AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Gençlik Münazara AK Parti Gençliğin fikir akımı yaptığı bölüm.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-03-2007, 22:45   #1
Kullanıcı Adı
loneliness
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI

Konu: Parasız saadet olur mu?


[b]Hükümet: Olur ... FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) Saat= 20:00--24:00

Muhalefet: Olmaz... CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar) Saat= 21:00-01:00



Lütfen takımlar yukarıda yazılı saatler aralığında mesajlarını eklesinler... Bu saatler dışında mesaj eklemek kabul edilmeyecek.. Eklenirse mesaj silinecektir..

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-04-2007, 22:09   #2
Kullanıcı Adı
akzeinebu
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Arkadaşlar, yepyeni bir tartışma konusuyla tekrar karşınızdayız. Son münazaramızın güzel geçmesini ümit ediyoruz.
Sayın jüriyi, muhalefet ekibini ve siz değerli arkadaşlarımızı selamladıktan sonra yazımıza geçiyoruz…


Konumuz bildiğiniz üzere “PARASIZ SAADET OLURMU?” ,diğer bir deyişle; bestesi de yapılan, şarkısı da olan;
Parayla saadet olmaz…
Giriş konuşması niteliği taşıdığından, bu yazımızı çok fazla uzatmak istemedik.
Öncelikle, bilimsel nitelik taşıyan şu araştırmayla başlamak isteriz;
Zengin ve gelişmiş ülkelerde yaşayan gençlerin, yoksul ve gelişmemiş ülkelerde yaşayan gençlere oranla daha mutsuz, daha az tatminkar oldukları tespit edilmiştir. Şöyle biraz düşündüğümüz de, bu araştırmanın haklı olduğunu kanısına çok çabuk varabiliriz. Öyle ki: gelişmiş ve zengin ülkelerin çoğunda gençler uyuşturucu vb. bağımlılık yapan maddelerin esiri olmuş durumda. Bunun yanı sıra neredeyse, her istekleri oluyor ve her istediklerini alabiliyorlar. Böylece tatmin olmayan, az olanla yetinmeyi bilmeyen, hep daha fazlasını isteyen, değer bilmeyen, mutsuz gençler, bireyler yetişiyor. Buradan ne gibi bir sonuç çıkarabiliyoruz? “Parayla saadet olmaz!”
Kaldı ki biz değer açısından, paradan, maldan, mülkten daha önemli kavramların olduğunu düşünüyoruz. Bunlardan ilki, iman, inanç sahibi olmaktır. Şöyle bir adam düşünün, mal, mülk sahibi çok zengin biri…
Ama adamda Allah inancı mevcut değil. Dinini tanımıyor, bilmiyor ve buna bağlı olarak, haram nedir? Helal nedir? Bunları da bilmiyor. Bundan sonrasını, bu adamın yaşayış biçimini, düşünün parayla dünya zevklerini yaşar belki ama ahirette ki saadetten mahrum kalacağı kesin!
Bir de şu örneği vermeden geçemeyeceğim. Rahmetli Sakıp Sabancıyla yapılan röportajda, şöyle demişti;
“Keşke malım, mülküm olmasaydı da hamamlık yaparak zorla geçinseydim de oğlum engelli olmasaydı…bir sürü arabam var araba alacak param var ama oğlum engelli…” ben bu sözlerden şunu anlıyorum. Para mutlu olabilmek için yeterli değil. Birinin kendisini mutlu ve iyi hissedebilmesi için sahip olması gerekenlerden biri iman etmek ve inanç sahibi olmakken bir diğeri de sağlıklı olmasıdır. Tüm bunlara sahipseniz bizce gerisi ikinci plana atılması gereken kavramlardan ibarettir. Yukarıda ki örnekte verdiğimiz gibi, para belki bu hayatı güzel geçirmenize, zevk-i sefa yapmanıza yardımcı olabilir ama bizim ön planda tuttuğumuz iman, inanç ve Allah sevgisi kesinlikle hem bu dünyada hem ahirette huzur bulmanızı, mutlu olmanızı sağlayacaktır.

İlk yazımıza burada son veriyoruz. Sözü muhalefet ekibimize bırakıyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Teşekkür ediyoruz…

FİKİR AKIMI
akzeinebu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-04-2007, 22:22   #3
Kullanıcı Adı
Yavuz_ErTürk
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Hükümet üyesi arkadaşlara başarılar diliyorum....

Arkadaşlarımız zengin olan insanların yaşadığı sorunlardan bahsetmiş ve ölçüleri örnekleri genellikle uçuk zenginlerden vermiş. Bende dilimin döndüğü kadarı ile '' Parasız saadet olmaz'' esasını savunmaya çalışacağım.

Para zannedildiği gibi kötü ve çirkin bir araç değildir. Para bir ölçüdür. Emeğin karşılığı da paradır. Ekmeğin bedeli de paradır. Para olmasaydı, insanlar birbirleri ile olan ilişkilerini düzene koyamazdı. İlkel metotlarla, değiş tokuşlarla hayatı sürdürmek ne kadar çekilmez olurdu…
Para hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Aynı zamanda da paraya sahip olmak, hayata hükmetmek anlamına gelir. Sevdiklerimize ikramda bulunmak, ailemize karşı kişilikli bir duruşla güven vermek, paraya sahip olmakla mümkün. Başkasına el açan yada bir başkasının yardımıyla ayakta durandan ne ailesi ne de arkadaşları bir beklenti içinde olmaz… Kimse ilgi duymaz ve de kıyıda kalan bir fert oluverir.
Şu kesin bir gerçek, para insanın konuşmasını, yürüyüşünü ve davranışını değiştiren bir faktördür. Kişilere özgüven verir, güzel konuşturur, çevresine hoş görünmesini sağlar. Tüm bunların sonunda da; paralı kişilerin dostu çok, mutluluğu yerinde olur…
Eğer parası olupta mutlu olamayanlar varsa bunun nedeni para değil o kişilerin hasta ruhlarıdır.
Para, mutluluk elde etmeyi kolaylaştırır, çabuklaştırır. Hatta aklı başında olan herkes, paraya sahip olduğunda mutluluğa da sahip olur…
Parasız mutluluk olmaz… Akşam baba eve gittiğinde hanım soracak; şunu aldın mı bunu aldın mı? Çocuk soracak baba kitabımı aldın mı? Vel hasıl her konuşma aldınmı sorusuyla bitecek… Baba diyecek hayır almadım… Neden… Para yok! Her kesin suratı asılacak.. Saadet denen şey bir türlü kapıdan içeri giremeyecek… Neden? Parasızlıktan tabii ki…
Olur diyenler bir düşünsünler, aç karnına şarkı türkü dinlenilebilir mi? Üzerine giyeceği olmayan, başkasına el açanın yüzünün gülmesi kolay olabilir mi? Sabah kalktığında yarını değil, hemen önündeki olmayan ekmeğini düşünen bir insan nasıl mutluluğu tatsın?
Parasız saadet olmaz…
Parasız kimsenin kimse yüzüne bakmaz…
Para insanların ayıbını örter…
Para insanı saygın kılar…
Toplumun ölçüsü bu… İdeal düşünüp, yoksullukla saadeti bir araya getireceğini iddia edenler, sadece kendilerini kandırırlar…
Cebindeki 1 YTL’sini başkasıyla paylaşmaya yanaşmayanların; parasız saadet olacağını iddia etmeleri sadece bir abartmadır… Aslında kendileri de inanmaz…
Sözün kısası parasız saadet olmaz….
Yavuz_ErTürk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2007, 20:32   #4
Kullanıcı Adı
akzeinebu
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Merhaba arkadaşlar!

Sayın muhalefet ekibine şunu söyleyerek, başlamak istiyoruz. Biz burada paranın kötü bir araç olduğunu savunmuyoruz. Tabiî ki gündelik yaşamda bize kolaylık sağlayan, birçok ihtiyacımızı edinmemizi sağlayan bir değerdir. Ama mutluluğu parada arayanlar, bulamayacaktır. Yani savunduğumuz üzere; “parayla saadet olmaz”

“Para olmasaydı, insanlar birbiriyle olan ilişkilerini düzene koyamazdı. İlkel metotlarla, değiş tokuşlarla hayatı sürdürmek ne kadar çekilmez olurdu…”
Para olmasaydı insanlar birbiriyle ilişkilerini düzene koyamazdı demişsiniz ama insanların ilişkileri düzene koyan karşılıklı hoş görü ve karşılıklı anlayıştır. Bunlar olmazsa, paranın bir değeri oluyor mu siz o zaman görün.
“Para hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Aynı zamanda da paraya sahip olmak, hayata hükmetmek anlamına gelir.”

Sorunda burada zaten, çok parası olanlar kendilerini bu hayata hükmedecekmiş gibi sanırlar. Yaratıcılarını unutacak kadar sapar bazıları, bencilleşir, her istediğini elde edeceğini zanneder ve kendinden müşkül durumda olanları her zaman küçük görürler. Benim, param olacaksa, eğer böyle bir insan olacaksam ve bundan haz duyacaksam hiç param olmasın daha iyi…

“Şu kesin bir gerçek, para insanın konuşmasını, yürüyüşünü ve davranışını değiştiren bir faktördür. Kişilere özgüven verir, güzel konuşturur, çevresine hoş görünmesini sağlar. Tüm bunların sonunda da; paralı kişilerin dostu çok, mutluluğu yerinde olur…”
Ne de güzel söylemişsiniz. Paralı kişilerin dostu çok olur diye. Magazinsel programlarda görüyoruz. Paralı insanların dostları çok oluyor. Sahte dostlar, çıkarcı dostlar sonra bir bakmışsınız istediklerini elde edemeyince sizi sırtınızdan vurmuşlar ya da arkanızdan konuşuyorlar. Param olduğu için dostum olacaklarsa, hiç olmasınlar daha iyi…

“Eğer parası olup ta mutlu olamayanlar varsa bunun nedeni para değil o kişilerin hasta ruhlarıdır.”
Demişsiniz bunu neye dayanarak söylüyorsunuz, dediğinize göre davranırsak bütün zengin ve mutsuz olan insanları akıl hastanelerine yatırmamız lazım, güldürmeyin bizi…
Parasız saadet olmaz…
Parasız kimsenin kimse yüzüne bakmaz…
Para insanların ayıbını örter…
Para insanı saygın kılar…”

Sizin bu dediklerinizi Hz. Resul(S.a.v) 1396 yıl önce kaldırdı diye düşünüyorum. Bunlar cahiliye döneminde olan olaylar.
Valla biz parası olmayan, muhtaç insanların öyle güzel yüzüne bakıyoruz ki, ecir kazanmak adına elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Bu yüce Rabbimizin bize yüklediği bir sorumluluktur çünkü. Biz dediğiniz gibi onların yüzüne bakmaz isek o zaman hesap gününde de onlar bizim yüzümüze bakmaz.
Para birçok insanın ayıbını örter, haklısınız. Fakat bu ne derece doğrudur bilinmez. Örnek verelim; adam zimmetine para geçirecek çalıştığı yerden, birçok insanın kul hakkına girecek, onu gören bir arkadaşı sus payı isteyecek, o da verecek böylece ayıp kapanmış olacak. Ayıp kapanacak ama insanlar kaybedecek her yönden…
Para insanı saygın kılar, biz insanlara saygılıyız, yaratandan ötürü diyen büyük tasavvuf şairi Yunus Emre gibi…
Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi, paradan önemli değerler vardır. Sağlık, inanç sahibi olmak… Eğer bu ikisi sizde mevcut ise; bizce halinize şükretmeniz gerekir. Mutluluğu, güzellikleri parada aramayın, en azından gerçek mutlulukları ve uzun vadeli güzellikleri…
İlk yazımız da örneğini verdiğimiz gibi rahmetli Sakıp Sabancı çok varlıklı biriydi. Fakat çocukları engelli. Şimdi sorarım sizlere, bu insanın huzurlu olması mümkün müdür? Mal varlığı, çocuklarının sağlığından önemli midir? Bizce değildir. Sizce?

“Cebindeki 1 YTL’sini başkasıyla paylaşmaya yanaşmayanların; parasız saadet olacağını iddia etmeleri sadece bir abartmadır… Aslında kendileri de inanmaz…”Söz konusu ihtiyaç sahibi biriyse ve cebimde 1 ytl varsa, ben o parayı ihtiyaç sahibi insanla paylaşırım ve vicdanı olan, Allah korkusu olan her bireyin de bunu yapacağına eminim… Kaldı ki ben küçücük çocukken babamın okul harçlığı diye verdiği paranın hepsini, sokakta gördüğüm yaşlı ve kötü durumda olduğu her halinden anlaşılan, yaşlı bir teyzeye verdiğimi hatırlıyorum ve o gün okulda hiç bir şey yiyememiştim.

Umarım yazımız açıklayıcı nitelikte olmuştur. Teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Saygılarımızla…


FİKİR AKIMI
akzeinebu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2007, 23:00   #5
Kullanıcı Adı
bayonet
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Sayın jürimiz değerli arkadaslarım hepinizi saygıyla selamlıyorum...

Öncelikle muhalefet üyelerimize sesleniyoruz; Bizim sorularımıza cevap vermekten cok kendi düşüncelerinizi ön plana yansıtınız...

Bu yazımızda krizlerin aile içi şiddet üzerindeki ve boşanmalar üzerindeki etkilerine değinmek istiyoruz.

Alıntı:
Yaşanan ekonomik buhranın aile bireyleri arasında açtığı yaralar.. İstatistiki veriler, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıların iş dünyasını sarstığı gibi aile saadetlerini de derinden etkilediğini ortaya koyuyor. Boşanma oranlarındaki yükseliş, şiddetli geçimsizlik, psikologlara başvuran çiftlerin sayısındaki artış, ekonomik sıkıntının nasıl aynı çatı altında yaşayan çiftleri birden düşman haline getirdiğini tüm gerçekliğiyle anlatıyor.
Evet arkadaslar gördüğünüz gibi parasızlık acı bir gercek gibi insanların hayatını etkiliyor. Hadi diyelim gercekten birbirini seven iki cift her ne kadar sürebilir parasız bu sevgi sizce. Sakın demeyin ki ömür boyu o geçmiş için geçerli idi. Günümüz çağımızda çevreninde etkisiyle düzenli ve rahat bir aile ortamı için para şart olabiliyor. Düşünebiliyormusunuz yan komşunuzun yaşadığı rahatlığı siz yaşayamıyorsunuz. Günümüzde bir kuru ekmek dahi parayla alınıyor! Unutmayın!

Evlenmeye düşüncesinde olan bir çifti düşünün;
Çiftlerin korkulu rüyası evlenmeye kalkıyorsun yok, ev esyası yok; diyebilirsiniz ki önemli olan sevgi para önemli değil. Dediğimiz gibi parasız saadet geçmişte kaldı. Hadi diyelim evlendin paran olmadan nerede yatacak nerede kalkacaksın cocuklarına nasıl bir imkan saglayabilirsin ki.. Bu yüzden üzülerek ayrılmak zorunda kalan çiftleri düşünün bir..

Ya çocuklar;
Sana demezlermi baba okuldan para istediler yada baba bana ayakkabı alırmısın. Senin ekmek alacak paran yokken kalkıpta cocuga nasıl diyeceksin ''yavrucugum ben ögretmenin istedigi ayakkabıyı alamayacagım'' ya cocugun arkadasları arasındaki piskolojisi

Ya eş;
Bu sebepten karınla kavga edeceksin sen daha cocugunun ihtiyaclarını karsılamayan bir babasın demezmi evet der hemde daha alasını der al sana aile içi kavga sebebi siddet sebebi! Ya evinde eşine yemek hazırlayamayan bir kadın sizce o hangi psikoloji içinde olurdu. Yada eşine yemek parası getiremeyen erkek sizce psikolojisi ne olurdu.. Bu ailenin sonu nereye gidiyor arkadaşlar günümüzde ne yazık ki mahkeme salonlarına!

Arkadaslar para lazım tabikide hemde cok lazım bende isterdim parasız bir hayatı tabikide ama gercekler bunlar kim istemezki para vermeden herseyin olsun nerde o günler diyorum ama gercek olan tek sey paranın bu dünyada gecerli bir nimet oldugudur...

Evet belki öbür dünyada işimize yaramayacak ama bu dünyada bakmak olduklarına en iyi sekilde bakmak için para sarttır...

İşte bütün bunlar sadece eşler üzerinde görülen o büyük etkilerden ve cocuk piskolojisindeki bazı etkileri parasızlık o kadar kötü birsey ki sadece aileye degil bütün ülkeye zararı vardır.

Evet arkadaslar konuyu sonlandırıken PARASIZ SAADET OLMAZ DİYORUM ....

Muhalefet üyelerinin fikirlerini bekliyorum.
bayonet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-06-2007, 20:18   #6
Kullanıcı Adı
akzeinebu
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Evet arkadaşlar hepinizi saygıyla selamlayarak, yazımıza başlıyoruz…

Öncelikle sayın muhalefete şunu söylemek istiyoruz. Biz burada hükümet ekibi olarak, parasızlığın güzel olduğunu, parasız kalan insanların çok mutlu olacağını savunmuyoruz. Biz burada, saadeti parada arayanların yanlış yolda olduklarını savunuyoruz. Yani parayla mutlu olabileceğini savunan insanları eleştiriyoruz. Yoksa ihtiyaçlarımız için elbette ki bir değer olarak, parayı kullanmak zorundayız. Fakat dediğimiz gibi, paranın esiri olup ta, mutlu olabileceğini savunan insanlar çok. Ailelerden ve mutsuzluklarından bahsetmişsiniz. Bizde şunu hatırlatalım öyleyse; parada mutluluğu bulabileceğini zanneden bazı babalar, kumar oynuyorlar. Her defasında daha da çamura batıyorlar. Kaldı ki harama el uzatıyorlar. Parayla saadet olacağını zanneden zavallılar; bu yüzden kendini, çocuklarını eşini kaybediyor.
Parayla huzur ve mutluluk bulacağını zannedenler, loto, toto, piyango gibi saçmalıklarla ceplerini haram para ile dolduruyorlar ve bundan en ufak bir rahatsızlık duymuyorlar. Asıl saadetin, asıl huzurun, iman etmekte olduğunu ya da sağlıklı bir vücuda sahip olmakta olduğunu göremiyorlar. Dinleri, imanları para olmuş. İşte biz burada bu insanları tartışıyoruz. Şimdi soruyorum size; “parayla saadet olur mu?”

Ayrıca argo tabiriyle; parayı vurup ta kendini kaybeden, eşini dostunu unutanda çok fazla… Sadece kendisine zarar verse hadi neyse, ama arkasında gözü yaşlı analar, eşler, çocuklar bırakan kişiliksiz insanlardan da çok fazla var. İşte bunlar hep parayla saadet bulacağını zannedenlerin sonu oluyor.

Ahirette paranın işe yaramayacağını sizde söylüyorsunuz. Bu hayatta ne yaparsak yapalım, orasının güzelliklerini kazanmak adına yapmıyor muyuz? Bu dünyada ihtiyaçlarımızı karşılamak için tabiî ki parayı kullanacağız ama dünya zevklerine dalmak için mutluluğu, huzuru parada aramak, ne derece doğru olur sizlerin takdirine bırakıyoruz.

Kaldı ki peygamber efendimiz de zengin değildi. Zengin olmaktan da yana değildi. Aile yaşantısı da saadet doluydu. Saadeti parada aramadı. Rabbinden vazgeçsin diye önüne tüm zenginlikleri sundular. Fakat sıkıntı çekmek, yaralanmak uğruna o zenginlikleri kabul etmedi. Saadeti parada aramadı. Çünkü biliyordu, gerçek saadeti, kalıcı saadeti, iman etmekte bulmuştu.

Uzun sözün kısası arkadaşlar, mutluluğu, huzuru parada arayanlar yanlış yoldalar. Çünkü savunduğumuz üzere; “Parayla saadet olmaz!”

Teşekkür ediyoruz, saygılarımızı sunuyoruz…

Fikir akımı
akzeinebu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-06-2007, 22:26   #7
Kullanıcı Adı
Yavuz_ErTürk
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Zaman ayırıp ta münazarayı takip eden bütün arkadaşlarımızı selamlıyorum.

Öncelikle şunu belirtmek isterim Hükümet ekibinde ki arkadaşlarımız bizleri yanlış yorumlamışlar. Biz para olduğunda insan hayatında ki bütün sorunlar 0 a iner veya hiç bir problemi kalmaz demiyoruz. Bizler saadete giden yolda paranın ne kadar önemli olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz.

Asırlar boyunca tüm düşünürler tartışma konusu olarak masalarına '' parasız saadet olur mu , yoksa olmaz mı?'' düşüncesini yatırmışlar. Kimileri demiştir ki şu anda bizim de tartışma konumuz '' hayatta her şey paradır'' kimileri de hayatta her şeyin para olmadığını ve para ile saadetin elde edilemeyeceğini dile getirmişlerdir.

Para dan söz edipte Napolyunu anmamak onun ruhuna yapılmış bir saygısızlıktır diye düşünüyorum. Bu meşhur insanın söylediği sözü hepimiz biliriz. Aslında yıllardan bu yana günümüze kadar süre gelen bu tartışmalara Napolyonun sözleri son noktayı koyuyor. Onun sözlerinden yola çıkarak paranın insan hayatında ki önemini kavrayabiliriz.

İnsanın mutlu olabilmesi için dünyada ki isteklerinin hayallerinin gerçekleşmesi gerekiyor. Ve biliyoruz ki günümüz dünyasında insanların hayalleri de genellikle para ile gerçekleştirilebilecek hayallerdir. Yani insanların hayallerinin gerçekleştirilebilmesi için para başrol oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor. Aklımıza diğer gelebilecek unsurlar ise bir dizi de ki fügüran karekterler kadar etkili olacaktır insan hayatında.

Lise yılarından bu yana unutamadığım çok büyük bir kitleye hitap eden ve o kitlenin insan sıfatına yakışır şekilde yaşaması için adeta bir yaşam rehberi olan Buda' nın şöyle bir söylemi vardır.'' Hayat bir ızdıraptır. Hayatı ızdırap haline getiren dünyadaki istek ve arzulardır'' şeklinde ki düşüncesinden anlaşılıyor ki isteklerini gerçekleştiremeyen bir insan hayatta daima ızdırap içindedir. Burada da netice paraya dayanır.

Ve ben diyorum ki arkadaşlar ''Parasız saadet olmaz''.
Yavuz_ErTürk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-07-2007, 21:20   #8
Kullanıcı Adı
akzeinebu
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Herkesi selamladıktan sonra hemen yazımıza geçiyoruz.

Öncelikle şu dikkatimizi çekti. Muhalefet ekibimiz Napolyon örneğini verirken, acaba Napolyon’un para aşkı yüzünden savaş bile kaybettiğini, halkın isyanına uğradığını, dahası (bu bir ihtimal olarak gösteriliyor ama) zehirlenerek öldürüldüğünü biliyorlar mıydı acaba? Diktatör bir general olan Napolyon para vb maddi zenginlikler için savaş başlatan, acımasız bir generaldir. Para sevdası ve duygusuz bir insan oluşu ona sürekli kaybettirmiştir.

Parayı ihtiyaçlarımız için kullanmak en doğrusudur. Eğer günlük, olmazsa olmaz ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar maddiyata sahipsek, bizce hep daha fazla para isteme anlayışından kurtulmak zorundayız.
Parayla bulacağınız mutluluk, geçici mutluluktur. Ya paranız biterse, sıfırı tüketirseniz? O zaman ne olacak? Sürekli zengin kalacaksınız diye bir kaide yok! Mutluluğunuzu paraya göre endekslerseniz, paranız bitince sizde bitersiniz. Bu durumda olmamanız için yapacağınız şey, saadeti, parada aramamak, durumunuza şükretmek ve iman etmek… Çünkü, bu durum paradan çok daha değerli ve önemlidir. Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi…
Sağlık, sıhhat, manevi huzurdur saadeti getiren. Gerçek saadeti, gerçek huzuru bize getiren yüce Rabbimiz değil midir? Biz ona bir adım yaklaşırsak, o bize on adım yaklaşmaz mı? O zaman biz aciz insanlar, gerçek saadeti, huzuru niçin para gibi maddi bir değerde arıyoruz? Niçin Rabbimize iman etmekte aramıyoruz. Dinimizi, imanımızı para yapıp, dünyevi zevklerle neden vakit harcıyoruz ve bu zevkler bizi niçin mutlu ediyor?

“Lise yılarından bu yana unutamadığım çok büyük bir kitleye hitap eden ve o kitlenin insan sıfatına yakışır şekilde yaşaması için adeta bir yaşam rehberi olan Buda' nın şöyle bir söylemi vardır.'' Hayat bir ızdıraptır. Hayatı ızdırap haline getiren dünyadaki istek ve arzulardır'' şeklinde ki düşüncesinden anlaşılıyor ki isteklerini gerçekleştiremeyen bir insan hayatta daima ızdırap içindedir. Burada da netice paraya dayanır.”
Buda’nın burada kastettiği şey, nefistir. İnsanlar arzularına, isteklerine kapılıp giderlerse, hayatta ızdırap çekerler. Anlayış farkı tabii… Siz o şekilde anlayabilirsiniz ama biz bu şekilde anlıyoruz. Ama şunu da bilirsiniz; Budistler az yerler, az uyurlar, çok ibadet yaparlar, maddiyata, paraya, pula önem vermezler. Bir nevi dervişlik gibi düşünebilirsiniz. Şimdi Buda böyle biz söz söylemiş. Yaşantısında paraya, pula önem vermeyen birinin bu sözden kastettiği sizin düşündüğünüz müdür yoksa bizim düşündüğümüz müdür?

Sözü muhalefete bırakıyoruz, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz…
FİKİR AKIMI
akzeinebu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-08-2007, 00:08   #9
Kullanıcı Adı
bayonet
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Akpartiforum değerli üyeleri hepinizi selamlıyorum.

Münazara turnuvasında 3. Hafta 4. yazımızla huzurlarınızdayız.



Alıntı:
Parayı ihtiyaçlarımız için kullanmak en doğrusudur. Eğer günlük, olmazsa olmaz ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar maddiyata sahipsek, bizce hep daha fazla para isteme anlayışından kurtulmak zorundayız.
Hükümet üyelerimiz paranın azlığı çokluğundan bahsetmişmiş. Bizler az paradan değil olmayan paradan bahsediyoruz. Olmayan paranın da nelere yol açtığını daha önce anlatmıştık sanırım!

Alıntı:
Para ile saadet olmaz. Ulaşamadığı ciğere "murdar" diyen kedi söylemleridir bunlar. Halk arasında biz bu laflara kısaca "fasa fiso" diyoruz.

Bu söylemler doğru olsaydı, kızlar doktorla mühendisle lafa başlayacaklarına,"beni ne ameleler, ne sıvacı ustaları istedi de, varmadım" diye hava atarlardı.

Evlenirken bile yatak odasını kız tarafı, misafir odasını oğlan tarafı yapsın pazarlıkları olmazdı.

İşin,"el bileğinden omuz başına kadar Adana Burması doldurmazsan havanı alırsın" kısmını saymıyorum. .

Yukarıda yazı bir siteden alıntıdır. Yazar ne güzel de açıklamış tam bizim kültürümüzde yaşananlar değil mi? Düşünün ki paranın bir ailenin oluşumunda ki etkilerini. Bir yuva kurulma aşamasında dahi istenen para. Çocukların mutlulukları için aileler ilk neyi düşünüyorlar parayı .. Çünkü mutluluğun yolu paradan geçiyor. Bunu ileride hükümet ekibimizde yaşayacaktır veya yaşamıştır. Biz şimdiden vurgulayalım dedik.


Diğer bir konu bir aile için paranın öneminden daha önce bahsetmiştik ancak farklı konularda devam edelim. Mesela eğitim her insan için olmazsa olmazdır. Ancak Türkiye de kaç aile para sorunundan dolayı çocuklarını okula göndermiyor hepimiz biliyoruz. Hükümetimizle bu sorun ortadan kalkıyor yavaş yavaş. Durum ortada para yüzünden bir çok aile çocuklarını okula gönderemiyor. Nerde o ailede mutluluk ya da mutluluk olsa dahi bu mutluluk ileride o çocuğa iyi bir gelecek sağlayacak mı?


Sağlık aynı şekilde hepimiz görüyoruz. Fakir ailelerin, çocuklarının sağlıklarına kavuşmaları için gösterdikleri çabayı. Sosyal güvenliği olmayan bir ailenin hasta çocuğu sağlığına kavuşamıyor belki de. Daha 2 - 3 ay önce tıp fakültesinde yatan çocuğun babasının yatacak yeri olmadığı için otopark da yatmak zorunda kaldığını ne çabuk unuttuk. Sizce bu baba imkanları olsa idi çocuğuna o çileyi çektirir miydi?

Hepinizi Saygı ile Selamlıyoruz.


CAN YOLDAŞLARI

bayonet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-08-2007, 20:20   #10
Kullanıcı Adı
akzeinebu
Standart 3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
Öncelikli olarak, münazaralar boyunca bizleri takip eden, değerli forum arkadaşlarımıza, güzel fikirleriyle değerlendirme yapan, sayın jürimize ve bizlere soğuk terler döktüren sevgili muhalefet ekibimize sonsuz teşekkürlerimizi ve sonsuz saygılarımızı sunuyoruz…
“Hükümet üyelerimiz paranın azlığı çokluğundan bahsetmişmiş. Bizler az paradan değil olmayan paradan bahsediyoruz. Olmayan paranın da nelere yol açtığını daha önce anlatmıştık sanırım!” demişsiniz…
Arkadaşlar biz burada olmayan paranın, nelere yol açtığını tartışmıyoruz. Bizler burada saadeti, mutluluğu parada arayanların, mutlu olup, olamayacağını tartışıyoruz. Bunu sizlere son yazımızda tekrar hatırlatmak istedik.

Alıntınız gerçekten güzelmiş arkadaşlar ama bizim yanlış gördüğümüz çok şey var. Mesela yazıyı eklerken ben bir bayan olarak, asla omzuma kadar bilezik istemem. Kaldı ki; omzuma kadar bileziğim olmadığı içinde asla ama asla alınmam! Bunlar cahilce şeyler. Eğer insanlarda değerli olan şeyin kolundaki bilezikler olmadığını, o değerli şeyin insanların kafasının içindeki olduğunu sizde anlasaydınız. Mutluluğunda o koldaki bilezikleri takmakta olmadığını anlardınız…
Evliliklerdeki yeni evlilerin ev eşyalarına gelince, şunu şu taraf alsın, bunu bu taraf alsın denmesinin sebebi, bir tarafın daha fazla masraf altına girilmesinin istenmemesidir. Kimseyi zor durumda bırakmaya gerek yok. Ortada yeni bir yuvanın kurulması söz konusu ise; her iki tarafta elinden geldiğini ortaya koymakla yükümlüdür.
Bu arada Hz Fatma validemizin çeyizinde nelerin olduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Biz yinede tekrar yazalım, hatırlatmak amacıyla;
*Üzerinde namaz kılınacak güzel bir seccade.
*Üç adet üzerine oturulacak minder.
*İçi hurma kabuğu lifleriyle doldurulmuş yastık.
*Buğday öğütecek el değirmeni ile su tulumu, su testisi, su bardağı,
*Değirmende öğütülmüş buğdayın kepeğini ayırmaya yarayacak, yeni geliştirilmiş bir elek...
*Elle örülmüş bir battaniye, havlu, üzeri yünlü, deri pösteki.
*Sedir, yani divan.
*Kadife yorgan...
*Geliştirilmiş deriden mamul, yere serilecek sofra...
Ayrıca Hz. Ali’nin de maddi olarak hiç malı mülkü yoktu. Ama saadetleri, aile huzurları gayet yerindeydi. Çok uç örnek oldu belki de ama örnek, örnektir…

Eğitim ve sağlık sorunlarından bahsetmişsiniz. Hükümetimiz sayesinde bu söyledikleriniz çok geride kaldı. Mağdur ailelerin çocuklarını okutması için çocuk başına maaş bağladıklarını biliyorsunuzdur herhalde. Sağlık konusuna gelince yeşil kartlar var söz konusu ailelerin devlet tarafından sağlık masrafları ödeniyor.

Diğer yazılarımızda da sıkça belirttiğimiz gibi biz burada parasızlığın mutluluk getirip, getirmediğini savunmuyoruz. Mutluluğu, huzuru parada bulabileceğini zanneden ve paranın esiri olmuş insanların, mutluluğu ve huzuru parada bulamayacağını savunuyoruz ve bu konuda da kendimizi çok haklı görüyoruz.
Daha önce de belirttiğimiz gibi biz gerçek saadeti, gerçek huzuru, Rabbimizde bulduk. Bundan ötesi hiç önemli değil. Gelen her şey ondan gelir. O dilediğince, dilediğine verir, dilediğine vermez, onun takdiri, onun sınavıdır. Gerisi boştur. Gelin sizlerde huzuru, mutluluğu parada aramayın, parayla gelen mutluluklar geçici mutluluklardır. “Parayla saadet olmaz!” Kalıcı mutluluklar için, Rabbinize sığının!

Son yazımıza burada son veriyoruz arkadaşlar… Tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Allah a emanet olun!


FİKİR AKIMI
AKzeinebu&Ağa&Bilge kral
akzeinebu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım