Adana'da kardeş oldukları sanılan 2 küçük çocuğun, cep telefonu kamerası ile çekilen 'bira içme' görüntüleri şaşırttı. Görüntülerde, 3 yaşlarındaki bir çocuk ile 7-8 yaşlarındaki ağabeyi ellerindeki 'kutu bira'yı içerken görülüyor.

Bu olay, çocukların anne ve babası olduğu sanılan çiftin yanında gerçekleşiyor.
Çocuklar kutu birayı yudumlarken, görüntüyü çeken kişi, küçük çocuğa seslenip, "İç bakalım, nasıl tatlı mı?" diyor, ardından argo konuşuyor.

Küçük çocuk, ağabeyindeki içeceğin fazla olduğu iddiasıyla tepki gösterince, annesi, kutudaki birayı ikisi arasında pay ediyor, sonra veriyor.

Kardeşinin elindeki kutuya vurup, "Hadi tokuştur. Şerefe" diyen ağabeyin, annesini gösterip, "Bunun yüzünden hiçbir şey yapamıyorum ben. Ne zayıf, ne bir şey" diye tepki göstermesi de görüntülere yansıyor.

Bu kaydı yapan kişinin, interneti kastedip, "Yemin ederim tıklanma rekorları kırar" demesiyle görüntü noktalanıyor.


"İKİSİ DE TAKLA OLACAK BİRAZDAN"

Görüntülere göre, kutunun içinde gerçekten bira olup olmadığı bilinmiyor.

Ancak, kamerayı çeken kişinin, "Tatlı mı?" diye sorması, kutuda bira olduğu izlenimi veriyor.
Çocukların yanında olan çiftin, sigara içtikleri de görülüyor. Görüntüyü çeken kişinin, "İkisi de takla olacak birazdan" demesi de, içtiklerinin bira olduğu tahminini güçlendiriyor.
"Takla olmak" ifadesi, çok sarhoş olanlar için kullanılıyor.

UZMANIN GÖRÜNTÜLERLE İLGİLİ YORUMU

Görüntüleri izleyip, yorumlayan Denge Ruh sağlığı Merkezi sahibi psikiyatrist Levent Soylu, çocukların doğumdan itibaren ilk 6 yaşta edindikleri deneyimlerin ilerleyen yaşlarını etkileyip, şekillendirdiğini belirterek şunları söyledi:

"Yaşanan olaylardan 20 yaşında birinin etkilenmesi ile 6 yaşında birinin etkilenmesi arasında çok büyük fark. Kaderimizi oluşturan, geleceğimizi etkileyen şeyler ilk 6 yaşta şekillenir. Deneyimlenen, modellenen her şey kalıcı olur.

Görüntüde izlediğimiz çocukların durumuna bakacak olursak, o çocuklar içki içmeyi hayatın bir parçası gibi algılayacak, belki belli bir yaşın ardından içkiyi arar hale gelecekler. O çocuklar her şeyi net algılar ve alır. Onların yanında sigara ve içki içmek, hatta onlara da içirmek, hayatın gereği gibi algılayıp, onların gelecekte bağımlı hale gelmesine dahi neden olabilir."

Haberi izleyince itiraf etmeliyim ki biraz canım acıdı. Ben de 5-6 yaşlarında kahve fincanlarında bira içmiştim. Sağolsun (!) o dönem bulunduğumuz ilçedeki bir doktor, böbreklerimdeki kumun düşürülmesi için öyle bir tedaviye başvurmuştu.

Çocukken midem kalka kalka içtiğim iki şey vardı; biri kum dökerken içirdikleri bira, diğeri de her boğazım şiştiğinde annemin zorla kaşıkla içirdiği zeytinyağı. O nedenle ikisinden de nefret ederim. Belki garip gelecek, zeytinyağı yüzünden hayatımda hiç zeytinin tadına bakmadım.

Hıı oldu..

Şikayet edildiyse alırlar aslında çocuğu..