![]() |
#1 |
![]() ... ![]() Bilge Kral Abdülhamidhan Orduyu yeniden kuvvetlendirdi. Zamanında dünyanın en büyük kara ordusunu te'sîs etti . Eski gemileri Halice çekip, Avrupada yeni yapılan üstün evsâflı kruvazörler, zırhlılar ile donanmayı kuvvetlendirdi. İngiltereden sonra Avrupada ikinci derecede oldu..... ![]() 18 aded zırhlı harp gemisinden herbirinin ismi, tonilatosu, tûlü, arzı, zırh kalınlığı, çektiği su miktârı, pervâne adedi, makinanın beygir kuvveti, ateşli silâhları, torpido kovanı, vazîfeye başladığı tarih, sür'ati ve aldığı kömür miktârları yazılıdır. Meselâ, Hamîdiyye fırkateyn harp gemisi için bunların: 6700,292 kadem, 9 fus ve 55 kadem, 7 fus, 10 fus ve 24 kadem, 1 pervâne, 6800 beygir kuvveti, 10 ve 15 cm.lik 4 Krup ve bir 300 librelik ağızdan dolma ve 6 Armstrong ve 7 küçük top ve 1 Nordenfeld ve 1 Roket, 2 torpido kovanı bulunduğu, 1301 [m. 1883] de vazîfeye başladığı, sür'atinin 13 mil olduğu, 600 ton kömür aldığı bildirilmektedir. Zırhsız harp gemisi 40 adet, torpido stimbotu, birinci sınıf 13, ikinci sınıf 7, üçüncü sınıf 1, tahtelbahr [deniz altı] 2 dir. Bunlarda çalışan yüzlerce deniz subayının rütbeleri ve ismleri de yazılıdır. Yeni gemiler çoğu top), tüfek Abdülhamidhan zamanında inşa edilmiştir . ![]() Çanakkale Boğazı'nı İstanbul Boğazı için herhangi bir girişim yok tedbirler Çanakkale Boğazı' na yönelik . YAPMIŞTIR Abdülhamid Tehlikenin HER ZAMAN İngilizlerden geleceği görüşünde idi ) Balkan, Çanakkale, Rus ve Filistin cephelerinde Abdülhamîd hânın yetiştirmiş olduğu, dünyanın birinci kara ordusu ile mücadele edildi .... (İttihât ve terakkî partisi başında bulunanlar, din düşmanlarını ve masonları Şeyh-ül-islâm yaptıkları Hayrullah ve Mûsâ Kâzım mason idi. Ülkeyi kana buladılar. Balkan, Çanakkale, Rus ve Filistin cephelerinde, hâince, alçakca Abdülhamîd hânın yetiştirmiş olduğu, dünyanın birinci kara ordusu yok edildi. Yüzbinlerce vatan evladı şehit edildi. İngilizlerin hîleleri ile, devletin başına geçen masonlar, vatanın en çok birliğe ve müdâfe'aya muhtaç olduğu bir zamanda, milleti sahipsiz bırakıp kaçtılar. Hâin olduklarını böylece de isbât ettiler. ) Sultan ikinci Abdülhamîd hânı, tahttan indiren Tâlat, Enver ve Cemâl pâşalarda[m. 1908] senesinde devlet idaresini ellerine geçiren gençler, câhil, tecrübesiz, dünya ve memleket şartlarından gâfil, gözü kapalı adamlardı. Kimi, telgraf memuru iken başbakan oldu. Kimi yarbay iken otuzüç yaşında harbiye nâzırı ve başkumandan vekîli, kimi jandarma teğmeni iken dahiliye nâzırı oldu. İttihâd ve terakkîcilerin zulüm ve işkencelerinin ve bunun kanlı olmasının, sultan Abdülhamîd devrini aratmış olduğunda bütün tarihçiler birleşmektedirler. İttihâd ve terakkî cemiyeti /partisi Türkiyede kötü bir particilik hayatının başlamasına, bölücülüğe yol açtı. Particiler, birbirlerine düşman gibi oldular. Bu yüzden balkan harbi ve birinci cihân harbi gayb edildi. Nihâyet imparatorluk parçalandı. Devleti Hile yollarla Ele Geçirmeye İhtilal Denir.. Dini ve Hilafetin Emir ve Yasaklarına Uygun Hareket Etmeyenlere ..baği denir Hükûmet zulm yapmıyor ise iktidârı ele geçirmek için isyân edenlere (Bâgî) ASİ denir. [Müslimânların ibâdet yapmalarına, çocuklarına din bilgisi öğretmelerine mâni’ olmak ve harâm işlemelerine, îmânlarının bozulmasına sebeb olmak, en büyük zulmdür.] Hükûmet zulm yapmıyor ise iktidârı ele geçirmek için isyân edenlere (Bâgî) denir. Müslimânların bu hükûmete yardım etmeleri lâzım olur..... Bir müslimân, kahr ve zor ile halîfenin yerine iktidârı eline alırsa buna itâ’at olunur. Kâfir hükûmetin ta’yîn etdiği müslimân vâlî, ahkâm-ı islâmiyyeyi tatbîk ederse, buna itâ’at olunur. Tatbîk edemezse veyâ vâlî de kâfir ise, müslimânlar, içlerinden birini müftî, emîr ta’yîn ederler. Bu müftî, ahkâm-ı islâmiyyeyi icrâ eder. Buna da imkân olmazsa, esâret hayâtı olur. (kuran ve hz peygamber merkezli fıkıh kitapları ) ikinci Abdülhamîd hânın için (tahtan indirmek için) fetva bir yobazın, silâh tehdîdi ile ve ölüm korkusu ile imzâladıkları fetvâlar meşrû’ değildir GEÇERLİ DEĞİLDİR . Bu iki fetvânın GEÇERLİ olmadıkları, uydurma sebeblere dayandıkları (Türkiye târîhi ve rehber ansiklopedisi ve dini literatürlü kitaplarda ulaşabilirsiniz )nde yazılıdır. Bunun için, sultan abdül hamidhan ölünciye kadar meşrû’ gerçek halîfe idi.......... Yine bunun için, meşhûr 93 harbinde ve Balkan ve Birinci cihân harblerinde Osmânlılar mağlûb oldu. Çünki, bu üç harbi, islâm hükûmeti HİLAFET değil, islâmdan nasîbi olmayan komüteciler partiler çıkarmış ve idâre etmişlerdi....... Allah, müslümanların bölünmelerini (hizip parti) yasak etmiş, kardeş olduklarını bildirmiş, sevişmelerini, vatan düşmanlarına karşı birleşerek kuvvetli olmalarını emretmiştir. (Birleşmemiz kâfirleri korkutur ve Allahın yardım etmesine sebep olur. Tefrikaya düşmemiz kâfirleri sevindirir ve Allahın gadabına uğramamıza sebep olur) nasihati, her müslümanın kalbine işlenmiş olmalıdır....... (1) 1892 Salname Bahri Arşiv S.175 (Osmanlı Donanması) (2) Üstad- Tarih Araştırmalar (3) Rehber Ansiklopedi (4) Büyük Türkiye Tarihi (y.ö) (5) İngiliz (casunun itirafları) (6) Abdülhamid 'in Kurtlarla Dansı ...
![]() Konu Seyyah tarafından (03-04-2012 Saat 05:07 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|