Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, kendisini 'Mağdur rolünü oynuyor' diye suçlayanlara, "Benim başım dik. Ben değil asıl Türkiye mağdur oldu" diye tepki gösterdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, AK Parti'nin DTP ile koalisyon yapacağı iddialarını yalanlayarak, "Böyle bir koalisyon olursa buna ilk ben isyan ederim, etmezsem şerefsizim" dedi.
AK Parti hükümetinin 4.5 yıl önce iktidara geldiğinde Türkiye'nin durumunu yanan bir eve benzeten Gül, önce yangını söndürdüklerini, pislikleri attıklarını bundan sonraki dönemde ise evin içini yeniden düzenlemek için çalışacaklarını söyledi. Önceki dönemlerde halkın yüksek enflasyon ve

faizler nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşadığını özellikle Türkiye'nin mobilya merkezi olarak bilinen sitelerin son 10 yıldır büyük bir sıkıntı içinde olduğunu anlatan Gül, görevde bulundukları 4.5 sene içinde çalışarak enflasyonu 34 yıl aradan sonra ilk kez tek haneli rakamlara indirdiklerini, faizleri yüzde 65'lerden yüzde 13'lere düşürdüklerini ve Türk parasına yeniden itibar verdiklerini ifade etti.

Yine bu dönemde 108 bin yeni okul yaptırdıklarını, 250 bin öğretmen ataması yaptıklarını, bu okullara 460 bin bilgisayar dağıttıklarını anlatan Gül, Cumhuriyet tarihinde toplam yapılan 4 bin 500 kilometre karayolunun üzerine son 4.5 yıl içinde 6 bin 200 kilometre karayolu yaptıklarını söyledi. "Sizin karşınıza heybemiz dolu geldik" diyen Gül, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananların ise kendisinin değil Türkiye'nin mağduriyeti olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanını seçememenin bir ülkenin en büyük ayıbı

olduğunu ifade eden Gül, 1980'den sonra göreve gelen üç cumhurbaşkanının da aynı şekilde seçildiğini, ancak kendisinin adaylığında tüm bunların yanlış olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Gül şunları kaydetti:

"Bugüne kadar meğer cumhurbaşkanlığı seçimleri yanlış uygulanıyormuş. Buna sokaktaki çocuklar bile herkes güler. Şimdi bana mağduriyet rolü oynadığımı söylüyorlar. Bizim başımız dik. Biz bir yanlışlık yapmadık. Açık, dürüst, düşüncelerimizi söyledik. Biz değil mağdur olan Türkiye oldu. Tüm dünya Türkiye'yi ikinci sınıf, üçüncü sınıf demokrasinin olduğu ülke olarak tanıdı. Siz beni değil Türkiye'yi mağdur ettiniz. Benim başım dik. Çünkü ben sizin gönlünüzdeyim. Önemli olan milletin gönlünde olmaktır.

Türkiye açık bir toplumdur. Kapalı kapılar arkasında hiçbirşey yapılamaz. Böyle toplumlarda oyun da oynanamaz. Demokrasiye yakışmaz. İnanıyorum ki 22 Temmuz'da yine hep beraber olacağız."

Bakan Gül, Başbakan'ın ve kendisinin son 1 aydır ülkenin her bir ilini ziyaret ettiklerini ve bu ziyaretlerde bölgeler arasında hiçbir ayrımda bulunmadıklarına dikkat çekerek, bazı partilerin bazı illere ve bölgelere giremediğini söyledi. "Bunların milletin önüne çıkacak yüzleri yok" diyen Gül, AK Parti'yi cumhurbaşkanlığı seçimleri için halka gitmekle suçlayanlara ise, "Bizi halka gitmekle suçluyorlar. Suçumuz, hatamız millete danışmak. Millete gitmek suç oluyor. Hatta bu nedenle rejimi tehlikeye

sokmakla suçladılar. Halkın önüne gitmekten korkanlar sosyal demokrat olamazlar. Bunu diyenler solcu bile olamazlar. Halktan ancak milletine güvenmeyenler korkarlar" diye konuştu.
Bugün AK Parti'nin de Demokratik Türkiye Partisi (DTP) ile koalisyon kuracağını iddia ediyorlar. Eğer AK Parti DTP ile koalisyon kurarsa buna ilk isyan edecek kişi benim. İsyan etmezsem şerefsizim. Aynı lafı Devlet Bahçeli de CHP ile koalisyon kurmayacağı için söylesin. Türkiye'yi sol hükümete teslim etmeyin arkadaş" şeklinde konuştu.