![]() |
#1 |
![]() Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden sağ kurtulan adamı, dalgalar küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi.
Adam ilk günler kendisini kurtarmasını için Allah'a yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu, ne giden… Daha sonra rüzgardan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu. Günler hep aynı şekilde geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah'a dua ediyordu. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü. Duman, dans ede ede göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübe bile kalmamıştı. Allah'a isyan etmeye başladı. O geceyi keder ve üzüntü içinde geçirdi. O kadar dua ettiği halde, başına bu olay geldiği için sitemler etti.(haşa) Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı! Bitkin adam kendisini kurtaranlara sordu; "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?" Cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı: "Dumanla verdiğiniz işareti gördük!" Canımızı sıkan, göz yaşlarımızı inci gibi döküveren olaylar sessiz bir kurtuluş çağrısı, bir mutluluk davetiyesi belki de… İlk bakışta dayanılmaz gelen acı anlar, sonrasında kalbimizi kuş gibi hafifleten, ruhumuzu ısıtan tatlı tecrübelere dönüşüyor. Aydınlıkta seçemeyeceğimiz bir ışık, karanlık basınca fenerimiz oluyor. Keyfimiz yerindeyken burun kıvırdığımız tavsiyeler, yaslı anlarımızda imdadımıza yetişiyor. İyilik hallerinde sırt çevirdiklerimiz, zor anlarda sırtımızı dayadıklarımız oluyor. Hikayede yanan kulübenin dumanıyla kurtuluş umudunun yeşermesi gibi, yaşamımızdaki kırık dökükler, yıkıntı ve ziyanlar, kayıp ve yenilgiler yenilenmenin, yeniden doğuşun tohumlarını ekiyor aslında… Acı, derinlerinde gizlenen tatlı hediyelerle dolu. Yapmamız gereken, acıyla barışıp onu çözümlemek, gizlediği armağanı kalbimize buyur etmek… Kaynak: Sait Çamlıca
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Acı, derinlerinde gizlenen tatlı hediyelerle dolu. Yapmamız gereken, acıyla barışıp onu çözümlemek, gizlediği armağanı kalbimize buyur etmek…
Bak bu çok doğru yaşadıklarımızı olduğu gibi kabul etmek ve nasibimize razı gelmek ALLAH c.c şükürsüzlük içinde olmakdan ve gaflete düşüp isyan etmekten bizleri korusun...(+) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() gerçekten çok güzel bir hikaye..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() güzel bir paylaşımdı feride saol.....
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() rica ederim..
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Yüce ALLAH'tan tek duamız hepimiz için hayırlısı ne ise o olsun...
Issız bir adaya düştüğümüz zamanda bile bundan bir hayır dileyip yaptığımız evin yanmasına bile isyan etmeyip şükretmemiz lazım. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() doğru haklısınız. ıssız ada olayı insana en uç nokta geliyor olabilir lakin herşey insanlar için.. bu bilinçle olaylara bakabilirsek, isyan noktasına gelmeyeceğimiz Allah'ın izniyle muhakkaktır..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Çok doğruda,
İçimizde bize bu teslimiyeti verebilecek güce ulaşabilmek mesele...=/ Saolasın...(+) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
![]() Yeterki şükürden vazgeçmeyelim, neyin hayırlı olduğunu bizden iyi O bilir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|