acının çizgisel tanığı, roketlerin öldüremediği: hanzala - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Beritan** · 01-16-2009, 15:50

acının çizgisel tanığı, roketlerin öldüremediği: hanzala

Hanzala bizim karikatürist/çik/lerimizin icadı olan ne para ve araba dışında düşündüğü fazla bir şey olmayan kızların hep onu seçtiği recep ivediğimsi bir timsah nede “dıgıldayan” avanak bir Avni, nede göbeği sarkmış, elinde tespih olan, insan azmanı Arap Kadri figürüdür. Hanzala İsrail şiddetinin ve zulmünün içinden doğmuş, kodaman semiz çocuklarına benzemeyen yamalı elbiseli, yalın ayaklı, yalnız, küskün ve sürülmüş Ebuzer'in küçültülmüşü ve Filistinli bir sabidir. Peygamberin “Yalnız yaşadı, yalnız ölecek ve yalnız haşrolunacak” diye tarif ettiği Ebuzer vakarındadır Filistinli bir kız çocuğu sembolüdür Hanzala.

Hanzala'nın çizeri ise kendisini sanatçı diye nitelemek yerine “halkının davasına adamış” isim olarak gören Naci el Ali'dir. İsrail tanklarına taş atan küçük ellerin sahibi olan Muhammed'in öldürüldüğü gibi İsrail tanklarına meydan okuyan insanlığın vicdanı bir anlamda vicdanı olan Hanzala'nın kahramanı Naci el Ali'de hain kurşunlarla öldürülmüştür. Naci el Ali ne başbakanını kedi olarak çizmeyi marifet ve sanat zanneden Musa Kart ne de Avanak Avni'nin kahramanı usta diye bilinen Oğuz Aral'dır. Yüz binlerce Filistinli gibi o da 1948 yılında topraklarından sürülen 10 yaşında bir sabidir Naci el Ali/Hanzala. İçinde acılarıyla hiç büyümemiş hep tedirgin ve acıların şahididir Hanzala. Bazen duvara bildiri yazısı yazan, bazen topuğundan vurulmuş yatmakta olan, bazen yerde yaralı Filistinli bir annenin yanı başında durmakta olan, bazen üzerinde 48 ve 67 rakamlarının olduğu ateş topuna dönen taşlarla İsrail bayrağını yakan, sıktığı taştan su çıkarıp çiçekler büyüten bir “Devrim Vicdanı” ve bir ebabil kuşudur Hanzala.

Yenilenler mücadelede “düşenler” ve “göbekliler” ve işbirlikçilerdir ona göre. Hanzala küçük elleriyle koca taşları atan büyüklerinin yapmadığını yapmaya çalışan olmadık yerde bir vicdan olarak biten bir yiğittir. Bu aynı zamanda 1948 sürgününe ve 1967 yenilgisine verilen hanzalavari bir tepkidir. Petrol şeyhleri sefa sürerken, Suudi ailesi beyaz saraya yaltaklanırken O ise Filistin'in direnişçi unsurlarını temsil etmeye devam etmektedir Hanzala. Bütün önce Müslümanların atıllığına sonra insanlığın kokuşmuşluğuna direnen ürkek bir tedirginlikle gezinen bir direnişçi timsalidir. Ve bu tedirginliği şöyle dile getirir Naci el Ali “Sınırlamalardan korkmuyorum ve hiç hesabını yapmıyorum. Tek korktuğum yeisin kalbime ulaşması.”

Bu o kadar da kolay bir şey değildir ve en büyük dayanağı kendi kahramanı Hanzala'dır. Bazen Şeyh Ahmet yasinin Allaha şikâyet ettiği Müslümanları atıllığına ve suskunluğuna, iki yüzlü pagan Batıya bir isyan, bazen Petrol şeyhlerine bir lanet, bazen yozlaşan FKÖ'yi protestodur. 50 yaşında ölen Naci el Ali'nin kahramanı hiç büyümeyen hep 10 yaşında olan bir yarısı Filistinde kalan, elleri arkasında bağlı, sessiz göçe, yoksulluğa ve kamp hayatına şahit olan bir vicdandır. Hiçbir çizimde yüzünü göstermez bize. Hanzala'nın bize yüzünü dönmesi ve ellerinin çözmesi için Filistin'in bağımsız olması gerekir. Her Filistinli bir çocuğun doğuş ağlayışları içinde yeni bir ümitle Filistin'in dirilişidir, her Şehid Rayyan'ın ölüşü meleklerin cennete götürülüş manzarasıdır. Kirlenmemiş dudaklardan dökülen dualar zulmün kalesini yıkılışıdır.

Hanzala insanlığın vicdanına saplanan bir oktur. Rebeze'den bize seslenen terk ettiğimiz vicdanımız bir Ebuzer'dir. Ve hanzala bize şu cümlelerlekendini anlatır: “Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler işgalin ardından Filistin topraklarında İsrail Devleti'nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948′i Nakba yani büyük felaket günü olarak tanımlar. S.T.) Kız kardeşimin adı. Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım.

MEHMET TEPE

**Fasl-ı Gül** · 01-16-2009, 22:12

Hanzala.. Acıyla örülmüş noktaların simgeleşmiş hali..

Yüzünü göremedim bir kerecik olsun.. Hep uzaktan baktım ellerine.. Tutmadı ellerimden bir kez.. Yoksa ben mi uzatmamıştım ellerimi yüreğine..

Hanzala.. Gözyaşımdır, çığlığımdır, anlatamadığımdır..

Hanzala.. Gözyaşıdır, çığlıkdır, anla(ya)madığımızdır..

Gözlerimin içine baktığında Hanzala, baharı da görmüş olacağım..

01-16-2009, 15:50	#1
Kullanıcı Adı Beritan	acının çizgisel tanığı, roketlerin öldüremediği: hanzala acının çizgisel tanığı, roketlerin öldüremediği: hanzala Hanzala bizim karikatürist/çik/lerimizin icadı olan ne para ve araba dışında düşündüğü fazla bir şey olmayan kızların hep onu seçtiği recep ivediğimsi bir timsah nede “dıgıldayan” avanak bir Avni, nede göbeği sarkmış, elinde tespih olan, insan azmanı Arap Kadri figürüdür. Hanzala İsrail şiddetinin ve zulmünün içinden doğmuş, kodaman semiz çocuklarına benzemeyen yamalı elbiseli, yalın ayaklı, yalnız, küskün ve sürülmüş Ebuzer'in küçültülmüşü ve Filistinli bir sabidir. Peygamberin “Yalnız yaşadı, yalnız ölecek ve yalnız haşrolunacak” diye tarif ettiği Ebuzer vakarındadır Filistinli bir kız çocuğu sembolüdür Hanzala. Hanzala'nın çizeri ise kendisini sanatçı diye nitelemek yerine “halkının davasına adamış” isim olarak gören Naci el Ali'dir. İsrail tanklarına taş atan küçük ellerin sahibi olan Muhammed'in öldürüldüğü gibi İsrail tanklarına meydan okuyan insanlığın vicdanı bir anlamda vicdanı olan Hanzala'nın kahramanı Naci el Ali'de hain kurşunlarla öldürülmüştür. Naci el Ali ne başbakanını kedi olarak çizmeyi marifet ve sanat zanneden Musa Kart ne de Avanak Avni'nin kahramanı usta diye bilinen Oğuz Aral'dır. Yüz binlerce Filistinli gibi o da 1948 yılında topraklarından sürülen 10 yaşında bir sabidir Naci el Ali/Hanzala. İçinde acılarıyla hiç büyümemiş hep tedirgin ve acıların şahididir Hanzala. Bazen duvara bildiri yazısı yazan, bazen topuğundan vurulmuş yatmakta olan, bazen yerde yaralı Filistinli bir annenin yanı başında durmakta olan, bazen üzerinde 48 ve 67 rakamlarının olduğu ateş topuna dönen taşlarla İsrail bayrağını yakan, sıktığı taştan su çıkarıp çiçekler büyüten bir “Devrim Vicdanı” ve bir ebabil kuşudur Hanzala. Yenilenler mücadelede “düşenler” ve “göbekliler” ve işbirlikçilerdir ona göre. Hanzala küçük elleriyle koca taşları atan büyüklerinin yapmadığını yapmaya çalışan olmadık yerde bir vicdan olarak biten bir yiğittir. Bu aynı zamanda 1948 sürgününe ve 1967 yenilgisine verilen hanzalavari bir tepkidir. Petrol şeyhleri sefa sürerken, Suudi ailesi beyaz saraya yaltaklanırken O ise Filistin'in direnişçi unsurlarını temsil etmeye devam etmektedir Hanzala. Bütün önce Müslümanların atıllığına sonra insanlığın kokuşmuşluğuna direnen ürkek bir tedirginlikle gezinen bir direnişçi timsalidir. Ve bu tedirginliği şöyle dile getirir Naci el Ali “Sınırlamalardan korkmuyorum ve hiç hesabını yapmıyorum. Tek korktuğum yeisin kalbime ulaşması.” Bu o kadar da kolay bir şey değildir ve en büyük dayanağı kendi kahramanı Hanzala'dır. Bazen Şeyh Ahmet yasinin Allaha şikâyet ettiği Müslümanları atıllığına ve suskunluğuna, iki yüzlü pagan Batıya bir isyan, bazen Petrol şeyhlerine bir lanet, bazen yozlaşan FKÖ'yi protestodur. 50 yaşında ölen Naci el Ali'nin kahramanı hiç büyümeyen hep 10 yaşında olan bir yarısı Filistinde kalan, elleri arkasında bağlı, sessiz göçe, yoksulluğa ve kamp hayatına şahit olan bir vicdandır. Hiçbir çizimde yüzünü göstermez bize. Hanzala'nın bize yüzünü dönmesi ve ellerinin çözmesi için Filistin'in bağımsız olması gerekir. Her Filistinli bir çocuğun doğuş ağlayışları içinde yeni bir ümitle Filistin'in dirilişidir, her Şehid Rayyan'ın ölüşü meleklerin cennete götürülüş manzarasıdır. Kirlenmemiş dudaklardan dökülen dualar zulmün kalesini yıkılışıdır. Hanzala insanlığın vicdanına saplanan bir oktur. Rebeze'den bize seslenen terk ettiğimiz vicdanımız bir Ebuzer'dir. Ve hanzala bize şu cümlelerlekendini anlatır: “Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler işgalin ardından Filistin topraklarında İsrail Devleti'nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948′i Nakba yani büyük felaket günü olarak tanımlar. S.T.) Kız kardeşimin adı. Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım. MEHMET TEPE Konu Beritan tarafından (01-16-2009 Saat 16:01 ) değiştirilmiştir..

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

01-16-2009, 22:12	#2
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Hanzala.. Acıyla örülmüş noktaların simgeleşmiş hali.. Yüzünü göremedim bir kerecik olsun.. Hep uzaktan baktım ellerine.. Tutmadı ellerimden bir kez.. Yoksa ben mi uzatmamıştım ellerimi yüreğine.. Hanzala.. Gözyaşımdır, çığlığımdır, anlatamadığımdır.. Hanzala.. Gözyaşıdır, çığlıkdır, anla(ya)madığımızdır.. Gözlerimin içine baktığında Hanzala, baharı da görmüş olacağım..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)