07-02-2014, 21:43 | #1 |
Abdülkadir Selvi - Dualarla Çankaya'ya
Abdülkadir Selvi
Dualarla Çankaya'ya Dün tarihî bir âna tanıklık ettik. 'Muhtar bile olamaz' denilen Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını kast ediyorum. Böylece bir sayfa kapandı, yeni bir sayfa açıldı. Eski Türkiye tarih sahnesinden çekildi, yeni Türkiye merhaba dedi. Hayat arkadaşı Emine Erdoğan'ın gözleri doldu. Ters köşe bekleyenler ters köşe oldu. 7 yıl önce Erdoğan, 'Kardeşim Abdullah Gül' demişti. 7 yıl sonra Mehmet Ali Şahin, 'Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan' dedi. AK Parti tam 12 yıllık birikimine uygun ve Recep Tayyip Erdoğan'a yakışan bir şekilde yaptı adaylık açıklamasını. Erdoğan, çileli yaşamında dün önemli dönüm noktalarından birini yaşadı. Sanki Sakarya'ydı. Sanki sırtına vurulmuştu bir milletin yükü. 'Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!' Ve büyük bir dua ile Rabbimize büyük bir yakarışla başladı konuşmasına. O dua, Hazret-i Musa'nın, Firavun'u imana davet etmek üzere giderken okuduğu duaydı. 'Musa dedi ki: Ey rabbim! Benim göğsüme genişlik ver, İşimi kolaylaştır.' Kimi zaman Tur-i Sina'daki Hazreti Musa gibi yakardı, kimi zaman Aşık Veysel misali, 'Uzun ince bir yoldayız' dedi. Bir makam, bir mansıp peşinde değildi. 'Büyük, kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz' dedi. Sonra tekrar duaya döndü. 'Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rab.' Erdoğan'ın adaylığı ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi de ayrı bir mânâ kazandı. Çankaya her zaman rejimin bekçisi, gözetleyicisi, millî iradenin terbiye edicisi olarak görüldü. Darbe dönemlerinde cuntalarla işbirliği yapan asker Cumhurbaşkanları gördük. 12 Mart'ta Cevdet Sunay kendisini seçen Demirel'in değil, muhtıracıların yanında yer aldı. 12 Eylül'de Fahri Korutürk, 'Ben buradayken darbe yapmayın. Ben indikten sonra yapın.' diye yol gösterdi Evren'e. 28 Şubat'ta Demirel, Çankaya'yı Batı Çalışma Grubu gibi kullandı. Sadece bir Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Adı Çankaya olan, kendisine rejimin hamiliği görevi verilen, eski Türkiye'nin vesayet sistemini tasfiye edeceğiz. O nedenle hayatı vesayet kurumlarıyla mücadele ile geçmiş olan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı çok anlamlı. Çankaya, son bir kale olarak kaldığı sürece eski Türkiye kolay kolay tasfiye edilemiyor. Başbakan konuşmasında nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağı konusunda da önemli ipuçları verdi. Milleti için koşan, çırpınan, yırtınan bir Cumhurbaşkanı. Başbakan'ın konuşmasında başka çarpıcı noktalar vardı. - 1994'te İstanbul Belediye Başkan adayı olduğu sırada annesinin bir çift bileziğini getiren ve kendi kolundan çıkardığı oyuncak bileziği veren çocuğu unutmadığını söyledi. 'Annem dedi ki, seçilince bizi unutmasın.' diyen 'Bir çift gözü' unutmadan siyaset yaptığını anlattı. - Nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağı yönündeki sorulara, 'Herkesin Cumhurbaşkanı olacağım.' diye yanıt verdi. - Konuşmasında hep 10 Ağustos'a vurgu yaptı. Bu da ilk turda seçileceğine inandığı şeklinde yorumlandı. - Daha önce, 'Koşan, terleyen bir Cumhurbaşkanı' profilini ortaya koymuştu. O tarifini pekiştirdi. 'Cumhurbaşkanlığı makamı dinlenme makamı olmayacaktır.' dedi. - Erdoğan, Başbakan olarak kimseyi işaret etmedi ama 'Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile halkın seçtiği Başbakan bir anlamda Türkiye'yi uçurur.' demek suretiyle, 'Koşan, terleyen' bir Başbakan tarifi ortaya koydu. - Siyasi hayatının en büyük eserlerinden biri olan çözüm sürecinin aynı şekilde süreceği güvencesini verdi. - Erdoğan Çankaya'ya çıkınca paralelle mücadele kalmaz diyenlere, 'Paralelle mücadele daha güçlü şekilde sürecek.' mesajını verdi. Parti içine dönük mesajları da vardı. - 3 dönem kuralı devam edecek dedi. - 18 yaşa seçilme hakkını gündeme getirdi. Gençliğe göz kırptı. - Erdoğan gider AK Parti biter yorumlarına inat, 'Gözüm arkada değil, bir şahıs partisi değil, dava partisiyiz.' diye karşılık verdi. Başbakan, dualarla çıktı yola. Dualar eşliğinde aday olduğu Cumhurbaşkanlığı'na. İnşallah dualar eşliğinde çıkaracağız onu Çankaya'ya... Üstad Necip Fazıl ne güzel söylemiş. 'Vur kazmayı dağa Ferhat, Çoğu gitti, azı kaldı. Kişne kırat, kişne kır at, Çoğu gitti, azı kaldı.' Kaynak Yeni Şafak 02.07.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-10-2014, 14:21 | #2 |
Tamam inşaallah.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|