06-12-2010, 01:43 | #21 |
kardes sana bir itirafta bulunayim.. ben ihl mezunuyum ve muhafazakar bir aileden geldim yaklasik 7 yildirda avrupadayim ben burada daha bir muhafazakar oldum desem ironik olurmu..
evet türkiyede bazi konularda hassastik ama burada bazi konularda daha bir radikal, daha bir tutucu oldum hem türkiye de hem burada ünv egitimi aldim ve ikisi arasindaki farki söyleyim burada kimligimi yani muhafazakarligimi daha bir öne cikarma hissindeyim.. evet o yumusak karni olarak saydiklarimda türkiyede artik siradan olma yolunda ancak en azindan bütün türkiyeye yayilmamis hala daha bazi bölgelerde dislanabiliyor ancak burada bu konular tamamen düsünce özgürlügü kapsanina giriyor.. mesela bana kimse escinselligi kisel bir hak olarak savunamaz ben onu bir hastalik, sapkinlik görüyorum ayni sekilde diger konulardada tavizssizim ancak icinde bulundugum toplumda bunun disavurumu öyle cok aykiri olamiyor.. ancak söyle bir durumda yok degil burada fikir konusunda daha bir özgürüm ayni sekilde islami dernekler daha bir özgür zaten gazzeye giden ihh da almanya kökenli ayni sekilde yasadigim ülkede islam dini resmi bir din sayiliyor ve devlet okullarinda okutuluyor mesela benim esim devletin resmi din ögretmeni ve basörtülü olarak görevini yapabiliyor ancak türkiyenin sartlari malum gerci söyle bir durumda yok degil avrupa nin türkiyedeki bazi malum cevreler gibi "islamlasma" gibi bir korkusu yok o acidan bazi konularda esnekler gerci son yillarda islamin yükselisi avrupanin bazi ülkelerinde bir tedirginlik olusturdu ve kendilerince bazi yaptirimlar uygulamaya sokuyorlar.. |
|
06-12-2010, 01:59 | #22 | |
Alıntı:
şu an Kılıçdaroğlu'nu dinledim türban konusuna keskin bir dille karşı çıkamıyor,zaman içersinde hallolacağını ifade ediyor.bu chp nin özgürlük yönünü göstermiyor,katı laikçilerin bile üniversitelerde başörtüsüne özgürlük verilmeli gibi yumşamaları yüzünden bu açıklamaları yapmak zorunda kalıyor. batıcı,çağdaşçı diye bilinen laik kesimin demokrasiye artık direnemediklerinin işaretleri bunlar. AB ülkelerinde islama ve müslumanlara olan direnci de değiştirebiliriz mümkündür bence. AB'ne girmeliyiz ama hükümetimizin dik durduğu gibi. |
||
06-12-2010, 02:20 | #23 |
Sayın başbakanımız çıkıp dese; ''AB'ye 2 hafta müddet, ya bizi EŞİT olarak kabul etsinler, yada biz yokuz '' dese, Türk'ün gücünü anlayacak gavurlar ! Onlara mı muhtacız, AB Hristiyan Birliği oldu gitti, varsın biz de İslam Birliği kuralım. Sonları bizden olsun
|
|
06-12-2010, 07:11 | #24 | |
Alıntı:
Avrupalilarin buyuk cogunlugu ABD'nin medya propgandasina ve yalanlarina inaniyor (hatta dunyanin buyuk bir kismi). Dogrusu eskiden bende koru korune inaniyordum, cahildim. Bati emperyalizmi iliklerimize kadar islemis, adamlarin propagandasi inanilmaz derecede etkili. Sonra kendim arastirmaya basladim, ABD emperyalizmi ve medya propagandasi ile ilgili kitaplar okudum.. Allah'a sukur derin uykudan uyandim AB'ye girsek gurbetcilere faydasi olur mu bilmiyorum ama sanmiyorum. AB'ye girmek Islam karsiti, Filistin karsiti ve Israil yanlisi olmak demek. Bati emperyalizmin sadik hizmetcisi olmak demek. Bati'da sanildigi gibi fikir hurriyeti yok... sadece Israil'i elestirdigimiz icin Turkiye'yi NATO'dan atmak isteyenler bile var. ustelik bunlar egitimli insanlar.. Konu Orta Dogu tarafından (06-12-2010 Saat 07:20 ) değiştirilmiştir.. |
||
06-12-2010, 07:28 | #25 | |
Alıntı:
Konu Orta Dogu tarafından (06-12-2010 Saat 07:36 ) değiştirilmiştir.. |
||
06-12-2010, 22:25 | #26 |
Mevzuya iki açıdan yaklaşmamız gerek.
Birincisi açıdan bakarsak olumlu bulabiliriz. Bildiğiniz üzere Avrupa ülkeleri gerek ekonomik,gerek eğitim,gerekse ilim açısından ileri düzeydeki ülkelerdir. Misal vereyim,demokrasi olarak bir Avrupa ülkesinde Darbe,Parti kapatma gibi olaylar normal dışı görülür. demokrasi açısından ileri bir seviyeye ulaşmışlardır. Yok Başörtüsü siyasi simgedir, dini simgeler Kamu'da yer alamaz gibi kurallarıda yoktur.Bunlar aşılmıştır. Ya da bir genelkurmay başkanı'nın kürsüye vurarak halka hüküm verme olanağı yoktur.Ülkelerin ekonomik durumu genelden bakılınca çok iyidir. Örneğin Avrupa'daki bir işçinin ev alması, Türkiye'deki bir işçi kadar güç değildir. Avrupa birliğine girdiğimizi hesaba katar isek onların bu tip uygulamaları ile gelişebiliriz. İkinci açıdan bakılınca kesinlikle olumsuz buluruz. Biliyorsunuz ki, ülkemizde kültür yozlaşması mevcut. Gerek Televizyon programlarından,gerek dizi ve filmlerden Avrupayi kültürü bir empoze çabası,Çocukların,gençlerin bu kültürü doğal görme çabası var. Bildiğiniz üzere,Bu çabanın ne kaynaklı olduğuna dair kesin bir bilgi yok. Sorun genelden. Örneğin Avrupa'daki bir aile yapısı Türk gelenek ve göreneklerine oldukça ters olabilir.Şimdi ülkemizdeki bu çabaları gördükçe Avrupa birliğine girdiğimizi hesaba katarsak hiçde olumlu sonuçlar doğurmayacağını görmek içten bile değil. Kültür,tersine çevrilirken "biz artık avrupalıyız" cümlesiyle kamufle edilecektir. Geçen gün haberlerde geçen bir konu olarak Avrupada yayıllanan Türk dizilerinin avrupa halkında bozulan aile yapılarının düzeltilmesini hatırlattığı geçti. Ne kadar ilginç,biz dizilerimizden şikayetçiyken onlar aile yapılarına imreniyorlar. Bu da Avrupanın bozulan toplum yapısını gösterebilecek önemli bir örnek. Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa birliği politikasını eleştirenlere açıkçası şaşıyorum. Recep Tayyip Erdoğan'da, Avrupa birliğine girmeyeceğimizi biliyor. Önceki adı Hristiyan birliği olan ve Merkel'in üstüne basa basa Türkiye'nin Avrupa birliğinde yeri yoktur açıklamaları ve bunun gibi girme konusunda pek çok örneği olan bir birlikteki kültür yozlaşmasının bizden daha çok farkında. Avrupa birliğindeki bazı ülkelerin desteğine bakmayın, temelde AB üyesi olursak nüfusumuz kadar temsilci göndereceğimiz Ab meclisinde hakim olmamızdan korkuyorlar. Yani Ab'ye giren yok. Sayın Başbakanımızın Avrupa birliği politikası yalnızca stratejiktir. Tayyip Erdoğan'ın yaptığı tek şey, Avrupa birliği müzakereleri adı altında Avrupa'dan demokrasilerini almaktır. İlk paragraftada belirttiğim gibi, Avrupa'da olan olumlu demokratik uygulamaları ülkemize taşımaktır amaç. Yani, "Darbelere neden karşı çıkıyorsun,başörtülüyü neden kamuya sokmaya çalışıyorsun,neden çeşitli açılımlar yapıyorsun" gibi sorulara Avrupa birliğine girme çabası cevabı vermektir. Bu da başbakanın siyasi zekasının ne kadar ileri seviyede olduğunu gösterir. Gerekli mi gereksiz mi? Orası ayrı bir konu. Avrupa birliğinin üye ülkeleri için belirli standartları vardır. Bu standartlarda ekonomik olarak matematiksel açıdan belirli bir olgunluğa ve istikrara ulaşmak gerekiyor. Aynı şey sosyal hayattaki demokrasi açısındanda geçerli. Örneğin belirttiğim gibi darbe mevzuları,insan haklarına yaklaşımlar gibi konularda da belirli standartları aşmak gerekli. Türkiye ülke olarak zaten bu olgunluğa eriştiğinde,ekonomisi tam manasıyla gelişip güçlendiğinde,demokratik hayat belirginleştiğinde zaten Türkiye'nin bir birliğe ihtiyacı olur mu olmaz mı orası şahsi düşünceye göre belirlenir. Hiç bir birliğe üye olmadan,demokratik olgunluğa ulaşmadan ve yeterince güçlü bir ekonomiye sahip olmadan dünyada söz sahibi bir ülkeyiz,dünya basınını oldukça meşgul eden bir ülkeyiz. Türkiye'yi düşman gören devletler bir de bu birliğe girmemizi ne derece destekler orasına siz karar verin. __________________ Konu .:Ay_Yıldız:. tarafından (06-12-2010 Saat 22:29 ) değiştirilmiştir.. |
|
06-12-2010, 22:45 | #27 |
.:Ay_Yıldız:. kardeşim maşaAllahın var.15 yaşında derin düşünceler,analizler,imreniyoruz sana.
Gerekli mi gereksiz mi? Orası ayrı bir konu Türkiye'yi düşman gören devletler bir de bu birliğe girmemizi ne derece destekler orasına siz karar verin temas ettiğin bu noktaları da açıkarsan geleceğin siyasetçisi olacaksın |
|
06-12-2010, 22:52 | #28 | |
Alıntı:
Düşünceleriniz içinde teşekkür ederim ayrıca |
||
06-21-2010, 21:43 | #29 |
Fransada olaki bir refarandum yapilirsa gonlum hayir elim evet oyu verecek ulkem adina.burada degerli arkadaslar tartismis herkes belirli bir gerekce gostermis kultur,muzik , din, materyalizm vs...
Sonucta hepsi birer zenginliktir kendini bilen icin.Zira biz burada yasiyoruz ama ulkemdeki bir vatandastan farkli degilim kultur ve dinimi yasamada.Hatta dahada rahatiz diyebilirim.Lakin ulkemdeki nufusun buyuk cogunlugunun bazi seyleri idrak edememesi ozellikle dini konularda korelmis olmasi korku yaratiyor zira oyle sahislar buradakindende beter oluyor.Canli sahitlerini goruyoruz her daim buralarda.Dedigim gibi kendini yetistirmis ve bilen icin bir kazanim,imani ve insani konuda korelmisler icin bir kaybedimdir AB |
|
06-24-2010, 14:57 | #30 |
Türkiye zaten gerek ortadoğu gerek Asta ülkeleriyle köpriyi kurdu.Çeşitli kuruluşlarda varız ayrıca çeşitli asamble,konferasn vs. ev sahipilği yapıyoruz.AB konusunda ise şahsi fikrim ise girmeyelim.Avrupa artık eski Avrupa değil Türkiye'de artık eski Türkiye değil.Ama ülkemin menfaatlerini düşündüğüm zaman AB bizim için yeni bir arka bahçe.Tıpkı NATO,KEİB,İKÖ,Interpol,IACERHRG,Güneydoğu Avrupa İşbirliği İnisiyatifi,ASEAN,AİHM,DTÖ,DEF.... gibi
Bir düşünün İsrail bile GKRY saldıramaz.Buna cesaret edemez.Çünkü arkasında sadece Yunanistan yok(hoş olsa bile ne yazar) bütün AB ülkeleri var.Ayrıca belki yaşı büyük olanlar hatırlar araştıranlar bilir Bu konuda Türkiye çok çekti.Ayrıca bizi alırlarsa Avrupa'da belki şaka gibi gelecek ama Avrupa'nın yeni ülkesi biz olabiliriz.Çünkü bugün ekonomisi düzgün,nüfusu genç bir Türkiye var.Ayrıca bu bizim için iyi olmasaydı Hükümetimizin AB ile müzakereleri bırakta bhunun için ayrı bşr bakanlık ayrı bir önem verilen şeyler kurulmazdı.Hiç birşey bilmesem bile bu konuda hükümetimizin bir bildiği vardır diye destek verirdim. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|