![]() |
#1 |
![]() Emin Pazarcı
![]() 1968 model Sarıgül CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, projelerini açıkladı. Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı projelerine ise karşı çıktı ve "engelleyeceğiz" dedi. İnanın hiç yadırgamadım. Bizde solun müzmin hastalığıdır bu. Proje üretmekten çok, proje engellemekle uğraşırlar. Belli ki Sarıgül de aynı kervana katılmış. "Olmaz, yaptırmam." diye direniyor. Farkında değiller herhâlde, vatandaş da işte bu yüzden oy vermiyor! Şimdi size çok çarpıcı bir örnek vereceğim. Yıl 1968 ve İstanbul'a bir Boğaz Köprüsü'nün yapılması tartışılıyor… Bilmeyenler için anlatalım: İstanbul'da o yıllarda "arabalı vapurlar" çalışıyor. Çocukluğum Harem'de geçtiği için biliyorum. Kamyonlar, İstanbul Boğazı'nı geçmek için günlerce sıra bekliyor. Kışın deniz coşuyor, Boğaz aşılmaz oluyor. Yazın insanlar güneşten korunmak için kamyonların altına battaniye serip yatıyor. Bekliyorlar ki sıra gelsin! Dün gibi hatırlıyorum. Selimiye'den denize girmek için Harem'e inerdik. Bidonlarımızı buzlu soğuk suyla doldurur, kamyoncuların yanına gidip bağırmaya başlardık: -Var mı buz gibi soğuk sudan içen? İnsanlar, çölde vaha görmüş gibi yanımıza koşarlardı. Bardağı 5 kuruştan sattığımız su, kısa sürede tükenirdi. Hem denize girerdik hem de harçlığımızı çıkarırdık. Bu tabloya rağmen, Türk Solu o zaman da İstanbul'a bir Boğaz Köprüsü yapılmasına şiddetle karşıydı. İlhan Selçuk, 3 Eylül 1968'de Cumhuriyet Gazetesi'nde "Boğaz Köprüsü" başlıklı bir yazı yazdı. Cumhuriyet arşivi ya da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Temmuz 2013'te attığı tweetler arasında bulabilirsiniz. Önce, "Boğaz Köprüsü yalnız İstanbul'u ve İstanbulluları ilgilendiren bir konu değildir. Yoksul köylüleri, fakir işçileri, Anadolu'nun tüm halkını çok yakından ilgilendiren bir sorundur." diyor. Ardından, genellikle bu tür konularda arıza çıkarmasıyla tanınan Mimarlar Odası'nın raporlarını dayanak yapıyor. İstanbul Boğazı'na yapılacak bir köprünün nasıl bir felaket olacağını anlatıyor: "Susup oturmak, konuşmaktan kaçınmak, milletin parasının çar-çur edilmesine göz yummak demektir." Sarıgül de bugün Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı ile ilgili olarak aynı tavrı takınıyor! İlhan Selçuk'un yazısından alıntılara devam ediyorum. İstanbul'a yapılması plânlanan Boğaz Köprüsü için aynen şunları diyor: "Halkın ve hazinenin paraları bir imtiyazlı azınlığın kesesine aktarılacaktır. Planların öngördüğü dengeli kalkınmaya ve Anayasa'nın sosyal adalet ilkesine aykırı bir büyük vurgundur bu." Yetmiyor, devam ediyor: "Bizim gibi yoksul bir ülke için Boğaz Köprüsü gerçekten kel başa şimşir taraktır. Lüks tüketimi artıracak, döviz kaybına sebep olacak, İstanbul ve Marmara Bölgesi planlarına aykırı ve şehrin gelecek için tasarlanan dengesini bozacak bir yatırımdır." Hızını alamayıp yazısını şu satırlarla noktalıyor: "Ne var ki yapılacaktır Boğaz Köprüsü. Çünkü yabancı kumpanyalara Türkiye'de imkân yaratmak zorundadır bu iktidar. Ama memleketin geleceği için zararlı imiş Boğaz Köprüsü! Kim düşünür işin o tarafını? Kim düşünür Anadolu'nun yoksul köylüsünü?" İşte ufuk da, kafa da bu! Oysa, bugünün Türkiye'sinde 2 boğaz köprüsü yetmiyor, üçüncüsü düşünülüyor. Buna rağmen, dün İlhan Selçuk'un ortaya koyduğu mantığın bir benzerini bugün Mustafa Sarıgül sergiliyor. Aradan 46 yıl geçmesine rağmen kat edilen bir arpa boyu yol yok. Zihniyet hâlâ aynı zihniyet! Mustafa Sarıgül, 2014 Türkiye'sinde 1968 model bir anlayışla sonuç almaya uğraşıyor. Olur mu, olabilir mi, mümkün mü bu? Kaynak Akşam 11.03.2014
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Almanyanin ikinci büyük kenti hamburg'dur
biliyormusunuz hamburda kaç tane köprü var Büyük ufak hepsinin toplami 2500'ün üzerinde köprüye sahip hamburg Hamburg'un nüfusu ise 1.800.000 Yani istanbulun 10'da biri Peki istanbulda kaç tane köprü var Topu topu 5 yada 6 köprü var Güleyimmi agliyayimmi Yok neymiş efendim yeşili yok ediyormuşlar, o zaman gitsinlerde bodruma baksınlar Almanya otobanları ile meşhurdur, isterseniz bir google earth ile almanyanın otobanlarını birde yukarıdan bakın, hemen hemen hepsi ormanların ortasından geçmekte Yollar yapıldıktan sonra yine yeşillendiriliyor Ama birileri illaki konuyu çartırıp agaç kıyımı yapılıyor diye yaygara yapmaya çalışıyor Gözleri var ama görmezden geliyorlar, çünkü art niyetlilerde ondan Acaba bu hükümet kadar çevreye önem veren başka bir hükümet gelmişmi bugüne kadar türkiyenin başına... Her zaman dedigim gibi Allah hükümetimizin yar ve yardımcısı olsun. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|