Dink Cinayeti Davası’nda dört tutuklu “Eski İstanbul Emniyet Müdürü’nün oğlu bize ‘Dink’i Samast vurmadı, Cerrah da bunu biliyor’ dedi” diye ifade verdi. Dink avukatları ise Fransa’dan davaya gözlemci olarak katılan Ermeni asıllı avukatlar için ‘İçişlerimize müdahale var’ diyen Baro Başkanı Aydın’a ‘Irkçılık yapıyor’ tepkisi gösterdi

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davanın dokuzuncu duruşmasında, Silivri Cezaevi’nde kalan beş tutuklu tanık olarak dinlendi. Tanıklar, kendileri ile aynı koğuşta kalan eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın oğlu Ertuğrul Balcı’nın cinayeti Ogün Samast’ın değil, başka bir kişinin işlediğini söylediğini öne sürdü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada Ogün Samast hazır bulunurken, önceki duruşmada olay çıkaran Erhan Tuncel ve Yasin Hayal katılmadı. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Hosrof Dink de müdahil olarak duruşmadaydı.
Mahkeme başkanı, Erhan Tuncel’in muhbirlik yaptığı dönemde, Trabzon’daki faaliyetleriyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün gönderdiği Ramazan Akyürek imzalı 90 sayfalık raporda gizli ibaresinin yer aldığını belirterek, aynı raporda başka isimlerin de bulunduğunu ifade etti.

“Samast tetikçi değil”
Duruşmada daha önce mahkemeye dilekçe göndererek Dink cinayeti hakkında bilgileri olduğunu bildiren tutuklu Volkan Eryerli, Şinasi Şentürk, Veli Halisçelik, Orçun Cüneyt ve Adil Orhan tanık olarak dinlendi. Tanıklar, cinayet suçundan tutuklu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın oğlu Ertuğrul Balcı’nın, altı ay önce Dink’i Ogün Samast’ın değil, başka birinin öldürdüğünü kendilerine söylediğini ifade ettiler. Balcı’nın sözlerini cezaevi idaresine dilekçe yazarak duyurmalarını kendisinin söylediğini belirten Veli Halisçelik, “Ertuğrul Balcı, bunu Celalettin Cerrah’ın da bildiğini ve Cerrah’ın aile dostu olduğunu da söyledi. Balcı ile bir ay aynı koğuşta kaldık. Cezaevi yönetimine verdiğimiz dilekçenin uzun olduğunu, mahkemede ifade vermek istediğimizi bildirebileceğimizi söylediler. Bunun üzerine ikinci bir dilekçe verdik. Dilekçeden sonra da her birimizin koğuşları değişti” dedi.

“Agos’u sora sora buldum”
Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen, sanık Ogün Samast’a “Eski emniyet müdürünün oğlu Ertuğrul Balcı, tetikçi olmadığını söylüyor” deyince Samast, “Daha önce ifade vermiştim” dedi. Cinmen’in, “İlk kez İstanbul’a geliyorsun. Agos’un yerini nasıl buldun?” sorusuna Samast, “Sora sora buldum” dedi. Cinmen, “Exctasy almışsın, tek başına hatırlamayabilirsin” deyince Samast, “Yanımda birisi olduğunu mu soruyorsun, açık açık sor. Yoktu. İspat edin, kendimi asayım” dedi. Avukatlar, Samast’a “İstanbul’u bilmiyorum diyorsun ancak Başbakanlık Teftiş Kurulu’na verdiğin ifadede ‘Beşiktaş’a doğru koşmuşum, ters tarafa koşacaktım’ demişsin. Ters tarafa koştuğunu nereden biliyorsun” diye sordu. Samast, “Koskoca tabela var. Mantıksız sorular bunlar” diyerek tepki gösterdi. Avukat Ergin Cinmen, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstihbarat Daire Başkanı Ahmet İlhan Güler, eski Trabzon Emniyet Müdürü ve şimdiki İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve Bursa Jandarma Komutanlığı’nda görevli Albay Ali Öz’ün aynı gün tanık olarak dinlenmelerini istedi.

Tuncel’in MSN kayıtları sorulacak
Mahkeme, Ertuğrul Balcı’nın, Murat Güneş’in, Ergenekon’un ikinci iddianamesinde tanık olan Malatya E Tipi Cezaevi’nde başka suçtan tutuklu bulunan Veysel Şahin’in, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr.Yavuz Tekelioğlu’nun, Başbakanlık Teftiş Kurulu’na ifade veren Engin Yılmaz’ın, olayı gören Emsale Çakmak’ın ve Mesme Havva’nın tanık olarak dinlenmelerine karar verdi. Dink ailesinin Cerrah ile Akyürek’in dinlenmesi talebini reddeden mahkeme, Dink’in dinlenip dinlenmediğine ilişkin bilgi için yetkili birimlere yazılı başvuru kararı aldı. Mahkeme ayrıca Erhan Tuncel’in kullandığı mail adresi üzerinden, 1 Ocak 2006’dan 20 Ocak 2007’ye kadar yaptığı MSN görüşmeleri içeriğinin Microsoft Corporation’dan temin edilmesi için İstanbul Emniyeti’ne ve bu şirkete yazı yazılmasını kararlaştırdı. Ayrıca Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol’un, “Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri’’ konulu konferansının çözümü ve dökümünün yapılması için Emniyete yazı yazılması kararlaştırıldı.

‘Baro başkanı ırkçılık yapıyor’
Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davanın dünkü duruşmasına Paris Barosu ve Ermeni asıllı Fransız Avukatlar Birliği’nden (AFAJA) avukatlar hukuki gözlemci olarak katıldı. Hrant Dink ailesi ve avukatlarıyla dayanışma için geldiklerini söyleyen avukatlar “Sonuna kadar duruşmalara katılmak istiyoruz” dedi. Duruşma sırasında sanık avukatlarından Havva Sezer, Fransız avukatların, bir Ermeni derneğinin üyesi olduğunu belirterek “Üstlerindeki cüppeleri çıkarmalarını, aksi takdirde duruşmadan çıkarılmalarını talep ediyorum” diye konuştu. Dink ailesi avukatı Bahri Bayram Belen bu sözlere tepki göstererek, “Hrant Dink biraz da Ermeni olduğu için öldürülmüştür. Dünyanın her yerindeki Ermeni avukatlar elbette ki bu davaya duyarlı olabilir” dedi. Bunun üzerine söz alan Ogün Samast’ın avukatı Levent Yıldırım “Dink’i Türk vatandaşlığından ayırarak ‘Ermeni olduğu için öldürüldü’ demek gaflettir” deyince salondaki müdahil avukatlar “Ya ne için öldürüldü” diyerek tepki gösterdi.
Bu arada, İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın’ın duruşma öncesinde Fransız avukatlara bir mektup yazarak duruşmaya katılma taleplerini “içişlerimize müdahale” ve “avukatlar aynı etnik kökene dayalı bir derneğe bağlı. Bu davaya siyasi bir nitelik taşır” gerekçeleriyle reddetmesine Dink’in avukatları tepki gösterdi. İstanbul Barosu’na bağlı bir grup avukat adına açıklama yapan Fethiye Çetin, “Baro başkanının bu ırkçı tavrını kınıyoruz” dedi.


Taraf/BAHAR KILIÇGEDİK-FIRAT ALKAÇ - Istanbul - 21.04.2009