![]() |
#1 |
![]() ![]() 30 yıl ‘darbe’ ‘işkence’, ‘idam’ kısaca acılarla hatırlanan 12 Eylül, 2010 Anayasa referandumunun ardından ‘Demokrasi Günü’ olarak anılmaya başlandı. Referandumdaki ‘EVET’ler asker ve yargı vesayetini geriletirken, özgürlükleri genişletti. BUGÜN 12 Eylül darbesinin yıldönümü. ‘Şartların olgunlaşması beklenirken’ ve sonrasında yaklaşık 5 bin gencimizin hayatını kaybettiği, TBMM’nin kapatıldığı, anayasanın ortadan kaldırıldığı, siyasi partilerin kapısına kilit vurulduğu, 650 bin kişinin gözaltına alındığı, açılan 210 bin davada 230 bin kişinin yargılandığı, 7 bin kişi için idam cezası istendiği, 517 kişiye idam cezası verildiği, idam cezası verilenlerden 50’sinin asıldığı, 30 bin kişinin ‘sakıncalı’ dişe işten atıldığı, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldığı, 30 bin kişinin ‘siyasi mülteci’ olarak yurtdışına gittiği, 300 kişinin kuşkulu bir şekilde, 171 kişinin ise ‘işkencede’ öldüğü, cezaevlerinde 299 kişinin yaşamını yitirdiği 27 binden fazla derneğin kapısına kilit vurulduğu 12 Eylül Darbesi, izlerini tam 30 yıl boyunca sürdürdü. 1980’den 2010 yılına kadar 12 Eylül hep darbe, acı, gözyaşı, işkence ve despot devlet uygulamalarıyla hatırlandı. 12 Eylül 2010 günü yapılan referandumla 12 Eylül darbecileri ile askeri ve bürokratik vesayete zırh olan Anayasa maddeleri değiştirildi. TBMM CHP, MHP ve BDP’nin muhalefetine karşın AK Parti’nin oyları ile geçen anayasa değişiklikleri Türkiye’ye demokrasi ve özgürlükler alanında önemli bir ivme kazandırdı. Darbeciler Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’yı koruyan yargı zırhı kaldırılıp Evren ve Şahinkaya ‘darbe’ suçundan yargılanmaya başlandı. Binlerce darbe işkencecisi için soruşturma açıldı. YAŞ ve HSYK kararlarına yargı yolu açıldı. Binlerce YAŞ ve HSYK mağduruna hakları iade edildi. 12 Eylül referandumunda anayasanın değişen 26 maddesinin iskeletini yüksek yargı ile askeri yargı maddeleri oluşturuyordu. Hukukçular, yüksek yargı ve askeri vesayet olarak adlandırılan değişikliklerin Türkiye’ye büyük ivme kazandırdığını anlatttı. 28 şehri boşuna dolaşmamışım Reşat Petek (Emekli Savcı): 12 Eylül 2010 Referandumu’nun temelini yargı reformu teşkil etti. Referandumda halka sunulan değişimin özünü de HSYK’nın değişimi oluşturdu. Türkiye’nin önünü tıkayan, siyasi iktidar ile ters düşünce iktidarı yıpratan yüksek yargı, bağımsız hale getirildi. Bunda STK’ların çabaları etkili oldu. Evet kampanyası için 28 ili boşa dolaşmadığımı gördüm. Türkiye daha demokratik ve çağdaş bir ülke oldu. Yüksek yargı ve askeri vesayet bitti. 12 Eylül darbe ile anılırdı demokrasi günü oldu. Yeni bir anayasa ile daha demokratik kurumların da oluşturulmasının önü açıldı. Türkiye arınma sürecine girdi Ümit Kardaş (E. Hakim Albay): Referandumda biz de ‘Yetmez ama evet’ demiştik.12 Eylül referandumu askeri yargı açsından Türkiye’nin dönüm noktası oldu denilebilir. Eğer bu yargılama olmasa idi biz darbe yapacaktık itiraflarını duymazdık. Zaten bu darbeye teşebbüs edenler de kendi askeri mahkemelerinde yargılanacaklarından emin oldukları için bunlara giriştiler. Şimdi Türkiye demokratikleşti. Darbe yapmak isteyenlerin niyetleri sivil mahkemelerde ortaya çıktı. Türkiye arınma sürecine girdi, daha şeffaf ve hukukun üstünlüğüne güvenen bir ülke haline geldi. Star
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|