10-28-2012, 14:31 | #1 |
‘28 Şubat’ın aktörleri yargılansın’
Özgürlük Platformları haftalık eylemlerine ara vermeden devam ediyor. 28 Şubat sürecinde Kur’an kurslarının kapatıldığını, dindar insanların fişlendiğini ve halkın oyları ile iktidara gelmiş meşru Refahyol hükümetinin gayri meşru şekilde devrildiğini dile getiren platformlar, 28 Şubat’ın bütün aktörlerinin yargılanmasını istediler. Özgürlük platformlarının bu haftaki eylemlerinin ana temasını 28 Şubatçıların yargılanması oluşturdu. Kocaeli Kartepe İnsan Hakları ve Dayanışma Derneği'nden Orhangazi Ergin, “28 Şubat, irticaya karşı çıkma görüntüsü altında Ergenekoncu anlayışın, devletin hazinesini soyma operasyonudur” derken Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu'ndan Mahmut Alemdar, 28 Şubatçıların o dönemde başörtülülere ve dindarlara her türlü baskıyı yaptıklarını, Kur'an kurslarını kapatıp kurumlarda çalışan kimseleri fişlediklerini söyledi. Sakarya Adalet Girişimi Platformu'ndan Derda Şanalmış ise, İslam dünyasının Kurban Bayramı'nı farklı günlerde yaşamasına değinerek Müslümanların bayramlarını aynı günde birlikte kutlaması gerektiğini ifade etti. ERGİN: 28 ŞUBAT'IN BAŞ AKTÖRÜ DEMİREL'DİR Kocaeli Kartepe İnsan Hakları ve Dayanışma Derneği adına basın açıklamasını okuyan başkan yardımcısı Orhangazi Ergin, 28 Şubat'ın sivil ve asker dahil bütün sorumlularının hesap vermesi gerektiğini söyledi. Ergin, “Darbe süreci, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bilgisi dahilinde yürütülmüştür. Hazırlanan senaryoya göre, Refahyol hükümetini, görevden alarak, görevi Mesut Yılmaz'a veren Demirel 28 Şubat'ın baş aktörüdür. Bu dönemde, yönetim kurullarında emekli askerlerin görev yaptığı, onlarca bankanın içi boşaltılarak, iflas etti görüntüsü verilip, bedeli, devlete, hazineye yüklenip, halkın sırtına 50 milyar dolar fatura yüklenmiştir. Bu banka hırsızlarından bir tanesi de Demirel'in yeğeni Murat Demirel'dir. Batan bankası Ege Bank'ın zararını devlet ödemiştir. Darbe çetesinden aldığı talimatları “asker böyle istiyor” diyerek yerine getiren, baş aktör Demirel de, devleti zarara uğratmanın ve darbecilerle iş birliği yapmanın hesabını yargı önünde vermelidir” diye konuştu. “HAKKIMI HELÂL ETMİYORUM DEDİ...” Salih Mirzabeyoğlu hakkında, hiçbir delil ve tanık olmamasına rağmen, son olarak 2001 yılında sonuçlanan davada idama mahkûm edildiğini ancak Türkiye'de idam uygulaması olmadığı için Mirzabeyoğlu müebbet hapis cezası verildiğini söyleyen Ergin, “Mirzabeyoğlu'nu idama mahkûm eden hakim sonradan yaptığı itiraf gibi açıklamada, ‘Kararın adil olduğunu söyleyemem' demiştir” dedi. Ergin, darbecilerden emir alan hukukçuların Abdurrahman Dilipak'ı haksız yere, hayatını altüst eden tazminat davalarıyla karşı karşıya bırakarak, sadece “hakkımı helal etmiyorum” dediği için evine haciz gönderttiklerine de işaret ederek, “Tüm bunlar darbeci askerlerden brifing alan hukukçular marifetiyle olmuştur. 28 Şubat süreci siyasi davaları yeni baştan görülmelidir” diye konuştu. Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu adına konuşan Mazlumder Akyazı Şube Başkanı Mahmut Alemdar da 28 Şubat'ın aktörlerine seslendi ve bütün suçlarını tek tek saydı. Alemdar, “Daha dün 28 Şubat postmodern darbesiyle, öncelikle meşru olan Refahyol hükümetini gayri meşru yollarla devirdiniz. Ardından da hiç vakit kaybetmeden, kamusal alan yalanlarıyla başörtüsünü yasakladınız, İHL orta kısımlarını kaldırıp katsayı zulmü ile İHL öğrencilerine ikinci sınıf muamelesi yaptınız. Yaş sınırlaması getirip Kur'an kurslarını kapattınız. Kurumlarda görev yapan dindar insanları irticacı diye fişlediniz. Anadolu işadamlarını yeşil sermaye deyip ticari hayatlarını bitirdiniz. Çok sayıda insanı, gazeteciyi, araştırmacıları, yazarları irticaya destek veriyor diye tutuklatıp işkence yaptınız. Yaş kararlarıyla ailesi dindar, başörtülü ve içkili toplantılara katılmıyorlar diye subay astsubayları ihraç ettiniz. İnsan hak ve hürriyetlerine yasak getirerek zulümlerinizi, işkencelerinizi vicdansızca mütedeyyin insanlara uyguladınız” dedi. ŞANALMIŞ: BAYRAMLARDA BÖLÜNMEYELİM Sakarya Adalet Girişimi bileşenlerinden Vahdet Vakfı Sakarya Temsilciliği adına yapılan açıklamayı ise Derda Şanalmış okudu. Şanalmış, dünyada yaşanan katliamlara karşı sivil toplum kuruluşları olarak gereken tepkiler göstermesi, mazlum ve masum insanlara sahip çıkması çağrısı yaparken, İslam ülkelerinin bayram takviminde ayrı düşmesine de değinerek, “Kan ve barut kokan bir dünyada halkımız ve halkı Müslüman olan ülkeler, yine bu bayramda da bölündü. Mekke-i Mükerreme'deki hacılarımızla aynı günde bayram yapamadı. Arzumuz tüm Müslümanların aynı anda bayramlarda buluşmaları, gerçek bayramları idrak edebilmeleridir” dedi. Yeni Akit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|