AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 04-10-2010, 11:50   #1
Kullanıcı Adı
novek
Standart 70 milyon kişinin Alınteri 3 bin Kişiye gidiyor.
70 milyonun alınteri 3 bin kişiye gidiyor

Türkiye`deki 80 milyon banka hesabının yüzde 30`u 3 bin kişinin hesabında. Artan her milli gelir, milletin cebine değil bu mutlu azınlığa gidiyor. IMF ve Dünya Bankası`nın dayattığı 2006 bütçesindeki `zulüm resmini` kapatmak için liderler kayıkçı kav


Türkiye`deki 80 milyon banka hesabının yüzde 30`u 3 bin kişinin hesabında. Artan her milli gelir, milletin cebine değil bu mutlu azınlığa gidiyor. IMF ve Dünya Bankası`nın dayattığı 2006 bütçesindeki `zulüm resmini` kapatmak için liderler kayıkçı kavgası ile halkın gözünü boyuyor.


Tek dertleri faiz ödemek

Seviyesiz bir ağız dalaşı şeklinde müzakere edilen 2006 bütçesinin, bazı gerçekleri arka planda bıraktığını söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek, `Bu bütçe formalite bütçedir. Bankalardaki 80 milyon hesaptaki toplam mevduatın yüzde 30`u 3 bin kişiye aittir. IMF`nin dikte ettirdiği bu bütçe, halktan aldığını halka verme değil, faize ve borca verme bütçesidir. Hükümetin tek derdi borç faizini ödemektir` dedi.

Bunun adı, adaletsizlik!

Bütçede, faize ayrılan paranın yanında, yatırıma ayrılan payın bütçe genelinde sadece yüzde 7 olduğuna dikkat çeken Yülek, 157 milyar YTL. olan bütçenin 46 milyar YTL`sinin faize gittiğini söyledi. Ertan Yülek, konuşmasını şöyle sürdürdü: `2006 yılında, yüzde 11`lik artışla 118 milyar vergi toplanacaktır. Yüzde 5`lik enflasyonda bu iki misli vergi zammı demektir. Üstelik bu verginin yüzde 70`i dolaylı, yani zenginin de, fakirin de, işsizin de ödediği vergidir.`

ANKARA BÜROSU

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek, 2006 bütçesinde faize ayrılan paranın yanında yatırıma ayrılan payın bütçe genelinde sadece yüzde 7 olduğuna dikkat çekerek, `Bu hükümet geldi geleli ve gidinceye kadar ekonomi yönetimini, bütçesini IMF`ye teslim etmiştir. Hiçbir orijinal, ekonomik politikası yoktur, olmayacaktır. Bu bütçe halktan aldığını, halka verme değil, borca verme bütçesidir` dedi. Dün partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Yülek, 2006 bütçesini değerlendirdi. TBMM`de 2006 yılı bütçesinin hiç de yakışık olmayan bir ağız dalaşı içinde kabul edildiğini belirten Yülek, bütçenin aslı üzerinde hiçbir ciddi tartışmalar olmadığını belirten Yülek, 2006 yılı bütçesinin ne Başbakan ne muhalefet başkanına yakışan bir üslup içinde argo kelimelerin çok yer aldığı bir görüşme olduğunu aktardı. Yülek, önderlerin, halka seçtiği kelimelerde örnek olması gerektiğini, aksi halde `üç nokta` diyerek, dikkatleri oraya toplayıp birçok temel meseleleri perde arkasında bırakmanın doğru olmayacağını ifade etti. Yülek, 1995 – 96 – 97`de Erbakan`ın bütçe tenkitlerinde kimseye hakaret etmeden, rakamlarla, grafiklerle, şemalarla, kaynaklarla, projeleriyle bütçe görüşmeleri gerçekleştirdiğini hatırlattı.

2006 yılı bütçesinin 157 milyar YTL (157 katrilyon TL) olduğunu, bunun 46 katrilyon lirasının yani, (46 milyar YTL)`si faize gittiğine dikkat çeken Yülek, bütçenin 40,5 milyar YTL`sinin maaş, ücret ve sosyal giderlere giderken, sadece 10,7 milyar YTL yatırıma gittiğini, dolayısıyla bütçenin % 7`si yatırıma gittiğini vurguladı. 2006 yılında toplanacak vergilerin % 11`lik artışla, 118 milyar YTL olacağını, enflasyonun % 5 olacağı 2006`da iki mislinden fazla da vergi toplanacağını anlatan Yülek, `Üstelik bu verginin % 70`i dolaylı vergi, yani zenginin de, fakirin de, işsizin de ödediği vergidir. Sen memura, emekliye % 5 zam yapacaksın, çiftçinin gelirini azaltacaksın, ama vergileri artıracaksın, bu mu bütçe? Bu bütçe bir `formalite bütçesi`dir. IMF`nin dikte ettirdiği bütçedir. Bu hükümet geldi geleli ve gidinceye kadar ekonomi yönetimini, bütçesini IMF`ye teslim etmiştir. Hiçbir orijinal, ekonomik politikası yoktur, olmayacaktır. Bu bütçe halktan aldığını, halka verme değil, borca verme bütçesidir. Bu hükümetin bütün derdi, iç ve dış borcun faizini gününde ödemedir` diye konuştu. AKP döneminde en yüksek faiz ödemesi


Mecliste hükümet sözcülerinin söyledikleri ile rakamları nasıl çarpıttığını bildiren Ertan Yülek sözlerini şöyle sürdürdü:

`Deniliyor ki, her bir puan faiz indirimi, 1,5 milyar dolar daha az faiz ödemesine sebep oluyor. Böylece 50 puanlık faiz indiriminin 70 milyar dolar az faiz ödemesine sebep olduğu söyleniyor. İlk bakışta doğru gibi ama, 41 aylık Anasol – M döneminde 112,6 milyar dolar faiz ödenirken 37 aylık AKP hükümeti döneminde 115,6 milyar dolar faiz ödenmiştir. Eğer enflasyonu, reel faizi düşünürsen, hükümetin söylediği rakam bir aldatmacadır. Üçlü koalisyon döneminde ayda 2,7 milyar dolar ödenirken, AKP döneminde bu rakam 3,1 milyar dolara çıkmıştır. Ama kötüyle kötüyü değil, iyiyle kötüyü mukayese edelim. Refahyol dönemi son on yılın en az faiz ödenen dönemi olmuştur. 1997`de ayda 1,36 milyar dolar faiz ödenmiştir. Sayın Erdoğan 2002`de 51,9 katrilyon TL faiz ödendiğini, 2005`te 46,4 katrilyon ödendiğini söylüyor, Oysa 2002`de 35 milyar dolar faiz ödenmiş. 2004`te 40 milyar dolar faiz ödenmiş, 2005`in 11 ayında da 31 milyar dolar faiz ödenmiştir. Yine Sayın Erdoğan 2,598 dolar olan Milli Geliri 5.000 dolara çıkardık diyor. 1997 – 98`de 3 bin 300 dolardı milli gelir. GSMH`yi 275 milyar dolardan 4485 milyar YTL`ye çıkardık diyor. Bu büyümeden kim nasiplenecek? Çiftçinin, işçinin, memurun, işsizin, esnafın geliri mi arttı? Hayır.


70 milyon 3 bin kişiye hizmet ediyor

Türkiye`de 80 milyon banka hesabı var. 3 bin kişinin bankalardaki hesabı tüm mevduatın % 30`unu ihtiva ediyor. Yani 70 milyon insan 3 bin kişiye hizmet ediyor. Sayın Başbakan, dün vatandaş bir simit yerken, şimdi yanında bir çay içebiliyor diyor. Yani millet hala simit ve çaya mahkum. Esasında insanlar eskiden yediği simidi bile şimdi ağız tadıyla yiyemiyor.

Asgari ücretle alınacak şeylerin hesabı da bir çöküntünün belirtisi. Çiftçi ne hale geldi bilmiyor. Bakınız traktör satışlarındaki artış, 2 – 3 yılın beklentisi sonucu ortaya çıktı. Ama 2 yıl evvel 55 ton buğdayla, 1 traktör alınırken, şimdi 90 ton buğdayla 1 traktör alınıyor. Üç yıl evvel 5 kg buğdayla, et – mazot alınırken, şimdi 8 kg buğdayla 1 litre mazot alınıyor. İki yıl evvel 5 kg portakal ile 1 litre mazot alınırken, şimdi 20 kg portakalla 1 litre mazot alınıyor. Refahyol döneminde asgari ücretle 42 mutfak tüpü alınırken, şimdi 11 tüp alınıyor. Sayın Başbakan ülkede 3 milyon işsizin simit alacak parası yok, nüfusun % 35`inin geliri geriye gitmiş. Dün bir simit alan çiftçi şimdi onu da alamıyor.
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


 


Konu novek tarafından (04-10-2010 Saat 12:34 ) değiştirilmiştir..
novek isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi