AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 04-24-2009, 18:37   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart 50 bin TL’lik şirket o araziyi nasıl aldı?
--------------------------------------------------------------------------------



Bedrettin Dalan nasıl da güzel güzel senaryolar yazıyor!
Neymiş, “Bahsedilen araziyi, 17 milyon dolara almış, ama hiç kullanamamış!”
Kaç yılında satın almış?
1990 yılında!
Kim almış?
İstek Servis A.Ş.
Peki İstek Servis A.Ş.’nin sermayesi ne?
Şu an için bile, 50 bin TL!
50 bin TL’lik şirkete, Dalan beyefendi, 17 milyon dolarlık arazi aldırıyor!
Biz de yiyoruz! Yersek tabii!
Bir başka soru!
Araziyi aldınız.. Niye kullanmıyorsunuz?
Elinizde o kadar Danıştay üyeliği yapmış hakimler var! Devletin en üst kademelerine gelmiş bürokratlar var!
Niye kullanmıyorsunuz? Kullanamıyorsunuz?
Yoksa zaten alanı kullanma imkanınız yoktu, ileride bir operasyon yapıp, çaktırmadan çaktırmadan inşaata başlayacaktınız da, fırsat mı bulamadınız?
Niye aldınız o arsayı, açıklasanıza sayın Dalan?
Satın alınmadan öncesinde de, sonrasında da askeri alan olarak kullanılan, SİT bölgesi ilan edilmiş bir alanı niye aldınız?
SİTbölgesi ilan edilmiş bir alan, bir ticari şirketin ne işine yarar?
Ama siz bu işleri iyi biliyorsunuz değil mi?
Elinizde Danıştay üyeliği yapmış hakimler var!
Yeditepe Üniversitesi için, nasıl ki orman işgaline “meşrudur” kararı aldırdınız, o SİTalanını da, bir şekilde imara açacaktınız değil mi?
Sahi; “tapusu şirkette” diyorlar.. Bir çıkartıp gösterseler ya şu tapuyu.. Görelim bakalım, kim almış. Kimden almış. Kaça almış?
Öyle masumane bir şekilde anlatıyor ki Dalan efendi, sanki 1 trilyon sermayeli bir şirket, 5-10 bin TL’ye, 250 metrekarelik, bir arsacık almış da, çok önemsiz bir alım olduğundan, sonrasını takip etmemişler..
Biz de öylece Dalan’ın ağzını izliyoruz!..
İzliyoruz ki, bakalımDoğan medyasına ne açıklayacak görelim, biz de onlardan öğrenelim diye..
Oysa, adamın oturduğu palavra, kalktığı palavra..
Uçsuz bucaksız alanı, önemsiz bir arazi gibi gösteriyor.. El konulduğunda, itiraz bile edilmeyecek kadar önemsiz..
Ama fiyatı da 17 milyon dolar!
Tezgahlar, tezgah içinde!
Böyle bir ortamda, Doğan medyası ise, Oktay Ekşi’den tutun, daha nicelerine kadar bir sürü kalemşorü ile, Dalan’ın sözcülüğüne soyunmuşlar..
“Ne var ki, bulunan 10 tanecik Lav” diyorlar, başka bir şey demiyorlar!
Öyle mi beyler; “10 tanecik Lav’ın ne önemi var” he!
O zaman hatırlatalım; Bedrettin Dalan’ın İstek Vakfı okullarında, hemen yanıbaşına oturttuğu Jak Kamhi, 1990’lı yılların başında, bir Lav silahı ile, hikayeden bir saldırı teşebbüsüne maruz kaldı diye, bu ülkede üç kişiye idam cezası verilmişti beyler!
Bir Lav silahı ile, gerçekleştirilememiş eylem için üç idam verilirse, 10 Lav silahı ile (Allah korusun) gerçekleştirilmiş eylemde, siz varın hesap edin, kaç idam cezası verilir!
Amaaan. Biz de oturmuş; ciddi ciddi, hesap kitap yapmaya kalkıyoruz!
Adamların niyetleri belli işte.
Ne arsanın fiyatı tutuyor. Ne Lav’ları önemsiz gösterme çabalarında bir ciddiyet var!
Maksat, patronlarını, patronlarının arkadaşlarını korumak, kollamak.
Patronun 10 şirketi birden, ihale yasağı almış!
Bir tanesi çıkıp da, izah edemiyor, “olay şudur, şudur şudur” diye.. Ama kendilerinin her gün attıkları başlıkları, şimdi “Doğrucu Davut” rolüne soyunup, “Canım abartmayın, bu kadarcık silahla ne olur” diye eleştiriyorlar!
Ama o silahlar, şöyle muhafazakar bir insanın arsasında çıksaydı, işte o zaman görürdünüz siz, “o silahlarla neler yapılıyor, neler!”
Bunlar; işlerine gelirse, bir tane kör tabanca ile, devletin anayasal düzeninin değişmesini gerçekleştirecek eylemlerin bile yapılabileceğini iddia ederler..
Ama işlerine gelmezse, “10 tane Lav silahı ile ne yapılır ki?” diye beğenmezlik psikozuna girerler..
İşlerine gelirse, “basın özgürlüğü” derler, patronlarının ticari faaliyetlerindeki usulsüzlüklerine kesilen cezaları bile “basına sansür” diye yorumlarlar..
Ama bizzat kendileri, otururlar, bazı gazetecileri yıldırmak için, uyduruk konseylerle ceza kesmeye kalkışırlar!
Bakalım bu oyunlarını, daha ne kadar sürdürecekler!


Ali Karahasanoğlu - Vakit

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi