04-04-2010, 01:49 | #1 |
AHC, Allah senin de ses kaydını düşürsün (Arzu Erdoğral)
Arzu Erdoğral
2010-04-03 AHC, Allah senin de ses kaydını düşürsün Bir kişiye beddua etmenin hiç kolay olmadığını düşünürüm. Halen de öyle…Bu hafta sonu AÖF’in imtihanlarına katılacak olan bir kız öğrencinin, “inanır mısınız, sırf sürekli peruk takmamak için, öğrenimimi bu şekilde devam ettiriyorum. Ama her okulun kapısından girdiğimde ve bana başörtümü çıkarmam için WC’nin yolunu gösterdiklerinde, içimde acı acı volkanlar patlıyor. Soru kitapçığını elime alıp çıkana kadar, Allah affetsin, bu duruma sebep olanlara beddua ediyorum” sözleri karşısında, içerisinde bulunduğumuz yanlışı nasıl sizlerle paylaşabilirim diye bir iki gündür düşünüyordum. Evet, bir insanı “beddua” edecek duruma getirmenin sebeplerini ve sonuçlarını sizlerle paylaşmalıydım, ama her şeye rağmen “yapılan bedduayı bir türlü yazamıyordum”. İşte tam böyle bir psikoloji ile gündeme göz atıyordum ki bir de ne göreyim. Birileri için beddua etmek ne kadar da sıradan ve kolaymış… Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun, kaleme aldığı yazısında, “habervaktim” internet sitesinin gündeme getirdiği ve Vakit, Zaman, Yeni Şafak, Bugün, Star ve Sabah gazetesinin de haberlerinde yer verdiği "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nda imzası olduğu belirtilen Albay Dursun Çiçek'in ses kaydının haberlerinin yapılmasına çok kızmış… Bilindiği gibi ses kaydında birçok iddia yer alıyor. Onlardan birinde Çiçek, Deniz Baykal ile CNN Türk’te görüşme yaptığını söylüyor. Coşkun’un da dediği gibi Dursun Çiçek’in kızı “Ses kaydı sahte” , Deniz Baykal ise “Ben hayatımda Dursun Çiçek’le görüşmedim” diyor. CNN Türk yetkilileri de görüşmeyi yalanlıyor. Ama her nedense AHC, bu gazetelerin bu açıklamalara da yer verdiğini görmezden gelerek, olayın ahlaki boyutuna vurgu yaptığını sanarak “Allah da sizin ses kayıtlarınızı internete düşürsün” diyerek beddua ediyor. Peki AHC, onların yaptığı ahlaksızlıkta, senin beddua etmen çok mu ahlaklı… Yazdığın gazetede sırf Müslümanlara zarar vermek için yalan haber yapıldığında neredeydin? Ses kaydı Çiçek’e ait ya da değil… O zaman aksini ispatlayan bir haberin peşine düş ve eğer ahlaklı gazetecilikten bahsediyorsan, bunu sen başar. Zaten devletin savcıları, konu hakkında bir soruşturma açar, bu ses kaydının kime ait olduğunu araştırmayı gerekli görürlerse, ona ait olmadığı anlaşıldığında kamuoyu bu bilgiden de haberdar olur. Daha önce hatırlarsan, Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un ses kaydı internet sitesine düştüğünde bu iddiaya itiraz edilmemiş, Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, "Evet ses Başbuğ'a ait. Konuşmasının bir bölümünü oluşturuyor" demişti. Yine o günlerde de birileri bu ses kaydının sahte olduğunu düşünerek bas bas bağırıyordu. Birde anlayamadım, hadi başörtüsü zorla açtırılan kızcağızın canı yanmış ah ediyor, sana ne oluyor? Gerçek ne ise en kısa zamanda ortaya çıkmasını temenni etmek yerine, Çiçek’in bile bu derece göstermediği tepkiyi sen niye gösteriyorsun? Açıkçası bu kadar duyarlı ve merhametli olduğunu düşünmemiştim. Hele ki ne ustaca yalan söyleyebildiğine şahit olduktan sonra… Şimdi başlıkta sende bana beddua etmişsin diye de düşünme… Senin bir ses kaydın olduğunu, asla senin bilip bilmeden söylediğin gibi iddia etmiyorum. Ben dilerim ki bir gün öyle iyi bir insan ol ki, senin bu millet için nasıl bir gazetecilik yaptığını gösteren bir ses kaydın ortaya çıksın. Benimkisi hayır dua! İşte aramızdaki ahlak anlayışının farkı bu! Habervaktim
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ahmet hakan, arzu erdoğral, aöf sınav, başörtüsü yasağı, ses kaydı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|