12-18-2009, 17:56 | #1 |
Ahiret Yolu..
Mehmet Akif ölüm döşeğindeyken Bu minberden iner nâsûta en müdhiş hakîkatler, bu yerden yükselir lâhûta en hâlis kanâ'atler. civârından geçer zulmette bî pâyan hayâletler: kefen-ber-dûş geçmişler, kalan üryan sefâletler! Babam, kardeşlerim, evlâdım, annem... belki bunlardan muazzez bildiğim kıymetli birçok yâr-ı can el'ân bu taştan atfeder zanneylerim dünyâya son im'ân... benim rûhum bu heykelden duyar hâmûş bin efgân! serîr-i saltanatlar devrilir, alt üst olur dünyâ; müşeyyed bürc ü bârülar düşer bir bir, bu taş hâlâ, zamânın dest-i tahrîbiyle, durmuş, eyler istihzâ; bütün mevcûda hâkim bir adem timsâlidir gûyâ. namaz kılındı; duâ bitti. kârban, yoluna düzüldü taht-ı memâtın girip birer koluna. yarım sâat henüz olmuştu. yolcular durdu; demek ki; komşusu dünyânın âhiret yurdu. cenâze indi omuzdan yavaş yavaş, sonra, sokuldu servilerin ortasında bir çukura, atıldı üstüne üç beş kürek kemikli çamur kabardı toprağın altında bir an, bir ur! evet, çıban, ki yatan duymuyorsa dehşetini, dönün de arkadakinden sorun fecâ'atini· sükûn içinde uyurken şu bir yığın toprak ilel'ebed o küçük rûh çırpınıp duracak! ... Mehmet Akif Ersoy
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|