

Durakta bekleyen 5 kişiyi öldüren genç tahliye edildi, aileler şokta

Bursa'da, otomobiliyle otobüs durağına girip 5 kişinin ölümüne sebep olan üniversite öğrencisi, 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutukluk süresi göz önüne alınan sanık, oyçokluğuyla tahliye edildi. Karara, yakınlarını kaybedenler tepki gösterdi.
2009 yılı Kurban Bayramı'ndaki kazada Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Atıl Arda Yavuz (22), Merkez Nilüfer ilçesinde durakta bekleyen Semra Çetin (47), Resmiye Yurteri (64), Ebru Candaş (21), Hikmet Dikici (43) ve Cevriye Tokpınar'ın (51) ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu. 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'taksirle 5 kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 20 yıl hapis talebiyle yargılanan Atıl Arda Yavuz'un yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, Yavuz'a, taksirle ölüme sebep olmak suçundan önce 7 yıl hapis cezası verdi. Ardından da sanığın duruşmadaki iyi hali göz önünde bulundurularak ceza 5 yıl 10 aya düşürüldü. Mahkeme, sanığın tutuklu bulunduğu süreyi göz önüne alarak Yavuz'u tahliye etti. Yargıtay kararı onaylarsa Yavuz, kalan cezasını çekmek için cezaevine girecek.
Aileler: Bizim için hukuk bitmiştir?
5 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına sebep olmakla suçlanan sanığa verilen cezayı az bulan aileler karara tepki gösterdi. 4 çocuk annesi Semra Çetin'in babası Hüsamettin Çetin, bir tepsi baklava çalan insanların 20 yıl hapis yattığını savunarak, "5 kişinin ölümüne sebep olan kişiye 5 yıl hapis veriliyor. Burada hukuka nasıl güveneceğiz? Artık hukuka inanmıyorum. Bu kaza sebebiyle 25'ten fazla kişi mağdur oldu. Hepimiz bayramda yakınlarımızı kaybettik. Herkesin psikolojisi bozuldu. İlaçlarla ayakta duruyoruz. Tahliye de edildi. Artık benim için hukuk yok." diye konuştu.
Hayatını kaybedenlerden hukuk öğrencisi Ebru Candaş'ın amcası Sabit Candaş ise, "Demek ki her bir insanın ömrü sadece 1 yılmış. Bu adalet değil, adalet yok. Yeğenim Ebru, hukuk fakültesini bitirecekti, bu yıl son senesiydi. Kendisi hâkim olmak istiyordu. Ve artık hâkimler nasıl ceza verirse versin, hiç yatırmasınlar ne gerek var. Serbest bırakılsın." şeklinde tepki gösterdi.




KAYNAK




REZALET 6




ÜNİVERSİTELİ BEGÜM'Ü ÖLDÜREN "DÜĞÜN MAGANDASI" TAHLİYE EDİLDİ


MALATYA - Osman Ulu, avukatı Bayram Özcan'ın talebi üzerine tamamlanan işlemlerinin ardından Malatya E Tipi Kapalı Cezaevinden tahliye edildi.

Ulu'nun avukatıyla birlikte cezaevinden ayrıldığı öğrenildi.

Malatya'nın Battalgazi ilçesinde, 28 Ağustos 2005'te tanıdıklarının düğününe katılan Malatyaspor'un eski futbolcularından Hasan Kartal'ın Galatasaray Üniversitesi son sınıf öğrencisi kızı Begüm Kartal, havaya ateş açılması sonucu hayatını kaybetmişti.

Olayın faili olduğu iddiasıyla yakalanan Osman Ulu, yargılandığı Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 16 yıl 8 ay hapse çarptırılmış, kararı az bulan Yargıtayın bozduğu dosya aynı ceza uygun görülerek yeniden Yargıtaya gönderilmişti.



KAYNAK



NERDE BU DEVLET NERDE BU ADALET NERDE BU BAŞSAVCILAR NERDE BU HÜKÜMET NERDE BU ANAMUHALEFET NERDE BU MİLLET.

1 saatlik Adalet 70 yıllık İbadete eşdeğerdir. ( Hz. Muhammed ( S.A.V.) )

Herkes hemfikir olmuş bir şekilde bunun sorumlularının yargı olduğunu söylüyorsa ; o zaman siz kalkıp bu konuda hükümeti hatta muhalefeti dahi bu derece suçlayamazsınız.

Ortada adalet sisteminin zayıflığı olduğu aşikar. Verilen kararların yanlış ya da doğru olduğu da tartışılır. Ancak daha önce açılan konularda da birçoğumuzun söylediği gibi bir dava on yıl sürüyorsa, hiçbir karara bağlanamıyorsa o zaman suçluların içerde ya da dışarda durmalarının arasında bana göre hiçbir fark yoktur.

Bence asıl sorgulanması ve sitem edilmesi gereken sadece bu ülkede yüksek (!) yargının aslında ne işe yaradığıdır?!

Suçlamıyorum Hatta sizinle aynı fikirdeyim.
Evet suçlu yargı.
Ancak bu Topraklarda Bir Hükümet bir devlet var o saydıklarımdan hangi biri ne yaptı gözgöre göre suçlular tahliye oldu yargı görevini yapamadı ancak o saydıklarımda bu konuda görevini yapamadı.

Hiç kimse burada kalkıpta martaval okumasın.
Bu işin sorumlusu hükümetmi yargımı artık her kim bilemiyorum ama hükümet "durun kardeşim siz ne yapıyorsunuz" dediğinde kim ne diyebilir. Bu kadar saçma sapan adaletsiz hakkaniyetten uzak insafsız şerefsiz haysiyetsiz bir uygulama olamaz.
Allah sorumlularını azap içinde yaşatır inşallah.