08-10-2014, 07:03 | #1 |
Abdülhamid ve Erdoğan
Tarihçi Yazar Kadir Mısıroğlu'nun "Bir Mazlum Padişah Sultan II. Abdülhamid" kitabında Sultan II. Abdülhamid için yazdığı yazı kısaca şöyle:
"Devrin münevverleri adeta onu anlamayıp ona muhalefet etmekte ittifak halindeydi. Mehmet Akif ve Said Nursi gibi İslamcı münevverler dahi muhalefet etmekteydi. İslamcıları bile ona muhalefetlerinden dolayı tezata düşüren bu halin sebebi ise devrin propagandası idi. Bu propaganda adeta hakikatin perde arkasına vakıf olmayı güçleştiren yoğun propagandadandı. Hakikaten Abdülhamid devri adeta bir sıkı yönetimdir. Bundan dolayı kaynatılmakta bulunan fitne kazanına vakıf olunamadığı takdirde, hadiselerin zahirine nazaran o büyük şahsiyete muhalif olmak adeta kaçınılmazdı. Halbuki hadiselerin iç yüzüne vakıf olunsa, o büyük hükümdarı bu tutumundan dolayı mazur görmek ve asla kınamamak gerekirdi. Çünkü birlik ve beraberlik şuurunun çeşitli iç ve dış sebeplerle zaafa uğradığı o hengamda devletin bekası ancak ve ancak tezatsız bir otorite ile sağlanabilirdi. Abdülhamid bu gerçeği erkenden görerek dizginleri dirayetle eline almasaydı, devlet, daha o zaman hayalperest Midhat Paşa ve ekibi elinde çoktan batmış olacaktı." Yazıda Abdülhamid'in yerine Erdoğan'ı koyun nasıl da cuk diye oturuyor değil mi?
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-24-2014, 15:50 | #2 |
Muhterem kardesim, bugün yaptigin elestirileri dün yaptigin bu kisa analiz üzerinden degerlendirsen daha isabetli fikir sahibi olursun....
Gercekten güzel bir analiz. |
|
12-24-2014, 16:17 | #3 |
Allah Reis-i cumhurumuz Tayyip Erdoğan'dan razı olsun.
Konu casaryus96 tarafından (12-24-2014 Saat 16:25 ) değiştirilmiştir.. |
|
12-24-2014, 22:50 | #4 |
Siyaset alanında yapılan sevaplar ve günahlar bir teraziye konsa. Ve yolsuzluk ile yozlaşma da varsayılarak (yargılandıktan sonra kesin konuşabiliriz) günahların içine konsa yapılan sevaplar ağır basıyor elbette.
Ani çıkışlar ile sert yorumlar yapabiliyorum kızarak ama severek eleştiriyorum... Ve herkes aynı görüşte aynı fikri savununca sıkıcı oluyor. Ben karşı tarafı dinleyerek ve bazı şeylere hak vererek burada tartışmaya giriyorum...... |
|
01-11-2015, 03:47 | #5 |
Erdoğan ile Sultan 2. Abdülhamid arasında benzerlikler olduğu doğrudur. İkisinin arasındaki en önemli benzerliklerinden biri de Büyük Türkiye hususundaki benzerliktir. Sultan 2. Abdülhamid, Osmanlı devrindeki Büyük Türkiye'nin son hükümdarıdır; Recep Tayyip Erdoğan ise Türkiye Cumhuriyeti devrindeki Büyük Türkiye'nin ilk lideridir. İttihatçıların, Sultan 2. Abdülhamid'i tahttan indirdikleri 27 Nisan 1909 tarihi Büyük Türkiye bayrağının yere düşürüldüğü tarihti; Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı olarak 2002 Genel Seçiminde AK Parti'yi tek başına iktidara getirdiği 3 Kasım 2002 tarihi ise Büyük Türkiye bayrağının yerden kaldırılarak yeniden Büyük Türkiye olma yoluna girildiği tarihtir. Sultan 2. Abdülhamid'i devirerek Büyük Türkiye bayrağını yere düşürdüler ama Türkiye'yi yok edemediler ve yine bir yiğit (Erdoğan) geldi ve Büyük Türkiye bayrağını yerden kaldırarak Türkiye'yi yeniden Büyük Türkiye yapmaya başladı.
|
|
01-20-2015, 03:40 | #6 |
Çok güzel yazmış üstad keyifle okuyoruz.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|