04-21-2013, 11:23 | #1 |
2. Varlık Barışı
İkinci Varlık Barışı geliyor
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: "Yeniden 'varlık barışı' benzeri bir uygulamayı düşünebiliriz." Amerikan Ticaret Odası (U.S. Chamber of Commerce) ile TOBB'un ortaklaşa düzenlediği 'Türkiye Yatırım Haftası' için New York'ta bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gazetecilerle yemekte bir araya geldi. Türklerin yurt dışında 130 milyar doları bulunduğunu söyleyen Babacan, 'İkinci Varlık Barışı'nın da sinyalini verdi ve Maliye Bakanlığı ile bu alanda çalışmalarda bulunduklarını söyledi. 4.5 MİLYAR DOLARLIK TÜRK YATIRIMI Yenişafak'ta yer alan habere göre ATC'nin Türkiye'ye alım heyetleri getirmeyi plânladığını anlatan Babacan, Amerikalı yatırımcıların son dönemde önceliklerinin ülke dışında yatırım yapmak olduğunu söyledi. Babacan, 'Bu yatırımlardan pay almak istiyoruz.' dedi. İş adamlarımızın 2012'de yurtdışında yaptıkları yatırımın 4.5 milyar dolar olduğunu söyleyen Babacan, 'Geçen yıl bu konuda rekor kırıldı. Ülkemize de daha fazla uluslararası yatırım çekmeyi hedefliyoruz.' dedi. Babacan, ATC'nin 3 milyon üyesi olduğunu hatırlatarak, 'Bunların % 1'inin Türkiye'ye ilgisini çeksek 30 bin işadamı demek. Bırakın % 1'ini binde 1 'i gelse, 3 bin Amerikalı işadamının ülkemize yönelmesi anlamını taşır.' şeklinde konuştu. 'Yurt dışında tutulan paranın daha çok nerede değerlendirildiğine gelince... 50 milyar doları aşan bölüm Amerikan Hazine kâğıtlarına yatırılmış durumda.' diyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları söyledi: 'Bu rakamın içinde, 'bıyıklı yabancı' diye tanımlanan, yani Türk Hazine kâğıtlarına yatırılan para ile ilgili ise ne kadar olduğuna dair sabit bir veri yok.' GÜVENLİ BİR LİMANIZ Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'Bu dönemde 'Varlık Barışı' daha etkili olabilir.' dedi. Babacan, Türkiye'de 10-11 yıldır siyasi ve ekonomik istikrar ortamı yaşanıyor. Birçok ülke ve uluslararası kuruluşbu istikrarı imrenerek izliyor.' yorumunu yaparak şöyle devam etti: 'Hükümet, Türkiye'yi yabancılar için güvenli liman olarak gösteriyor. Reyting kuruluşları yatırım yapılabilir ülke konumuna yükseltiyor. Buna rağmen Türk özel sektörü 130 milyar dolarını yurt dışında tutmayı yeğliyor.' İLK 'BARIŞ'TAN 26 MİLYAR $ GELDİ Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2008'de kaynak ihtiyacı üzerine 'Varlık Barışı'nı uygulamaya koyduklarını belirterek, 'Dışarıdan Türkiye'ye yaklaşık 28 milyar lira karşılığı döviz girdi. Yastık altından ekonomiye 20 milyar lira girdi. Cüzi bir miktar da olsa 1,6 milyar lira vergi topladık. O dönem Türkiye bunu uygulayan nadir ülkelerden bir tanesi' dedi. Kaynak Samanyolu Haber 17.04.2013
Konu Cihannur tarafından (05-14-2013 Saat 02:22 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-21-2013, 11:46 | #2 |
İkinci 'Varlık Barışı'ndan' 20 Milyar Lira Bekleniyor
İkinci 'varlık barışı'ndan 20 milyar lira bekleniyor
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın duyurduğu yeni ‘varlık barışı’ için Maliye’de hummalı bir çalışma yürütülüyor. Bir hafta içinde tamamlanması beklenen yeni düzenlemeyle 20 milyar liranın ekonomiye kazandırılacağı hesaplanıyor. 2008’de çıkarılan ilk kanun kapsamında 48 milyar liralık beyana karşılık, gelen miktar 28 milyarda kalmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla harekete geçen Maliye, varlık barışı düzenlemesinin ikincisi üzerinde çalışıyor. Türkvatandaşlarının yurt dışında tuttukları 130 milyar dolarla birlikte yurt içinde yastık altında saklanan birikimleri ekonomiye kazandıracak düzenlemenin çerçevesi çiziliyor. Ekonomi yönetimi, bir hafta içinde tamamlanması beklenen yeni düzenleme ile yaklaşık 20 milyar liranın ekonomiye kazandırılabileceğini hesaplıyor. Daha önce parasını beyan edip getirmeyenlerin durumu da yeni çalışmayla netlik kazanacak. 2008’de çıkarılan ‘Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Kanunu’ kapsamında yurt içindeki birikimlerden % 5, yurt dışından gelen paradan ise % 2 vergi tahsil edilmişti. Yurt içi ve yurt dışından gelecek paraya aynı şekilde farklı vergi oranları uygulanması üzerinde duruluyor. Yeni hazırlığı yerinde bulan Gelir İdaresi eski Başkanı Osman Arıoğlu, kapsamın geniş tutulmasını ve hızlı hareket edilmesini önerdi. Gecikmenin vergi tahsilatında sorun oluşturabileceğini ifade etti. Euro Bölgesi’ndeki krizin devam ettiğini, Güney Kıbrıs kaynaklı sıkıntıların artabileceğini ifade eden üst düzey bir yetkili, “Yurt dışında Türklerin 100 milyar dolara yakın birikimi olduğu hesaplanıyor. Dünyada paranın gideceği ülkelerin sayısı azaldı. Türkiye, ön plâna çıkıyor. Kendi vatandaşlarımızın parasını ve tasarruflarını artırmak amacıyla yastık altındaki birikimi ülke ekonomisine kazandırabiliriz.” dedi. Türk iş adamlarının yurtdışındaki 100 milyar dolarlık birikimi için Maliye geçtiğimiz yıllarda da seferberlik başlatmıştı. Türkiye’deki işletmesinden elde ettiği geliri yurt dışına farklı yöntemlerle götürenlerden paralarını getirmelerini isteyen Maliye, patronları hesaplarını iyi yapmaları konusunda uyarmıştı. Bu kapsamda sadece İsviçre’de 60 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Türkiye ekonomisinin yeniden çıkışa geçtiği bir dönemde Varlık Barışı uygulaması yapılmasını doğru bulan Gelir İdaresi eski Başkanı Osman Arıoğlu, kapsamın geniş tutulması ve hızlı hareket edilmesi tavsiyesinde bulundu. Sürecin uzamasının Gelir İdaresi’nin tahsilatta sorun yaşamasına neden olabileceğini ifade eden Arıoğlu, “Türev vergiler sorun olmamalı. Kapsamda ülke sorunu da olmamalı. Kara para dışında kaynak sorunu da olmamalı.” dedi. 22 Kasım 2008 tarihli ve 5811 sayılı ‘Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’ ile uygulamaya konulan ve 2 Mart 2009 tarihinde sona eren Varlık Barışı uygulaması, 10 Temmuz 2009’dan itibaren 31 Aralık 2009’a kadar uzatılmıştı. Bu süre uzatımı ikinci barış olarak adlandırılmıştı. Kanun kapsamında yurtiçindeki birikimden % 5, yurt dışından gelen paradan ise % 2 vergi tahsilatı yapıldı. Barış kapsamında yurt dışından 5,2 milyar lira getireceğini beyan eden Ali Türkan, 104 milyon liralık vergiyi ödemek için Maliye’nin kapısını çalmadı. Varlık Barışı kapsamında 7,1 milyar liralık beyanı ile gündeme gelen meçhul zenginin izini ise Maliye’den başka bulan çıkmadı. Barış kapsamında 28 milyar lirası yurt dışından, 20 milyar TL’si ise yurt içinden olmak üzere toplamda 48 milyar liralık varlık beyanı yapılmasına rağmen beklenen hasılat elde edilememişti. Maliye Bakanlığı’nın tahsilat rakamı 1 milyar 64 milyon lirada kaldı. Yaklaşık 600 milyon lira tutarında vergi ise ödenmedi. Ödenmeyen vergiye karşılık gelen miktarın 20 milyar liraya yaklaştığı belirtiliyor. Buna ilişkin haciz süreci ise devam ediyor. Kapsamı netleşmedi, çalışıyoruz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Varlık Barışı konusunda çalışmalarının sürdüğünü söyledi. THY ile Airbus arasındaki uçak alım imza töreninde gazetecilerin sorularını cevaplayan Şimşek, Varlık Barışı'na ilişkin soruya, “Bir süre önce sayın Başbakanımızın bu yönde bir talimatı oldu. Dolayısıyla konuyu biz Maliye Bakanlığı olarak şu anda çalışıyoruz. Henüz detaylandırmadığımız için daha fazla bir bilgi vermek doğru olmaz; ama kapsamı itibarıyla daha önce yapılandan farklı olabilir. Sadece ve sadece yurt dışı kaynaklarına yönelik olabilir. Bu konuda henüz verilmiş bir karar yok.” cevabını verdi. Bakan Şimşek, bu aşamada gerek rakam telaffuz etmenin, gerekse yapılacak düzenlemenin detayları hakkında bilgi vermenin çok erken olduğunu söyledi. Kaynak Memurlar 18.04.2013 |
|
04-21-2013, 11:57 | #3 |
"Varlık Barışı"ndan Kimler Yararlanacak?"
"Varlık Barışı"ndan kimler yararlanacak?"
Babacan: "Vergi cennetlerinde tutulan para eskisi kadar emniyette değil." Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Varlık Barışı'nın sadece yurt dışına yönelik olacağını belirterek, "Artık Avrupa'da olsun vergi cennetlerinde olsun tutulan para eskisi kadar emniyette değil. Türkiye'nin göreceli cazibesi de 2009'a göre 2013 yılında daha fazla artmış durumda. Dolayısıyla bizim beklentimiz böyle bir kapı açtığımızda yine bir miktar daha Türkiye'ye giriş olacaktır diye tahmin ediyoruz." dedi. Babacan, Washington temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında, Varlık Barışı'yla ilgili soruyu da yanıtladı. "Bu seferki çalışma sadece ve sadece yurt dışı Varlık Barışı, başka hiçbir şey yok." diyen Babacan, devletin vergi alacaklarının yeniden yapılandırılması ya da yurt içine yönelik bir Vergi Barışı'nın olmayacağını kaydetti. Babacan, "O konuda yanlış bir beklenti oluşmasın." uyarısında bulundu. Yurt dışında birikimi olan vatandaşların, şirketlerin bunu Türkiye'ye getirmeye karar vermesi hâlinde yine belli bir oranda vergi söz konusu olacağına dikkati çeken Babacan, "O vergiyi ödeyecekler ve kendi birikimlerini Türkiye'ye getirmiş olacaklar, işin özü bu." değerlendirmesini yaptı. Babacan, 2009 yılındaki Varlık Barışı'nda genel finansal şartların bugüne göre çok daha sıkıntılı olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: "Ama bugün itibariyle yani Avrupa'da sıkıntı devam ederken, bu vergi cenneti diye bildiğimiz pek çok yerde artık işler açığa dökülürken, biliyorsunuz geçen vergi cennetlerindeki trilyonlarca dolar mevduat bir anda ortaya dökülüverdi, sızdırıldı. Dolayısıyla artık Avrupa'da olsun bu vergi cennetlerinde olsun bu tutulan para eskisi kadar emniyette değil; ama Türkiye'nin itibarı, Türk bankacılık sisteminin gücü, Türkiye'ye getirilen paraların sağlayacağı getiri, yani 2013 yılına geldiğimizde çok çok farklı noktadayız. Yani 2009 yılına göre 2013 yılında Türkiye'nin göreceli cazibesi daha artmış durumda. Dolayısıyla bizim beklentimiz böyle bir kapı açtığımızda yine bir miktar daha Türkiye'ye giriş olacaktır diye tahmin ediyoruz. Ne kadar buradan Türkiye'ye sermaye girerse o kadar Türkiye'nin genel finansman tablosunu güçlendirecektir; Türkiye'nin dış borçluluğunu o kadar azaltacaktır ve bir de oradan gelecek vergi geliri de bütçemize ilave bir gelir olacaktır." Babacan, bir soru üzerine Türkiye'nin kendi yerli otomobilini üretmesini arzu ettiklerini, ama bunun mutlaka özel sektör tarafından sahiplenilmesi ve özel sektör eliyle yapılması gerektiğini vurguladı. Bu konuda bir teşvik programlarının da olduğunu anımsatan Babacan, düzgün bir proje geldiğinde bu konuda özel bir teşvik uygulayabileceklerini de sözlerine ekledi. Kaynak TRT Haber 21.04.2013 Konu Cihannur tarafından (07-26-2013 Saat 01:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-14-2013, 02:31 | #4 |
Varlık Barışı'na İlişkin Detaylar
Varlık Barışı'na ilişkin detaylar
Meclise sunulan tasarı, parasını Türkiye'ye getirenlere vergi avantajı sağlıyor. Kamuoyunda "Varlık Barışı" olarak biliniyor, Türk vatandaşlarının yurt dışındaki paralarını Türkiye'ye çekmeyi amaçlıyor. Meclise sunulan düzenleme, paralarını Türkiye'ye getirenlere vergi avantajı öngörüyor. İşte, ekonomiye yaklaşık 50 milyar Dolarlık bir gelir oluşturması beklenen Varlık Barışı'na ilişkin ayrıntılar... İlk olarak 2008 yılında uygulanan "Varlık Barışı" bir kez daha gündemde. Hükümet, ikinci "Varlık Barışı" düzenlemesini geçtiğimiz hafta Meclis'e sundu. Tasarı, Türk vatandaşlarının yurt dışındaki varlıklarını Türkiye'ye çekmeyi amaçlıyor. Yurt dışındaki; para, altın, döviz, menkul kıymet ve sermaye piyasası araçlarını Türkiye'ye getirmek için 31 Temmuz'a kadar beyanda bulunanlara vergi avantajı geliyor. Gelir İdaresi Eski Başkanı Osman Arıoğlu, "Üç ay içinde, bir bildirimle gelir idaresine müracaat edilecek. Türkiye içinde bir bankaya bu kayıtların, kaynağın bir ay içinde getirilmesi gerekiyor. % 2 vergi ödenecek. O kaynak Türkiye'ye getirildiğinde bütün koruma kalkanları sağlanmış oluyor." dedi. Getirilecek kaynaktan % 2 vergi alınacak. Arıoğlu, "Devletin oradan gelecek % 2'ye ihtiyacı olmasından ziyade, bu kaynakların Türkiye ekonomisine sağlayacağı, Türk şirketlerine, bankacılık sistemine sağlayacağı katkı. Önemli olan bu." dedi. Uzmanlar, uygulamanın ekonomi için ciddi bir kaynak sağlayacağı görüşündeler: Arıoğlu, "2008'de benim bildiğim, yurt dışından 26-28 milyar dolar bir kaynak gelmişti. Ben, 50 milyar doların üzerinde bir kaynağın Türkiye'ye gelmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum bu uygulama içinde." dedi. Kaynak TRT Haber 29.04.2013 |
|
05-26-2013, 19:36 | #5 |
Varlık Barışı Yasalaştı
Varlık barışı yasalaştı
Torba Kanun Tasarısı, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. 'Varlık Barışı'' ile bazı Kanun ve KHK'lerde değişiklik yapan ''Torba Kanun Tasarısı'' TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. "Varlık Barışı"nın da içinde yer aldığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapanr Kanun Tasarısı', TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortası ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayanlar ile anne babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmayanlar, genel sağlık sigortalısı olacak. Böylece 18 yaşına kadar olan herkes şartsız olarak genel sağlık sigortalısı sayılacak. Türkiye'de öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler, ilk kayıt tarihinden itibaren 6 ay içerisinde talepte bulunursa genel sağlık sigortası kapsamına alınacaklar. Bu kişiler, prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden prim ödeyecekler. Koruyucu tedbir kararı verilenlere genel sağlık sigortası Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen, ancak genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya sigorta kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hallerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılacaklar. Türkiye'de 1 yıldan fazla ikâmet izniyle yaşayan yabancı uyrukluların genel sağlık sigortalısı olmaları zorunluluktan çıkarılacak. İlgili kamu kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'na, üniversite hastaneleri ile özel hastaneleri temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca belirlenecek birer üye de girecek. Komisyon, kararlarını salt çoğunlukla alacak, kararlar Resmi Gazete'de yayımlanacak. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilecek. Vakıf üniversiteleri dâhil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak, tahsil edilecek ilave ücret tavanı bir katından iki katına çıkarılacak. Varlık barışı Kanuna göre, gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Temmuz 2013'e kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecekler. Bu kıymetler, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilecekler. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaklar. Vergi dairelerine beyan edilen varlıklar, değeri üzerinden % 2 oranında vergilendirilecekler ve bu vergilendirmenin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecekler. Banka ve aracı kurumlar, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecekler. Bu vergiler hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecekler. Vergi incelemesi olmayacak Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Ancak diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacak. İndirimi reddedilen Katma Değer Vergisi'ne (KDV) ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacak. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi hâlinde mahsup edilecek matrah tutarı, % 18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanacak. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsiline engel teşkil etmeyecek. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmeyecek. Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu'nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, Gelir veya Kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek. Kaynak TRT Haber 22.05.2013 |
|
07-26-2013, 01:52 | #6 |
100.000.000.000 Lira 'Gelir'
100 milyar lira 'gelir'
Varlık barışında rakamın 100 milyar liraya kadar çıkabileceği ifade edildi. Bir vergi şirketi yöneticisi olan Serdar Aksoy, Türkiye'de uygulanan en son varlık barışı ile yaklaşık 48 milyar liralık kaynağın beyan edildiğini hatırlatarak, bu yıl uygulamaya konulan ve yurt dışındaki kaynağın ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan yeni varlık barışının başvuru süresinin ise 31 Temmuz'da sona ereceğini bildirdi. Aksoy, yeni uygulamada tüm varlıklar hesap edildiğinde beyan edilecek rakamın 100 milyar liraya kadar çıkabileceğini söyledi. Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan; para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan varlık barışı uygulamasında başvurular 31 Temmuz'da sona erecek. Birçok ekonomist ve vergi uzmanı, söz konusu uygulama ile Türkiye'ye gelecek varlıklar için farklı rakamlar telaffuz etseler de, genel kanı önceki uygulamalara göre daha yüksek tutarda beyan yapılacağı yönünde. Aksoy, varlık barışıyla ülkeye gelen sermaye kadar, genel finansman tablosunun da gelişeceğini söyledi. Sermaye girişinin altyapı yatırımlarına da katkıda bulunacağını belirten Aksoy, "Ülkemizde 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul Projesi ve nükleer santraller gibi önemli altyapı yatırımları öngörülüyor. Çoğu sektörde yeni projeler plânlanıyor. Bu kapsamda, özel sektörün yurt dışında bulunan varlıklarının ülke ekonomisine katkı sağlaması amaçlanıyor." diye konuştu. "Nereden ne kadar varlık gelir onu bilemiyoruz" Yaklaşık 5 yıl önce uygulanan varlık barışı ile 48 milyar liraya varan beyanda bulunulduğunu anımsatan Aksoy, yeni varlık barışı ile ise bu rakamın 100 milyar liraya kadar çıkabileceğini söyledi. Aksoy, şunları kaydetti: "Yasa kapsamında ne kadar; para, döviz, altın, menkul kıymet ve taşınmazın Türkiye'ye geleceğini kestiremeyiz. Bir şey söyleyebilmek için mikro çalışmalar yapılması gerekiyor. Ülkemize gelecek varlığı sadece para ya da altın olarak değerlendirmemek lazım. Yurt dışında çok değerli şirketlerin hisse senetleri var. Nereden ne kadar varlık gelir onu da bilemiyoruz. Çünkü daha önce hiç tahmin etmediğimiz ülkelerden de beyanlar yapıldı." Kaynak TRT Haber 25.07.2013 |
|
08-01-2013, 00:52 | #7 |
Varlık Barışı'nda Süre 31 Ekim 2013 Tarihine Uzatıldı
Varlık Barışı'nda süre uzatıldı
Yurt dışında bulunan varlıklarını Türkiye'ye getirmek isteyenlere vergi avantajı getiren düzenlemeyle ilgili verilen süre 31 Ekim 2013 tarihine uzatıldı. Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan; para, döviz, altın, menkûl kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan "Varlık Barışı" ile ilgili düzenlemenin süresi bugün doluyordu. Vergi mükellefi olsun olmasın tüm gerçek ve tüzel kişilerin, uygulamanın imkânlarından yararlanmak için vergi dairelerine, bankalara ve aracı kuruluşlara en geç bugün beyan ve bildirimde bulunmaları gerekiyordu. Başvuru süresi 31 Ekim 2013 tarihine uzatıldı. Karar, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kaynak Eko Trent 31.07.2013 |
|
11-10-2013, 00:57 | #8 |
Varlık Barışı'ndan 6,1 Milyar Lira Geldi
Varlık Barışı'ndan 6,1 milyar lira geldi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Varlık Barışı uygulaması kapsamında bugüne kadar Türkiye'ye getirilmek üzere beyan edilen miktarın 67 milyar 422 milyon lira olduğunu bildirdi. Bakan Şimşek, bunun için tahakkuk eden vergi miktarının 1 milyar 348 milyon lira, şu âna kadar ödenenin 121,2 milyon lira olduğunu, dolayısıyla beyan edilip Türkiye'ye şu âna kadar getirilip bir şekilde vergisi ödenen miktarın 6 milyar 62 milyon lira olduğunu ifade etti. Şimşek, NTV-CNBC-e ortak yayınında katıldığı programda Varlık Barışı uygulamasının sonuçlarını açıkladı. Kesin sonuçları ilk kez açıklayacağını dile getiren Şimşek, şunları kaydetti: "5 Kasım itibarıyla rakamları vereceğim. 31 Ekim'de başvurular sona erdi; ama vergilerin ödenmesi için 30 Kasım'a kadar süre var. Bugüne kadar toplam matrah, Türkiye'ye getirilmek üzere bize beyan edilen miktar 67 milyar 422 milyon lira. Bunun için tahakkuk eden vergi miktarı 1 milyar 348 milyon lira. Şu âna kadar ödenen 121,2 milyon lira. Dolayısıyla beyan edilip Türkiye'ye şu âna kadar getirilip bir şekilde vergisi ödenen miktar 6 milyar 62 milyon lira. Daha 61,3-61,4 milyar liralık beyanın vergisi henüz ödenmesi için ay sonuna kadar vakit var." "Beyan edip de yükümlülüğünü yerine getirmeyenleri takibe alıyoruz" Beyan üzerine kendilerinin bir sınırlamasının söz konusu olmadığını belirten Şimşek, "Biz beyanları alıyoruz ama beyan edip de o yükümlülüğünü yerine getirmeyenleri daha sonra biz takibe alıyoruz. O verginin tahsilatı için, herhangi bir alacakmış gibi biz takibini yapıyoruz." dedi. Bu sürecin yüzde 100 tamamlanması halinde Varlık Barışı sayesinde 67,4 milyar liralık ilave bir kaynak girişinin yapılmış olacağını ifade ederek, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu söyledi. "Beklentimiz, ilginin yoğun olacağı yönündeydi" Gerçekleşen rakamların beklentileri karşılayıp karşılamadığına ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, kendilerinin kesin bir nokta tahmini yapmadıklarını kaydetti. Bakan Şimşek, beklentilerinin Varlık Barışı'na ilginin yüksek olacağı yönünde olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Nedeni de şuydu? Bu konuyu ilk kez gündeme getirdiğimizde biz şöyle bir yaklaşım içindeydik: Küresel kriz döneminde en gelişmiş ülkelerde bankalar battı, Türkiye'de batmadı. Yani parayı Türkiye güvenilir diye dışarıda tutuyorsanız, onun sebebi kalmamıştı. İkinci bir sebep, genelde eskiden vergiden kaçınmak için vergi cennetlerine götürülen paralar vardı. Dünya hızlı bir şekilde değişiyor. Vergi cennetleriyle biz çifte vergilendirme anlaşması yapıyoruz; yani saklanacak yer de kalmadı. Dolayısıyla eğer o saikle para dışarıda tutuluyorsa o da anlamlı değil diye düşündük. Üçüncü olarak, getiri nerede yüksek? Dünyada birçok yatırımcı parasını gelişmekte olan ülkelere koyuyor, koymaya devam ediyor. Türkiye de bu gelişmekte olan ülkeler arasında önemli bir ülke. Dolayısıyla parayı Batıda tutmak, vergi cennetlerinde tutmak için bir avantaj kalmadı." "Ümit ediyorum bu taahhütler yerine gelir" Bu üç nedenden dolayı Varlık Barışı'nı yenileme kararı aldıklarını anlatan Şimşek, bu dönemde bir miktar dalgalanma oluştuğuna da işaret etti. Şimşek, özellikle ABD Merkez Bankasının (Fed) "para musluklarını" bir miktar kısacağı söylemleriyle birlikte piyasalarda bir dalgalanma oluştuğunu, bunun yanı sıra "Gezi olaylarının" özellikle dışarıdaki algıyı bir miktar olumsuz etkilediğini belirterek, "Tüm bunları bir arada tuttuğunuz zaman, biz 67 milyar liralık bir beyan bekliyor muyduk diye sorsanız, yok. Bunu tahmin etmek çok zor. Değişik sebeplerden dolayı para dışarıda. Dışarıda Türkler üzerine kayıtlı 130 milyar dolarlık bir rakam var. Dolayısıyla bu rakam küçümsenecek bir rakam değil. Yalnız şunu da söyleyim: Bu rakam beyan edildi; ümit ediyorum bu taahhütler yerine gelir." diye konuştu. "Alacakların yeniden yapılandırılması noktasında bir çalışmamız yok" Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Burada beklentiniz karşılanmadığında, yeni bir Varlık Barışı, belki yurt içindeki borçlar için de gündeme gelebilir mi?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Mümkün olduğunca ben af niteliğindeki yapılandırmalara hep karşı durdum. Bizim dönemde de yapıldı; yanlış anlamayın ama prensip olarak ben af niteliğindeki alacak yapılandırmalarını doğru bulmuyorum. İki sebepten dolayı. Bir, vergiye uyumu bozuyor. Yani vergiye uyumsuzluk gösteren, vergisini zamanında ödemeyenlere fırsat veriyorsunuz, bu doğru değil. İkinci olarak da toplumda bir adaletsizlik algısı da oluşturuyor. Herkes zamanında ödedi ama diğeri ödemedi; ona bir fırsat veriyorsunuz hem de avantajlı bir noktada. Ben mümkün olduğunca buna karşıyım. Şimdi diyeceksiniz ki 'Yurt dışındakilere niye böyle bir imkân?' Şimdi yurt dışındaki para zaten dışarıda. Bizim derdimiz onu Türkiye'ye kazandırmak. Yani getirip şirketlere sermaye olarak, bankalara mevduat olarak sokulmasını sağlamak. Niye? Çünkü bu yolla Türkiye'nin imkânlarını artırmış oluyoruz. Kaynaklar kıt, bizim dış kaynak ihtiyacımız ortada. Bizim dış kaynağa ihtiyacımız varken paranın dışarıda tutulmasını doğru bulmuyoruz; ama bunu zorla da getiremeyiz. Dünya eski dünya değil. Biz ancak teşvik ederek bunu yapabiliriz, bu da teşviğin bir boyutu. Dolayısıyla içeriye yönelik matrah artırma anlamında veya alacakların yeniden yapılandırılması noktasında bir çalışmamız yok. Bunu ilk yaptığımızda gündeme geldi, talep eden de çok kimse vardı; ama ben ve sayın Babacan'la birlikte biz hararetle karşı çıktık. 'Bu sebeplerden dolayı içeriye yönelik bir yapılandırma doğru olmaz.' dedik." Kaynak Eko Trent 05.11.2013 |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|