Darbelere dayanak yapıldığı iddia edilen meşhur İç Hizmet Kanununun 35. Maddesinin kaldırılması veya değiştirilmesi referandum arifesinde siyasetin malzemesi hâline geldi. Bizim siyasetçilerin amacı üzüm yemek değil akılları karıştırmak, rakibini köşeye sıkıştırmak.
Anayasada; Demokratikleşme ve AB sürecinin devamını engelleyen anti demokratik maddeleri değiştirmek için iktidar partisi, tüm siyasi partilerin kapısını çaldı. Amaçları, yapacakları değişiklikleri anlatmak ve varsa siyasi partilerin önerilerini almaktı. Mecliste grubu bulunan iki parti, AK Parti’ye randevu vermedi. “Çay içip giderler, taslağın kapağını bile açmadan iade ederiz” dediler. Onlar da, “Paşa keyfiniz bilir” deyip diğer partileri ve STK’ları ziyaret ettiler, önerilerini aldılar. Hazırlıklarını revize edip meclise getirdiler. Her öneriye incelemeden “hayır” deyip sonradan AYM’ye taşıyacağınıza o gün milletin karşısına çıkıp, “Ey millet AK Parti’nin hazırladığı anayasa değişikliği taslağını inceledik. Kendileriyle görüştük. Önerilerinden şunları makul, şunları da yanlış bulduk. Ayrıca biz de YÖK’ün kaldırılması, 35. maddenin kaldırılması gibi öneriler sunduk” deseydiniz, ben bugün referanduma giderken, gündeme getirdiğiniz önerilere saygı duyar, desteklerdim. Bir taraftan askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak iptal ettirip öbür yandan, “35. maddeyi kaldırın” derseniz ve bu teklifi de meclis tatile girmeden yarım gün önce yaparsanız kim inanır samimi olduğunuza?
Amacınız gerçekten demokratikleşmeye katkı vermek idiyse, bu anayasa değişiklik paketi meclise geldiğinde, komisyon safhasında, genel kurul safhasında neredeydiniz? Geçici 15. maddeyi telaffuz ettiniz onu hemen pakete koydular. YÖK’ü veya 35. maddeyi de dile getirseydiniz onlar da halledilirdi. Meclis kapanınca mı aklınıza geldi? Bir taraftan Ergenekon’un avukatlığını yaparak her gün Silivri’ye selam çakmak, diğer taraftan “Gelin 35. maddeyi kaldıralım-darbe olmasın” demek çelişki değil mi? Darbeye teşebbüs edenleri korumaktan vazgeçmeden 35. maddeyi kaldırmayı teklif etmek bende heyecan uyandırmıyor.
CHP’nin 35. madde ile ilgili teklifi samimi olmasa da, referandum sürecini sulandırmak, milletin kafasını karıştırmak ve iktidarla askerin ilişkilerini germek amacını taşıma ihtimali olsa da iktidar partisi bu fırsatı değerlendirmelidir. “Değiştirelim” teklifi yapan CHP, topu taca atmadan teklifini hazırlayıp meclise sunsun. İktidar partisi de uzlaşıp bu teklifin gereğini yapsın. Bu maddenin kaldırılması darbe yapmak isteyenler için bir değer taşımasa da, böyle anti demokratik bir maddenin kaldırılması, demokrasimiz için bir kazançtır.
EMASYA protokolü ile ilgili tartışmaların yapıldığı dönemde görüştüğüm üst düzey bir komutan, askerlerin, “EMASYA protokolünün kaldırılmasına karşı olmadıklarını” söyleyince 35. maddeyi sormuştum. “35. maddenin kaldırılmasına nasıl bakarsınız” soruma, “Yorum yok” demişti. Bu, “Sıcak bakmıyoruz” anlamına gelir. Ama iktidar partisi ile ana muhalefet partisi bu konuda samimi olarak uzlaşırsa, askerin söyleyeceği bir söz kalmaz. Söyleyeceği söz varsa da karşılığı olmaz.

Neler Oluyor
Nuri Elibol
Türkiye Gazetesi

Darbe yapacak bir ordu...
Yasa dinlermi...

Öyle ya noktların efendisi . İç hizmet kanunu kaldırsan ne yazar darbeci zihniyeti mahkum edecek hukuk sistemin yokki darbeden sonra yesinler senin iç hizmet kanunu ama yinede samimi iseler kaldırsın bizimkiler.