Haçlılar'ın Kudüs'ü 1099'da işgal ettikleri gün olan 15 Temmuz'da ülkemize saldırdılar.
ABD ve Avrupa'nın organizeettiği işgal girişimi eğerbaşarılı olsaydı FETÖ'cüdarbeciler on binlerceinsanımızı yargısızinfazlarla katledecekti.
Ve 16 Temmuz sabahı, iki asırdır milletimizin kanını emen o sadist vesayet sistemi yeniden semirmeye başlayacaktı.
Cepheye sürülen 'köle ruhlu fettuşiler'kimseyi yanıltmasın.
Bu organize darbenin kurmay karargâhında ABD ve Avrupalı devletlerden oluşan müstemlekeci akıl vardı.
Darbe sürecindeki Batılı yayınlarave ABD'nin sinik tavrına bakıncabu işgali kimin koordine ettiği ayanbeyan görülüyor.
Türkiye'nin 15 Temmuz'da sergilediği destansı refleks Batı'nın bilinçaltındaki 'Türk tehlikesi' sendromunu yeniden tetikledi.
Böylece 'ehlileştirdik' dedikleri Anadolu'nun geçen yüzyılda İngiltere, Rusya, Fransa ve Almanya'ya karşı verdiği ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışıyla kesintiye uğrayan mücadelesi ve Lozan Anlaşması ile rehin alınan iradesi artık zincirlerini kırdı.
Türkiye'nin asabiyetini hesaba katmayan Batı dünyası, milletimizin Çanakkale ve Kut'ül Ammare'yi aratmayan direniş ruhuyla bir kez daha hezimete uğradı.
Ezan ve salalarla sokağa dökülen bu millet, darbeye yeltenen FETÖ'cülere ve onların Batılı hamilerine unutamayacakları bir darbe indirdi ve daha da indirecektir.
Bu anlamda 15 Temmuz her açıdanbir milattır.
BERCAN TUTAR
|