1947'de bağımsızlığını kazanan iki devlet. Pakistan ve Hindistan.O tarihten günümüze, kanayan sorun; Keşmir.https://youtu.be/Fe3XJK2QdLI

Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan bir bölge.

Ancak Hindistan, Birleşmiş Milletler'de 1948'de aldığı halk oylaması kararını çiğnedi.

Ele geçirdiği geçirdiği bölgeleri Cammu Keşmir eyaleti adıyla kendine bağladı.
1947'den bu yana, halkın ayrılma isteğini şiddetle bastırarak çözüme darbe vurdu.

Bugün yüzde 45'i Hindistan, yüzde 35'i Pakistan, yüzde 20'si ise Çin'in kontrolünde.

Fitili ateşleyen Pakistan başbakanı İmran Han'ın ABD ziyareti ve Trump'ın arabuluculuk açıklaması oldu.
Hindistan bu yakınlaşmaya karşı yeni hamleler yaptı.
Hint hükümeti, böylece bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış oldu.
Keşmir'de şimdi özgürlüklere kısıtlamalar, keyfi gözaltılar ve bombalamalar yaşanıyor.

Müslüman halk, Kurban Bayramı'nda namaza bile Hint askerleri eşliğinde gitti.

Dünya, Hindistan işgali altındaki Keşmir'de Müslümanlara yönelik Sbrebrenitsa benzeri bir katliam ve etnik temizliğe sessizce tanıklık mı edecek?

Gelişmeler dünyada kaygıyla izleniyor.

Güney Asya bölgesinde yer alan Keşmir, Pakistan, Hindistan ve Çin'in arasında yer alıyor. Toplam 222 bin 200 kilometrekare toplam alana sahip bölge, Hindistan alt kıtasının 1947'deki bölünmesinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlığa konu oldu.

Keşmir sorunu, İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası'nda Pakistan ve Hindistan'ın iki ayrı ülke olarak Ağustos 1947'de bağımsızlıklarını ilan etmesiyle başladı.

İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken, prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı.

Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.

Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.

Hindistan, 5 Ağustos'ta yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan anayasanın 370'inci maddesini iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı.

Peki, en adil çözüm nasıl sağlanacak?
Pakistan'a göre cevap Birleşmiş Milletler'in 1948'de aldığı referandum kararının uygulanması.
Hindistan ise tepkilere kulak yıkamayı sürdürüyor.

Başkan Erdoğan Pakistan meclisine hitap etti: Kan değil gönül bağımız var.

Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşlik bağları pek az ülkeye ve millete nasip olur. Cumhurbaşkanlığı forsumuzda yer alan ve tarihte kurduğumuz devletleri temsil eden 16 yıldızdan ikisi Babiller ve Gaznelilerdir.

"ÇANAKKALE DESTEĞİNİZİ UNUTMADIK"

1915'te Türk askeri şanlı bir şekilde vatan savunması yaparken bu topraklarda yapılan miting Türk milleti tarafından asla unutulmayacak. Bu tarihi miting Çanakkale temalıydı ve bize destek için Lahor maydanı hıncahınç dolmuştu. Ve o dönem Çanakkale için çok büyük yardımlar toplandı. Pakistanlı kadınlar bileziklerini, Pakistanlı babalar dar günler için bir köşeye ayırdıkları paraları gönderdiler. Değerli kardeşlerim. Biz sizi sevmeyeceğiz ve muhabbet besleyemeyeceğiz de kimi seveceğiz?

"KARDEŞLİĞİMİZ KAN BAĞINDAN DEĞİL GÖNÜL BAĞINDAN GELİYOR"

Çanakkale desteğinizi hiçbir zaman unutmadık. Unutmayacağız. İşte şimdi Keşmir odur o olacaktır. Dün Çanakkale bugün Keşmir. Çünkü bizim kardeşliğimiz kan bağından değil gönül bağından geliyor. Dostluğumuz menfaatten değil muhabbetten geliyor. Bu anlayışla Pakistan'ın son yıllarda yaşadığı sel ve deprem felaketlerinde hemen yardıma koştuk. 251 insanımızın şehit olduğu 15 temmuz hain darbe girişimi sırasında Pakistan halkının duasını her daim yanımızda hissettik. FETÖ okullarını kapatan Pakistan yönetimi her daim ülkemizin yanında olduğunu gösterdi. Geçmişte olduğu gibi ileride de Pakistan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz.https://youtu.be/Fe3XJK2QdLI






CPH2067 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi