02-10-2009, 15:28 | #1 |
ABDULLAH B. MUSAB B. MUHAMMED (CEBİR)
ABDULLAH B. MUSAB B. MUHAMMED
(CEBİR) ALPEREN GÜRBÜZER Cebir ilmi, yani matematik onla dirildi adeta. Cebir deyince sadece matematik mi akla gelir, elbette ki hayır, onunla birlikte Harezmî’yi hatırlarız. Dolayısıyla asıl adı Muhammed bin Musab el-Harezmî olup, Harezm’de doğması münasebetiyle ona Harezmî denilmiş. Artık insanlık onu bu isimle anacaktır bundan böyle. İlk eğitimin doğduğu topraklarda tahsil eder. Kısa zamanda ilgi odağı olurda. Hatta ilmi gayretlerinden dolayı öyle göz doldurur ki ta Bağdat’tan devrin Abbasi halifesinin daveti gelir ona. O da davete icabet eder. O şimdi ilim yolundadır artık hep. İlk iş Beyt’ül Hikme’nin başına getirilip yabancı eserleri tercüme etmektir. Beyt’ül Hikme sadece tercüme edilen mekânın ötesinde aynı zamanda devrin en büyük kütüphanesidir. O Kütüphane ile yetinmemiş, evini bilimsel araştırmalarda bile kullanmış, adeta bilimsel akademidir o ev. İyiki de Harezm’den Bağdat’a getirilmiş. Zira onunla Bağdat anlam kazanıp ilim merkezi haline gelecektir bir kez daha. Bağdat onu bağrına basmış, değer verip el üstünde tutmuşlar da. Hele hele Halife Me’mun döneminde bu kıymete değer verilme neticesinde ileride meyvelerini toplamaya başlar bile. Bu yüzden Bağdat bu noktadan sonra bugünkü ifadeyle üniversal ilim merkezi adıyla hafızalarda yer edecektir. Demek ki Mehdi ve Harun Reşit dönemlerinde başlayan Yunan eserlerinin Arapça’ya çeviri faaliyetleri, Me’mun döneminde büyük ölçüde yerini pozitif bilim ve felsefeye bırakmış, böylece büyük bir boşluk onunla doldurulmuştur. Dahası var Harezm bir yandan Şam’da devrin en ünlü âlimleri ile Sincar ovasına, bir yandansa bir başka ilim heyetiyle Hindistan kadar uzanırlar ilim uğruna. Her iki bilim heyetinin de başkanlığını yaptı. Sincar çıkarmasında meridyen yayını ölçme faaliyetleri ile ün saldı bir anda. Öyle ki Hindistan yolculuğunda ise sıfır rakamının bularak bugünkü modern matematiğin önderi olmaya hak kazanmıştır. Nitekim İtalyan Gerolama Cordana onu; ‘Dünyanın en büyük on iki düşünüründen biridir’ diye övmüşte. Malum olduğu üzere miras ayetleri öyle kolay açıklıkla tefsir edilecek türden ayetler değildir. Zira sıfır rakamının keşfiyle fıkhı hesaplamalarda kolaylık sağlanmıştır. Harezmî artık mirasla ilgili hesaplarıyla o güne kadar alışılagelen Yunanlıların ilk cebir örneklerine son vermiş, kendi cebirsel metodolojisini ortaya koyarak bundan böyle gerçek anlamda İslam dünyası için önemli olan miras hukukunun doğru yolunda seyretmesine vesile olmuştur. O hem doğuyu hem batıyı aydınlatmış. Nitekim batı 16. asra kadar Harezmî’n cebiri ders kitabı olarak okutuldu, hala da onun öğretisi ve etkisi unutulmadı, unutulmaz da. Gerek ekonomistler, gerekse matematikçiler bugünkü konumunu sayısal hesap adına her ne varsa ona borçlular. Velhasıl, Bağdat’a hayat verdi, yaşasaydı daha da verecekti. Ne var ki o da her fani gibi 850 yılında Bağdat’ta Hakka yürüdü. O şimdi gönüllerde yaşıyor, yaşayacakta. Vesselam.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-19-2009, 12:14 | #2 |
o bir matematik dehamız.
|
|
08-19-2009, 12:17 | #3 |
gerçekten deha o ve onn gbi nicesi unutlmamalı..
|
|
08-20-2009, 11:52 | #4 |
inşallah. Teşekkür ederim.
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|