06-09-2009, 21:42 | #1 |
ABD'li siyahi Müslümanlar Sünni İslam'ı keşfediyor
ABD'de kendi aralarından ilahiyatçı yetiştirmek isteyen Müslümanlar bir üniversite kuruyor ABD'de İslam'ın yayılışı beyazların ırkçı dışavurumuna karşı siyahların muhalif çıkışları doğrultusunda gelişmişti. Ama bu karşı çıkış İslam'ın ABD'de doğru algılanamayışa da sebep olmuştu. Malcolm X'in de İslamla tanışması bu siyah muhalefetin için de olmuştu. Şimdi ABD'li siyahi Müslümanlar, Malcolm X'in izinden giderek Sünni İslam'la buluşuyor. Şu anda ABD'de, en önemli Müslüman liderlerden biri, Siraj Wahhaj. Kendisi de bir zamanlar Farrakhan'ın liderliğini yaptığı NOI- İslam Millet isimli kuruluşta bulunan Wahhaj, daha sonra Malcolm X'in yolundan giderek, sahih İslam izleğinde bir serüvene atılmış. Malcolm X de, ana kaynaklardan öğrendiği İslam'la birlikte lideri Elijah Muhammed'den ayrı bir duruş sahibi olarak kendi yönünü çizmişti. Şimdi Amerika'da siyahi liderlerin milliyetçi siyahi söyleminden kurtulan İslam, ABD'de yaşayan diğer Müslüman etnik kökenlerle birlikte ümmet ufkuna doğru evrilmekte. ABD, şu anda Batı dünyasında din değiştirmiş olanların en büyük grubu oluşturdukları tek ülke. ABD hükümetinin tahminlerine göre ülkedeki yaklaşık 6 milyon Müslümanın üçte birinden fazlasını din değiştirenler oluşturuyor. ABD'de camilerin ve enstitülerin kurulması İslam'ın siyahi bilincin gölgesinden kurtulması, halkların İslam çatısı altında birleşmesi, ABD'de ilmi açılımlara müsait bir zemin oluşturması anlamına geliyor. ABD'de Afro-Amerikan halkın diğer Müslüman topluluklarla ortak ibadet alanlarının ve ilmi alanların doğması, ABD'deki İslam'ın önünü açar nitelikte buluşmalar olarak değerlendiriliyor. FARRAKHAN GRUBU'NDAN ÜMMET BİLİNCİNE "Nation of Islam"da yeni bir başlangıç olarak bir sitede kaleme alınan hikaye şöyle: "Jamal, başta ABD'nin gettoları ve cezaevleri başta olmak üzere genç Afro-Amerikalı erkekler nezdinde dini yaymak konusunda son derece aktif olan "Nation of Islam"a katılmıştı. 1930 yılında kurulmuş olan "Nation of Islam" (NOI), İslam'ı tüm siyahîlerin gerçek dini olarak ön plana çıkartan ve Hristiyanlığın da özellikle beyazların dini olarak ırkçılığı içselleştirdiğini öne süren Afro-Amerikan kökenli bir örgütlenme. Yurttaşlık hakları hareketi sırasında meşhur vaiz Malcolm X ( Malik El-Şahbaz) sayesinde tanınan bu grubun boksör Muhammed Ali sayesinde de tanınılırlığı artmıştı. SÜNNİ İSLAM'A BAĞLILIK NOI kendi dışında kalan birçok Müslüman tarafından ciddi bir şekilde eleştirilse ve hatta kâfir olarak bile görülse de, grubun bugünkü lideri, karizmatik olduğu kadar yaptığı ırkçı çıkışlarla da tartışılan Louis Farrakhan, çoğu Amerikalı tarafından siyahî Müslümanların prototipi olarak kabul ediliyordu. Ama yıllar var ki, NOI krizden çıkamıyor ve Farrakhan da yaşlı, hasta ve liderlik güçleri de zayıflamış durumda. Jamal da zaman içerisinde birçok eski NOI üyesi gibi Sünni İslam'a bağlı bir dini topluluğa yönelmiş ve Brooklyn'in semtlerinden Bedford-Stuyvesant'ta yer alan "Masjid at-Taqwa" adındaki bir camiyi düzenli olarak ziyaret etmeye başlamış. Caminin imamı Siraj Wahhaj da gençliğinde birkaç yıl NOI'de aktif olarak yer aldıktan sonra kendisi için Sünni İslam'ı keşfetmiş. WAHHAJ ABD'NİN EN KARİZMATİK İMAMLARINDAN BİRİ Wahhaj şu anda Amerika'daki en tanınmış ve en karizmatik imamlardan birisi olarak biliniyor. Kendisi sürekli seyahat ediyor ve konuşmalarına internet üzerinden erişilebiliyor. Siyasete dair öğütlerden, muhafazakâr bir ahlaki duruştan ve hatta oldukça hararetli bir vaaz şeklinden oluşan bu kombinasyona özellikle gençler değer veriyorlar ki bunlar da kesinlikle sadece Afro-Amerikalı Müslümanlarla kısıtlı değil. Wahhaj'ın camisi yine de daha çok siyahî Müslümanlar tarafından ziyaret ediliyor. Bu da hiç olağandışı bir durum değil çünkü Amerika genelindeki camilerin büyük bir kısmı çoğunlukla Afro-Amerikalı, Pakistanlı ya da Kuzey Afrikalı Müslümanlar tarafından ziyaret edilen 'etnik camiler' olarak nitelendiriliyor. Jamal, Vivien'i ilk kez camiye götürdüğünde genç kız cuma vaazındaki canlılıktan çok etkilenmiş. İmam Siraj, Amerikan toplumunda ahlaki değerlerin noksanlığından bahsetmiş. Dağılmış ailelerden, alkol ve uyuşturucudan. Aynı zamanda fakirliğin, suçun ve ırkçılığın özellikle siyahî aileleri nasıl çökerttiğinden. Sakina o zaman İmam Siraj'ın özellikle camideki erkeklere seslenmiş olmasını çok olumlu karşıladığını anlatıyor: "Resmen onlara bağırdı!" Daha fazla sorumluluk üstlenmeleri ve daima ailelerinin yanında olmaları için. Ayrıca tüm kötülükleri bertaraf etmek için de tek bir çözüm olduğunu söylemiş: İslam'ın kurallarına göre sürdürülecek olan bir yaşam; kadınların sadece sorumluluklarının değil haklarının da olduğu, erkeklerin ise sadece haklarının değil sorumluluklarının da olduğu bir İslam anlayışı. Bunların yanı sıra, Siraj'ın da dediği gibi, Kuran ırkçılığı yasaklıyor. İNANANLARIN EŞİTLİĞİ İmam Siraj, bir suç ortamına kaymış olan, ancak daha sonra cezaevinde İslam'la tanışarak bu sayede daha iyi bir insan haline gelen Malcolm X'in hikayesini anlatmış. Onun alkolü, suçu ve ahlak dışı ilişkileri nasıl bıraktığını, sonra "Nation Of Islam"ın Manhattan'daki ibadethanesini yönettiğini ve daha sonra da gerçek İslam'ı, ırk ve cinsiyet ayrımı yapılmadan tüm inananların eşit olduğu İslam'ı bulmak için Mekke'ye hacca gittiğini anlatmış. Hemen bir sonraki Cuma Vivien camide "Şahadet" getirerek inancını ikrar etmiş. Böylelikle Sakina ismini almış ve İslam'ı seçmiş olan Afro-Amerikalıların giderek büyüyen grubuna dahil olmuş. ABD şu anda Batı dünyasında din değiştirmiş olanların en büyük grubu oluşturdukları tek ülke. ABD hükümetinin tahminlerine göre ülkedeki yaklaşık 6 milyon Müslümanın üçte birinden fazlasını din değiştirenler oluşturuyor. Din değiştirmek suretiyle hayatlarındaki bir kırılmaya anlam kazandıran ve bu şekilde hayatlarını tekrar kontrolleri altına almak isteyen kişilerin çoğu Jamal gibi genç erkekler. Ya da Sakina gibi birer siyahî kadın olarak toplum tarafından kısıtlamalara maruz kalmış ve haysiyetleri zedelenmiş, İslam'a geçerek, değer kazanan, istikrarlı bir aile yapısında yaşamayı arzu eden genç kadınlar. Birçok din değiştirmiş kişi, siyahî kiliselerin ve de özeleştiride bulunan Hristiyanların artık bu işlevlerin yeterince farkına varamadıklarını bildiriyor. Gettolarda yaşanan sorunlara eğileceği yerde, kendisini sadece siyahî orta sınıfa bağlı hisseden bir egemen çevre oluşmuş durumda. Bu boşluğu da sadece "Nation of Islam" gibi gruplar değil, Siraj Wahhaj gibi Sünni imamlar da dolduruyor. Ataerkil ve muhafazakâr değerleri toplumsal ırkçılığın eleştirisi ile birleştiren bir dünya görüşü bireylere cazip geliyor, özellikle de İslami retorik ve sembolizm aracılığıyla aktarıldığı zaman. Sakina ve Jamal, Sakina'nın din değiştirmesinden kısa bir süre sonra evlenmişler. Jamal halen bir sosyal çalışan olarak gençlik çetelerinin eski üyeleri ile çalışıyor. Sakina ise "Community College"da eğitimine devam ediyor ve ileride öğretmen olmak istiyor. " GÖÇEDEN MÜSLÜMANLAR İLAHİYAT FAKÜLTESİ KURUYOR Bu arada geleneksel Sünni İslam düşüncesini bugünün ihtiyaçlarıyla birleştirerek öğretmek amacıyla 1996'da kurulan Zaytuna Enstitüsü, 2010 sonbaharında adını Zaytuna College olarak değiştirip üniversite olarak hizmet vermeye başlayacak. Enstitü broşürlerinde kadın, erkek, Müslüman veya gayrımüslim ayrımı yapmaksızın öğrenci kabul edileceği yazıyor. Ayrıca ABD'deki en iyi ilahiyat fakülteleri ve yüksek eğitim enstitüleriyle yarışabilecekleri konusunda da iddialılar: 'Müslüman Georgetown' olarak tanımlanan girişim, modern koşullarla dinî metinlerin birleştirilmesine olan ihtiyacın altını çizen dünya çapındaki saygın akademisyen ve ilahiyatçılar tarafından da destek görüyor. Lisans eğitiminde öğrenciler Kur'an, hukuk, fıkıh ilmihal hadis usulü, İslamî ruhaniyet ve Arapça dersleri alacak. Bunların yanı sıra tarih, edebiyat, felsefe, siyaset bilimi, ekonomi ve sosyoloji dersleri de verilecek. Yabancı ülkelerdeki okulları tercih edecek öğrenciler için bir alternatif olması beklenen üniversite, İslam üzerine dersler veren Yale ve Stanford gibi Amerikan üniversitelerine rakip olmayı planlıyor. Enstitüden İmam Zahid Şakir, "El Ezher ve ABD'deki diğer eğitim kurumları gibi olmak istiyoruz" diyor. İlk sene 30 öğrenciye eğitim verilecek ancak daha sonra her yıl bu sayıya 50 öğrenci daha eklenecek. İlk yılın bütçesi üç milyon ABD doları olarak hesaplandı. Ancak en büyük masraf, 30 milyon dolarlık bir vakfın kurulması ve 20 milyona da arsa satın alınması olarak gösteriliyor. Dünya Bülteni / Haber Merkezi
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|