AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-21-2009, 23:09   #1
Kullanıcı Adı
Gökmen
Post AB ülkelerinde Türkiye endişesi...
AB ülkelerinde Türkiye endişesi


Türkiye’nin AB sürecinde 3 Ekim’de başlaması planlanan müzakerelerle ilgili Avrupa ülkelerinde tartışmalar sürüyor.

Avrupa, 3 Ekim yaklaştıkça, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı tutumunu netleştiriyor. Ancak birçok üye ülkede kamuoyu ve iktidarlar Türkiye ile ilgili ayrı görüşlere sahip.

ALMANYA

Almanya’da Başbakan Gerhard Schröder, Türkiye’nin tam üyeliğini ve müzakerelerin söz verildiği gibi 3 Ekim’de başlaması gerektiğini savunuyor. Hıristiyan Birlik Partileri’nin başbakan adayı Angela Merkel ise Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık modelini öneriyor. Alman muhafazakarlar, Türkiye’ye karşı dürüst davranılması gerektiğini öne sürerek, imtiyazlı ortaklık gibi bir ara çözüm ile müzakerelerin tamamen başarısız sonuçlanmasının engellenebileceğini savunuyor.

Sosyal Demokrat-Yeşiller hükümeti ise muhalefetin bu tavrını popülist bir seçim taktiği olarak değerlendiriyor. Haziran’da yapılan bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre Alman halkının % 74’ü Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkıyor.

FRANSA

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye’nin AB’ye üye olması gerektiğini savunuyor. Ancak Chirac’ın bu görüşlerini ne UMP lideri İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ne de Fransız halkı paylaşıyor.

UMP’nin geçen yılın Nisan ayında Chirac’a ve Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktığını açıkça bildirmesinden sonra kamuoyunda da Türkiye karşıtlığı artıyor. Fransa halkının % 70’i Türkiye’nin AB üyeliğini reddediyor.

HOLLANDA

Kamuoyu yoklamaları, Hollandalıların AB Anayasası’nı reddetmesinde Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olmalarının da önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Buna rağmen orta sağ hükümet Türkiye’nin AB müzakerelerine başlamasından yana.

Hollanda’da Türkiye’nin AB üyeliğine açık açık karşı çıkanlar aşırı sağcılar. Ülkede, yönetmen Theo Van Gogh’un radikal bir islamcı tarafindan öldürülmesinden bu yana anti islamcı bir atmosfer esse de, halkın sadece % 53’ü Türkiye’nin AB üyeliğine hayır diyor.

BELÇİKA

Liberal sosyal Belçika hükümeti de Türkiye’nin AB üyeliğini reddeden bir kamuoyuyla karşı karşıya. Başbakan Guy Verhofstadt, Türkiye’nin AB üyeliğinden yana tavır koyuyor; ancak zamanı geldiğinde bu konuda referanduma gidilmesi fikrine de pek soğuk bakmıyor. Gelecek seçimlerde Flamanların yoğun olarak yaşadığı eyalette atak yapmaya hazırlanan sağ çizgideki Vlaams Belang, Türkiye karşıtı propaganda yapıyor. Belçika halkının % 61’i Türkiye’yi AB’de görmek istemiyor.

LÜKSEMBURG

Lüksemburg’da halkın % 72 gibi büyük bir kısmı Türkiye’nin AB üyesi olmasını istemiyor. Hükümet Başkanı Jean-Claude Juncker, halkın bu talebine rağmen Türkiye’nin müzakerelere başlamasını istiyor ama müzakerelerin ucunun açık olması gerektiğini şiddetle savunuyor.

Aslında Juncker daha 1997’de, halkına işkence eden bir ülkenin temsilcileriyle aynı masaya oturmayacağını söylüyordu. Lüksemburg’da sağcı Parti ADR, Türkiye’nin üyeliğine karşı propaganda yapmayı sürdürürken, halk arasında da Türkiye karşıtlarının sayısının arttığı gözleniyor.

İNGİLTERE

İngiltere, Türkiye’nin AB üyeliğini savunan ülkelerin başında geliyor. Başbakan Tony Blair, bunu Türkiye’nin, demokratikleşme açısından İslam ülkelerine örnek olabileceğiyle gerekçelendiriyor.

Kulislerde, AB’nin dönem başkanı İngiltere’nin Türkiye’nin üyeliğini destekleyerek, AB içindeki siyasi uzlaşma sürecini engellemeye çalıştığı iddia ediliyor. İngiliz Parlamentosu, Türkiye’nin üyeliği konusunda ortak ve olumlu bir tavır sergilerken, bu tavır halk arasında mutlak bir destek bulmuyor. Kamuoyu yoklamaları İngilizlerin sadece % 45’inin Türkiye’nin AB üyeliğinden yana oldugunu gösteriyor.

İRLANDA

İrlanda hükümeti Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor ancak konu kamuoyunda şiddetle tartışılıyor. Dışişleri Bakanı Dermot Ahern, Temmuz ayında Türk meslektaşı Abdullah Gül’ü, halk arasında İslam ülkelerinden duyulan korkunun artması ve bunun Türkiye’nin üyeliğini olumsuz etkilediğini söyleyerek uyarmıştı. İrlanda halkı Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda adeta ikiye bölünmüş durumda.

POLONYA

Polonya’nın koyu Katolik bir ülke olmasına rağmen Türkiye’nin üyeliğini bu denli destekliyor olması dikkat çekici. Son kamuoyu yoklamaları, halkın % 54’ünün Türkiye’yi AB’de görmek istediğine işaret ediyor. Sadece Polonyalı nasyonal Katolikler Türkiye’ye şiddetle hayır diyor. Bu noktada, Türkiye’nin üyeliği ile Polonya’nın AB’den aldığı yardımlardan bir kısmını kaybedeceğini hatırlatmakta yarar var.

Polonya’nın Türkiye yanlısı tavrı ABD ile yakın ilişkilerine bağlanıyor. Ayrıca Almanya, Fransa ve İngiltere gibi büyük ülkelerin AB içinde egemen olmasından çekinen Polonya’nın, Türkiye’nin birliğe katılmasıyla dengenin ekonomik olarak zayıf olan ülkelerden yana sağlanacağını bildiği iddiası da gündemde.

ÇEK CUMHURİYETİ

Türkiye’nin geleceğinin Avrupa’da olduğunu düşünen Prag hükümeti, müzakerelerin başlamasından yana tavır koyuyor; ancak müzakerelerin sonunun açık olması ve Türkiye’nin bütün müzakereleri harfi harfine yerine getirmesi gerektiğini de sık sık vurguluyor. Hükümet ortağı Hıristiyan Demokrat Halk Partisi’nin ve bu partinin üyesi Dışişleri Bakanı Syril Svoboda’nın ise Türkiye’nin üyeliği konusunda çekinceleri var.

Ülkede oluşturulan bir halk inisiyatifi, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı imza kampanyası yürütüyor. Bugüne kadar yaklaşık 26 bin imza toplandığı tahmin ediliyor.

Halkin % 51’i Türkiye’yi Avrupa’da görmek istemiyor, % 37’si ise Türkiye’nin üyeliğini onaylıyor.

SLOVAKYA

Slovakya kamuoyunda Türkiye ile ilgili tartışmalar pek yaşanmıyor. Medya da daha çok AB Anayasası ve Hırvatistan’ın üyeliğiyle ilgileniyor. Ancak Başkent Bratislava, Preßburg gibi büyük şehirlerde bugünlerde şu soruyu soran afişlere rastlamak mümkün; “Türkiye’nin üyeliği ile AB’ye hangi ülkelerin sınır olacağını biliyor musunuz?” Afişlerde, bu sorunun ardından Türkiye’ye sınır Müslüman ülkeler büyük puntolarla ve art arda sıralanmış.

Slovak halkının yarısı Türkiye’nin üyeliğini reddediyor. Slovak politikacılar ise Türkiye’nin AB üyeliği söz konusu olunca sözlerine hep aynı cümlelerle başlıyor “Önce bir AB kriterlerini yerine getirsin sonra...”

MACARİSTAN

Macaristan bugüne kadar Türkiye’nin üyeliğini destekleyen ülkeler arasında sayılıyordu. Hatta Başbakan Ferenc Gyurcsany, Mayıs ayında Budapeşte’de ağırladığı meslektaşı Recep Tayyip Erdoğan’a güven sözü vermişti. Ama Macaristan Ankara’nın önüne engel koyan ülkeler arasına katıldı.

Avusturya hükümeti ile işbirliği yapan Macaristan, Türkiye ile müzakerelerin başlanmasına Hırvatistan’a müzakere sözü verilirse evet diyeceğini ima ediyor. Çünkü Macaristan için Hırvatistan’a verilebilecek olumlu bir söz, AB’nin Balkanlar’a açılması için bir sinyal niteliğini taşıyor. Macarların % 51’i Türkiye’nin üyeliğinden yana.

AVUSTURYA

Avusturya Türkiye’nin tam üyeliğini reddedip, imtiyazlı ortaklık gibi bir alternatifin, müzakere kararına eklenmesini talep eden ve bunda direnen tek ülke. Muhafazakar Başbakan Schüssel, Türkiye’nin müzakerelerden önce mutlaka Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanımasını istiyor. Koalisyon ortagi aıiıı sağcı parti lideri ve Kaerten Eyalet Başbakanı Jörg Haider de son günlerde fikir değiştirdi. Onyedi Aralıktan önce Türkiye’ye müzakere tarihi verilmesini şiddetle savunarak herkesi şaşırtan Haider bugün, hükümetten Türkiye’nin AB üyeligini her koşulda reddetmesini istiyor. Sosyal Demokrat Partinin de Haider ile hemen hemen ayn görüşte olmas dikkat çekici. Yapılan son kamuoyu yoklamalari Avusturya halkinin sadece %10’unun Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini gösteriyor.

SLOVENYA

Slovenya’da Türkiye’nin üyeliğine karşı belirgin bir tavır yok. Hükümet de müzakerelere başlanmasını destekliyor. Slovenya için de Hırvatistan’ın müzakere sürecinin başlatılması çok önemli. Başbakan Janez Jansa geçen günlerde, “Hırvatistan dururken Türkiye ile müzakerelere başlamak biraz garip bir durum” sözlerini sarfetti.

Jansa, Türkiye’nin üyeliği konusunda referandum yapılmasına da karşı çıkmıyor. Meclis’te üyesi olan partilerden sadece Milliyetçi Parti, Türkiye karşıtı bir tavır sergiliyor; halkın % 53’ü de hükümeti destekliyor.

İTALYA

İtalya’da koalisyon hükümeti ikiye bölündü. Başbakan Berlusconi, terörizmle mücadelede Türkiye’nin oynayacağı önemli role dikkat çekerek adeta AB’de Ankara’nın lobi çalışmasını yapıyor.

Berlusconi’nin bu tavrı, koalisyon ortağı sağcı popülist parti Kuzey Ligi’ni kızdırıyor. Sağcı koalisyon ortağı, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda bütün AB üye ülkelerinde genel bir referandum yapılmasını talep ediyor. İtalyanların % 52’si Berluconi’nin görüşlerini paylaşıyor.

İSPANYA

İspanya’da % 42 gibi göreli bir çoğunluk, Türkiye’nin üyeliğinden yana. Siyasi gözlemciler İspanya’nın bu tavrını tarihi nedenlerle açıklıyorlar. 1986’da üye olurken diğer üye ülkelerin desteğini unutmayan İspanya, her yeni üyeyle AB yardımlarından feragat etse de, dayanışmacı bir tavır sergiliyor.

Ayrıca İspanya’nın Akdeniz’in bir başka ucundaki Türkiye’nin üye olmasına karşı çıkmak için elle tutulacak herhangi bir nedeni de yok. Her ne kadar muhafazakarlar, Hıristiyanlığa dayanan kültürel değerlere ve Türkiye’nin üyeliğinin ekonomik zararına dikkat çekse de İspanya’nın sosyalist iktidarı, 17 Aralık’ta alınan müzakere kararını erteleme gereği duymuyor.

PORTEKİZ

Portekiz’de de durum İspanya’dakinden farklı değil. Halkın % 43 gibi göreli bir çoğunluğu Türkiye’yi AB üyesi olarak görmek istiyor. Yeni sosyalist hükümet, eski sağcı liberal hükümetin politikasini değiştirmeye niyetli görünmüyor.

Medyada da konu fazla ilgi görmüyor. Dışişleri Bakanı Antonio Monteiro bir süre önce, “Diğer Avrupa Birliği ülkeleri gibi değiliz; bizim Türkiye’nin üyeliği ile ilgili bir sorunumuz yok” şeklinde konuştu. Türkiye’nin üyeliği Portekiz için, eski kolonisi Kapverde’nin üyelik yolunu açması açısından da önemli.

YUNANİSTAN

Yunanistan’ın tavrı Kıbrıs sorununun çözümüne bağlı. Türkiye’nin tam üyeliğini destekleyen Atina hükümeti, kriterlerin yerine getirilmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, Yunanistan’ın eski düşmanı Türkiye’ye arka çıkmasını “stratejik tarihi bir karar” olarak görüyor.

Atina, Türkiye’ye AB perspektifi verildiği taktirde Kıbrıs sorununun tamamen çözüleceğinin de bilincinde. Hem Yunan medyası hem de kamuoyu Türkiye ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve bu konuda Almanya, Fransa ve Avusturya’daki tartışmalar hakkında halkı ayrıntılı bir biçimde bilgilendiriyor. Son kamuoyu yoklamaları ise halkın % 70’inin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktığına işaret ediyor.

RUM KESİMİ

Güney Kıbrıs halkının tavrı da Yunanistan’dakinden farklı değil. Kıbrıslı Rumların % 80’i Türkiye’yi AB’de istemiyor. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, Türkiye’nin üyeliğini desteklediklerini ancak bunun için Türkiye’nin bir Avrupalı gibi düşünüp bir Avrupalı gibi davrandığını ispat etmesi gerektiğini söyledi. Rum hükümeti Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamasini kabul edilebilir bulmuyor.

MALTA

En küçük AB ülkesi Malta, Doğu Akdeniz’in güvenliği açısından ve ekonomik gerekçelerle Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. Laik bir Müslüman ülkenin AB’ye katılmasının, birliği ilerleteceğini öne süren Başbakan Lawrence Gonzi, Türkiye’nin jeostratejik önemine sık sık dikkat çekiyor. Malta halkının % 42’si Türkiye’nin üyeliğini destekliyor.

İSVEÇ

İsveç kamuoyunda Türkiye’nin AB üyeliği konusunda yoğun bir tartışma yok. Göran Persson’un liderliğindeki sosyal demokrat hükümet, şu ana kadar Türkiye ile başlayacak müzakerelerin hedefinin tam üyelik olacağı konusunda şüphe götürecek herhangi bir açıklamada bulunmadı.

İsveç halkının yarısı Türkiye’nin üyeliğini desteklerken, karşı çıkanların oranı yüzde 40’larda kalıyor. İsveç’ten Ankara’ya gelebilecek tek eleştiri insan hakları ihlalleri konusunda.

FİNLANDİYA

Finlandiya, AB’ye üye olmak isteyen bütün ülkeler için eşit koşulların öne sürülmesi gerektiğinde ısrarlı. Halkın üçte ikisi Türkiye’yi AB’de görmek istememesine rağmen Finlandiya hükümeti tavrını Türkiye’ye tam üyelik perspektifi verilmesinden yana koyuyor. Halkın sadece % 31’i Türkiye’nin üyeliğine evet diyor.

DANİMARKA

Danimarka’nın resmi tutumu, Kopenhag kriterlerini yerine getirdigi durumda Türkiye’nin AB’ye tam üye olabileceği yönünde. Ancak sağcı liberal Başbakan Anders Fogh Rasmussen, son dönemde tam üyelikte başka alternatiflere de göz kırpıyor ve AB’de Türkiye’nin üyeliğinin fayda ve zararları konusunda açık bir tartışma başlatılmasını istiyor.

Rasmussen’in kişisel görüşü biraz daha Türkiye karşıtı. Danimarka Başbakanı birkaç kez, sınırları Suriye ve Irak’a dayanan bir AB tasavvur edemediğini dile getirdi. Danimarkalıların % 62’si de Rasmussen ile aynı görüşü paylaşıyor.

ESTONYA, LETONYA, LİTVANYA

Üç Baltık ülkesi Estonya, Letonya ve Litvanya’da Türkiye’nin üyeliği konusunda hakim olan resmi görüş hemen hemen aynı. Üç ülke hükümeti de planlandığı gibi Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin başlamasını ve Türkiye’ye AB kapısının hep açık tutulmasını istiyor. Kamuoyu yoklamaları Litvanya halkının % 42, Letonya halkının % 36 ve Litvanya halkının sadece % 26’sının Türkiye’nin üyeliğini desteklediğini gösteriyor.







© ABHABER

 

Gökmen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-22-2009, 02:27   #2
Kullanıcı Adı
zefyhr
Standart
ya aslında endişelencek bişey değil ki bu biz olmazsak zaten batacaklar bi 10-20 yıl sonra. gelecekler bize üye ol diye yalvarcaklar gün gelecek.aha buraya yazdım.
zefyhr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 02:34   #3
Kullanıcı Adı
Gökmen
Standart
Alıntı:
zefyhr Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ya aslında endişelencek bişey değil ki bu biz olmazsak zaten batacaklar bi 10-20 yıl sonra. gelecekler bize üye ol diye yalvarcaklar gün gelecek.aha buraya yazdım.


Bak bu konuda aynı fikirdeyiz ama ben girsin istiyorum fakat biz girene kadarda Türkiye çok gelişecek artık maddi açıdan onlara ihtiyacımız kalmayacak, artık dini tebli için gideceğiz oralara rahat rahat, işin gerçeği ben daha çok bu yüzden istiyorum AB,ye girmeyi
Gökmen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2009, 03:04   #4
Kullanıcı Adı
zefyhr
Standart
işte endişenin kaynağı. :
Türkiye'nin AB üyeliği seçim malzemesi oldu


7 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Hristiyan Demokrat Birlik Partisi ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımına karşı çıkan tutumlarını öne çıkarıyor.


Seçim propagandasında, "Avrupa için güçlü bir ses" sloganını kullanan Hristiyan Demokratlar, Türkiye için imtiyazlı ortaklık istediklerini belirterek muhafazakar seçmenin oyunu almaya çalışıyor.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) Avrupa Parlamentosu seçim programında Türkiye ile ilgili bir bölüm yer alıyor. Bu bölümde, üstü örtülü şekilde Türkiye’nin özgürlükler konusunda kriterlere uymadığı eleştirisine yer veriliyor.

Konuyla ilgili bölüm şöyle: "CDU, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini reddetmektedir. Aday ülkeler düşünce özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, azınlıkların korunması ve inanç özgürlüğü gibi konularda üyelik kriterlerini yerine getirmeliler. Bundan dolayı CDU olarak imtiyazlı ortaklığın Türkiye için doğru çözüm olacağını düşünüyoruz.”
Güçlü ve halka yakın Avrupa
Sosyal Demokrat Parti (SPD), “Sosyal Avrupa Birliği” fikrini savunurken, CDU başkanı ve Başbakan Angela Merkel ile kardeş parti CSU'nun Başkanı Horst Seehofer “güçlü ve halka yakın Avrupa” fikrinde diretiyor.
CDU ve CSU beş yıl önce yüzde 44,5 ile Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Almanya'daki oylamasında açık ara farkla birinci olmuştu. Ancak bu sefer seçime katımın düşük olması bekleniyor. Bu nedenle de Hristiyan Birlik Partileri her zaman onlara oy veren parti sadığı seçmenlerini, seçimlere katılmaya sevk etmeye çalışıyor.
Sarkozy ile Merkel'den ağız birliği
Geçtiğimiz günlerde Berlin’de genç siyasetçilere hitap eden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu bir kez daha vurgulamıştı. Almanya Başbakanı Merkel de AB’nin artık sınırlarını çizmesi gerektiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’ye Avrupa Birliği tüm üyeliği yerine "imtiyazlı ortaklık" verilmesi önerisinde bulundu. Sarkozy ve Merkel, Alman ve Fransız genç muhafazakâr siyasetçileri bir araya getiren etkinlikte bu yöndeki fikirlerini bir kez daha dile getirdi.
"Oyun kurallarını değiştiremezsiniz"
Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin "imtiyazlı ortaklık" mesajına Ankara'nın yanıtıysa gecikmedi. Başbakan Erdoğan, Polonya ziyareti çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında iki lideri "Maç başlatıktan sonra oyun kurallarını değiştirmeye çalışıyorlar" diyerek eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ben bu iki liderin de açıklamasını talihsiz olarak her şeyden önce yorumluyorum. Siyasette dürüstlüğe inanan bir insanım. İkili, baş başa görüşmelerde ne konuşuyorsak, onun arkasında durulmasının gereğine inanan bir insanım. Az önce değerli dostumun da ifade ettiği gibi AB müktesebatında ne varsa ve bundan önce AB'ye katılmış 27 ülkeye ne uygulandıysa, Türkiye için de aynı şeyin düşünülmesi gerekir. Her zaman benim bir ifadem var: 'Maç başlamış, oynuyoruz, maç esnasında penaltının kuralları değişiyor.' Böyle şey olmaz, insana gülerler."
zefyhr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi