|
![]() |
#1 |
![]() darvinizm,materyalizm,komunizm,siyonizm,masonluk vs. konularında müslumanları ve diğer insanları bilgilendirmedeki çalışmaları takdir edilir.
ama ben mehdiyim gibi bir iddaası veya beyanı yok.mehdiyim diyen için küfre girmiştir diyor kendisi. iftira atmak o kadar ucuzladı ki bedavaya satılıyor.bilinçli veya bilinçsiz ithamlarda bulunurken dikkat edelim. adnan oktarı ve ekibini tebrik ederken bazı konularda kendilerine temkinli yaklaşmak lazım.eleştirilecek çok yönü var ama iftira atmadan.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Mehdî konusunda hepten zihnim bulandi...
![]() |
|
![]() |
![]() |
#4 | ||
![]() derse?
niyet sorgulamaktan,okumaktan öteye gitmez bu ifadeler. Alıntı:
hadisleri kendisini göstermesi yakıştırmaları oktarın ve cahillerin sorumululuğudur. oktarı mehdi veya ima ediyor ifadeleri bizim sorumluluğumuzdur.bu da çok tehlikelidir,ucu iftiraya gidiyor. Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() arkadaşlar bence adnan oktarın mehdiyle ilgili söylemlerini çok dikkate almasak daha iyi olacak çünkü kendini mehdiye benzetmek için hadis ve ayetleri yanlış yorumlayabilir mesela geçen programlardan birine bakarken kıza açtırıyo rastgele bir sayfa onu yorumluyo ve hiç alakasız bir konuyu mehdiyle bağlantılı hale getiriyor.tıpkı hasan sabbah ve batınimi haricimi tam hatırlamadım onun gibi
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Minikkalebek..sana iki parmağımı gösteriyorum(2 işareti yapıyorum yani)ve sana soruyorum;bu kaç.?
İyi misiniz siz..Çok iyi öğrenmek istiyorsanız,gidin Süleymaniye kütüphanesine,alın oradan orjinal Sahih'i Buhari ile Sahih'i Müslim'in Mehdi(a.s)hakkındaki arapça Hadisleri,gidin bir arapça bilene okutun..Yukarıda verdiklerimi kafadan mı salladım zannediyorsunuz siz,beni kendinize benzetmeyin lütfen..Birşey bilmiyorsanız,bilmiyorum deyin..Biliyorsanız da doğruları söyleyin.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Sahih-i Buharî, hadis: 324 ve 6607; Sahih-i Müslim, hadis: 3392; Müsned-i Ahmed, hadis: 4519, 4600 ve 5847.
Bakın kaynak verilmiş illa isminin geçmesi gerekmiyor Alimler Mehdi(a.s) ile ilgili hadislerin "Mütevatir" olduğunu bildiriyor... Mütevatir'de için'de yalan olma ihtimali olmayan Cumhur tarafından kabul edilen hadislere denir ki bu hadislere inanmayanın durumunun ne olacağını bir araştırın bakalım... Ayrıca bu hadislere olan güvensizlik nedir arkadaşlar..? Buhari ve Müslim'de geçmiyorsa bir hadise itibar edilmeyeceğini kim söylemiş..? Tirmizi'de geçiyor,Ebu Davud,Nesai,İbni Mace'de geçiyor bunların hepsi Kütübü Sitte'de geçen hadis alimleridir ve çok sağlam hadis kaynaklarıdır... Hepsi bir hadis için kimi zaman 6 ay yol gitmiş olan kıymetli Alimlerdir bu kadar basit mi onlara itibar etmemek..? Alimlerin hepsi Mehdi(a.s)'ın geleceğini bildirmişken Buhari ve Müslim'de geçmediğini iddia edip ortada ihtilaflı bir durum olduğunu ima etmenin lüzumu nedir..? "Geleceği vaad edilen Mehdi, velayetin ekmeliyetini alacaktır. Bu Tarikat-ı Aliyye üzerine gelecek ve bu Silsile-i Aliyye'yi tamam ve tekmil edecektir. Zira bütün velayet nisbetleri, bu Nisbet-i Aliyye'nin altında bulunmaktadır." ("Mektubat-ı Rabbani", c. 1, 251. Mektup, s. 550, 554) "Sonra gelenlere nasıl bu hükmü yürüyebilir ki: Onlar arasında Mehdi aleyhisselam vardır. Resulullah (SAV) efendimiz onun kudumünü ve vücudunu müjdelemiş; şöyle buyurmuştur: "O, Allah'ın halifesidir." ("Mektubat-ı Rabbani", c. 1, s. 814) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Çarşambalılarla Mehdi konusunda tartışmak boşunadır Minik Kelebek. Hatta genel manada tartışmak da boşunadır. Tarikat kültürünü Allah'ın emirleri zanneden tesbih ehlinden ibaret ufuk fukarası, vahdet manisi bir zihniyetle selamlaşmak daha iyidir.
Adnan Oktar kendini ispatlamış bir önderdir. Evrim teorisini çökertmek ve bu doğrultuda masonlukla mücadele etmek hayat felsefesidir. Adnan Oktar'a imani bakımdan güvenmemek, inanmamak hatadır. Bu ülkede ön plandaki her aksiyoner müslüman gibi o da Ergenekoncu - Masonik çevrelerin devlet kurumları üzerindeki nüfuzunun mağduru olarak alışık olduğumuz bir komployla mahkum edilmiş, çile çekmiştir. Beğenmediğimiz insanı karalamak için her yolu mübah gören pis bir ahlakımız var. Bunu kınıyorum. Şurada nerdeyse Adnan Oktar'ı mason bile ilan ettiniz, yazıklar olsun. Oysa adamın bütün ömrü masonlukla mücadele etmekle geçti. Tasvip etmediğim birçok yönü var. Milliyetçiliği, Mehdilik mevzuları... Ama bunlar bana Adnan Hocayı karalama, hakkında atıp tutma, ileri geri konuşma, iftiralar atma hakkı veremez. Meseleyi çarpıtmanın ne alemi var. Yahudi, Hristiyan, Dürzi bir heyet Hamas'ın elinde esir bulunan Gilat Şalom'un serbest bırakılması konusunda aracılık etmesi için Adnan Oktar'a geliyorlar. Adnan Oktar'ın hem İran'a hem Hamas'a nazı geçer, esir askerimizi ancak bir din adamının ricası ile bıraktırabiliriz diye düşünüyorlar. Neden mi Adnan Oktar. Çünkü Adnan Oktar, mehdiliğinin ortaya çıkması gerektiğine inanıyor, mehdiliği belli olunca da hem yahudiler hem hristiyanlar ona tabi olacak, onun için İsrail'e zeytin dalı uzatıyor. Ama bunu söylerken Adnan Oktar'ın Filistin davasına sahip çıktığını, ömrü boyunca masonlarla ve siyonizmle mücadele ettiğini unutmayalım. Mesele budur ya. Aklınızı amuda kaldırmaya çalışmanın alemi yok. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Tarikat kültürünü Allah'ın emirleri zanneden tesbih ehlinden ibaret ufuk fukarası, vahdet manisi bir zihniyetle selamlaşmak daha iyidir.
Şu tabire bakın hele "Tarikat kültürünü Allahın emirleri zannedenler" bu kadar basit cümleler kurmak hiç yakışmıyor size.. Hangi Tarikat kültürünü Allahın emri addetmişiz söyleyin ispatlayın eyvallah diyelim Allahın emri,yasası belli iftiradan öte geçmez bu söyledikleriniz.. Harun Yahya'nın evrim teorisini çökerttiğini inkar etmiyoruz kendine yakıştırdığı Mehdilik kavramını tartışıyoruz.. Filistini savunmak İsraile zeytin dalı uzatmakla olsa idi şimdiye bu zulüm çoktan bitmiş olurdu.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Hayrettin Karaman Hoca
Keramet ve Mehdi ... Hıristiyan misyonerlerin istismar etmeye yeltendikleri bir konu da Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği inancıdır. Bu konuda bazı sahih hadislerin bulunduğu doğrudur, ama bu hadislerin ortak noktası olan "Hz. İsa tekrar gelecek" kısmı tevatür derecesinde olsa bile -ki, bu da tartışılabilir, tartışılmıştır- detaylarla ilgili haberler (nasıl geleceği, hangi din ve şeriatla amel edeceği, neler yapacağı...) İslam inancı (itikad) için yeterli olacak güçte hadislere dayanmamaktadır (detaylar konusundaki rivayetler mütevatir değildir). Yine de müslümanların genel olarak inandıkları husus, Hz. İsa'nın müstakil bir peygamber olarak değil, Son Peygamber Muhammed Mustafa'ya (s.a.) tabi olarak, onun tebliğ ettiği dine hizmet etmek için geleceğidir. Ben bu "İsa ve Mehdi'nin geleceği ile ilgili rivayetler ve inançlar" karşısında şöyle düşünüyorum: Bunların -gelseler bile- ne zaman gelecekleri belli değildir, müslümanlar olarak bizim vazifemiz, bozulanı düzeltmek için Hz. İsa'yı ve Mehdi'yi beklemek değildir, ne böyle bir vazifemiz, ne de mazeretimiz vardır; bize, bulduğumuz imkanlar ölçüsünde ne yaptığımız ve ne yapmadığımız sorulacaktır. Hz. İsa olsun başka birisi olsun hiçbir kimsenin, yeni bir din getirme veya Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği dini kısmen yahut toptan kaldırma selahiyeti asla yoktur. Hıristiyan ve Yahudilerle diyalog kurarken unutulmaması gereken bir şey de, peygamberler hakkındaki inançtır; biz müslümanlar Hz. Musa ve Hz. İsa'nın birer hak peygamber olduklarına, ama onların tebliğ ettikleri kitapların ve dinin değiştiğine inanıyoruz, ama genel olarak Hıristiyanlar ve Yahudiler bizim peygamberimize inanmıyorlar; bu temel farkı unutmayalım. ... Mehdi inancı kesin bir inanç unsuru/öğesi değildir. Kur'an'da yoktur. Hadislerde geçen de yoruma tabidir; her zaman bize rehberlik edecek iyi insanlar anlamına da gelir. O'nun geleceğine inanmayan da müslümandır. Mesela İbn Haldun Mehdi ile ilgili hadislerin kesin dini bilgi kaynağı olacak nitelikte bulunmadığını ileri sürmüştür. Geleceğine inananlara göre de vakti belli değildir. Bir kurtarıcı beklentisi hep olagelmiştir; sebebi de acizlik, zaaf, himmeti ve hizmeti başkasından bekleme psikolojisidir. Fatih İstanbul'u fethederken Mehdi beklemiyordu, bu vazifenin kendisine ait olduğuna inanıyor ve gerekeni yapıyordu. Bir küçük İsrail karşısında darmadağınık hale gelen bugünkü müslümanlar ise akıl, imkan ve güçlerini bir araya getirecek, Allah'ın verdiği imkanları sonuna kadar kullanacak yerde oturup Mehdi bekliyor, gelişinin yaklaştığına dair alametleri arayıp bularak (bulduklarını iddia ederek) avunuyorlar. http://www.hayrettinkaraman.net/makale/0441.htm |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|