Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı Mustafa Balbay’ın aslında “sivil görünümlü bir asker”, rütbesinin de “albay” olduğu iddia edildi. Ortaya çıkan günlüklerinde neredeyse günün yarısını Genelkurmay, MİT ve askeri garnizonlarda geçirdiği ve tuvalette bile darbe düşündüğü anlaşılan Balbay’ın “sivil ve gazeteci” olamayacağı artık anlaşıldı. Bu konuda çeşitli görüşler alarak ayrıntılı bir araştırma yapan Habervaktim Araştırma ve Karıştırma Servisi’nin acar muhabiri Haki Akredite, B/albay’ın açılımının “bağımsız albay” olduğu kanaatine vardı.

Cumhuriyet’in önüne heykeli dikilecekti

Haki Akredite, Balbay’ın darbe girişimlerini de şöyle yorumladı: “Mustafa B/albay serbest çalışan bağımsız albaydı ama kurmay değildi. Yani bu rütbeyle emekli olacaktı. Oysa onun gözü generallikte hatta Genelkurmay Başkanlığındaydı. Normal yollardan yükselemeyeceğine göre tek çare darbecilik ve cuntacılıktı. Eğer Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök engel olmasaydı amaçlarına ulaşıp Ergenekoncu Paşalarla darbeyi yapacaklardı. Böylece Balbay da, zorunlu olarak bulunduğu gazeteci ve sivil kimliğinden kurtularak gerçek kimliğine ve bol yıldızlı, omuzu kalabalık üniformasına kavuşacaktı. Belki de madalyalar takılacak ve Cumhuriyet gazetesinin önüne heykeli dikilecekti. Ama olmadı. Generallik bekleyen Balbay şimdi cezaevinde rütbesiz er olarak yargılanmayı bekliyor.”

Arkadaşımızın bu yorumunun üzerine yazacak başka bir şeyimiz yok. Ne diyelim. Buyrun albay Balbay’ın cenaze namazına. Er kişi niyetine….

Rıfat Yörük/Habervaktim.com/Kara Mizah

Rıfat abim bu işi biliyor yaa