08-07-2009, 22:38 | #1 |
ABD'nin Pakistan'daki ilk hedefi öldürüldü
Talibanı'nın güçlü lideri Beytullah Mesud Çarşamba günü Pakistan Ordusu'nun düzenlediği saldırı sonucunda ikinci eşi ve korumalarıyla beraber hayatını kaybetti. Pakistan'ın kabile bölgelerinde büyük nüfuz sahibi olan ve en güçlü lider sayılan Amerika ve Pakistan'ın başına yüklü para koyduğu Mehsud uzun yıllardır kabileler arasında sürekli yer değiştirerek ve izini belli etmeden hayatını sürüyordu. Yaşı henüz 36'yı geçmiyor. Ancak nüfuzu Pakistan sınırlarını aşıp Amerika'nın başkentine tesir ediyor. Hiç kimse onun yüz hatlarını tarif edemez. Çünkü o kameraların karşısına çıkmaz... Sayısı çeşitli teçhizatla donanmış 20 bin kişilik bir orduyu yönetmektedir. Buna karşın İslamabad ve Washington Cuma günü öldüğü ilan edilene kadar saman yığını arasında onu aramaya devam etti. İstişhadi operasyonlardan hatta Pakistan başbakanı Benazır Butto suikastından başlayarak Amerikan yönetimi ve Pakistan hükümeti Pakistan'da meydana gelen tüm olaylardan bir ismin sorumlu olduğunu düşünüyor. Bu isim de Pakistan Talibanı ismiyle bilinen hareketin lideri Beytullah Mahsud... Kendisi İslamabad Hükümeti ve Amerikan İstihbarat Birimi tarafından Pakistan'ın kuzeyindeki El-Kaide Örgütü'nü destekleyen kabile adamları ile hükümet güçleri arasında sert çatışmalara sahne olan aşiret bölgelerinde en çok istenen isim. Beytullah Mehsud Pakistan'da ve dünyanın diğer bölgelerinde 2 buçuk sene kadar önce bilinen bir isim değildi. Gençliğinin baharında; 70'lerin ortasında iç savaşta Taliban'ın yanında yer almak için Afganistan'a yöneldi. İsmi gazetelerde ilk defa 2006 yılında 2 Çinli mühendisin kaçırılmasından sonra duyuldu. O sırada Amerika'nın Küba'daki Guantanamo üssünde tutuklu kalmış Abdullah Mehsud'un yardımcısıydı. Daha sonra ise Pakistan Talibanı'nın lideri olduğu ortaya çıktı. Beytullah ve Abdullah, toplam nüfusu 700 bin olan Güney Veziristan Bölgesinin en büyük kabilesi sayılan ve fertleri toplam nüfusun yüzde 60'ını oluşturan Mehsud Kabilesi'ne tabi. Abdullah 2007'de Pakistan'ın güneybatısında kalan ve Afganistan'la sınır komşusu olan Belucistan Bölgesi'ndeki Zhob Mıntıkası'nda girdiği karşılıklı çatışmalarda öldü. Böylece Güney Veziristan Bölgesi'nde ve çevresinde liderliği çekişmesiz olarak Beytullah'a bırakmış oldu. Pakistan Taliban Hareketi Veziristan Bölgesi'nde hükümet güçlerine karşı silah kaldırmanın gerekçesi olarak Amerikan yönetimi ile 'teröre karşı savaş'ında yardımlaşma çerçevesinde bölgede İslamcıların hedef alınmasına karşılık verdiklerini gösteriyor. Washington, Veziristan'ın Afganistan'dan Amerika'nın savaş makinesinden kaçan Afgan Taliban Hareketi ve El-Kaide unsurlarının güvenli sığınağı olduğunu söylüyor. Beytullah'ın ismi en çok bir İngiliz gazetesinin geçtiğimiz Ekim ayında bilinmeyen bir dizi kabile liderinin Beytullah'ın Butto'yu sürgünden döndüğü taktirde öldüreceği tehdidinde bulunduğunu belirten sözlerini nakletmesiyle, ardından da İslamabad'ın defalarca Butto'nun öldürülmesinden kendisini sorumlu tutan açıklamalarıyla parladı. Kendisi ise bu suçlamaların karşısında yayınladığı bildirilerinde dini prensiplerinin bir bayanı hedef almasına izin vermeyeceğini açıkladı. Mehsud herhangi bir devlet okuluna ya da dini okula gitmedi. Ancak o eski Amerikan başkanı George Bush'un 'teröre karşı savaş' ismi altında girdiği savaş sahalarının en önemlilerinden birinde fıtraten siyasi eğilimleri bulunan bir lider oldu. İmajı Mehsud yaşı küçük olmasına ve şeker hastalığından çekmesine karşın seneler boyunca aşiret bölgesinin taşları ve barınakları arasında Amerika ve Pakistan silahları yüzüne ya da yakınlarından birinin yüzüne doğrultulmadan gezinmeyi başardı. Mehsud hakkında ismini vermek istemeyen bir kabile lideri İslamonline.net'e daha önce yapmış olduğu bir açıklamada; 'hastalığına rağmen çok çevik bir insan. Barınaklarını istihbarat birimlerinin kendisini bulabilmesine imkan verecek en ufak bir delil bırakmaksızın sürekli değiştiriyor' dedi. Şahsi açıdan ise onu şöyle vasfetti; 'cömert ve çok kibar bir insan. Kendisiyle birkaç ay önce bir kere görüştüm. Onun iyi bir insan olduğunu anladım. Ondan yana sıradan olmayan hiçbir şey hissetmedim'. Kabile reisi, görüşmeleri esnasında yüzü kapalı olduğu için Mehsud'un yüz hatlarını tarif edemedi. Konunun hassaslığından ötürü ismini vermek istemeyen yerel bir gazeteci Mehsud için şunları söyledi; 'O, tanımadığı insanlarla nadiren görüşürdü. Yerel gazetecilerle görüştüğünde yüzü daima örtülü olurdu. Kendisiyle birkaç arkadaşımla beraber görüştüm. Hakkındaki ilk izlenimimiz iyi ve misafirperver bir insan olduğuydu. Bizim sert sorularımıza oldukça kibar cevap verdi.' Beytullah'a kabileler arasında büyük sempati duyulmaktadır. Veziristan Bölgesi'nin başkenti Vana Şehri'nde bir eczanesi olan Hüseyin Han; 'kabileler bu adamı yaptığı iyi işler sebebiyle seviyor' dedi. Han hırsız ve yol kesicilerin Beytullah Mehsud'un bölgeyi ele geçirmesinden önce birçok mıntıkada korkuya yol açtığına işaret ederek şöyle ekledi; 'kanun ve düzen bölgeye geri döndü'. En güçlü lider İstihbarat kaynakları Mehsud'un 20 ila 25 bin silahlıdan oluşan yüksek düzeyde eğitim almış bir grubu yönettiğini söylüyor. Ancak aşiret lideri sayılarının 8 ila 10 bin civarında olduğunu açıkladı. Ardından da şöyle ekledi; 'şüphesiz o, Güney ve Kuzey Veziristan bölgelerinde en büyük nüfuza sahip kişidir. Zira devleti Kuzey Veziristan'dan Kurram'a (yaklaşık 2700 kilometre kare) kadar uzanıyor. Çoğunluğu Orta Asya'dan olmak üzere 2500-3000 arası yabancı savaşçının liderliği altında savaştığı sanılıyor. Yerel gazeteci; 'Beytullah geçen ay, Taliban Hareketi'ne sempati duyan tüm kabileler için bir lider oldu. Veziristan'ın güneyinden Bacur'a tüm kabile adamları gözetimi altında çalışmaktadır. Bu da kendisini kabileler bölgesinde en güçlü ve en çok nüfuz sahibi şahıs yaptı. 2007 yılının Ağustos ayında Mehsud ve eski hükümet başkanı Pervez Müşerref arasında Mehsud'un ortaya çıkmasından sonraki en güçlü çatışmalar görüldü. Bu çatışmalarda Taliban güçlerinden silahlılar Pakistan ordusundan 243 askeri iki ay müddetle ele geçirdi. Ancak geçen Kasım ayının 3'ünde Müşerref'in olağanüstü hal ilan etmesiyle Pakistan başkanı Beytullah'la elindeki Pakistan askerlerinin salınması karşılığında hükümetin 25 silahlı kabile üyesinin serbest bırakılması üzerine anlaşmaya vardı. Müşerref'le yapılan anlaşma çerçevesinde Beytullah, odaklandığı bölgelerden yabancı savaşçıların gitmesini, Pakistan Ordusu'na karşı saldırılarını durdurmayı kabul etti. Ancak Beytullah'ın askerleri serbest bırakmasının ardından Müşerref silahlıların salınmasını reddetti. Bu da Beytullah'ı egemen olduğu bölgelerden yabancı silahlıların gönderilmesini reddetmeye itti. Mehsud'un kabile bölgelerinde elde ettiği egemenlik ve nüfuz Washington ve İslamabad'da maddi değerini de artırdı. Zira saklandığı yeri gösteren kişiye Amerika 5 milyon dolar, İslamabad ise 615 bin dolar ödül koydu. Böylece güvenlik açısında aranan bir numaralı şahıs oldu. Bu bağlamda Pakistan Ordusu geçtiğimiz Nisan ayından itibaren Veziristan Bölgesi'ne karşı sıkı bir savaş başlattı. İlk hedefi Beytullah Mehsud'u öldürmek ya da yakalamaktı. Saldırılarda en yeni silahları kullandı. Güçlerinden binlercesini topladı. Bu operasyonlar esnasında -ordunun sayımına göre- Taliban silahlılarından 1800'ünü öldürdü. Pakistan Ordusu'ndan kaç kişinin öldüğü ise açıklanmadı. Cuma günü geldiğinde ise İslamabad büyük ihtimalle hedefini vurduğunu açıkladı. İçişleri bakanı Rahman Malik Beytullah'ın yüzde doksan ikinci eşi ve korumalarıyla beraber Ordu'nun geçtiğimiz Çarşamba günü damadının evine düzenlediği saldırıda öldüğünü belirtti. Görgü tanıklarının ifadelerine istinaden basın kaynakları ile istihbarat kaynakları da Mehsud'un öldüğü haberini doğruladı. timetürk
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|