30 Ağustos %21'in Zaferi miydi? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**sümeyye** · 08-26-2007, 17:17

30 Ağustos,%21’in zaferi miydi?

30 Ağustos; sembol bir tarih. Kurtuluş savaşının nihai zafer günü olarak kabul edilip, Zafer Bayramı olarak kutlanıyor.

Tüm ülke evlatlarının zaferi..
Ama sıra kutlamalara gelince, bir avuç azınlık davet ediliyor oraya..
Özellikle de 22 Temmuz öncesinde CHP’nin desteklenmesini isteyen sol kafalılar!
Sanki 30 Ağustos, CHP mensuplarının eseri.. Ülkeyi, düşman askerinden, CHP üyeleri kurtarmış!
30 Ağustos 1922’de CHP ortada bile yoktu ki, onlar kurtarsın ülkeyi..
Üstelik kutlamaları düzenleyen, bir siyasi örgüt değil! Siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan Genelkurmay Başkanlığı..
Genelkurmay Başkanlığı kutlamaları düzenliyor, ama öyle bir itina ile listeyi hazırlıyor ki, ülkenin %75’ini dışarda bırakıyor.
Daha 3 yıl önce, dönemin Genelkurmay Başkanı, bir haber için net olarak ifade etmişti: “Bu haberi yapanı lanetliyorum” diye..
İşte o yazar, şimdi davet ediliyor kutlama törenlerine.. Çünkü kendileri, sol kafadandır..
Hiçbir gazete ile ilişkisi kalmamış, gazetesinden bile kovulmuş Emin Çölaşan davet ediliyor. Hükümetle kavgalı ya... Genelkurmay Başkanı’nın sorunlu olduğu Başbakan’la kavgalı ya.. Adeta inadına çağırıyorlar davete..
Bekir Coşkun’u pek hatırlayacakları yoktu ama, son günlerde hükümete karşı epeyi bir reyting kazandı. Öyleyse onu da çağırmalı!
Eee... Buyrun, ne kadar hükümet aleyhtarı basın mensubu varsa, hakarette sınır tanımayan, adliyelerde hakaret davalarından sabahtan akşama kadar yargılanan ne kadar küfürbaz varsa, hepsini çağırın..
Ama mutlaka % 21’e destek verenlerden olsun!
Başbakan, bir televizyon konuşmasında “Cumhurbaşkanını tanımıyorum dersen, o zaman bu ülkenin vatandaşlığından çık git” mi demiş!
Hurra...
Nasıl der? Nasıl böyle söyler?
Sanki ortada fiili bir işlem var.
Topu topu, iki çift laf etmiş Başbakan!
Bülent Ecevit’in yaptığı gibi, İçişleri Bakanlığı’na tezkere yazıp, “Merve Kavakçı’nın vatandaşlık işlemini iptal edin” uygulamasını, “Bekir Coşkun” için başlatmamış!
Topu topu iki çift söz etmiş! Düşüncesini açıklamış!
“Hayır o düşüncesini açıklayamaz!”..
“Ecevit de ölmüş zaten, ölülerin arkasından konuşulmaz!..”
Eee, dirileri konuşalım o zaman..
4 gün sonra 30 Ağustos kutlamaları var..
Başbakan’ın yaptığı gibi sadece lafla değil, askerlerin eline tutuşturulan listelerle, fiilen yapılacak “Sen vatandaşsın geç.. Sen vatandaş değilsin, giremezsin..” uygulaması var orada da..
Kendi çapında hani..
Genelkurmay’ın vatandaşlık uygulaması başka nasıl olur ki?
Yaptığı toplantıya, aynı durumdaki iki kişiden birisini çağırmazsa/almazsa, bu; “Sen vatandaşsın, diğeri değil” demek olmaz mı?
50 bin satan Cumhuriyet gazetesinden, üç-beş adamı çağıracak.. Tiraj bakımından onu üçe katlayan Vakit’ten tek bir kişiyi çağırmayacak.
Bu bir anlamda, “Sen vatandaş değilsin” demek değil midir?
Kutladığın, Aliye hanımın doğum günü değil ki!
Kutladığın; bu ülkenin kurtuluş günü. O halde bu ülkenin çocukları arasında, nasıl ayrımcılık yapabilirsiniz ki?
Ve Başbakan’a salya sümük saldıran hokkabazlar, siz bu ayrımcılığı, “Her kurumun akredite uygulaması olabilir” diyerek nasıl mazur gösterebiliyorsunuz?
Başbakan’ın fiiliyata geçmemiş “çıksın vatandaşlıktan” lafını çevire çevire ekrana getirenler.. Genelkurmay bizi vatandaşlıktan fiilen çıkarmış, görmez misiniz?
Başbakan’ın lafının Genelkurmay örneklemesi, olsa olsa şöyle olurdu: “Bizi eleştiren gazeteciler, davetlerimize gelmesinler o zaman!”
Öyle demiyor Genelkurmay!
Kapıya askeri koyup, “Sen, sen giremezsin” diyor!
Yani Ecevit’in yaptığı gibi, “Atın şunu vatandaşlıktan” diyor!
Bunları, kendi adıma da söylüyor değilim.. Beni çağırmamakta haklı olabilirler.. Şunun şurasında 14 yıllık bir basın geçmişim var...
Ama 35 yıllık gazetecileri; Abdurrahman Dilipak’ı, Hasan Karakaya’yı niye çağırmazlar?
Böyle midir, Genelkurmay’ın vatandaşlık anlayışı?
Böyle mi kutlanır, tüm ülkenin kazandığı zafer?

Ali İhsan Karahasanoğlu-Vakit

08-26-2007, 17:17	#1
Kullanıcı Adı sümeyye	30 Ağustos %21'in Zaferi miydi? 30 Ağustos,%21’in zaferi miydi? 30 Ağustos; sembol bir tarih. Kurtuluş savaşının nihai zafer günü olarak kabul edilip, Zafer Bayramı olarak kutlanıyor. Tüm ülke evlatlarının zaferi.. Ama sıra kutlamalara gelince, bir avuç azınlık davet ediliyor oraya.. Özellikle de 22 Temmuz öncesinde CHP’nin desteklenmesini isteyen sol kafalılar! Sanki 30 Ağustos, CHP mensuplarının eseri.. Ülkeyi, düşman askerinden, CHP üyeleri kurtarmış! 30 Ağustos 1922’de CHP ortada bile yoktu ki, onlar kurtarsın ülkeyi.. Üstelik kutlamaları düzenleyen, bir siyasi örgüt değil! Siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan Genelkurmay Başkanlığı.. Genelkurmay Başkanlığı kutlamaları düzenliyor, ama öyle bir itina ile listeyi hazırlıyor ki, ülkenin %75’ini dışarda bırakıyor. Daha 3 yıl önce, dönemin Genelkurmay Başkanı, bir haber için net olarak ifade etmişti: “Bu haberi yapanı lanetliyorum” diye.. İşte o yazar, şimdi davet ediliyor kutlama törenlerine.. Çünkü kendileri, sol kafadandır.. Hiçbir gazete ile ilişkisi kalmamış, gazetesinden bile kovulmuş Emin Çölaşan davet ediliyor. Hükümetle kavgalı ya... Genelkurmay Başkanı’nın sorunlu olduğu Başbakan’la kavgalı ya.. Adeta inadına çağırıyorlar davete.. Bekir Coşkun’u pek hatırlayacakları yoktu ama, son günlerde hükümete karşı epeyi bir reyting kazandı. Öyleyse onu da çağırmalı! Eee... Buyrun, ne kadar hükümet aleyhtarı basın mensubu varsa, hakarette sınır tanımayan, adliyelerde hakaret davalarından sabahtan akşama kadar yargılanan ne kadar küfürbaz varsa, hepsini çağırın.. Ama mutlaka % 21’e destek verenlerden olsun! Başbakan, bir televizyon konuşmasında “Cumhurbaşkanını tanımıyorum dersen, o zaman bu ülkenin vatandaşlığından çık git” mi demiş! Hurra... Nasıl der? Nasıl böyle söyler? Sanki ortada fiili bir işlem var. Topu topu, iki çift laf etmiş Başbakan! Bülent Ecevit’in yaptığı gibi, İçişleri Bakanlığı’na tezkere yazıp, “Merve Kavakçı’nın vatandaşlık işlemini iptal edin” uygulamasını, “Bekir Coşkun” için başlatmamış! Topu topu iki çift söz etmiş! Düşüncesini açıklamış! “Hayır o düşüncesini açıklayamaz!”.. “Ecevit de ölmüş zaten, ölülerin arkasından konuşulmaz!..” Eee, dirileri konuşalım o zaman.. 4 gün sonra 30 Ağustos kutlamaları var.. Başbakan’ın yaptığı gibi sadece lafla değil, askerlerin eline tutuşturulan listelerle, fiilen yapılacak “Sen vatandaşsın geç.. Sen vatandaş değilsin, giremezsin..” uygulaması var orada da.. Kendi çapında hani.. Genelkurmay’ın vatandaşlık uygulaması başka nasıl olur ki? Yaptığı toplantıya, aynı durumdaki iki kişiden birisini çağırmazsa/almazsa, bu; “Sen vatandaşsın, diğeri değil” demek olmaz mı? 50 bin satan Cumhuriyet gazetesinden, üç-beş adamı çağıracak.. Tiraj bakımından onu üçe katlayan Vakit’ten tek bir kişiyi çağırmayacak. Bu bir anlamda, “Sen vatandaş değilsin” demek değil midir? Kutladığın, Aliye hanımın doğum günü değil ki! Kutladığın; bu ülkenin kurtuluş günü. O halde bu ülkenin çocukları arasında, nasıl ayrımcılık yapabilirsiniz ki? Ve Başbakan’a salya sümük saldıran hokkabazlar, siz bu ayrımcılığı, “Her kurumun akredite uygulaması olabilir” diyerek nasıl mazur gösterebiliyorsunuz? Başbakan’ın fiiliyata geçmemiş “çıksın vatandaşlıktan” lafını çevire çevire ekrana getirenler.. Genelkurmay bizi vatandaşlıktan fiilen çıkarmış, görmez misiniz? Başbakan’ın lafının Genelkurmay örneklemesi, olsa olsa şöyle olurdu: “Bizi eleştiren gazeteciler, davetlerimize gelmesinler o zaman!” Öyle demiyor Genelkurmay! Kapıya askeri koyup, “Sen, sen giremezsin” diyor! Yani Ecevit’in yaptığı gibi, “Atın şunu vatandaşlıktan” diyor! Bunları, kendi adıma da söylüyor değilim.. Beni çağırmamakta haklı olabilirler.. Şunun şurasında 14 yıllık bir basın geçmişim var... Ama 35 yıllık gazetecileri; Abdurrahman Dilipak’ı, Hasan Karakaya’yı niye çağırmazlar? Böyle midir, Genelkurmay’ın vatandaşlık anlayışı? Böyle mi kutlanır, tüm ülkenin kazandığı zafer? Ali İhsan Karahasanoğlu-Vakit

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)