11-21-2008, 18:55 | #1 |
AB`nin bor madenlerini ele geçirmek için ayak oyunları
Avrupa Birliği(AB) Komisyonu Türkiye`nin itirazlarına rağmen bor madenini `üremeye olumsuz etkili toksik (zehirli) madde listesine alırken, uzmanlar, günümüz şartlarında yüksek teknolojiye sahip ve birçok sektörde söz sahibi olan ülkelerin bor madenini geri çevirme şansları bulunmadığına dikkat çekiyor. Bu ülkelerin bor madenine olan talebinin de her geçen gün sektörlerdeki büyümeyle arttığına işaret ediliyor.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Abdullah Çoban, AB Komisyonu`nun bor madeni ile ilgili verdiği raporun siyasi olabileceğini, ülkelerin bor madenine olan ihtiyacının hiçbir zaman kısıtlamalarının mümkün olmadığına dikkat çekti. Prof. Çoban; cam, porselen, seramik sanayi, cam yünü izolasyon sanayi, yanmaz ve ısı geçirmez eşya imalatı, krem, kozmetik, ilaç sanayi, sabun ve deterjan gibi birçok sektörde bor madeninin artık vazgeçilmez ürün haline geldiğini hatırlattı. Çoban, madenin kullanıldığı birçok sektörü ise şöyle sıraladı: `Bor madeni savunma sanayiinde silah yapımında, tüfek, tabanca, top, tank gibi silahların üretiminde öncelikli sırada yeralıyor, kanser tedavisinde, hayalet uçakların üretiminde, kobra helikopterlerin koltuklarında, plastik ve sanayi elyafı üretiminde kullanılıyor. Kağıt sanayi, hayvan yemi, gübre, zirai ilaçların üretiminde de her geçen gün artarak bor kullanımı devam ediyor. Dericilik, fotoğrafçılık, cep telefonu, dizüstü bilgisayar bataryalarında ve uzay mekiklerinin yakıtlarında en önemli ihtiyaç maddesi olarak karşımıza çıkıyor.` Bu sektörlerde bor talebinin büyüyerek arttığını yenileyen Prof. Dr. Çoban, bu sektörlerin bir çoğunda söz sahibi olan Avrupa Birliği ülkelerinin kesinlikle bor madenini kullanmayacaklarını ilan edemeyeceğini belirtti. Çoban, 2005 yılında yürürlüğe giren Yeni Maden Kanunu`nun yabancıların Türkiye`de maden aramalarına imkan sağladığını hatırlatarak, `Yabancı şirketlerin bu kanun sayesinde 2007 yılı itibariyle toplam 150 bin kilometrekare, 450 bin kilometrekare alanda da dolaylı yoldan maden arama ruhsatı aldıkları biliniyor` dedi. Altın, gümüş, krom, platin, taryum, uranyum, osmiyum gibi değerli birçok maden sahalarının öncelikli olarak alındığını anlatan Prof. Dr. Çoban, Türkiye`de yabancıların alamadığı tek maden sahasının ise bor madeni olduğunu dile getirdi. Çoban, Avrupa Birliği ülkelerinin bor madeni sahalarını almak istemelerinden dolayı siyasi olarak bu raporu hazırlamış olacağına değinerek, `Özelleştirilmeyen bir tek bor madenimiz kaldı. Şimdi onun üzerinde de oyunlar oynanmaya başlandı`` diye konuştu. Türkiye`nin yurt dışına tonu 300 dolara borik asit sattığını anlatan Abdullah Çoban, bunun malzeme haline getirilmesi durumunda tonu 1 milyon dolara satılabileceğini ifade etti. Avrupalıların Türkiye`den bor almama gibi lüksleri olamayacağını dile getiren Çoban, şu noktalara dikkat çekti: `Bor madeninin kullanımında akıl üretmek gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde Avrupalılar Türkiye`nin bor madenini almamakla, fiyatı düşürmekle tehdide devam edecekler. Ortaya çeşitli raporlar çıkararak bu yolu deneyecekler. Beklentileri ise Türkiye`nin, `Biz işleyemiyoruz, alın siz işleyin` demeleri.` Bor madenine ihtiyaçları yok gibi gözüken Avrupa ülkelerinin, Çin üzerinden kendi ülkelerine bor ithalatı yapmaya başladığına işaret eden Prof. Çoban, Türkiye`nin bilinen 4 milyar ton bor rezervi olduğunu kaydetti. Avrupalı ve Çin maden şirketlerinin mevcut sahalar dışında yeni bor maden yatakları keşfettiğini ifade eden Prof. Dr. Çoban, bu sahalarla ilgili bazı yabancı firmaların girişimleri olduğunu hatırlattı. `ABD, TÜRKİYE`NİN KULLANDIĞI ELEKTRİĞİN 3 KATINI NÜKLEER ENERJİDEN ÜRETİYOR` Prof. Dr. Abdullah Çoban, ayrıca, Amerika`nın, Türkiye`nin yıllık kullandığı elektrik enerjisinin 3 katını nükleer enerji santrallerinden ürettiğine dikkat çekti. Çoban, özellikle bazı grupların, nükleer enerjiyi kamuoyuna yansıttığı gibi çevre kirliliğine, büyük felaketlere neden olmayacağını açıkladı. Zürih`in dünyanın en temiz kenti olduğunu anlatan Çoban, gözden kaçan bir detaya dikkat çekti: `Zürih`te 10`a yakın nükleer enerji santrali bulunuyor. Depremler ülkesi Japonya`da 89 tane nükleer enerji santrali var. ABD`yi, Zürih`i, Japonya`yı kirletmeyen nükleer santraller sadece İran`ı ya da Türkiye`yi mi kirletecek ?` KAYSERİ(CİHAN)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-10-2009, 05:40 | #2 |
bor madenini Başbakan Erdoğan Amerikalı bii özel şirkete satmak üzeriymiş DOĞRUMU ACABA BU
|
|
03-10-2009, 05:45 | #3 |
Bor madenleri satılıyormu??
Bor madenleri özelleştirilcekmiş hemde Amerikalı bii şirkete
Asıl degeri 9 trilyon dolar. Dikkat!!! 9 milyar veya 9 milyon degil.... 9 trilyon dolar... ABD sadece 40 milyon dolar verecek ... hepinizin bildigi gibi ETİBANK özelleştirilecek .. Ve alıcısı Amerika. Bor işletmeleri etibank bünyesinde... Konulan fiyat sadece 40 milyon $... Borla calisan araba uretildi, Turkiye kiskacta... Arabayi BOR madeniyle calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti... Turkiye, dunya rezervinin yuzde 70`ine sahip.. Ve uluslararasi teroristler, Turkiye uyanmadan bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor... <(TMMOB) ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ> Bu bilgiyi paylaşmak istedim sizlerde AKP acaba bunları gerçekten yapıyomu...Doğrumu acaba bunlar!!!! |
|
03-10-2009, 06:31 | #4 |
sp lilerin uydurmasıdır.çünki böyle bişey gundemde değil..seçim arefesinde spekülasyon yaratmak isteyen sizin gibilerinin uydurmasıdır..tabiki değil amerika avrupanında gözü vardır..ancak satıldı satılıyor gibi sözler iftiradır,sui zandır bilesiniz..avrupa birliği dunyanın her yerinde her bölgesinde ayak oyunları yapıyor önemli olan bizim bu oyunlara gelmememizdir ve gelmiyeceğizde..biz işletmeğe devam ediyoruz,onlar işletmeyi durdurmak istiyorlar..her zamanki doğal olan şey budur normal olanda buyuk balık küçük balığı yutmak ister,bizde buyuyelim ve yem olmayalım,bu gune kadar buyumememızın sebebını bır düşünürsek geçmişteki butun siyasilerdir ve onlara oy verenlerdir
|
|
03-10-2009, 06:42 | #5 |
etibank diye birbanka yok tedavülden kalkalı yılar oldu..8-9 yl evelki haberi tayyip erdoğana mal ederek nasıl buraya getiriyorsunuz hayret..
'''21 OCAK 1998 de Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayı ile Dinç Bilgin ve Cavit Çağlar grubuna satıldı... Konu ahmetermiş tarafından (03-10-2009 Saat 06:49 ) değiştirilmiştir.. |
|
03-10-2009, 06:45 | #6 |
Bakan Güler, Borla üretilmiş mıknatısı gösteriyor. Hilmi Güler, Borlu Çimentoyu gösteriyor AK parti Hükümeti ve Enerji Bakanımız Himi Güler Bor Madeninin Ülkemiz İçin Önemini Çok iyi Biliyor. Müsterih olunuz. Bor Madenimizle İlgili Araştırma Geliştirme Faaliyetleri Sürmektedir. http://www.boren.gov.tr/index.html |
|
03-10-2009, 06:46 | #7 |
Güneş Taner DGM yolunda
Etibank'ın Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin grubuna satışı ile ilgili yeminli murakıpların hazırladığı rapor DGM'ye geldi. Yeminli murakıpların raporuna göre, 55. hükümetin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, ''özel çaba, hile ve desiseye başvurarak'' Etibank'ın satışına onay vermiş. İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Ercan Cengiz'e gönderilen rapora göre, Meclis'in onay vermesi halinde Taner için yargı yolu açılabilecek. Aynı durum satışa onay veren dönemin Özelleştirme Yüksek Kurulu üyesi olan başbakan ve yardımcısı için de geçerli olabilecek. Etibank'a el konulmasından sonra gelişen olaylara her geçen gün yenisi ekleniyor. Dinç Bilgin'in cezaevine girmesine neden olan soruşturmada yeni bir sürece gelindi. İnterbank'ı batıran Cavit Çağlar'la borçlu olduğu halde nasıl banka aldı tartışmaları yapılan Dinç Bilgin davasında yeminli murakıpların raporu İstanbul DGM'ye ulaştı. Yılmaz ve Ecevit de... Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Ercan Cengiz'e gönderilen raporda, Etibank'ın satışı şöyle anlatılıyor: '''21 OCAK 1998 de Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayı ile Dinç Bilgin ve Cavit Çağlar grubuna 155 milyon dolar karşılığında ETİBANK SATIDI. Satış onayı verme yetkisine sahip Özelleştirme Yüksek Kurulu üyeleri 55. hükümetin Başbakanı Yılmaz, yardımcısı Ecevit, Maliye Bakanı Temizel, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Taner ve Işın Çelebi. Bu isimlerin onay verdiği satışa aynı dönemde, Hazine Müsteşar Yardımcısı Osman Tunaboylu itiraz ediyor. Satışa itiraz eden Tunaboylu görevden uzaklaştırılarak yerine Müsteşar Yener Dinçmen'in imzası alınıyor.'' Yeminli murakıp raporunda, Güneş Taner özel çaba, hile ve desiseye baş vurarak satışa aracı olmakla; Dinçmen ise görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor. Taner'in hakkında fezleke hazırlanabilmesi ve bu davadan yargılanabilmesi için Anayasa'nın 100. maddesi gereği Meclis'in çoğunluğunun yargı için izin vermesi gerekiyor. Yeminli murakıp raporunda aynı dönemde Etibank'a 152,5 milyon dolar teklif eden Diler grubunun talebinin reddi de hatırlatılıyor. (Bülent Ceyhan / İSTANBUL (Zaman) |
|
03-10-2009, 14:08 | #8 |
Üstteki bilgiler Amerikalılara satılmıycak demek mi oluyo?Bunlar doğrumu blmiyorum(başbakan bu konu hakkında konuşmadı yanılmıyosam) ama eğer böyleyse çok iyi.ancak bii sorum daha olucak bazı devlet kurumları yabancılara satıldı;
-Türk Telekom, Arap’ ın. -Kuşadası Limanı İsrailli’nin. -İETT Garajı Dubaili’nin -Petkim? Ermeni’nin. (Kazak’a sattık, dediler.Ermeni çıkmış…) -Yapı Kredi’nin yarısı İtalyan’ın. vb... Bu konu hakkında ne diyosunuz ve acaba bu kurumlar yabancılara satılırken Tüm haklarımı satıldı yani sonsuza kadar sizin alın istediğinizi yapın mı denildi yoksa istediğiniz gibi kullanamazsınız ve daha sonra tekrar Türklere geri verilicek mi denildi yada vb... çünkü limanın satılması demek ülkenin satılması demektir.Beni yanlış anlamayın benher hangi partinin senpatizanı değilim şu anda ki hükümet gayet iyi(Azerbaycan'daki katlima göz yuman Özaldan[Azerbaycan halkı için onlar bizden değil gibilerinden bişeyler demiş ki onlar Azeri Türküdür ve özalın kendiside kürt asıllır],Hortumcu Demirelden,Ne dediği belli olmayan Baykaldan çok çok daha iyi)ama bu tür haberlere açıklık getirilmesi gerkli çünkü vatandaş bu tür haberlere çok üzülmekte ve sinir katsayıalrı yükselmekte... |
|
03-10-2009, 14:19 | #9 |
sen okuma özürlümüsün yoksa anlama kabiliyetinmi zayıf..etibank diye bır banka yok, öyle satıldı,satılacak diyede bi şey yok,senın maksadın öğrenmek değil karalamak..ama baltayı yanlış tarafa vuruyorsun ve tıllar evvelki bı haberden yola çıkmışın..senın maksadın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek..hadi daa mantıklı bir karalama ile gel..
|
|
03-10-2009, 14:22 | #10 | |
Alıntı:
|
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|