Türk Milli Takımı Türk Milli Takımımız İle İlgili Herşey ! |
Anketimiz: A Milli Futbol Takımının yeni hocası kim olmalı? | |||
ERTUĞRUL SAĞLAM | 6 | 40.00% | |
BÜLENT UYGUN | 0 | 0% | |
ERSUN YANAL | 0 | 0% | |
RIDVAN DİLMEN | 4 | 26.67% | |
HAKAN ŞÜKÜR | 3 | 20.00% | |
MUSTAFA DENİZLİ | 1 | 6.67% | |
OĞUZ ÇETİN | 0 | 0% | |
YABANCI BİR İSİM | 1 | 6.67% | |
Katılımcı sayısı: 15. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor |
10-18-2009, 18:17 | #21 |
ertuğrul sağlam olabilir
|
|
10-18-2009, 18:29 | #22 |
Bakınız. bu aksam stadyum var TRT1'de bi dinleyin bir olumlu sözü var mı takımlar için.. Hele o Rıdvan dilmen yok mu Resmen Diyor ki türkiye de bi ben bilirim.. takımları karalayıp kendine konte jan açmaya çalışıyor.. aynı şeyi sergen de yapıyor Ntvsporda bnm bi kastım yok kimseye.. Şükür Zamanın ın en ii futbolcusu..ama tecrube yok..Milli takım yeni bi olusum içine girsmenin sinyallerini veriyor.. bu olusum eger Şükürle olursa duru m vahim.. ben 2012'de milli takımımı dünya kupasında görmek istiyorum.. sizin de aynı dusunce içinde oldugunuzdan şüphem yok..şükür olmasa da tanju colak olsa yine aynı teknik birikim yok.. Şükür'ün ilk once bi birikim olusturması gerekiyor.. bu birikim Trt ekranlarınadn birilerine atıp tutmaklar olmaz.. gidersin bi takıma denizli kasımpaşa ve ya buyuk bi takıma düşük takımı ligde tutarsın basarılı derler alırlar milli takıma.. buyuk takımı 3 bile yapsa yine kabul ama bu adamın teknik adam olarak bi başarısı yok. . basarıyı bırak geçmişi yok.. Denizli geldiğinde S.yalcın da yardımcısı olacaktı federasyon olmaz dedi Teknik direktörlük stajı yapmamış felan fistan saydı birseyler.. simdi A2 takımında hem stajı yapıyor hem oyuncu yetiştiriyor hem de takım estiriyor..
soruyorum size milli takım bi staj merkezi midir..? |
|
10-18-2009, 21:21 | #23 |
aslında bir kerede bomba yorumlarıyla bombalayanları görmek lazım saha içinde
|
|
10-18-2009, 21:25 | #24 |
rıdvan dilmen sadece yorum yapabilir antrenörlük ona göre değil biz onun yaptığı antrenörlüğüde biliyoruz....
|
|
10-19-2009, 13:29 | #25 |
Dün Akşam stadyumu izliyorduk.Laf döndü dolaştı Milli takım Teknik direktörlüğü konusuna geldi.Erdoğan Arıkan net bir şekilde Hakan Şükür'e,kabul edip etmeyeceğini sordu.Hakan Şükür'de açı kapı bırakarak,Şuan için erken olduğunu,teknik direktörlük kursları göreceğini,söyledi.Yani açıkçası şuandan itibaren aday sayısı ikiye indi tehminlerime göre.Buna göre kesin dememekle birlikte en sağlam adayın ,Ertuğrul sağlam olduğunu söyleyebilirim.Bunun dışındaki tek ihtimal yabancı alternatifi...
|
|
10-19-2009, 14:51 | #26 |
'Milli Takım teknik direktörlüğüne talibim'
Kasımpaşaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Milli Takımlardan Sorumlu üyesi Levent Kızıl'ın 'Milli takımın başına Fatih Terim'den daha iyi ve ünlü birini getireceğiz' açıklamasına 'Türk teknik direktör olarak milli takıma talibim. Türk antrenör istemeyen bu kurumlara haddini bildirmeliyiz" diyerek tepki gösterdi. Karayolları Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Genel Merkez Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda Türk antrenörler, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Milli Takımlardan Sorumlu üyesi Levent Kızıl'ın 'Milli takımın başına Fatih Terim'den daha iyi ve ünlü birini getireceğiz' açıklamasına Türk Antrenörler tepkisini dile getirdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan Genel Kurul'da konuşan Kasımpaşaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Milli Takımlardan Sorumlu üyesi Levent Kızıl'ın 'Milli takımın başına Fatih Terim'den daha iyi ve ünlü birini getireceğiz' açıklamasına, 'Türk teknik direktör olarak milli takıma talibim. Bu tür arayış içinde olan kurumlara haddini bildirmeliyiz" diyerek cevap verdi. Türkiye'de Fatih Terim ve Mustafa Denizli dışında da iyi teknik adamlar olduğunu belirten Yılmaz Vural, "Fatih hoca Ankara'da, Göztepe'de kalsa buralara gelebilir miydi? Mustafa Denizli, Kocaeli'nde kalsa buralara gelebilir miydi? Onlar şans buldular ve Avrupa kupalarında ilerlediler. Eskiden mecazi konuşurdum ve insanlar anlardı. Artık anlaşılmıyor. Levent Kızıl'ın 'Fatih Terim'den daha iyi ve ünlü birini getireceğiz' açıklamasına gücendim. Türk antrenörleri de çok iyi. Bu görevi bizler de yapabiliriz. Benim arkamdan bazı arkadaşlar da bu görevi yapabileceklerini söylediler. Bunca yıl içinde, hala Mustafa Denizli ve Fatih Terim'den başka hoca olmadığını zannediyorlar. Ben de varım. Bu ülkeyi dünya 3. yapan Türk antrenörleri. Bu konuda sesli düşünmeliyiz. Bu kurumlara haddini bildirmeliyiz." dedi. Konuşmasında Türkiye Futbol Federasyonu'na atıfta bulunan Vural, ''Antrenörlerin güçlü olması için futbolda sorunları çözmek lazım. Bu Antrenörleri siz yetiştirdiniz. Kendinizi yetersiz göremiyorsunuz. Antrenörleri görüyorsunuz." diyerek tepkisini dile getirdi. Milli Takımlar eski Teknik Direktörü Ersun Yanal da, kimsenin antrenörleri aşağılamaya hakkının olmadığını söyledi. Antrenörlerin sorunlarını dile getiren Yanal konuşmasında, "Bütün kademelerde çalıştım. Her yerin sıkıntılarını biliyorum. Demokratik açılımın konuşulduğu sorunlar her yerde var. Hak hukuk olarak her şey ortaya konmalıdır. Kulüpleri değiştirdik. Değiştirmeye de devam ediyoruz. Kurumsallaşmaya katkıda bulunuyoruz. Kurumsallaşmaya katkıda bulunuyoruz. Kimsenin bizi aşağılamaya hakkı yok." dedi. Milli Takımlar eski Teknik Direktörü Metin Türel ise, Futbolda özerkliğin futbolun kurumsallaşmasını sağladığını belirterek, "Türk antrenörleri sayesinde bir yerlere gelen Türk futbolunun Derwal'lerle, Piontek'lerle kollanamaz." diyerek Türk antrenörlere haksızlık yapılmamasının gerektiğini söyledi. Türel ayrıca, Türk antrenörlerinin kendi arasında birbirlerini sevmeyi ve kıskançlık yapmamalarını da istedi. Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İsmail Dilber de konuşmasında, 50 yıllık TÜFAD ile 100 yıllık federasyon birleşerek ortak hareket edip, Türk futboluna katkıda bulunmalıdırlar. Bunun için de antrenörlerin birbirlerini sevmesi ve destek olması gerektiğini söyledi. Celal Kıbrıslı'nın Divan başkanlığı yaptığı Olağan Genel Kurula, Metin Türel, Rıza Çalımbay, Ersun Yanal, Yılmaz Vural, Giray Bulak, Güvenç Kurtar gibi isimlerin yanında amatör kulüplerin antrenörleri katıldı. 540 delegenin katıldığı Genel Kurul da, açık oylama yapıldı. Oylama sonucunda başkanlığa tekrar İsmail Dilber seçildi. (CİHAN) |
|
10-19-2009, 14:56 | #27 |
Yabancı biri gelecek diye tahmin ediyorum ama rıdvan bu işi yapabilecek biri olmalı ama onda da sert bir tutum yok. disiplin sorunu yaşar. diğer yerli isimlerse daha ya yolun başındalar ya da onlardan geçmiş.
Dolayısıyla yabancı birine kalacak milli itakım |
|
10-19-2009, 15:10 | #28 |
Değerli başkanım daha fanatik oldukları lig takımlarında bunca yabancıyla şampiyonluk yaşamış insanların olası bir yabancı hoca seçiminde kimi duygularının depreşmesi anlamsız ve haksız olacaktır kanaatı bende hasıl olmakta....
|
|
10-19-2009, 15:57 | #29 |
2010 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde Türkiye'nin Belçika ile yaptığı karşılaşma sonrası görevini bırakacağını bildiren ve Ermenistan ile oynanan karşılaşmanın ardından bu kararını resmi olarak açıklayan Terim, sözlerine kariyeri boyunca kimseye nasip olmayan onurlar yaşadığını söyleyerek başlarken, "Futbol kariyerim boyunca çeşitli görevlerde bulundum. Herkese nasip olmayan onurlar yaşadım. Fakat her profesyonel gibi ben de görevlerimden ayrıldım. Genel olarak ayrılıkların ardından da hiç konuşmadım. Bu defa böyle yapmamaya karar verdim." dedi. Fatih Terim'in yaptığı açıklamaların ayrıntısı şöyle; "Türk futbolunu ileriye taşımak, Türk futboluyla ilgili tespitlerimi söylemek istedim. Bu bir yargılama toplantısı değil. Milli Takımlar sorumlusu olarak attığım her adımın ve söylediğim her sözün arkasındayım. Bahanenin arkasına sığınacak ve aldığı kararlar karşısında bedeli başkasına ödetecek yapıda olmadığımı herkes biliyor. Sağlam kararlar verdiğime her zaman inanıyorum. Pişmanlıklarım da var tabiki. Ancak futbol bilgime ve ilklerime inandığım için hep iç sesimi dinledim. Ve biliyorum ki yanlışlarım doğrularımı götürmedi.'' DÜNYA KUPASINA GİTMEK EN ÖNEMLİ HEDEFLERDEN BİRİYDİ Hasan Doğan'ın vasiyeti doğrultusunda Türk futbolunu ileriye taşıyacak unsurlar için daha geniş kapsamlı bir çalışma olması gerektiğini düşündüğünü belirten Terim, ''Dünya Kupası'na gitmek en önemli hedeflerimizden biriydi. Yaşanan bazı olaylar istifa kararımı Belçika maçından sonra açıklamaya karar verdim." dedi. Terim, yaptığı açıklamada, yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verirken, kendisine oynayanları değil hep milli takıma çağrılmayanların sorulduğunu belirterek, ''EURO 2008'de çizdiğimiz görüntüden bahsetmek isterim. Türkiye-Almanya maçının dünyada 1.5 milyar insan izlemiş. Hayal bile edilemeyecek müthiş bir rakam. Markanın değerinin de özellikle Avrupa şampiyonası sonrası çok önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum. Yine söylüyorum, burada yönetim becerisi öncelikti. Ancak milli takım markası bu durumda değilse marifet ne kadar büyük olursa olsun yukarıya çekmek zor olabilirdi. Bunların yanı sıra Türk futbolunu ileriye götürebilmek için çok fazla çalışmalarımız oldu. Okul ile sporun el ele vermesi için verdiğmiz çabalar unutrulmamalı. Benim sorumluluğumdaki 4 yılda milli takıma ilk kez çağırılan 25 oyuncu var. Bunun karşığı minimum birkaç turnuva oynayabilcek bir milli takım yaratabilmektir. Ama bana maalesef onlar değil, çağırılmayanlar soruldu." diye konuştu. BEN DE HATALAR YAPTIM Elit futbolcu yetiştirecek havuzun genişlemesi için verilen emeklerin görmezden gelindiğini belirten Terim, daha sonra konuşmasına şöyle devam etti; ''Arkadaşlarımız bunlardan çok yararlandı, ancak medyamız bunlarla ilgilenmedi. Dünya Kupası'na gidemememizle beraber milli takımın günahları haberlerini gördük. Doğrudur, hatalar olmuştur. Çalışan üreten ve Türkiye gibi son 20 yıla kadar dünya futbol tarihinde yeri olmayan bir ülkenin çocuklarıyla devrim yapabilmek için uğraşan herkes gibi ben de hatalar yaptım. Ama en büyük hatam inanmak, inandırmak, kazanmak ve bunun sonucunda da beklentiler yükseltmek oldu. Milli Takım Türkiye'nin aynasıdır. Türk futolbunun geleceği için çok önemli olduğunu düşündüğüm bazı düşünceleri paylaşmak istiyorum. Tespit 1: Benim futbol oynadığım dönemin yakın zamanına kadar uluslararası rekabette önce milli takım gelirdi. Endistüriyel futboldan sonra kulüpler uluslararası maçların en büyük parçasıydı. Futbola yapılan yatırımlar artıyor, ancak bu altyapıya yansımıyor. Alt yapı organizsyonlarına ayrılan bütçeler yeterli değil. Sadece 8 kulübümüzün alt yapısı yeterli. Avrupa'da yaşayan 5-6 milyon Türk'ten pek çok yıldız çıktığını söylüyoruz. 70 milyonluk ülkeden bu yıldızların 10 misli çıkması gerekiyor. Tespit 2: Takımlarımız Avrupa'da hedefler yöneldikçe yabancı oyuncuların sayısı giderek arttı. Son yıllarda Türk futbolunun ürettiği yıldız oyuncu sayısı beklenenin çok altında. Yabancı oyuncu transferlerine bazı kriterler getirilmezse bu sorun giderek büyüyecek. Tespit 3: Bu kadar yabancı transferine karşın ligimizin çok kaliteli olduğunu söyleyemeyiz. Avrupa'da oynayabilen futbolcu sayımız çok az. Yarıştığıımz takımlardan İspanya'nın kadrousuna baktığımızda 29 oyuncunun 28 takımı ya İspanya'da ya da İngiltere'de forma giyiyor. Bosna'nın tamamına yakını Avrupa'da. Bizim milli takımımızda ise bu sayı oldukça az. Bu konuda futbolcularımıza da görevler düşüyor. Onların gitme konusunda daha cesur ve kararlı olması gerekiyor. Tespit: 4 Motivasyon sözcüğüne sihirli bir anlam yükledik. Futbolu iyi bilen gençlerimiz artık fizik olarak da iyi yetiştirmeliyiz. Tespit 5: Türk futbolcusu iyi eğitimli değil. Algılamada ve taktik anlamda Avrupalı meslektaşlarının gerisindeler. Bu arada üniverstelerimizde de iletişimimiz zayıf. Futbol bilimden korkuyor, öyle olunca da bilim futbola uzak duruyor. Tespit 6: Riva'ya kaç kere gittiğimi hatırlamıyorum. Hala milli takımlar çağın gerekli şartlarına kavuşabilmiş değil. Tespit 7: Türk oyuncusu değişen şartlara ayak uydurmak zorundadır. Yabacanı ülkekelerde doğmuş Türk çocukları kendilerini bize çok uzak hissediyorlar. Çoğu ana dilimizi konuşamaaz halde. Bu çocukların erken yaşlarda keşfedilmesi gerekiyor. Bunun geniş bir organizasyon olması gerekiyor. Avrupa'daki izlememe komitesini bir avuç insana bırakmamalıyız. Tespit 8: Futboldaki artan maç trafiği yüksek tempoyla birleşince sakatlılar büyük sorun oluyor. Antrenman metotlrından yemek biçimlerine çok şeyi değiştirmemiz lazım: Dünya devi olmak istiyorsak bu ancak hep birlikte gerçekleştireceğimiz bir hamleyle olabilir.'' HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM Terim, ayrılırken geçmişten bugüne çalıştığı tüm başkan ve yöneticilere teşekkür ederken, Hasan Doğan'ı bir kez daha anarak sözlerini şöyle tamamladı; ''Geride bıraktığım 4 yılda teknik ekibimde yer alan tüm yardımcılarıma çok teşekkür ediyorum. Özellikle Oğuz Çetin ve Metin Tekin ise futbolculuklarındaki gibi ne kadar vazgeçilmez olduklarını yine kanıtladılar. Başta bu iki genç yardımcım olmak üzere ürettiklerimizde payı olan herkese teşekkür ediyorum. Ve bunun uzun süreli bir ayrılık olmayacağını da belirtmek istiyorum." (CİHAN) |
|
10-20-2009, 07:13 | #30 |
Hatalarım oldu, pişmanlıklarım var
Türk Milli Takımı'ndaki ikinci Fatih Terim dönemi dün resmen kapandı. Ay-Yıldızlı ekibimizin 2010 Dünya Kupası'na katılamamasının tüm sorumluluğunu üzerine alan tecrübeli teknik adam, hüzünlü bir şekilde veda etti. Atletico Madrid'le anlaştığı yönündeki iddiaları yalanlayan Terim, ancak ayrılığın uzun sürmeyeceğini söyledi. Milli Takımlar Teknik Direktörlük görevini Ermenistan maçıyla bırakan Fatih Terim, dün bir basın toplantısı düzenleyerek birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu. Duygusal bir konuşma yapan tecrübeli hoca, 4 yıllık görev süresince hatalarının olduğunu kabul ederken bazı konularda pişmanlık yaşadığını da itiraf etti. Bunun bir yargılama değil, paylaşım toplantısı olduğunun altını çizen Terim, ''Türk futbolunu ileriye taşımak, bundan sonraki yıllarda 'Keşke o gün bazı şeyler söyleseydim' demektense, Türk futbolu ile ilgili tespitlerimi bugün paylaşmak istiyorum.'' dedi. İşte Terim'in veda toplantısından yansıyan çarpıcı detaylar şöyleydi: BEKLENTİLERİ ÇOK BÜYÜTTÜM: Türkiye gibi son 15-20 yıla kadar dünya futbol tarihinde yeri olmayan bir ülkenin, çocuklarıyla, gençleriyle, devrim yapabilmek için uğraşıp didinen herkes gibi ben de hatalar yaptım. En büyük hatam, inanmak, inandırmak, kazanmak, kazandıklarıyla birçok insanı mutlu etmek ve beklentileri büyütmek oldu. YANLIŞLARIM DOĞRULARIMI GÖTÜRMEDİ: Bahanelerin arkasına sığınacak, 'şansım yaver gitmedi' diyecek ve aldığım kararlar hakkında bedeli başkasına ödetecek bir yapıda değilim. Görevde bulunduğum süre boyunca, tutarlı, sağlam kararlar verdiğime inanıyorum. Pişmanlıklarım elbette var, keşkelerim yok mu, tabii ki var. KARARLARIMIN BEDELİNİ ÖDÜYORUM: İstikrardan yanayım ama bazen olmuyor. Burada sevindirici bir tek şey var: Kaçırdığımız gollerin fazlalığıyla gidemedik Dünya Kupası'na. Gidememenin ceremesini de istifa ederek çekiyorum. ÇAĞIRDIKLARIM DEĞİL, ÇAĞIRMADIKLARIM KONUŞULDU: Dönemimde Milli Takım'a ilk kez çağrılan 25 yeni oyuncu var. Yaş ortalamaları 21 civarında. Arda'lar, Gökhan'lar, Kazım'lar, Nuri'ler, İsmail'ler, Semih'ler, Batuhan'lar hep bu listede. Bunun karşılığı, minimum birkaç Avrupa ve Dünya Şampiyonası oynayacak bir yeni nesil demektir. Ama maalesef bunlar değil, çağırmadıklarım konuşuldu. KULÜPLER YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ: Futbol yatırımları Türkiye'de artıyor, üstyapı gelişiyor ama bu hiçbir zaman altyapıya yansımadı. Futbolumuzun başı ve gövdesi kocaman ama onu taşıyan ayaklar, bacaklar maalesef incecik. O zaman tuhaf bir yaratığı andırıyor zaten. LİGİMİZDEN YILDIZ ÇIKMIYOR: Avrupa'daki 5-6 milyon Türk'ten pek çok yetenekli oyuncu çıktığını söylüyoruz. 70 milyonluk bir ülkeden bu yıldız adaylarının 8-10 misli çıkması gerekir. YABANCI OYUNCUDA KRİTERLER KONMALI: Takımların çoğu defans ve orta alan göbeği için yabancıları tercih ediyor. Bu pozisyonlardaki Türk gençleri yeterli süreleri alamıyor. Yabancı hakkı serbest olmalı ancak bunun bir kriteri bulunmalı. TÜRK FUTBOLCUSU AVRUPA'YA GİTMELİ: İspanya'nın kadrosunda 29 oyuncunun 28'i İspanya veya İngiltere'de oynuyor. Bosna'nın kadroya çağırdığı 25 oyuncu var, sadece 1'i Bosna'da oynuyor, Bizim ise 28'i Süper Lig'den. Türkiye'nin, ihraç ettiği futbolcuların sayısının artması lazım. Gitme konusunda futbolcularımızın da daha cesur olması lazım. GENÇLİĞE YATIRIM YAPILMALI: Futbola yatkınlığını bildiğimiz gençlerimizi, artık fizikî açıdan da daha iyi yetiştirmeliyiz. Kulüplerimizin ne yazık ki bu anlamdaki çalışmaları yetersiz görünüyor. Türk futbolcusu iyi eğitimli değil, algılamada, taktik anlayışta ve koordinasyonda maalesef Avrupalı meslektaşlarının gerisindedir. YENİLGİYİ KABUL ETMEYEN TAKIM OLUŞTURDUM: Türk Milli Takımı için en güzelini 21 yaşındaki Arda söyledi: "Mağlubiyeti kabul etmeyen, her yerde baskı yapan, oyunun kontrolünü ele alan ve yenilgiyi kabul etmeyip atak yapan bir takım." Böyle bir ekol ve böyle bir takım bıraktım. Bugün nasıl milli takıma gidemeyiz diye hesap sorulur noktaya gelmişiz. MİLLİ MAÇLARDA KULÜP SLOGANI OLMASIN: Bazı maçlarda oyunun en kritik anlarında kendi kulüp sloganlarını atan birçok statta oynadık. Hatta bazı futbolcularımız bu konuda tedirginliklerini de ifade ettiler. G.Saraylı olmam nedeniyle eleştiriliyorsam onu onların vicdanlarına bırakıyorum. ATLETİCO MADRİD'DEN TEKLİF ALMADIM: Atletico Madrid'e gideceğim hakkında iddialar var. Bir tek ben bilmiyorum bu teklifi. Atletico Madrid dünyanın en önemli kulüplerinden biri. Terim'i kimler isterse bunu bilmenize hakkınız var. Ben de bunu paylaşmaktan gurur duyarım. DERBİYİ RIDVAN'A SORUN: F.Bahçe-G.Saray derbisini bana değil Rıdvan Dilmen'e sorun. Rıdvan, Türk futbolunda otoritedir. Ben de kendisini severek dinliyorum. BU AYRILIK KISA SÜRECEK: Kimse yolda karşılaştığınız fırtınalara bakmıyor, herkes gemi limana yanaştı mı, yanaşmadı mı ona bakıyor. Yurtdışında çalışabilirim ama yurtiçinde niye çalışmıyorum onu da anlamıyorum. Başka bir milli takımı da çalıştırabilirim. İlla ki kulüp takımıyla anlaşacağız diye bir şey yok. Bu ayrılık uzun süreli olmayacak. ZAMAN |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
direktör, ertuğrul, fatih, hakan, hoca, milli, sağlam, takım, teknik, terim, tff, şükür |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|