08-29-2011, 13:48 | #1 |
Acizden en Aziz'e(c.c)
Kâinatın ihtişamı kadar büyük olan acziyetimi, eşsiz muhteşemliğin sahibi benim olamayan her şeyin sahibi ve ‘ben’im sahibim olan Rahman’a sunarım Ey evvelin ve gaybın sahibi, şu çirkinliklerle çevrili, kainatta küçük, alemimde büyük olan dünyadan belki kirli ama samimi yönelişidir kalbimin Ey büyüklüğü ile huzur bulduğum ve ihtiyacıma cevap veren Samed Ey maverada kalan gönlüme pencere olan Râhman Ey her şeye gücü yeten Kudret Sahibi Acziyetimin lem’asıdır sana olan bu hitaplarım İmanın kor bir ateş olduğu şu ahir zamanda, belki ahir ömrümde, sıkıntılarla dolu çalkantılı dünyadan Rahmetine niyaz ederim Ne sana lâyık kul olduk belki, ne de Habibi’ne layık ümmet Ama yolundayız İnşaAllah-u Teala Ümitsiz değiliz ey Rahman-ı Kerim Hz Ömer misali “Cennete bir kişi girecek” dendiğindi zaman “o ben miyim?” diyecek kadar ümitli, “Cehenneme bir kişi girecek” dendiğinde “ben miyim” diyecek kadar korkak ve günahkarız Ruhumun med-cezirlerinin durulduğu en sakin liman, şu dağdağlı dünya harbinde sığındığım tek yer, Sensin Rabbim Namazım miracım, namazım huzurun(M) diyorum ve teneffüsüm diyorum Pencere açıyorum günahlarımdan sana doğru Günahlarımı affıma delil sunuyorum Efendimizin “benim şefaatim ümmetimden büyük günahları olanlaradır” hadis-i şerifini Senin Sevgilinin sözünü elime rehber yapıyorum Biliyorum, yaptıklarım ne beni cehennemden kurtarır, nede cennete layık bir hale sokar Girersem cennetine fazlından, lütfundan, uzak kalırsam azabından; o da Senden biliyorum Bir de Seni görmeyi öyle çok istiyor ki ruhum Çünkü yalnız nurundur ruhları nurlandıran, yalnız Senin rızandır en yüksek makam Ne cennet sevdası, ne cehennem korkusu yalnız rızan Ya Rabb! Yunus vari; “Cennet cennet dedikleri, bir kaç köşkle bir kaç huri İsteyene ver sen onları, bana Sen’i gerek Sen’i…!” olamadık belki senin aşkınla yanan bir gül, senin aşkınla bakan bir göz ve senin aşkınla yaşayan bir can Şu günahlarla çevrili dünyada olmadık dimdik Yenilgilerimiz oldu bazen ve nefis kandırmalarımız Ama göz yaşlarımız var Rabbim, azabından korkupta sana sığındığımız Birde kurak gönüllerimiz Biliyorum Rabbim suçluyum, günahlara karşı susamışları görüp de sessiz kalışımla, ilmini hakkıyla alamadığımla, eksik ibadetlerim ve nice kusurlarımla suçluyum Ama şimdi hicret ediyorum Rabbim Şu kirli dünyadan merhametine Şu kirli dünya gurbetinden sıla-ı Rahmana Gözleri, idrakleri kapalı olan şu dünyada bende kör ve şuursuzca gurbeti bilemedim Gurbetim senden ıraklık, gurbetim huzura olan uzaklığım Gurbet ele düştüm…’ türküleri senin gurbetini hatırlatmalıydı bilemedim Gurbetteyim Rabbim ‘gurb’ etindeyim Nazım Niyazım Sana Her an dilim Sana söyler, Sana sığınır Günahlarımla affına geldim Cahilim ilmini isterim, habersizim geleceğimi sana havale ederim Ya Rab! kusurumu affet Beni kendine kul kabul et Emanetini kabz etmek zamanına kadar beni Emanetin de emin eyle (Amin)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|