|
09-23-2007, 15:20 | #1 |
Adilcevaz Osmanlıda Üretim Merkezi
Osmanlı döneminde Adilcevaz değirmenleri, boyahane, cecim ve kilim üretimiyle bölgenin en büyük gelir merkezlerinden biri konumundaymış. Bölgenin önemini artıran diğer bir gelir kalemi de kayıtlarda Adilcevaz’ın bir Gübre Fabrikasına da sahip olmasıdır. Yaptığımız araştırmada dilcevaz’da Potasyum Nitrat üretim tesisi bulunuyormuş, ayrıca bu tesiste barut üretimi de gerçekleştirildiği tarihi kayıtlara geçmiş.
Adilcevaz jeopolitik konumunun yanı sıra devrin sanayi tesisleri olan değirmenlere de sahipmiş. Çok sayıda un ve bulgur değirmeni Adilcevaz’ın en önemli gelir kaynakları arasında kayıtlara geçmiş. Adilcevaz ayrıca yer altı kaynaklarına da sahip olduğuna tarihi kaynaklardan ulaşmak mümkün. Yaptığımız araştırmada Adilcevaz devrinin şartlarına göre Güherçile Karhanesi ismi verilen bir gübre fabrikasına sahipmiş. Güherçile (Potasyum Nitrat) üretilip işlendiği fabrikadan yılda 200 ton işlenmiş Potasyum Nitrat üretildiğini tespit ettik. Osmanlı şehirlerinde görülen boyahanelerin Adilcevaz ve Ahlat şehirlerinde de bulunduğu ve dokumacılıkta kullanılan ipliklerin bu boyahanelerde boyandığı gelirlerinin artmasından anlaşılmaktadır. Cecim ve Kilim üretiminde de iyi bir üretim merkezi olan Adilcevaz’ da bu gelir kaynağı ve meslek kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Ayrıca Osmanlı döneminde Adilcevaz’ da bulunan un ve bulgur değirmenleri de bölgenin önemli ekonomik değerleri arasında yer almaktadır. Bölgenin ihtiyacına cevap verebilecek sayıda değirmenlerin bir kısmı yılın 6 ayında bir kısmı ise yılın tamamında halka hizmet vermektedir. Adilcevaz Sancağı’ndaki bütün yerleşim yerlerinde toplum hayatının getireceği bazı münferit küçük hadiselerin dışında halkın kendi arasında hiçbir sürtüşme içerisinde olmadığı görülmektedir. Ermeni ve Müslüman halk arasında dini farklılıktan kaynaklanan hiçbir olumsuz olaya rastlanmamaktadır. Ermeni nüfus büyük bir hoşgörü içerisinde buralarda hayatlarını sürdürmekte kethüdalarını seçip merkeze arz edebilecek kadar da bu gün birçok ülkede bile görülmeyecek demokratik bir ortam içinde yaşamaktadırlar. Adilcevaz Sancağı’nda yaklaşık 21 zaviye bulunmaktadır. Zaviyelerin gelen geçen yolculara yiyecek ve yatacak yer hususunda yardımcı oldukları malumdur. Belli bir tarikatın şubesi olan bu zaviyelerde dini eğitim verildiği ve bir çok dervişin buralarda şeyhlerin yanında bulunduklarını söyleyebiliriz. Daha ziyade şehre yakın mıntıkalarda olan bu zaviyelerin özellikle şehrin harap olmasından sonra yeni camiler yapılıncaya kadar özellikle ibadet hususunda halka yardımcı oldukları tespit edilmektedir. Prof. Dr. Orhan Kılıç’ın “17. yüzyılda Adilcevaz Sancağı” araştırmasıyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadelere yer verilmiştir; “Araştırmamızdan çıkarılan en önemli sonuç, jeopolitik konumu ve coğrafi mekanın şehirler üzerinde yarattığı tesirlerdir.” Ortaçağ İslam dünyasının en önemli şehirlerinden olan Adilcevaz ve Ahlat’ın Doğu Anadolu’nun hem kapısı sayılabilecek bir mevkide, hem de kültür ve medeniyet bakımından ileri bir düzeyde olması bölgeye komşu olan siyasi güçlerin her zaman burayı ele geçirme isteği içerisine girmesine sebep olmuştur. *Doç. Dr. Orhan Kılıç’ın “17. yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat” Tamga Yayıncılık 1999 Ankara *Evliya Çelebi Seyahatnamesi *Osman Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi *Osmanlı Mühimmeleri
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
adilcevaz, osmanlıda, Üretim merkezi |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|