Hangi odaklara hizmet ettiği bilindiği halde aylarca memleketin çok mübarek(!) gazetelerinden biri olan milli(!) gazetede yazmasına izin verilen Afet Ilgaz isimli eski milli(!) mücahide(!) bakın neler yapıyor....

Umarım artık bu tip cuntacı ve ulusalcı insanlarla gazalara çıkmaktan artık vazgeçerler....


Ulusalcı Yeni Çağ gazetesine girdikten sonra 'açılan' Afet Ilgaz da Ergenekon'un Şehit Kanı üzerinden aklanma stratejisine uygun kalem salladı...

PKK saldırıları sonucunda vatan evlatlarının şehit düşmesini fırsat bilen Ergenekon örgütünün kullanışlı kalemleri 'aklama' faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor.

Ergenekon destekçisi Afet Ilgaz da "Kahraman Türk askerlerini tutuklarsanız böyle olur!" mesajı çerçevesinde kalem oynattı: PKK ile savaşan kumandanlar ya tutuklu, ya tutuksuz yargılanıyor...

YENİ ÇAĞ'A GİRDİ AÇILDI!



Ergenekon örgütüne destek çıkan yazıları nedeniyleMilli Gazete'denkovulanAfet Ilgaz, Yeni Çağ gazetesine geçtikten sonra 'başörtüsü' açılımı yaptı. Saç telleri görünecek şekilde başının ön tarafını açan Afet Ilgaz, başörtüsünü de Genelkurmay'ın izin verdiği "fiyonk" şeklinde bağladı.

İşte Afet Ilgaz'ın Yeni Çağ'daki yazısı...
Devletin zirvesini görmek istemiyorum

Atatürk'ün arkasında vatansever bir Meclis vardı. Meclis'in bütününü kastetmiyorum. Meclis Başkanı'nın son şehit olaylarında yaptığı imalı konuşmanın kamuoyunda yaratacağı olumsuz izlenimleri hatırlatmak istiyorum.
Askeriyedeki ihmallere gelmeden önce, 10 senedir Meclis'ten geçirilen ve teröristi rahatlatan yasa değişikliklerinden başlayalım isterseniz... Uyum yasalarından, seçim yasasının Meclis'e teröristle bağlantısını saklamayan temsilcilerinin girmesine müsait oluşundan, terörist cenazelerini belediye araçlarıyla taşıyan belediyelerden, PKK'ları kadrolarına dolduran devlet kurumlarından, fikir özgürlüğü adı altında milli değerlerimize ve bütünlüğümüze kastedici konuşmalar yapılıp yazılar yazılmasından, askerin ve polisin elini kolunu bağlayan yurt güvenliğini hiç bir yasayla teminat altına almayan gevşeklikten bahsediyorum.
En doğruyu halk söylüyor. Canı yanan şehit aileleri açılımı sorguluyor. Sokaklarda “PKK Meclis'te” diye haykırıyor. Hangi avrupa ülkesinde, kan döken teröristle bağlantısı olan bir parti meclise girebiliyor? Hatta hangi Doğu ülkesinde böyle bir şapşallık var. Bana Lübnandaki Hizbullah'ı örnek göstermeyin veya Hamas'ı! Onlar kendi ülkeleri için düşmanla savaşıyorlar, bizzat düşman değiller
* * *
PKK ile savaşan kumandanlar ya tutuklu, ya tutuksuz yargılanıyor. Çiller döneminde PKK'nın bitirilme düzeyine gelmesinde etkenin, devletin bütün kurumları arasındaki dayanışma olduğunu söylüyorlar. Genelkurmay, Başbakan, Emniyet... Bugünkü durum ise hak getire!.. Bu üç kurum arasında acınacak bir mücadele var. Bu moralsizliğin dağda savaşan, askeri, subayı nasıl etkilediğini düşünmez misiniz?
Size bir şey söyleyeyim mi:
Artık “devletin zirvesi” denilen şeyi görmek istemiyorum. Nerede olursa olsunlar sıra sıra dizilmiş bu zirvecileri görmek istemiyorum. Uyduruk gözyaşlarını görmek istemiyorum.

Bu "bağyan" bunu da yazabilmiş birisidir, şaşırmamak lazım;



Millî Gazete'yi de Numan Kurtulmuş'tan önce ve sonra diye ikiye ayırıp öyle bakmamız lazım.
Şimdiki, yani Kurtulmuş'tan sonraki çizgilerini beğeniyle karşılıyorum..

Artık daha yapıcı, ülke meselelerine daha duyarlı, sorumluluk sahibiymiş gibi hareket eden bir çizgisi var.
Artık "muhalefet"liği becerebiliyorlar yavaş yavaş yani..
Numan Kurtulmuş'un bunda payı büyük..

Böyle siyaset bilen siyasilerin ülkemize faydaları olur/ olacaktır her daim..

yerini bulmuş...
gerçi milli gazetedeykende ak parti düşmanlarını pek hoşnut edici yazılar yazmamış değildir ama..

Milli mücahideymiş
Nasıl becerip sızabiliyorlar anlaşılır değil
milli gazete yıllarca bu zata nasıl izin vermiş,hoş milli gazetede birtane daha var
Mehmet Şevket Eygi
Onun da bu milli mücahide den pek farkı yok