03-02-2008, 13:44 | #1 |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
ERZİNCANIM
YEMEKLERİMİZ TANDIR Ağız Çapı: 55 cm, taban çapı: 80 cm, Yüksekliği: 100 cm, olan kesik koniyi andıran bir silindir diyebiliriz, Alt tabakda 20 X 20 ebadında küçük bir delik vardır. Buraya KÜVLE denir. Özel Seramik (Tandır Toprağı) ten yapılır. Kuruduktan sonra ev damına veya, ayvana yer seviyesinde gömülür. Gömülme yeri eşilirken, KÜVLE, deliği için o çapta bir kalas tandır ağzından 1 m. mesafelik yere kadar konur, Tandır gömülürken bu kalasın etrafı çökmeyecek tarzda doldurulur. Bilahare, bu kalas çekilip alınır, Tandır yanarken havayı buradan alır. Odunların iyi tutuşması için tandır eğişi ile karıştırılır. Zaman zaman küvle bir bez veya kadınların elbiselerinin etekleri yardımıyla havalandırılır. Tandır yapımı özel bir sanat gerektirmez. Ancak çamurunun çok iyi hasıl edilmesi gerekir, Çamur tam kıvamında olmazsa ,çabuk bozulur. Önce özel yerlerden toprağı getirilir. İyice elenir. İçerisine keçi kılı katılarak çamur yapılır. Bu çamur bir gün bekletilir. Ertesi gün tekrar yoğrulur. Tandırın alt kenar çemberi yere çizilir. Çamur, 7 -8 cm kalınlığında ve çapı dolanacak kalınlıkta silindir şekline getirilir. Çizilen çizgi üzerine düzgün bir şekilde yerleştirilir. Bu silindirler yeniden yapıldıkça ilk halka üzerine konur. Ölçülerin formda olması için ağız çapı ile taban çapı bir sopa ile daima kontrol edilir. Her çamur silindir diğerinin üzerine konuldukça araları kendi çamuru ile hem içten hem de dıştan doldurulur. Zaman zaman kurumaya bırakılır, tekrar örtülür. Hepsi birden örülmeye kalkılırsa tandır yamuklaşır hatta çöker. En son olarak GÖG denilen ağız kısmı yapılır. 7- 8 cm. dışa taşkın bir hal alır. Zamanla kırılmamasını ve üzerine konulacak malzemeleri taşıması için yapılmıştır. Böylece tandır tamamlanmış olur. Ancak daha tam kurumadan belli bir kıvamda LÖĞÜN yapılır. löğün tandırın içinden yapılır. Bir kişi tandırın içine girer, eline bir taş alır, usulüne göre tandıra sürerek onu tesviye eder. Tandır, bu tesviye anında bir nevi parlaklık da kazanır. Löğün ne Kadar hassas yapılırsa, tandır o kadar iyi ekmek, kete, gılik , oğlik peksimet vb. pişirir. Löğün iyi olmazsa bilhassa kete- peksimet , pek iyi pişmez, Hatta tandıra ilk vurulurken tutmaz. Löğün işi, bittikten sonra gömülecek yeri eşilir. Buraya ta toprak seviyesinde gömülür. Yakmak için yapılacak iş hesaba katılır, HAMUR TANDIRI ve GÜN TANDIRI diye isimlendirilir. Hamur tandırında kalın ve kuvvetli odun, gün tandırında ise banyo için, su ısıtmak, bir takım yemekleri pişirmek maksadıyla daha az enerji ve kalorisi olan yakacaklar yakılır. TANDIR yanarken üzerine HATIRCEK Denilen artı (+) veya çarpı (X) işareti şeklini alabilen bir demir konur. Kapkacak bunun üzerine yerleştirilir. Tandır yanarken yemekler burada pişer, Tam pişmemiş olanlar da egişlerle tandıra (dibine kalan ateş üzerine) bir sac ayağı yerleştirildikten sonra buraya konur ve burada pişer ki, bu genelde Fasulye, Keşkek, Gendime Pilavı, Gendime Çorbası, Paça diğer et yemekleri, ayrıca Su Böreği, Baklava, Sarığı, burma, Lokma vs. Hamur işleri dışında tandırda güveç de pişirilir. Ekmeklerimiz tandırda pişirilir. Günlük ekmeği, Lavaş, Değirmi Ekmek, El Ekmeği, Gılik, Loğlik diye isimlendirebiliriz. Bunlardan gılik ve loğlik çabuk bayatladığı için az yapılır. En fazla iki günlük olur. Fakat lavaş ve değirmi ekmekler 10-15 hatta 20 günlük yapılır. Bayatladığı zaman sofra bezinin arasına suçilenerek üst üste konur. Sonra üst üste kapatılır. 20-25 dakika bekledikten sonra taze pişmiş gibi yumuşacık olarak yenir. Bunlar dışında özel olarak sabah kahvaltılarında yenmek üzere, kete ve peksimet yapılır. Tabi bunlarda tandırda pişirilir. BÜRYAN YAPIMI Koyun kesilip temizlendikten sonra , dört ayağı birbirine geçirilir. Biraz soğuduktan sonra bir kaç yerinden delinir. Üzerine yoğurt sürülür. Bacaklara bir demir geçirilerek tandıra asılır. Tandıra bir el kazanı veya büyük bir tencerede bulgur pilavı konur. Akan,yağlar bu pilava aksın diye boynu ayrıca kırılır. Tandıra asıldıktan sonra tandırın ağzı bir saçla kapatılıp, tandırın etrafı, küvlesi ve sacın etrafı çamurla sıvanır. Sac üzerine ayrıca aynı çamurdan bir kilo kadar topak konur. Bu topak kuruyunca büryanın yemeğe hazır olduğu anlaşılır, Fazla pişerse kurur yenmez. Az pişerse lezzeti olmaz. İsteyen pilavla, isteyen yalnız etinden yer. KEŞKEK YAPIMI Gendimeden yapılır. Kemiksiz et olması tercih edilir. Hele üç dört adet keklik olursa bunun keşkeğine Doyum olmaz. Bir etli pilav için her şey hazırlanır. Den olarak gendime konur. Çok fazla pişirilir. (Tandırda yapılması daha iyi olur) Etler kemiksiz olduğu için iyice ezilmiştir. Tam ezilen denler yeniden bir kaşık arkasıyla Çarpıla çarpıla macun haline getirilir. Sıcak yenecekse üzerine tereyağı dökülür. Soğuk olarak yenmesi tercih edilir. Bunun için bir tepsiye boşaltılır. Soğumaya bırakılır. Bir gün de bekletilir. Ertesi gün hafif ateşte ısıtılır. Tepside ters çevrilir. Çok az daha ısıtılır. Tandır ekmeği, soğan eşliğinde yenir. KELECOS Fetir (Maya' sız) saç ekmeği yapılır. Bir tepsiye doğranır. Üzerine kavurma, salça, soğan (Soharıç) konulduktan sonra bolca kurut ezilip dökülür. (Kurut: Çökeleğin kurutulmuşudur ) Ayrıca bolca ceviz içi dökülür. HAŞIL Sütlü haşıl, pekmezli haşıl, ballı haşıl ve yağlı haşıl olmak üzere dörde ayrılır. Sütlü Haşıl Aş yarmasının ufağından bir miktar alınır, biraz piştikten sonra üzerine un ilave edilerek biraz daha karıştırılarak pişirilir. Marmelat haline geldiğinde, biraz soğutularak üzerine süt dökülür ve servis yapılır. Ballı Pekmezliği ve Yağlı Haşıllar Kaynayan suya un katılır. Marmelat haline gelinceye kadar pişirilir. Ocaktan alınır. Soğumaya bırakılır, soğuduktan sonra tabaklara konur. İsteyen bal, isteyen pekmez, isteyen de yağ dökerek yer. KAYGANA Üç dört tane yumurta, yarım kilo süt ve un marmelat kıvamında yoğrulur. Tavada yağ kızdırılır. Ocaktan geri alınır. Yapılan hamurdan kaşıkla alınarak tavaya konur ve daire şeklinde dağıtılır. Tekrar ocağa konur. İyice kızarıncaya kadar pişirilir. Servis yapılır. BİŞİ Genellikle hamur (Ekmek Yapımı) günlerinde pişirilir. Ekmek için hazırlanmış künt (topak) lar dan bir kaç tane alınır. Un ile biraz yassıltılarak tava içinde kızdırılmış yağda iyice kızarıncaya kadar pişirilir. ERİŞTE Günlük ve kışlık olarak yapılır. Kışlık yapılan su ve un yoğrulur. Fazlaca yapıldığından yoğrulması zor olur. Bunun için, hamur testlere konur. Üzerine beyaz bir örtü serilir. Ayaklarla çiğnenerek, kıvama getirilir. Daha sonra yumurtadan büyük parçalara ayrılarak oklava ile açılır. 2 -3 mm. kalınlığında kesilir. Kurutulmaya bırakılır. Kuruduktan sonra tenekelerde saklanır. Günlük yapılırsa az olduğundan elle yoğrulur. Aynı işlemlerden sonra kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzülerek tepsiye konur ve tereyağı ile yağlanarak servis yapılır. Kışlık erişte de aynı şekilde pişirilir. EL BÖREĞİ Hamuru süt, yumurta ve yağ ile yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde topaklara ayrılır. Oklava ile açılır. Arasına peynir ve maydanoz karışımı konursa peynirli el böreği, kıyma konursa kıymalı el böreği denir. Bilahare bunlar tereyağında kızartılarak servis yapılır. ÇÖKELİKLİ Su, tuz ve un yoğrulur. Yumurtadan büyük topaklara ayrılır. Oklavayla açılır. Arasına bolca çökelik konur. Sonra sac üzerinde pişirilir, Tereyağı ile yağlandıktan sonra servis yapılır . HELVA Yarım kilo tereyağı yeteri kadar unla karıştırılır bir kapta yoğrulur. Kızarıncaya kadar kavrulduktan sonra bir bardak sütte şeker ezilir. Helva tencerenin bir kenarına alınır. Hazırlanan sütlü şeker tavanın boş kenarına dökülür. Kaynamaya başlayınca ateş söndürülür. Bu defa her ikisi karıştırılıp dinlenmeye bırakılır. Daha sonra tabaklara konur. MANTI Un normal tuz ve su ile katı olarak yoğrulur. Kabarana kadar yoğurmaya devam edilir. İki yumurta büyüklüğünde yumaklara ayrılır. Oklava yardımı ile normal şekilde açılır. Kare şeklinde parçalara ayrılır. Aralarına hazırlanmış olan malzeme (Kıyma, maydanoz, soğan, kırmızı ve karabiber) kare yufkaların içine konur. Dört ucu bir araya getirilerek bağlanır. Kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzüldükten sonra tabaklara alınır. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapılır. HAMUR BORANI Mantı hamurudur. Yufkalar açıldıktan sonra üst üste konur. 5 cm. genişliğinde parçalara ayrılır. Bu parçalar gene toplu olarak üçgen şeklinde kesilir. Kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzüldükten sonra tabaklara alınır. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapılır. Üzerine yağ dökülür. ŞİRİN Su, tuz ve un birlikte yoğrulur. Yumurta büyüklüğünde topaklara ayrılır. Hamur mayasız olur ki buna fetir denir. Yufkalar açılır. Sac üzerinde pişirilir. Kalın bir örtü içerisinde bekletilir. Daha sonra yufkalar iki parmak genişliğinde katlanır. Birer parmak genişliğinde bıçakla kesilerek tepsiye dizilir. Üzerine bal ve yağ dökülürse “Ballı Şirin”, sarımsaklı yoğurt dökülürse buna da “Yoğurtlu Şirin” denir. BABUKKO Su, tuz ve un karıştırılarak yoğrulur. Ancak hamur çok koyu olması gerekir ki bunu yoğurmaya kadınların pek gücü yetmediği için erkekler tarafından yoğrulur. Yoğurma kıvama gelinceye kadar devam eder. Buna hasıl ekmek denir. Tam hasıl olduktan sonra 3-4 kiloluk topaklara ayrılır. Bunlar gene erkekler tarafından tandıra vurulur. Bazen de özel ocak yapılarak ocağa gömülür. Piştikten sonra normal sıcaklıkta soğumaya bırakılır. Kabuk kısmı bıçakla çıkarılır. İç kısmı başka bir tepsiye konur. Biraz daha soğuduktan sonra üç-beş kişi bu içi ufalamaya başlar. Bu iç tam et bulguru inceliğinde ufalanır. Yeniden bir tepsiye konur. Üzerine kurut (Çökelik Kurusu) ezilerek dökülür. Tam ortasına bir çukur açılır. Buraya oldukça bol tereyağı dökülür. Aynı kaptan yenir. Bazen de kabuk tencere şeklinde içi boşaltılır. İç buna dökülür. Sonra kurut ve tereyağı dökülerek yenir. Eski düğünlerin en gözde yemeğidir. Bunun yanında Yarma çorbası. sonra da babukko ile armut hoşafı birlikte verilir. KESME ÇORBA (Un Çorbası) Tuz ve su ile un koyuca yoğrulur. Çokça yoğrularak kıvama getirilir. Bıçakla kesilerek topak yapılır. Bunlar oklava ile normal kalınlıkta açılır. Yufkalar un yardımı ile üst üste konur. Bunlar 5 cm genişliğinde parçalara ayrıldıktan sonra, erişte gibi fakat daha genişçe doğranır. Tencerede soharıç yapılır. (Kavurma, soğan, salça, kızarıncaya kadar kavrulur). Yarım tencere su konur, yeterince tuz atılır. Su kaynayınca kesilen hamur suda tam pişene kadar kaynatılır. Kaynarken maydanoz doğranır. Ocaktan alınır. 5- 1O dakika bekletildikten sonra nane ilave edilir. Daha sonra dövülmüş iç sarımsak konur. Bunu müteakip ayran katılıp karıştırılır. Servis yapılır. ZERDE Önce nohudun haşlanarak kabuğu alınır. Bildiğimiz pilavın malzemesine katılır. Birlikte pişirilir. Üzerine üzüm kasefesi dökülür. servis yapılır. KABURGA Kuş üzümlü etli pilav (yalnız pirinçten yapılır) pişirilir. İçerisine fıstık ve nohut (kabuğu alınarak) konur. EKŞİLİ Bir nevi bulgur çorbası olup, içerisine ekşi sebze ve meyvelerden katılarak pişirilir. (Karamuk yaprağı, aluça (erik), kara erik kurusu (tamas kurusu)). Genellikle her hamur günü mutlaka pişirilir. Taze ekmekle çok daha lezzetli olduğu için o gün yapılması tercih edilir. Önce ekmek bir tepsiye doğranır. Üzerine pişirilen bu ekşili yemeği dökülür. Servis yapılır. BAMYA Önce temizlenir. Suda haşlanır. Suyu süzülür. Hazırlanmış et ve et suyuna konur. Tavada eritilmiş tereyağıyla salça katılır. Biber, süs biberi, limon veya limon tuzu katılır. Piştikten sonra servis yapılır. Yeşil fasulye türlü patates yemeklerinin önce soharıç yapılır. Sonra etle pişirilir. Diğer yemeklerimize önce soharıç yapılır. Bunlar bulgur, pirinç karıştırılarak pişirilir. KETE VE PEKSİMET YAPIMI Bunun (Ketenin) hamuru özel olarak hazırlanır. Ayrıca un ve tereyağının yoğrulmasından birde iç hazırlanır. Ketenin hamuru süt ve yağ ile yoğrulur. Kabarması için biraz karbonat katılır. Hamur fazla yoğrulmaz. Üzeri güzelce örtülür. Mayalanınca gene hamur tahtası ve sofra bezi getirilir. Oklava hazır bulundurulur. Hamur topak halinde kesilir. Tahta üzerinde biraz yoğrulduktan sonra oklava yardımıyla unlanarak incecik bir yufka halinde açılır. Acılan hamur ikiye katlanır. Arasına hazırlanan içten konur. Bu da iki üç kat tekrar katlandıktan sonra rulo haline getirilir. Üzerine yumurta sürülerek tandıra vurulur. SARIĞIBURMA YAPIMI Bir yumurta, bir bardak su, yarım bardak tereyağı ile yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığında yoğrulan hamur yarım saat dinlendirilir. Dinlenen hamurdan yumurta büyüklüğünde topaklar yapılır. Sonra çok ince olarak açılır. Yufka arasına bolca ceviz konur. Sarık şeklinde bükülerek tepsiye konur. Fırına koymadan evvel kızgın yağ dökülür. Sonra fırına konur. Fırından alınır. Soğumaya bırakılır. Tam soğuduktan sonra üzerine kestirilmiş şeker tatlısı dökülür. NOHUT KAVUDU Nohut kavrulduktan sonra buğday gibi aynı işlemlere tutulur. ARMUT KAVUDU Dağ armudu (ahlat) kesilerek kurutulur. Değirmende un yapılır. Süt ile topak yapılarak yenir. FOLKLORİK DEĞERLER GİYİM - KUŞAM Bayanlarda Giyim: Entari: Biraz bolca olan, düz elbisedir. Kollar uzun ve yaka düzdür. Günlük olarak giyi*len bu entari, belbağı denilen bir bağla bağlanır. Üçetek: Vücuda iyice oturan, hakim yakalı bir giysidir. Ön boydan, yanlar ise bel kısmında açık olduğu için meydana gelen bu üç parçadan ismini almıştır. tahtalı, kutnu ve kadife kumaşlardan yapılır. Üzerinde krma gümüş kemer takılır. Şalvar: Pantolonvari şalvardır. Ağ kısmı paçadan olmadığından pantolonvari denilmektedir. Üçetekle birlikte giyilir. Başörtüleri Ehram (İhram): İnce yün ipekten dokunur. Renkleri beyaz kahverengi ve siyahtır. üzerinde çeşitli motifler vardır. Hindi (Yazma): Kağıtlar arasında satılan desenli ince tülbenttir. Yaşmak , fitos ve düz örtü şeklinde kullanılır, kenarları oyalıdır. Tülbent: Beyaz ince bir örtüdür. Kenarları oyalı olup, yazma gibi kullanılır. Namaz Örtüsü: Buyüklü ve küçüklü olmak üzere iki kısımdır. Düz olarak başa alınır, daha ziyade yaşlı kadınlar kullanır. Pırpırlı: Kırmızı tülden yapılan bir başörtüsüdür. Kenarları boncuk oyalıdır. Üzeri pırpır denilen pul boncukla işlenir. Ayakkabı: Yemeni ve kundura giyilir. Aksesuarlar: Tepelik, saçlık,bilezik,kemer ve küpedir. Kullanılan Kadın Kumaşları Kadife , kutnu, çitari, alaca, manisa, atlas, pullu sehavi ve kervancıların memleketimize soktuklrı Hint kumaşıdır. Hint kumaşı çok tuttuğu için Erzincan'lı buna ait bir türkü bile yakmıştır. Erkeklerde Giyim Erkekler şalvar ve yelek giyerler. Yeleğin altında işlik vardır. Bele ise kuşak takılır. İşlik: Yelek altında giyilen yakasız mintandır. Genellikle çizgili kumaşlar tercih edilir. Fes ve Ebaniye: Kırmızı renkten püsküllü fes kullanılır. Ortasından sarkan püskül, siyah ibrişimden yapılmıştır. Fes üzerine ebaniye sarılır. Ebaniye, sarı renkli, ipekli bir kumaştır. Üzeri motif işlemelidir. Poçcikli Yemeni : Bildiğimiz bir çesit ayakkabıdır. Aksesuarlar: Saat, köstek ve hançerdir. Kullanılan Kumaşlar: Kadife, çuha kumaş ve tamamen yün olan mahalli kumaştır. HALK EDEBİYATI HALK OYUNLARI Erzincan Halk oyunları denilince akla, kahramanlık, yiğitlik, ağırbaşlılık ve sabrın sembolü olan Bar gelir. Oyunların tümü önce ağır olarak başlar, sonra gitgide hızlanır. En az altı kişi olarak kiz ve erkeklerin ayrı ayrı oynadığı oyunlarda çökme, el vurma ve dönmeler ana figürler olup, elde mendil, bıçak, kaşık gibi araçlar bulunur. Barların yarım daire şeklinde oluşması, Erzincan Ovasını tanımlamaktadır. Erzincan Halk Oyunlarının Türleri Bar: Kahramanlık duygu ve düşüncelerini sergileyen oyunlardır. Barlarda kesinlikle mendil sallanır. Çiftetelli : Müziğe göre ritmin, omuz-göbek-kalça ve kollara alınmasından doğan oyundur. Kaşık Oyunları : Tamamen şenlik oyunlarıdır. Kaşıklar ritim için elde tutulur. Horan: Halay mahiyetinde olup, ayakların kuvvetli olarak yere vurulmasından oluşmaktadır. Halay : Çengi ve çiftetelli oyunlarının özelliklerini taşıyan bir bar çeşididir. Tek Oyunlar: Herkesin serbest hareket ettiği bu oyuna, bölgemizde ŞIKIDIM havası da denilmektedir. Biçimlere Göre Oyunlarımız Üç ayak : Eğri dizi biçiminde olup, kertelli çökme ile sürdürülen açık oyundur. Dörtayak : Eğri dizi biçiminde olup, kertelli çökme ile sürdürülen açık oyundur. İkiayak: Eğri dizi biçimin de, dörtayak oyunun bir bölümü gibi devam eden oyundur. Ağırbar: Eller belden bağlanıp, oyunun sonuna kadar çözulmez. Eğri dizi biçiminde oynanır. Çökme olmayıp, bütün maharet ayakların ritme göre hareketidir. Sarhoş Barı: Eğri dizi biçimindedir. Kerteli çökme ile başlar. Bu çökme barbaşından poçikciye doğru yapılır. Poçikci yarım sağ yaparak, diğer oyunculara destek olur. Hoş bilezik: Kollar omuzdan bağlanır. Özelliği, oyunun dinlenme bölümüdür. Dinlenme anında oyun sürdürülürken, heykelleşme, oyunun kaidelerindendir. Bu oyunda da ani bir çökme vardır. Tavuk Barı: Eğri, kopuk ve halkalar biçiminde oynanır. Oyunun özelliği, kerteli çök*menin uzun süre sürdürülmesi ve halka biçimindeki çömelmelerde, oyuncularından birinin uzun hava söylemesidir.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-02-2008, 13:57 | #2 |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
hemşo o cami varya..gittin mi içine..süpper yaaaa...iç fotooları varsa atar mısn..
|
|
03-02-2008, 23:57 | #3 | |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
vala caminin adı nedir biliyorsan söyle bulurum hemen.. |
||
03-03-2008, 00:00 | #4 |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Güzelmiş bilgilendirdiğin için teşekkürler
|
|
03-03-2008, 00:04 | #5 | |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
|
||
03-03-2008, 00:07 | #6 |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Allah razı olsun, Gittim geldim sanki : Özledim ben memleketimi :
|
|
03-03-2008, 00:09 | #7 | |
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
memleketimiz bir tane.. |
||
03-03-2008, 00:14 | #8 | ||
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
|
|||
03-03-2008, 00:17 | #9 | |||
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
|
||||
03-03-2008, 00:21 | #10 | ||||
●• ERZİNCAN ||| Resimler, Yemekler, Oyunlar, Adetlerimiz.. •●
Alıntı:
|
|||||
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
erzincan |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|