05-04-2009, 07:30 | #1 |
“O ne güzel kumandan idi”
“Kostantiniyye (İstanbul) elbette feth edilecektir. O'nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir!” hadis-i şerifine nail olan Büyük Osmanlı Devleti'nin 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han bundan 518 yıl önce 1481'de alemlere rahmet için gönderilen o Güzel İnsan'a kavuştu. 21 yaşında İstanbul'u alan Sultan Fatih, Avrupa'daki Ortaçağ karanlığının üzerine bir güneş gibi doğdu.
“Kostantiniyye (İstanbul) elbette feth edilecektir. O'nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir!” hadis-i şerifine nail olan Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet bundan 518 yıl önce 1481'de alemlere rahmet için gönderilen o Güzel İnsan'a kavuştu. 21 yaşında İstanbul'u alan Sultan Fatih, Avrupa'daki Ortaçağ karanlığının üzerine bir güneş gibi doğdu. ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPATTI Çağ kapatıp çağ açan Sultan Mehmet II, 29 Mayıs 1453'te 21 yaşındayken fethettiği İstanbul'dan sonra Fatih unvanı aldı. Dünya tarihi ve İslam dünyası için önemli bir dönüm noktası olan İstanbul'un fethiyle, bin yıla yakın bir geçmişi bulunan, maddi ve manevi bir ahlaksızlığın batağında çırpınmakta olan Bizans İmparatorluğu bu tarihte bir daha dirilmemek üzere tarihe gömülmüştür. İstanbul'un fethi; sadece bir beldenin fethi değil; tarihe damgasını vuran, çağ değiştiren önemli bir hadisedir. ORTAÇAĞ KARANLIĞI ÜZERİNE GÜNEŞ GİBİ DOĞDU Avrupa'daki ortaçağ karanlığı üzerine İslam güneşinin doğmasını sağlayan Sultan Fatih, 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. Babası Sultan İkinci Murat, annesi Huma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmet, döneminin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. İLMİ ÇALIŞMALARA DESTEK VERDİ Aynı zamanda hocası olan Akşemseddin Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed'in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Devrinde ilmi çalışmalara büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet, hocası Akşemseddin'in tıbbi çalışmalarına büyük destek verdi ve Akşemddin mikrobu ilk keşfeden bilim adamı olarak tarihe geçti. Dönemin ünlü astronomi bilgini Ali Kuşçu'yu İstanbul'a getirten Sultan Fatih, aynı zamanda ‘Avni' mahlasıyla da şiirler yazdı. Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi. 13 YAŞINDA TAHTA ÇIKTI 12 yaşına gelince devlet idaresini öğrenmesi için Manisa'ya vali olarak gönderildi. Kısa süre sonra babası tarafından tahta çıkarıldı. Bu sırada Şehzade Fatih henüz 13 yaşındaydı fakat bundan faydalanmak isteyen yeni bir haçlı ordusunun Türk topraklarına girmesi üzerine Fatih Sultan Mehmet, babasını tekrar tahta davet etti. 1451 tarihinde babası II.Murat'ın vefatı üzerine Fatih Sultan Mehmet, ikinci defa Osmanlı tahtına oturduğunda henüz 19 yaşındaydı. Fatih babası ve ecdadını zamanında zaptolunamayan Bizansı ele geçirip Peygamber Efendimizin (s.a.v) “Kostantiniyye (İstanbul) elbette feth edilecektir. O'nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir!” hadisindeki güzel kumandan olma şerefine nail oldu. İSTANBUL'UN FETHİ Fatih Sultan Mehmet, İstanbul surlarını yıkacak büyüklükteki topların planını bizzat kendisi hazırlayarak, o zamana kadar yapılan toplardan çok daha büyük toplar döktürdü. Bunlardan Şahî adı verilen bir tanesi çok büyük idi. Bu top 600-700 kilo ağırlığındaki granit gülleleri 1200 metreye kadar fırlatabiliyor ve patladığı zaman metrelerce mesafeden duyulabiliyordu. Bu korkunç topun ilk tecrübesinin yapılacağı sırada Fatih Edirne'de haberi olmayanların dilleri tutulmasın diye, hamile kadınlar çocuklarını düşürmesinler diye, daha evvelinde bütün şehre tellallar vasıtasıyla topun atılacağı saati ilan etmiştir. Bu muazzam top Edirne'den İstanbul'a elli çift manda ile iki ayda getirilebilmiş nakil esnasında yolların ve köprülerin tamiri işinde yüzlerce insan çalıştırılmıştı. Sultan Fatih, 1453 yılı 23 Mart'ta ordusuyla Edirne'den hareket etti. Kuşatma 6 Nisan'da başladı. 18 Nisan'da İstanbul adaları alındı. 22 Nisan gecesi Türk donanması karadan Haliç'e indirildi ve son olarak 29 Mayıs sabahı yapılan taarruzla, muhtelif devletler tarafından yirmi sekiz defa muhasara edilen İstanbul, Osmanlı topraklarına katılmış oldu. Bizans'a Papa'nın çağrısıyla yardıma gelen Avrupa donanması da yardımcı olamamıştı. AKŞEMSEDDİN'E OLAN SAYGISI Savaş sonunda Fatih, beyaz atına binmiş, ordusunun önünde, yanında hocaları bulunduğu halde İstanbul'a ilk defa girerken, şehir halkı heyecanla Osmanlı ordusu karşıladı. Ak sakalı ve ağır duruşuyla Akşemseddin'i padişah sanarak ellerindeki çiçek demetlerini ona vermeye çalışan şehir halkına göz ucuyla Fatih Sultan Mehmet'i göstererek ; ‘Sultan Mehmet odur, çiçekleri ona veriniz' demek istiyordu. Fatih de Akşemseddin‘i göstererek ;'Gidiniz gene ona veriniz.. Sultan Mehmet benim ama o benim hocamdır' dedi. İSTANBUL'DAKİ GAYRİ MÜSLİMLERİ ŞAŞIRTTI Fatih, şehre girince doğruca Ayasofya'nın önüne gelir. Burada büyük rütbeli papazlar, keşişler ve halk padişahın atının ayaklarına ağlayarak kapanırlar. O zamanlarda bir hükümdar, bir şehri zapt ettiği zaman yağma ederdi. Bizanslılar da bunu bekliyorlardı fakat büyük Sultan bu yerlerde sürünen Bizanslılara şu şahane sözleri söylemiştir: ‘Kalkınız ve müsterih olunuz. Ben Sultan Mehmet; hepinize söylüyorum ki, bu andan itibaren ne hürriyetleriniz, ne de hayatlarınız hakkında gazap-ı şahanemden korkmayınız. Kimsenin malı yağma edilmeyecektir. Kimseye zulüm yapılmayacaktır. Hiç kimse dini inanışlarından dolayı cezalandırılmayacaktır.' Bu şahane müsamaha Rumları şaşırttı. Bu ne büyük kumandandı! Bu ne inanılmaz sözlerdi! Fatih Sultan Mehmet, dünyanın en büyük kilisesi ve bütün Avrupa'nın ayakta kalan en eski yapısı olan Ayasofya'yı camiye çevirdi. Fatih bu mabedin kıyamete kadar cami olarak kalmasını yazılı olarak vasiyet ve vakfeylemiştir. OSMANLI TOPRAKLARINI 2,5 KAT ARTTIRDI 1127 yıl kilise, 481 yıl da cami olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze haline getirildi. Sultan Fatih, İstanbul ile birlikte Enez'i, Galata ve Kefe'yi Osmanlı topraklarına dahil etti. Limni, İmroz, Semendirek, Tasoz, Bozcaada ve Boğdan'ı aldı. Belgrad'ı muhasara ettiği zaman çarpışmaya bizzat katıldı. Alnından ve dizinden ciddi şekilde yaralandı. 1458'de Mora'yı kısmen, bir sene sonra da Sırbistan'ı tamamen aldı. 1461'de Amasra'yı ve İsfendiyar Oğulları Beyliğini Osmanlı topraklarına dahil etti. Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırdı. 1462'de Romariya, Yayçe ve Midilli'yi aldı. 1463 senesinde Papa'nın büyük gayretleri ile toplanan ve savaşa katılan herkesin altı aylık günahının affolunacağı ilan edilen 20 devletin katıldığı bir haçlı ittifakı ile 16 sene savaştı. 1463'de Bosna'yı fethetti ve Hersek'i de tabiiyeti altına aldı . 1466'da Konya ve Karaman'ı aldı. Arnavutluğu tamamen Osmanlı topraklarına kattı. 1470'de Agriboz'u aldı.Uzun Hasan'ı Otlukbeli savaşında kesinlikle yendi. Zafer şükranesi olarak kırk bin esiri salıvererek, hürriyetlerine kavuşturdu. 1476'da Boğdan'ı Osmanlı topraklarına kattı. Otuz sene içinde tam yirmi beş seferi bizzat kendisi idare etti. 900 bin kilometrekare olan topraklarını 2.214.000 kilometrekareye çıkardı. BOSNA-HERSEK'İN ALINMASI VE BOŞNAKLARIN İSLAM'A GEÇİŞİ Adil bir hükümdar olan Sultan Fatih, fethettiği topraklardaki halkların, özgür bir şekilde dini ve kültürel haklarını yaşamalarına müsaade etmiştir. Fatih'in bu adaleti nedeniyle Boşnaklar toplu bir şekilde Müslüman oldular. Sultan Fatih, Bosna'yı Osmanlı topraklarına kattığı zaman "Bogomil" mezhebindeki Bosnalılara çok iyi davranmıştı. Hem Katolik hem de Ortadoksların kendi kiliselerine almak için baskı yaptıkları Bogomiller bu sebeple Osmanlı yönetimine sıcak bakmışlar ve kendilerine sağlanan din ve vicdan hürriyetinden etkilenerek zamanla Müslüman olmuşlardı. Bu Müslüman Bosnalılara "Boşnak" denilmektedir. BOŞNAKLAR İÇİN YAYINLADIĞI FERMAN BM TARAFINDAN TÜM DİLLERE ÇEVRİLDİ 1971'de BM tarafından tüm dillere çevrilen ve yayınlanan Fatih'in Boşnaklarla ilgili ünlü fermanı, onun adil bir hükümdar olduğunun en açık göstergesidir. Sultan Fatih yayınladığı ferman şöyledir: Ben, Fatih Sultan Han burada tüm dünyaya duyururum ki bu fermanla tüm Bosna Fransiskanları benim korumam altındadır. Ve; kimse bu insanları veya kiliselerini incitmeyecek ve zarar vermeyecektir. Benim ülkemde barış içinde yaşayacaklardır. Göçmen olmuş bu insanlar için huzur ve özgürlük bulacaklardır. Benim ülkemde olan manastırlarına dönebileceklerdir. Benim ülkemden kimse, vezirlerim valilerim dahi onurlarına zarar vermeyecek ve onları incitmeyecektir. Kimse bu kimselerin canlarına mallarına ve kiliselerine saldırmayacaktır. Bu fermanla, yeri göğü yaratan Allah'ın, Hz. Muhammed'in ve geçmiş 124.000 peygamberin adına kılıcım üzerine yemin ederim ki benim halkımdan kimse bu fermanı çiğnemeyecektir.” 14 KEZ SUİKASTE UĞRADI, BİR YAHUDİ TARAFINDAN ZEHİRLENDİ Fatih Sultan Mehmet, Venedikliler tarafından tertiplenen tam ondört suikastten kurtuldu. Son suikastten ise kurtulamadı. Venedikliler, bu büyük hükümdarı, aslen bir Yahudi olan Maestro Jacopo isimli bir doktor vasıtasıyla zehirleterek öldürmeye muvaffak oldular. Tarihçi Babinger'e göre bu suikastçi doktor, Yakup Paşa unvanı ile sarayın doktorları arasında bulunuyordu. 1481 Mayıs'ının üçüncü günü yine bir sefere çıkmışken, Gebze'de ordugahında Perşembe günü vefat etti. Papa, Büyük Hakan'ın ölümünde tam üç gün üç gece bütün kiliselerin çanlarını çaldırtarak sevinç ayinleri yaptırdı. Fatih 49 sene bir ay beş gün yaşadı. İki imparatorluk, dört krallık ve onbir prenslik yıkan büyük hükümdarın cenaze namazı Fatih Camii'nde Şeyh Muslihiddin Mustafa Vefa Efendi Hazretleri kıldırdı. Türbesi Fatih Camii yanındadır. HZ. EYYÜP EL ENSARİ'NİN KABRİNİ KEŞFETTİ Sultan Fatih, İslam ümmetine yapmış olduğu büyük hizmetlerle, dünyanın en büyük hükümdarlarından birisi olduğunu ispat etmiştir. İstanbul gibi, cihanın bir incisi olan, bu muhteşem beldeyi Türk Milletine kazandırmıştır. Yapmış olduğu çalışmalar ile, memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçekleştirmiştir. Bugünün üniversitesi olan (Fatih Külliyesi)ni 1470 senesinde tamamlamış, İstanbul'u fethettiği zaman 8 tane kiliseyi camiye çevirmiş, etrafındaki papaz odalarını da medrese yapmıştır. Ayrıca bir çok Anadolu kasabasında da medreseler yaptırmıştır.Hz. Eyyüb EI - Ensari'nin (r.a.) kabri Fatih zamanında keşfedilmiştir. MUHAMMED FATİH ERDOĞAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|