AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-24-2009, 23:24   #1
Kullanıcı Adı
sevgisacan
Standart
bizleri bu kutuplaşmaya getirenler utansın

cumhuriyet yazarları çirkeflik yapmıstır ama ikida aynı kullanılan üslüp çok kötüysü üzüldüm ne durumlara geldik

 

sevgisacan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-21-2009, 22:47   #2
Kullanıcı Adı
Seyyah
Standart
Ama şuda var ordaki yazarımızda bir insan sonucda şahsen ben olsa dalardım o cumhuriyet yazarlarına. Fakat provake olmamamız lazım. Küfüre kadar giden bir tartışma iyi sonuclar doğurmaz iki tarafından daha ılımlı anlatıp tartıssalar ve programı sunanda böyle kavgalara musade etmese daha iyi olur.
Seyyah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 01:20   #3
Kullanıcı Adı
zefyhr
Standart
sahalarda görmek istemediğimiz hareketler bunlar.
zefyhr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 04:00   #4
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Programın tamamını izlemek için -- TIKLAYIN

Görün.

Birlikten..
Beraber yaşamdan bahsederken
Cumhuriyet yazarı araya dalıp alakasızca "Erbakan'ın kayıp trilyon"konusunu sokuyor..

Sonra cevap olarak kendi gibi cevap alınca nasıl ŞEREFSİZ diyor görün..
Sonra da iki kişi nasıl saldırıyor görün..

SUSTURURUM seni diyor..
SUSTURURUM SUSTURURUM diyor...

Sonra Bağır Dur!...

İKİ KİŞİYE KARŞI TEK BAŞINA ADETA SAVAŞ VERİYOR..

Sunucu sakinleştirmek için "Türkiye 4 yazarı izliyor şu an yapmayın" diyor
adam atlıyor "hayır 3 yazarı bir tane de EŞKİYASI" diyor..
Ne bu?

İkisi birden coşuyor.

Her söylediklerine de çok şükür teek tek cevap verdi Arseven çok şükür.
Her cevabında da kıvırdı cumhuriyetin yazarı.
Her cevapta başka konuyu soktu.
Yine alınca cevabını liğme liğme oldu.

CHP'Yİ AJANCA DİNLEDİN BİLE DEDİ...

--

Erbakan'ı suçlu diye SOYDU diyor.
Ergenekon diye Terör Örgütü yok hala yargılanıyorlar diyor.

Böyle dümencilerin karşısında Arseven gururumu okşadı..
Ezdirmedi..
Hakkını ezdirmedi...

Dediğim gibi ve DEDİĞİ GİBİ

Onların devirleri bitti artık.
Karşılarında sus pus kalıp, bağırış çağırışlarına YATMAK bitti.

AMAN ONLAR KIZAR-AMAN ONLAR ÇOK TEPKİ VERİR diye olayların üzerine gidememek, hakkını isteyememek BİTTİ.

Onlar NE DER kaygısı olmadan yazmanın devrini açtı o yazarın savunduğu gazete!

Allah razı olsun..
Bu dik duruşu ve SAVUNUŞU izlettirdiği için Arseven'den.

Savunmasa, o çığırtkanlıkları yese Ali Bulaç'a nasıl densizce saldırdıklarını da görüyoruz. DAHA BETERİNE MARUZ KALACAKTI.

Farktır bu.
GÜÇTÜR BU.
İman gücüdür bu..


--

FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-24-2009, 00:12   #5
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
FarukARSLAN. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Programın tamamını izlemek için -- TIKLAYIN

Görün.

Birlikten..
Beraber yaşamdan bahsederken
Cumhuriyet yazarı araya dalıp alakasızca "Erbakan'ın kayıp trilyon"konusunu sokuyor..

Sonra cevap olarak kendi gibi cevap alınca nasıl ŞEREFSİZ diyor görün..
Sonra da iki kişi nasıl saldırıyor görün..

SUSTURURUM seni diyor..
SUSTURURUM SUSTURURUM diyor...

Sonra Bağır Dur!...

İKİ KİŞİYE KARŞI TEK BAŞINA ADETA SAVAŞ VERİYOR..

Sunucu sakinleştirmek için "Türkiye 4 yazarı izliyor şu an yapmayın" diyor
adam atlıyor "hayır 3 yazarı bir tane de EŞKİYASI" diyor..
Ne bu?

İkisi birden coşuyor.

Her söylediklerine de çok şükür teek tek cevap verdi Arseven çok şükür.
Her cevabında da kıvırdı cumhuriyetin yazarı.
Her cevapta başka konuyu soktu.
Yine alınca cevabını liğme liğme oldu.

CHP'Yİ AJANCA DİNLEDİN BİLE DEDİ...

--

Erbakan'ı suçlu diye SOYDU diyor.
Ergenekon diye Terör Örgütü yok hala yargılanıyorlar diyor.

Böyle dümencilerin karşısında Arseven gururumu okşadı..
Ezdirmedi..
Hakkını ezdirmedi...

Dediğim gibi ve DEDİĞİ GİBİ

Onların devirleri bitti artık.
Karşılarında sus pus kalıp, bağırış çağırışlarına YATMAK bitti.

AMAN ONLAR KIZAR-AMAN ONLAR ÇOK TEPKİ VERİR diye olayların üzerine gidememek, hakkını isteyememek BİTTİ.

Onlar NE DER kaygısı olmadan yazmanın devrini açtı o yazarın savunduğu gazete!

Allah razı olsun..
Bu dik duruşu ve SAVUNUŞU izlettirdiği için Arseven'den.

Savunmasa, o çığırtkanlıkları yese Ali Bulaç'a nasıl densizce saldırdıklarını da görüyoruz. DAHA BETERİNE MARUZ KALACAKTI.

Farktır bu.
GÜÇTÜR BU.
İman gücüdür bu..


--


BU yazı kimin faruk bey?

Siz yazdıysanız sizi, başkası yazmışsa onu canı gönülden tebrik ediyorum.

Altına aynen imzamı atıyorum.

REDYELLOW
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-24-2009, 19:25   #6
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
BU yazı kimin faruk bey?

Siz yazdıysanız sizi, başkası yazmışsa onu canı gönülden tebrik ediyorum.

Altına aynen imzamı atıyorum.

REDYELLOW
Benim..

Sağolun, Allah razı olsun..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-25-2009, 12:06   #7
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
FarukARSLAN. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim..

Sağolun, Allah razı olsun..
Ellerinize sağlık, çok güzel yazmışsınız.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 13:15   #8
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart Vakit gazetesi ile Cumhuriyet gazetesi yazarları canlı yayında kavgaya tutuştu.
Vakit ve Cumhuriyet yazarları kapıştı VİDEO
22 Mayıs 2009 Cuma, 10:33 GÜNCEL


izle
Vakit gazetesi ile Cumhuriyet gazetesi yazarları canlı yayında kavgaya tutuştu.
Vakit yazarı Serdar Arseven ile Cumhuriyet yazarları Ümit Zileli ve Mehmet Faraç arasında 32. Gün programında yaşanan tartışma küfürlleşmeye ve tehditlere vardı. Sunucu Rıdvan Akar, programı erken bitirmeye mecbur kaldı.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 20:09   #9
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Terör malzemeleri bu kez 32. gün stüdyosundan

32. Günde Yaşanan Cumhuriyet terörünün Doğan Medyası tarafından gizlenmek istenen bütün ayrıntılarını Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven Habervaktim'e anlattı.





ARSEVEN YAŞANAN TERÖRÜ HABERVAKTİM'E ANLATTI-FOTOLAR İÇİN TIKLAYIN


Kanal D'de yayınlanan 32. Gün programında yaşanan ‘Cumhuriyet Terörü'nün Doğan medyası tarafından gizlenmek istenen bütün ayrıntılarını Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven Habervaktim'e anlattı. Arseven'in anlattıkları, Vakit gazetesinin Cumhuriyet hakkındaki “Ergenekon bülteni gibi” manşetinin ne kadar isabetli olduğunu gözler önüne seriyor…

Arseven habervaktim'e Cumhuriyetin terör malzemelerini getirdi. Şiddet malzemeleri bu sefer yer altından değil, denizden değil, dalanın arazisinden değil. 32. gün stüdyosundan çıktı.
İşte Ayrıntılar:

Stüdyoda neler yaşandı bize anlatır mısınız?

-Biliyorsunuz Ergenekon mensupları ve uzantıları Türkan Saylan'ı istismar ederek darbecileri kurtarmayı temin edecek bir atmosfer getirmeye çalıştılar. Bu atmosfer Vakit'in, istismarı bütün yönleriyle ortaya koyan kararlı, cesur, kompleksiz yayıncılık anlayışı sayesinde dağıldı. Ve oyun bozuldu. Bu da teröristleri, istismarcıları, din karşıtlarını her zaman olduğu gibi rahatsız etti. Bunlar yıllar yılı terör estirip sindirmeye ürkütmeye ve istedikleri gibi at oynatmaya alışmışlar. Vakit onların çirkefliklerine, terörlerine, istismarlarına ‘dur' diyen yayıncılık anlayışıyla ziyadesiyle rahatsızlık veriyor. Türkan Saylan'la ilgili gerçekleri bütün yönleriyle ortaya koymamızda istismarı etkisiz kıldı.

-Türkan Saylan bir çevre tarafından göklere çıkartılan bir isim…

Saylan'ın hekim kişiliğiyle diğer kişiliğini ayırmak lazım. Doğrusu cüzamla ilgili çalışmalarını ne gibi semereler verdiği konusunda elde bilimsel bir veri yok. Ortada bir takım laflar var ama rakamlar yok. Sonra Saylan'ın dünya tıp literatürüne hangi çalışmalarla geçtiği de belli değil. Ama biz yine de emeğe saygı açısından işin bu tarafına kurcalamamış olalım. Diğer tarafa gelince, işte şimdi 32. Gün programında yaşananlara geliyorum. Orada ilk söz bana verildi. Ve Vakit'e ait olmayan haberler Vakit'e aitmiş gibi sunulduktan sonra verildi. Ben orada tarafgir yayıncılıkla ilgili eleştirimi dile getirdikten sonra Saylan'ın ‘Öbür tarafına' yani tartışılan tarafına geldim ve özellikle de Saylan'ın beyanlarını Vakit gazetesinden değil programın yapıldığı Kanal D'nin bağlı bulunduğu Aydın Doğan'ın gazetelerinden aktaracağımı belirttim ve teker teker sıralamaya başladım. Öncelikle Saylan'ın ‘Başörtülülere burs vermeyiz' şeklindeki ayrımcı ve bölücü açıklamasına dikkat çektim ve ‘Acaba muhafazakar sivil toplum örgütlerinden biri başörtüsüzlere burs vermeyeceğini ilan etseydi tepkiniz ne olurdu sorusunu programda gündeme getirdim. Bunlar bırakın böyle bir tavrı, Vakit'in ‘mütedeyyin eleman' ilanını bile tahammülsüzlükle karşılamış ve bizi hedef göstermişlerdi. Bu kadarına bile tahammül gösteremeyen zihniyetin Saylan'ın başörtülülere burs yok açıklamasına nasıl değerlendirdiğini gündeme getirdim. Ve ayrıca Hürriyet ve Milliyet gazetelerinden Saylan'ın ayrımcı nefret tohumları ekici beyanlarını gün gün, satır satır aktardım.

-Mesela?..

Çok uzun bir liste. Mesela Türkan Saylan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sırf eşi başörtülü olduğu için karşı olduğunu 16 Ağustos 2007 tarihli Milliyet'te şöyle ilan ediyor. Sayın Gül Milli Görüşçü geçmişi, eşinin ve kızının tesettürlü oluşu dikkate alınmaksızın Dışişleri Bakanlığı'na kadar gelmiştir. Bunun gibi örnekleri sıraladım. Mesela 6 Mayıs 2007 tarihli Hrriyet'te Ayşe Arman son derece yapıcı bir soru yöneltiyor Saylan'a, diyor ki: “Bu ülkede iki farklı anlayışın uzlaşması mümkün mü?” Bu uzlaşmayı teşvik eden güzel soruya verdiği karşılığa bakar mısınız? Saylan'ın “İki farklı anlayış falan yok ki, radikal İslamı getirmeye çalışan militanlar var, O kadar!” Görüyor musunuz bu ayrımcı, tahrik edici tavrı. Orada bunları iki Cumhuriyet ya da Ergenekon bülteni mensubunun karşısında açıklıkla dile getirdim. Programı sunan Rıdvan Akar da itiraz edecek en ufak bir nokta bulamaksızın son derece ikna olmuş bir havada izliyordu. Konuyu buralardan alıp Saylan'ın cenaze merasiminde cami avlusunda yaşanan rezilliklere getirdim. Cami adabını hatırlattım. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze namazındaki tabloyla Saylan'ın cenaze namazındaki farkları ortaya koydum. Ve ‘Cami avlusunda AKP'nin “İT”leri yıldıramaz bizleri” sloganlarının atıldığını hatırlatıp, birileri böyle yaparsa yarın tutar birileri CHP'nin ‘İT'leri diye slogan atar o cenazede yaşanan rezilliklerin kime ne faydası var. Bunlar Batılıyız diyorlar ama batılıların cenazelerde kiliselerde ortaya koydukları saygının milyonda birini göstermiyorlar.

-Peki kavga nasıl başladı?

Ben Güven Erkaya hakkındaki ‘hakkımızı helal etmiyoruz' manşetimizi hatırlatıp Batı Çalışma Grubu'na ve 28 şubat sonrasındaki banka vurgunlarına gelince, adamlardan biri Erbakan'a Gül'e hakaretlere başladı. Ben de tartışmaya girmek istemediğim için o konuları gidin onlara sorun tepkisini verdim Baktım devam ediyor. ‘Erbakan'a sataşan Ergenekon bülteni mensubuna ‘sen bana Erbakan'ı soruyorsun ben sana öyle bir soru sorarım ki altında kalırsın yaklaşımında bulundum ve devam ettim. Senin Cumhuriyet gazetesinde senin talebinle Diyarbakır barosuna alınan kayın biraderin uyuşturucu ticaretinden içerde mi değil mi sorusunu yönelttim. Değil ya da evet öyle diyebilirdi. Onu yapmak yerine iki Ergenekon mensubu bir araya gelip bağırmaya çağırmaya, hakaretler yağdırmaya başladılar. Tabi hak ettikleri cevabı da bir güzel aldılar. Onlar meseleyi Hüseyin Üzmez'e getirince ‘Hüseyin Üzmez şu anda Vakit'te yazmıyor ama Ergenekon sanıkları Cumhuriyette çatır çatır yazmaya devam ediyor. Siz busunuz tepkisini verdim. İki kişi bir taraftan ayaklara kalkarak, tehditler yağdırarak, ortadan kaldırmakla tehdit ettiler. Terör estirirken ben mümkün olduğunca sakin, ama hakkı da veren bir üslupla icaplarına baktım galiba. Bilemiyorum. İzleyenlerden gelen binlerce mesajda ağızlarının payını aldıkları belirtiliyor.

-Peki Sonrasında neler oldu..

-Neler olacak… Programa katılan Hilal TV Haber Müdürü Muharrem Coşkun kardeşimin ve aralarında hanımlarında bulunduğu Otuz kadar Kanal D çalışanının gözlerinin önünde inanılmaz bir terör estirdiler. Şimdi bunlar bilek gücüyle değil, ne yaptılar. Söyleyeyim. Parçaları hala bende, kendilerini güvenli bir mesafeye aldıktan sonra bardak fırlattılar..

-Program esnasında mı?

-Hayır reklam arasında. Adam baktım almış yarım kiloluk, kafaya geldi mi kesin götürecek bardağı fırlatıyor. Bardak üzerime gelirken şöyle bir çekildim. Duvarda patladı. O an inanın iyi ki meslektaşlarımdan birine isabet etmedi diye düşündüm. Adamı görüyor musunuz? Uzaktan bardak fırlatıyor. O bardağı ele aldıran korkak ruh halini düşünebiliyor musunuz ? Demek ki; bunların elinde silah olduğu anda çekip ateş edecek orada arada kimlerin olduğuna da bakmaksızın. Neyse birinci bardak bizim manevramızla savuşturuldu. Böyle olunca bende adama bakarak buradaki insanların hayatlarını tehlikeye atmanın anlamı yok. Yürü dışarda başbaşa bu meseleyi halledelim dedim. Adam çağrıma uymak varken tuttu oradakilerin hayatınıda tehlikeye atarak ikinci bardağı fırlattı.

-Peki bu arada Rıdvan Akar ne yaptı?

Sonrasında da kendisiyle konuştuk. Bardağın içindeki su kendisine gelmiş Allah'tan bardak gelmemiş tabi burada benimle birlikte oranın ev sahibi olan Rıdvan Akar'a ve Kanal D'ye de bir terör var. Orada Muharrem Coşkun kardeşim, kendisine yani Akar'a bu esasında size karşı yapılmış çok büyük bir ayıptır hatırlatmasında bulundu. Ama ben Rıdvan Akar'ın içinde bulunduğu güç durumu ve bulunduğu merkezin ilişkilerini değerlendirdiğimde suçlamıyorum. Gece bardak meselesine hiç girmedi eğer o bardakları fırlatan Cumhuriyet mensupları değil de ben olsaydım olayı nasıl vereceklerdi ve Türkiye'de şu anda ne konuşulacaktı bizim üzerimizde bunların şerrinden çekinirken bazı kardeşlerimizin de muhtemelen iştirak edebilecekleri nasıl bir kampanya yürütülecekti. Orada Cenab-ı Allah ihsan buyurdu yanlış yapmadık.

-Gerçekten insanın hafsalası almıyor! Bir gazeteci bu kadar militanca bur davranışta nasıl bulunabilir? Kaldı ki fırlattığı bardak başka meslektaşlarınızı da isabet edebilirdi…

Biz zaten neleri anlatmaya çalışıyoruz güzel kardeşim sizlerle birlikte.. İşte yaşananlar iddialarımızın harfiyen doğru olduğunu nasıl ortaya koyuyor.

habervaktim.com

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-23-2009, 20:43   #10
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart
Ümit Zileli ve Mehmet Faraç. Salyalı sümüklü bol köpüklü iki azgın Cuhmuriyet pitbulu.. Aslında böyle seviyesiz insan ve gazeteci ya da fikir adamı müsfettelerinin tvde yeri olmaması lazım ama candaş medya, taşıdıkları ruh bakımında dört ayaklı bu kuduzları milletin üstüne salıveriyor. Bu zamana kadar değneksiz köy bulmuş afkuruyordular. Taşları bağlayıp köpekleri salmıştılar. Şimdi bir millet zabıtası bunları toplamaya kalkınca asli hüviyetlerini ortaya döktüler.
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi