01-04-2009, 18:30 | #1 |
Acı
Seni de vururlar bir gün ey acı Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın sözün türkülerin tükenir Ellerin koynunda kalakalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de Biz seni Tâ eskilerden tanırız Hani göğüslerimize taş olur inerdin Avuçlarımızda hira dağıydın Al atların tan yerine ayarlanmış yelelerinde Akdeniz rüzgarlarına karışan sendin Biliyorum Hiçbir tarih yazmayacak Ve bir sır gibi kalacak yakılan kitaplarda Göbek bağı anasından henüz çözülmemiş bebelerimize Mitralyözlerin washingtondan ayarlandığını Seni de yakarlar bir gün ey acı Bir taptuk kul gözlerinden vurursa Parmakların eğri ağaç tutamaz Çığlıkların çağlar aşar duymazsın Ve ben biliyorum Örümceği, mağarayı, güvercini, asâyı Ve İbrahimin baltasını Ben biliyorum Nereden başladı bu kesik dans Ve bu dansa karşı afyonlanmış hecin yüzlü İnsanlar kim? Kim kimin yanında Kim kimin karşısında Meclis kürsüsünden konuşan bu adam kim Üsküdar kız lisesinde okuyan genç kız Çantasında kimin fotoğrafını taşıyor Kadıköy vapurunda sigara tüttüren delikanlılar Neden gülüyorlar ki Seni de vururlar bir gün ey acı Filistinde sapan taşlı çocuklar Dalın, kolun, fidelerin, budanır Kuru bir kütükle kalakalırsın Öyle bakmayın balkonlarınızdan Fırat nehri ayrılık çıbanına tutuldu, Damarlarımızı yırtıyor Tuna nehri, onulmaz boşnak sızıları Pompalıyor yüreğime Pilevne türküleri ağıtlara dönüşürken, Çeçenyada yiğitler İnancın, emeğin ve aşkın Kılcal damarlarına ulanıp sustular... Ve ne Bağdattan Ne Şamdan Ne Mekkeden Ne Diyarıbekirden Ne istanbuldan Ne Buharadan Bunca telefon direğine rağmen kimse kimseyi Duymuyor Seni de vururlar bir gün ey acı Halepçede soldurulmuş gül gibi Bu sevdaya düşsen sen de yanarsın Suskun, sıcak, uzun yaz geceleri Ve siz Ey analar, Siz, gecelerinizi böler çocuklarınıza ninniler Söylerdiniz Hani siz, fatihler doğururdunuz... Gelin-kızların giysileri kirletildi Çocuklar hep yetim kalıyor "Elem yecidke yetimen feava" Ve ben biliyorum Ben biliyorum İstanbulun Bağdatın Diyarıbekirin Mekkenin Birbirine nasıl bağlandığını, nasıl çözüldüğünü sonra Ey insan Ey insanlık Ayağa kalk Kolları ve bacakları budanmış delikanlıları Boyunları gövdesinden ayrılmış insanları Gözleri uyur gibi kapanmış, kan pıhtıları içindeki bu Çocukları Gelişmiş laboratuarlarınızda dikkatle inceleyin Ve bir gün Bu dünya Gül bahçesine dönecek Bunu böylece bilin ve Unutmayın Ferman Karaçam
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
acı, ferman karaçam |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|