AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-11-2010, 13:36   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Thumbs up 9 PKK'lıyı arefe günü öldürmek / Oral Çalışlar
PKK 13 Ağustos günü ‘eylemsizlik’ kararı aldığını ve silahlı güçlerini çatışma alanlarından çektiğini açıkladı. Bu karar, 20 Eylül’e kadar sürdürülecekti. Örgüt,
sonrasında ne yapacağına ise o süreçteki gelişmelere göre karar verecekti.
13 Ağustos’tan bu yana bölgede görece sakin günler yaşandı. Hakkâri’de PKK tarafından hedef alındığı söylenen bir imamın öldürülmesi gibi bazı istisnai olaylara rağmen Güneydoğu’dan ‘ölüm’ sesi pek az geldi, çok az cenaze kaldırıldı. Arefe günü ise Hakkâri’de bir mağarada saklanmakta olan PKK’lıların bir operasyonla baskına uğratıldıkları ve 9 PKK’lının öldürüldüğü açıklandı.
Güneydoğulu sivil toplum kuruluşları, “Devlet de operasyonları durdursun” diye çağrı yaparken, bayrama 1 gün, referandum oylamasına 4 gün kala gerçekleşen bu ‘toplu öldürme’ye ilişkin çeşitli ‘okuma’lar yapmak mümkün...
Bayram günü, Kürtler 9 cenazeyle baş başa kaldılar. Çatışmalar duracak, çocukları dağdan inecek diye bayrama umutla giren 9 Kürt ailesinin yüreğine şimdi evlat ateşi düştü. Tabii sözünü ettiğimiz ateş, yalnızca o 9 aileyi yakmakla kalmayacak kadar tehlikeli ve tetikleyici olarak görülebilir .
Bu baskın ve 9 ölüm, 20 Eylül’de sona ereceği söylenen eylemsizlik kararına asker tarafından verilen bir cevap olarak algılanacak. Bu operasyona karar veren askeri yönetici veya komutan, bir mağarada saklanan ve çözüm umudu içinde eylemsizlik kararına uyarak bekleyen 9 PKK’lıyı öldürtürken, ortaya çıkacak sonuçları da hesaba katmıştır. Böylesine kışkırtıcı bir operasyona karar veren (ve bunun Güneydoğu’yu altüst edeceğini çok iyi bildiğini tahmin ettiğim) askeri yetkili her kimse, acaba bu kararı kendi başıma mı vermiştir?
***
BDP, bölgede bayramlaşma yapmayacağını ve bayramı ‘kara bayram’ olarak ilan ettiğini açıkladı. Öldürülen PKK’lıların cenazeleri otopsi için Hakkari’den Van’a, Van’da Adli Tıp görevlisi olmadığı için Malatya’ya getirildi. Şundan emin olun ki, bu cenazelere bölge insanı sahip çıkacaktır. Zaten öldürülenler o yörenin çocukları.
‘Eylemsizlik’ kararının ardından ölümlerin durması, PKK’lıların çatışma alanlarından çekilmesi, köklü bir çözüm için umutlar yaratmıştı. Tam böyle bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mağarada saklanan ve silahlarını susturmuş PKK’lıları hedef alıp topluca öldürmesinin bölgedeki insanın öfkesine ve tepkisine yol açması son derece normal. Van, Diyarbakır, Hakkâri bir anda karıştı.
Bu operasyonu yapan komutan böyle olacağını bilmiyor mu? Asıl merak konusu olansa, bu operasyon emrini kimin verdiği. Referanduma birkaç gün kala, bütün bölgeyi ayağa kaldıracak, toplumu infiale sevk edecek ve çatışmaları kışkırtacak bu operasyonun ilginç zamanlamasına kimin hangi mantıkla karar vermiş olduğu,önemli bir soru.
***
Her operasyon gibi bu operasyonu da askeri bakımdan açıklamak,askeri kavramlarla değerlendirmek mümkün. “Dağda gerilla varsa, ben fırsatını bulunca onları temizlerim” diyenler olabilir. İşte tam da bu noktada, bölge halkının da baskı ve talebiyle ‘ateşkes’ yapmış PKK, “Benim üstüme geldiniz, meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum” diyerek saldırılarını yeniden başlatıp yaygınlaştırabilir. ‘Operasyoncular’ bunu bilmezler mi? Hepimizden daha iyi bilirler.
‘Eylemsizlik’ kararı almış, ‘bundan sonra neler olacak’ diye bekleyen militanları, baskın yapıp öldürmek, onlara yönelik yapılmış bir ‘haydi
devam’ çağrısı olarak değerlendirilebilir. PKK’ya
‘Gel gel’ yapmanın doğurduğu sonuçları ise anlatmaya gerek bile yok.
***
Bir bayram öncesi gerçekleşen bu olayı hangi akılla, hangi mantıkla açıklayabiliriz?
Kürt sorununun zorluk derecesi, herkesin farkında olduğunu düşündüğüm bir konu. Çatışmasızlık dönemleri, çözüm üretebilmek, konuyu daha sakin ve makul konuşabilmek açısından bir imkândır. İşte tam da böyle bir dönem yaşıyorduk.
Hükümete düşen sorumluluğu da iyi analiz etmek gerekiyor. Başbakan, “silahlar susarsa operasyonlar minimize edilir” demişti. Acaba, hâlâ, asker içindeki birileri hükümete rağmen ortalığı karıştırma gücünü kendinde görüyor olabilir mi? Yoksa hükümet bu sorumsuzluğa hâkim olabilecek güçte değil mi?
Daha da ileri gidersek: Hükümet de mi bu sorumsuzluğun ortağı olarak hareket ediyor?
Bunların cevabını ancak hükümet verebilir...

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-11-2010, 13:37   #2
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Durmak yok ölmeye ve öldürmeye devam ...
Bu savaş zor biter
Boşuna hayale kapılmayalım

İki tarafından öldürülecek gariban çocukları bol nasıl olsa ...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-11-2010, 14:09   #3
Kullanıcı Adı
ALmi´
Standart
Güzel yazı.
Fakat yazının şu kısmına katılmıyorum.
Alıntı:
Hakkâri’de PKK tarafından hedef alındığı söylenen bir imamın öldürülmesi gibi bazı istisnai olaylara rağmen Güneydoğu’dan ‘ölüm’ sesi pek az geldi, çok az cenaze kaldırıldı
Eğer bir can yok olmuşsa , hele o can insanlara çok büyük katkısı olan birinin canıysa ; Onun ölümününü 'istisnai bir durum' deyip küçümsemek fazlasıyla yanlış.
O istisnai denilen durumun örgüt tarafından sözde biz eylemsizlik kararı aldık deyip ama arkasından bir imamın şehit edilmesi alenen değil ama Kürt halkına dolaylı olarak bir tehdittir örgüt tarafından.
Eminim o imam örgüte baş kaldırmıştır. Ve sonu da bu olmuştur. ''Kimse bizim dediğimize aykırı davranamaz , davranırsa herkesin sonu bu imam gibi olur'' imajı vermeye çalıştı örgüt aklısıra.

..

Fakat yine de güzel yazı dememin sebebi bu yazıya ;
Tam da referandum sürecinde , tam da arefe gününde bu tür bir operasyonu yaparak tsk nın ya da bu emri veren kim varsa arkalarda bir yerlerde amacının ne olduğunu sormak gerektiğini düşünmemden dolayıdır.
Bu esnada yapılan her operasyonun işleri daha da çıkmaza soktuğu aşikar.
Bunun sadece basit bir operasyon olmadığı da açık.
ALmi´ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-11-2010, 14:39   #4
Kullanıcı Adı
BeDeVİ
Standart
Bazı yazarları hiç anlayamıyorum. Hemen terör örgütü ateşkes ilan etti diye ülkeye barış mı geldi. Hakkari de her gün yaşanan halka yapılan Akparti binasına yapılan kamu binalarına polislere yapılan saldırılar ne olacak. İmam öldü ondan bir şey olmazdı diyebiliyor inanılmaz bir şey. Güneydoğu halkına yapılan eziyeti es geçiyor.
BeDeVİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-11-2010, 22:27   #5
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
Bir kere Bdp'nin bayram yapmaması (haşa) bu mübarek bayramı kendilerince kara bir bayram! olarak ilan etmeleri heralde çok da şaşkınlıkla karşılanacak bir durum olmasa gerek..

Zihniyet yapılarının, savundukları değerlerin (en azından yönetim kadrosunun genelinin) bununla bağdaştığını düşünmekteyim. Genel kanatim budur..

2. olarak, Furkan güzel kardeşim sen nasıl oluyor da, bu durumu savunabiliyorsun anlayamıyorum!
İdrak etmekte zorlandığım nokta şudur ki; bu bir TERÖR ÖRGÜTÜ..

Ve bu örgüt, tamamen silah bıraktığını açıklamadığı sürece ve bununla da yetinmeyip bunu icraata döküp, güvenlik güçlerine teslim olmadıkları sürece, biz bu insanlara nasıl güvenebiliriz (devletimiz ve de ordumuz)

İmam olayları zaten aşikarane ortada..Kafalarına göre vur öldür sonra neymiş efendim ATEŞKES.!Terörden beslenen bir örgütün kendi çapında ateşkes ilan ettik lafına bakarak devletin hareket etmesini ne kadar doğru olarak değerlendirebiliriz!
Bana şahsen bu görüş çok tuhaf geliyor.

Netice itibariyle bu bir terör örgütü. Senelerdir insanların iliğini kemiğini kurutan bir örgüt. Efendim, kendi kendilerine ateşkes ilan edecekler devlette buna kanacak..

Tuhaf gerçekten çok tuhaf..Ha ben demiyorum ki illa öldürülerek ele geçirilsin bu teröristler..

Ama baskınlarda teslim olmuyorlarsa sözde ilan ettikleri ateşkes nedeniyle heralde güvenlik güçlerinin geri çekilmesi beklenemez..!

Peki ateşkes bitince, bu ateşkes sonunda Pkk'lıların hangi eylemi beklenecek de, daha sonra devlet harekete geçecek..Yani bizler ilk fitili ateşleyen tarafı yani pkk'nın hangi eylemini bekleyeceğiz..

İlginç doğrusu..!


Taktik açısından zamanlama açısından en doğru zaman nedir tabi ki onu silahlı kuvvetler bilip, ona göre tatbik etmelidir pek tabi..!
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-11-2010, 22:43   #6
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
Alıntı:
BeDeVİ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bazı yazarları hiç anlayamıyorum. Hemen terör örgütü ateşkes ilan etti diye ülkeye barış mı geldi. Hakkari de her gün yaşanan halka yapılan Akparti binasına yapılan kamu binalarına polislere yapılan saldırılar ne olacak. İmam öldü ondan bir şey olmazdı diyebiliyor inanılmaz bir şey. Güneydoğu halkına yapılan eziyeti es geçiyor.
Ha efendim oraları karıştırmamak lazım. Zira güya ateşkes ilan ettiklerinden ötürü onlar çerez mahiyetinde sayılan olaylar..Her gün olmasa da belki ara sıra yapılıyorsa pek de önemli değil bu tür hadiseler!

Yarın seçim var. Doğuda tehdit edilen halk var.. Onları saymıyoruz. Onlar ne de olsa pek önemli değil. Ateşkes var!

Konu Feride tarafından (09-11-2010 Saat 22:46 ) değiştirilmiştir..
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi