AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-14-2012, 21:09   #1
Kullanıcı Adı
LâHuTî
Standart 28 Şubat parazitleri

Adnan KARAKAŞ-MİLAT
14 Nisan 2012


İntikam duygusunu bayraklaştırıp “asmak lazım, kesmek lazım” nidası atanlar varmış gibi ‘psikolojik harp teknikleri’ni bir anda tedavülde gördük.
Arama ve gözaltı haberlerinin gelmesiyle birlikte bir “intikam” söylemidir gidiyor. Amaç yargının el koyduğu 28 Şubat soruşturmasını peşinen ‘şaibeli’ ilan edip ‘itibarsızlaştırmak’…

Benzer teknikler Ergenekon ve uzantısı davalar için de uygulanmış ve görece ‘başarı’ sağlanmıştı. Yine başaracaklarını düşünüyor olmalılar. Ancak gülünç duruma düşüyorlar. Gülünç çünkü “intikam” söylemini ve adil yargılama talebini 28 Şubat’ı ‘aklamak’ için kullandıkları o kadar açık ki!
Düşünebiliyor musunuz, 28 Şubat soruşturmasının elektrik ve doğalgaz zamlarını örtmek için yapıldığını savunanlar da, Ak Parti ile Çevik Bir arasındaki bir güç savaşına indirgeyenler de var. Hepsinin ortak noktası askeri, bürokratik vesayetten yana tavır alıyor olmaları…

Gerçekte “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” durumuna düşmemizi, aynı delikten ikinci kez ısırılmaya bile isteye razı olmamızı istiyorlar. Ama hayır! Adalete dayanmayan tüm o uygulamaları ‘hukuk’i kılmak için olmadık şaklabanlıklara başvuranlar elbette yargılanmalı. O malum dönemin ‘etkin’ ve yetkin isimleri -üniformalı-sivil ayırımı yapılmaksızın- hâkimlerin karşısına çıkarak hesap vermeli. Elbette hukuka ve adalete uygun bir şekilde… Kalkan olarak kullandıkları argümanları işlevsiz kılacak bir adalet ve hukuk anlayışı çerçevesinde… Bu da son kertede yargının üstesinden gelebileceği bir iş. Yargı, bazı söylemleri yargılamaya kalkan kılan 28 Şubat parazitlerine prim vermemek için bu işi sıkı tutmalı.

Yargıya düşen bir iş daha var: O dönem içinde karara bağlanan dava dosyalarını yeniden açmak. 12 Eylül’ü yargılarken, 28 Şubat’ı yargılarken dönemin zulmettiği bazı insanların hala tutuklu olması büyük bir çelişki değil mi? Hukuk dışına çıkarak darbe yapan, darbede rol alanların yargılanması ne kadar anlamlıysa, darbe sürecinde ‘kuşatılan yargı’nın kararlarıyla tutuklanmış insanların hala hapiste tutulması da o kadar anlamsız değil mi? Parazitlerin ortalığı bulandırma çabalarına aldırmadan 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta ‘siyasi’ kararlarla tutuklanan insanların özgürlüklerine kavuşturacak kararlar bir an önce alınmalıdır.

‘Merkez Medya Kürt Açılımı Yapamadı’

Medya Türkiye’nin en büyük meselesi olan Kürt sorununa nasıl yaklaşıyor? Mezopotamya Platformu (Platforma Mezrabotan) bu soruya cevap bulmak amacıyla bir çalışma yapmış. “Merkez medya” olarak kabul ettikleri 9 gazeteyi; Hürriyet, Sabah, Zaman, Taraf, Radikal, Cumhuriyet, Bugün, Habertürk, ve Milliyet’i Mart ayı boyunca takip etmişler.
Çalışma iletişim fakültesi mezunu ve medya çalışanı bir kurul tarafından yapılmış. Kurulu oluşturan iletişimcilerin farklı görüşlerden olduklarını da kayda geçmekte fayda var.
Grafiklerle de desteklenen çalışmanın en azından bana pek şaşırtıcı gelmeyen ama önemsenmesi gereken sonuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum:
“(…)Mart ayı boyunca 9 gazetede Kürtler ile ilgili olarak toplam 841 haber yer alırken, bu haberlerin 318’si olumlu, 522 ise olumsuz içerikliydi. Kürtler ile alakalı olarak çoğunlukla şiddet içeren, operasyon, saldırı, terör gibi konulara yer verirken, Kültür sanat, ekonomi ve olumlu toplumsal haberlerin çok az yer aldığı tespit edildi. Mart ayı boyunca toplam 9 gazetede 22 kültür, 16 toplumsal ve 2 ekonomi haberi yer aldı.
Bu sonuçlar merkez medyanın Kürtlere hala güvenlik eksenli baktığını gösteriyor. Edebiyat, tiyatro, sinema ve müzik gibi kültürel faaliyetler, toplumsal olumlu haberlere çok az yer vermektedir.”
Ahmet Türk’e atılan yumruğu “iddia” düzeyinde haberleştiren gazetelerin hükümetin bile sahiplenmediği bir stratejiyi, “Yeni Kürt Stratejisi”ni desteklemeleri çalışmanın kayda değer tespitlerinden…
Mezopotamya Platformu (Platforma Mezrabotan) bu çalışmayla “merkez medya”nın Kürt açılımı yapamadığı sonucuna varmış.

Sabır ama nereye kadar!

Gazetemizin sürmanşetinde onların fotoğrafları var. Fotoğrafların üzerinde kaç gündür kayıp oldukları yazılıyor. Ahmet Zeki Gayberi Abimiz yazıyor, Yusuf Özkır yazıyor, Selman Maltaş, Saliha Sultan ve daha birçok arkadaşımız yazıyor. Ama sonuç yok. En fazla “Girişimlerimiz sürüyor” türü soğuk, basmakalıp bir açıklama… Bakıyorum 35 gün olmuş. Adem Özköse ile Hamit Çoşkun’un özgürlüğüne kavuşması için daha kaç girişimde bulunmak, kaç “Girişimlerimiz sürüyor” türü açıklamanın yapılması gerekiyor. Sabır, diyoruz ama nereye kadar sabır!

 

LâHuTî isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi